Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

İzmir’deki bebek ölümünde emsal karar: Savcı o ilacı “kimyasal silah” saydı!

İzmir’de bir apartmanda yapılan böcek ilaçlaması sonrası 1 yaşındaki Altay Toprak Kınalı’nın hayatını kaybetmesiyle ilgili yürütülen soruşturma tamamlandı. Savcılık, hazırladığı iddianamede kullanılan tarım ilacını “kimyasal silah” olarak değerlendirdi. İlaçlama firması sahibi ve çalışanı hakkında “kasten öldürme” suçundan müebbet hapis cezası talep edildi.

İzmir'de bir apartmanda yapılan böcek ilaçlaması sonrası 1 yaşındaki Altay

DEMOKRAT GÜNDEM- İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, kentin göbeğinde yaşanan ve 1 yaşındaki bir bebeğin ölümü, 5 kişinin de zehirlenmesiyle sonuçlanan ilaçlama faciasına ilişkin soruşturmayı tamamladı. Soruşturmayı yürüten savcı; bilirkişi raporları, Adli Tıp Kurumu incelemeleri ve tanık ifadeleri doğrultusunda 12 sayfalık çarpıcı bir iddianame hazırladı.

Olayın “basit bir ihmal” değil, “kimyasal silah kullanımı” olarak nitelendirilmesi davanın seyrini değiştirecek en önemli detay olarak kayıtlara geçti.

SAVCILIK “KİMYASAL SİLAH” SAYDI, MÜEBBET İSTEDİ

İddianamede, tutuklu bulunan firma sahibi B.Ö. ve çalışanı E.G. hakkında istenen cezaların gerekçesi hukuk tarihine geçecek nitelikte oldu. Savcılık makamı, şüphelilerin insan yaşam alanında kesinlikle kullanılmaması gereken bir maddeyi tedbirsizce kullandığını vurgulayarak, eylemi “kimyasal silah kullanarak kasten öldürme” kapsamında değerlendirdi. Bu ağır suçlama neticesinde, şüpheliler hakkında minik Altay’ın ölümü nedeniyle müebbet hapis cezası talep edildi. Savcı ayrıca, olayda zehirlenen diğer 5 apartman sakini için de “silahla kasten yaralama” suçundan her bir mağdur adına ayrı ayrı 4’er yıla kadar hapis cezası verilmesini istedi.

BİLİRKİŞİ RAPORUNDA KAN DONDURAN “İHMALLER ZİNCİRİ”

Dosyaya giren bilirkişi raporu ise 13 bin lira karşılığında yapılan ilaçlamadaki “sistematik hata zincirini” tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi. Rapora göre, facianın temeli apartman gibi kapalı yaşam alanlarında uygulanması kesinlikle yasak olan tarım ilaçlarının kullanılmasıyla atıldı. Üstelik bu hayati risk taşıyan işlem öncesinde bina sakinleriyle herhangi bir toplantı yapılmadığı, işin ciddiyetinin anlatılmadığı ve henüz apartman tamamen tahliye edilmeden ilaçlamaya başlandığı tespit edildi.

İhmaller sadece bununla da sınırlı kalmadı. Zehirli gazın diğer dairelere sızmasını engelleyecek havalandırma kapatma ve bantlama gibi izolasyon işlemlerinin hiç yapılmadığı, işlem bittikten sonra ise içerideki gaz seviyesi ölçülmeden bina sakinlerinin evlerine girmesine izin verildiği raporda detaylarıyla yer aldı.

ACI DOLU İFADE: “BİZE KİMSE BİR ŞEY SÖYLEMEDİ”

İddianamede, oğlunu kaybeden acılı baba Recep Kınalı’nın ifadesine de yer verildi. Kendilerine hiçbir uyarı yapılmadığını belirten baba Kınalı, o anları şöyle anlattı:

“İlaçlama ani yapılan bir işlem oldu. Ağabeyim camları kapatmak için gittiğinde işlem çoktan yapılmıştı. İlaçlamayı yapanlar sadece ağabeyime ’48 saatten önce eve girmeyin’ demiş. Bunun dışında bize ne bir uyarı yapıldı ne de bilgilendirme. Olaydan haberimiz bile yoktu.”

Zehirlenen diğer apartman sakinleri Gizem Umay Pala ve Murat Çelikörs de ifadelerinde, apartman girişine hiçbir uyarı levhası asılmadığını ve havalandırma boşluklarının kapatılmadığını doğruladı.

ASIL SORUMLU FİRMA SAHİBİ

İddianamenin sonuç bölümünde; yasaklı ilacın seçimi, uygulanması ve gerekli tedbirlerin alınmaması konularında firma sahibi B.Ö.’nün “ana sorumlu” olduğu vurgulandı. Çalışan E.G.’nin ise dikkatsiz ve tedbirsiz davranışlarıyla olaya etki ettiği belirtildi. İlaçlamayı talep eden apartman sakinlerinin ise teknik detayları bilemeyecekleri gerekçesiyle kusurlu bulunmadığı ifade edildi.

Hazırlanan iddianame Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilirken, tutuklu sanıkların yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.

Demokrat Gündem