İzmir Barosu, Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganını atan ve okulunu birincilikle bitiren Teğmen Ebru Eroğlu ve Teğmen İzzet Akarsu’nun, Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) ayırma cezası istemiyle disiplin kuruluna sevk edilmesini kınayan bir açıklama yaptı.
Baro, bu durumu ifade özgürlüğüne, laikliğe ve demokrasiye karşı bir tutum olarak nitelendirirken, anayasal hakların ihlal edildiğini savundu.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Okulunu birincilikle bitiren bir kadın askerin, Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri olduğunu seslendirmesine gösterilen bu tavır, aslında iktidarın hiç haz etmediği ve kazanımlarına topyekûn saldırdığı Mustafa Kemal’e olan tahammülsüzlüğün bir göstergesidir. Bu tutum, anayasa ile güvence altına alınmış ifade özgürlüğüne aykırıdır.”

Baro, siyasi iktidarın devlet kurumlarında tek tip bir anlayış dayattığını belirterek, “Mürit olmayan, aklı, vicdanı ve irfanı hür kimseleri hiçbir kurumda istemeyenler, Cumhuriyetin kazanımları ve Mustafa Kemal’in aydınlanma fikri karşısında yenilmeye mahkûmdur” ifadelerini kullandı.
“İfade Özgürlüğü Cezalandırılamaz”
İzmir Barosu, teğmenlerin eyleminin anayasal bir hak olan ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. TSK’nin disiplin kurulu kararıyla ifade özgürlüğüne yönelik müdahalelerde bulunulmasını eleştiren baro, “Bu tutum, toplumsal birliğe zarar vermekte ve demokratik değerlere aykırı bir örnek teşkil etmektedir” açıklamasında bulundu.

Baro’dan Teğmenlere Destek Mesajı
Baro, son olarak TSK’den ayırma cezası istemiyle disiplin kuruluna sevk edilen Teğmen Ebru Eroğlu ve Teğmen İzzet Akarsu’nun yanında olduklarını belirterek, sürecin takipçisi olacaklarını ifade etti.
İŞTE AÇIKLAMANIN TAM METNİ:
“İfade Özgürlüğü Cezalandırılamaz, Teğmenlerin Yanındayız!
Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sloganı atan ve okulunu birincilikle bitiren Teğmen Ebru Eroğlu ve Teğmen İzzet Akarsu’nun TSK’den ayırma cezası istemiyle disiplin kuruluna sevk edilmesini kınıyoruz.
Toplumun her alanı gibi ordunun da tekkeleşmesi, tarikatlaşması, müritleşmesi için çabalayan siyasi iktidar, bu alanda kendisine aykırı her sesi bastırmak istemektedir.
Okulunu birincilikle bitiren bir kadın askerin Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri olduğunu seslendirmesine gösterilen tavır, aslında iktidarın hiç hazzetmediği ve kazanımlarına topyekün saldırdığı Mustafa Kemal’e tahammülsüzlüktür. Bu tahammülsüzlük, Anayasa’da garanti altına alınan hak ve özgürlüklere, ifade hürriyetine, laikliğe ve demokrasiye karşıdır.
Mürit olmayan, aklı, vicdanı, irfanı hür kimseleri hiçbir kurumda istemeyenler, cumhuriyetin kazanımları ve cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal’in aydınlanma ve bağımsızlık fikri karşısında yenilmeye mahkumdur.”
İlginizi çekebilir: İZFAŞ, Türk lojistik sektörünü Çin’e taşıyor