İki bakanın ‘Kanal İstanbul’ açıklamasına açıklama

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, son günlerde iki bakandan gelen ve birbiriyle çelişkili olduğu iddia edilen Kanal İstanbul açıklamalarına ilişkin bir değerlendirme yaptı. DMM, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un “Kanal İstanbul’la ilgili bir konu gündemimizde yok” demesinden bir gün sonra Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun “Kanal İstanbul projesinden vazgeçmedik” şeklindeki açıklamasının yanlış yorumlandığını savundu.

“VAZGEÇİLDİ İFADESİ YOK”

DMM’nin açıklamasında, Bakan Kurum’un sözlerinde projenin iptal edildiğine dair bir ifade bulunmadığı vurgulandı. Açıklamada, “Açıklamadan da anlaşılacağı üzere, ‘Kanal İstanbul Projesinden vazgeçildiğine’ dair herhangi bir ifade bulunmamaktadır. Bakan Kurum, gündemin şu anda bu olmadığını, gereksiz bir şekilde polemiklere malzeme edildiğini vurgulamıştır” denildi.

İKİ AÇIKLAMA ARASINDA PARALELLİK

DMM, Bakan Uraloğlu’nun açıklamasında da benzer bir vurgu olduğuna dikkat çekti. Uraloğlu’nun “Şu anda gündem olarak biz Kanal İstanbul’u tartışmıyoruz. Tartışılmasını da doğru bulmuyoruz. Ancak Kanal İstanbul’dan vazgeçmedik. Kanal İstanbul Türkiye’nin ihtiyacıdır. Biz de doğru zamanda yapacağız” sözlerine yer verildi.

Merkez, “İki açıklamada da Kanal İstanbul’un gündeme getirilmesi, ‘meseleleri başka alanlara çekme çabası’ olarak değerlendirilmiş, şu anda gündemin bu olmadığı vurgulanmıştır” ifadesini kullandı.

“MANİPÜLASYON” UYARISI

DMM, açıklamalarının birbiriyle çeliştiği yönündeki iddiaların manipülasyon olduğunu belirterek, “Kamuoyunu manipüle etmeye yönelik kampanyalara itibar etmeyiniz” uyarısında bulundu.

Kanal İstanbul projesi, özellikle son günlerde CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in sosyal medya paylaşımının ardından yeniden siyasi gündemin üst sıralarına taşınmıştı. Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın helikopterden Kanal İstanbul güzergâhını incelediğini öne sürerek, 19 Mart’ta gerçekleşen ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla sonuçlanan operasyonun “siyasi hedefinin İmamoğlu, maddi hedefinin ise Kanal İstanbul olduğunu” iddia etmişti.