Nöbetçi Eczaneler
Konak ilçesinde geçtiğimiz Temmuz ayında meydana gelen ve tüm Türkiye’yi yasa boğan olayda, Tıp Fakültesi öğrencisi Özge Ceren Deniz (23) ve onu kurtarmaya çalışan İnanç Öktemay’ın (44) elektrik akımına kapılarak can vermesine ilişkin davada yargı süreci yeni bir boyut kazandı. İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklara verilen cezaların dayanağını oluşturan gerekçeli kararını kamuoyu ile paylaştı. Karar metni, kurumlar arası koordinasyonsuzluğu, teknik yetersizlikleri ve göz göre göre gelen ihmalleri resmiyete döktü.
“KABLOLAR STANDART DERİNLİKTE OLSAYDI BU FACİA YAŞANMAYACAKTI”
Mahkeme heyeti, gerekçeli kararında olayın bir “olağanüstü doğa olayı” veya “kaçınılmaz bir kaza” olmadığının altını kalın çizgilerle çizdi. Facianın tamamen öngörülebilir ve önlenebilir bir ihmaller zinciri sonucu meydana geldiği vurgulanırken, hayatını kaybeden Deniz ve Öktemay’ın olayda herhangi bir kusurunun bulunmadığı belirtildi. Teknik bilirkişi raporları ise ihmalin boyutunu gözler önüne serdi: Yeraltı elektrik kabloları projede belirtilen derinlikte değildi. Kararda, “Eğer kablolar standartlara uygun olarak 70 santim derinlikte olsaydı, üzerindeki ızgaranın beton kütlesi çökse bile kablolara zarar veremeyecek ve bu ölümcül kaza yaşanmayacaktı” tespiti dikkat çekti.
TEHLİKE “GELİYORUM” DEMİŞ: DUMANLAR, UYARILAR VE GÖRMEZDEN GELİNENLER
Dosyaya giren güvenlik kamerası kayıtları ve geçmiş tutanaklar, tehlikenin olay gününden aylar, hatta yıllar öncesinden sinyal verdiğini ortaya koydu. Facianın yaşandığı noktadan olaydan aylar önce, 9 Ocak 2024’te dumanlar yükseldiği, vatandaşların durumu fark edip duba koyarak kendi imkanlarıyla önlem almaya çalıştığı belirlendi. Üstelik bu tehlike, Gediz Elektrik’in sistemine de “Yerden geçen kablolardan duman çıkmakta, mazgala giderse elektrik çarpması oluşabilir” notuyla işlenmişti. Ancak bu açık uyarıya rağmen riski ortadan kaldıracak kalıcı bir önlem alınmadı. Bölgedeki sorunun köklerinin ise çok daha eskiye dayandığı; 2019 yılında aynı noktada taşların ısındığı, yayaları elektrik çarptığı ve bir köpeğin akıma kapılarak öldüğü bilgisiyle mahkeme kayıtlarına geçti.
KOORDİNASYONSUZLUK ÖLÜM TUZAĞINI HAZIRLADI
Gerekçeli karar, İZSU ve Gediz Elektrik arasındaki koordinasyonsuzluğun ve denetimsizliğin faturasını da belgeledi. Yağmur suyu ızgaralarının, yer teslimi ve sözleşme dahi yapılmadan bir gece yarısı operasyonuyla monte edildiği, bu çalışma sırasında elektrik kablolarına hasar verildiği anlaşıldı. Gediz Elektrik’in hasarlı kabloları onarmak yerine “geçici kabul” yaparak tehlikenin sürmesine neden olduğu, İZSU’nun ise bakım yapmadığı ızgaraların çamurla dolması sonucu suyun tahliye edilemediği vurgulandı. Tahliye edilemeyen su, ihmal edilen kaçak akımla birleşince sokak adeta bir ölüm tuzağına dönüştü.
BİLİNÇLİ TAKSİR KARARI VE CEZALAR
Yargılama sonunda suçun “bilinçli taksirle” işlendiğine hükmeden mahkeme, cezaları yarı oranında artırdı. Tutuklu sanık sayısının 15’e yükseldiği davada; Ali Külak, Doğan Kılıç, Fırat Akbay ve Mesut Türkan “1. derece asli kusurlu” bulunarak 10’ar yıl hapis cezasına çarptırıldı. Kusur derecesine göre diğer sanıklara 8 yıl 9 aydan başlayan ve 4 yıl 2 aya kadar inen hapis cezaları verildi. 9 sanığın beraat ettiği davada, yurt dışında bulunan bir sanığın dosyası ise ayrıldı.
MEMURLAR DA HAKİM KARŞISINA ÇIKACAK
Öte yandan, davayla ilgili önemli bir gelişme daha yaşandı. İzmir Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi, olayda sorumluluğu bulunduğu iddia edilen 6 kamu görevlisinin (memur) de yargılanmasına karar verdi. Bu kararla birlikte, ihmaller zincirindeki soruşturma ağı genişlemiş oldu.