DEMOKRAT GÜNDEM- İzmir Körfezi’nde çevre felaketinin ayak sesleri bir kez daha duyuluyor. Hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte Körfez’de suyun rengi kahverengiye dönerken, kıyılarda kötü koku ve balık ölümleri yeniden ortaya çıktı. Özellikle Bayraklı, Karşıyaka ve Turan sahillerinde yüzeye vuran ölü balıklar, bölgede endişe yaratıyor.
UZMAN UYARDI: “İKİ YIL ÜST ÜSTE İLK KEZ BALIK ÖLÜMLERİ GÖRÜLÜYOR”
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir Körfezi’nde 47 yıldır yürüttüğü çalışmalarda ilk kez iki yıl üst üste balık ölümlerine tanıklık ettiğini vurguladı. Yaşar, körfezdeki plankton patlamalarının arttığını ve deniz suyunun kahverengiye dönüşmesinin tehlikenin boyutunu gösterdiğini söyledi.
“KÖRFEZ’DEKİ KİRLİLİK GÖZLE GÖRÜLÜR HALE GELDİ”
Prof. Dr. Yaşar’a göre, körfezde yaşanan sorunların temelinde derelerden gelen arıtılmamış fabrika atıkları ve altyapı yetersizlikleri bulunuyor. Alüminyum sülfatla yapılan arıtma denemeleri ve kuzey sirkülasyon kanalı çalışmaları ise etkili olamıyor.
“2003’te körfez yeniden maviye dönmüştü. Ancak 2005’ten itibaren yanlış müdahalelerle geri dönüş başladı” diyen Yaşar, bugün yaşanan krizin uzun yılların birikimi olduğuna dikkat çekti.
SUYUN RENGİ NEDEN DEĞİŞTİ?
Deniz suyundaki kahverengileşme, sıcak hava ve kirli atıklarla beslenen plankton patlamalarının sonucu olarak gösteriliyor. Bu patlamalar, sudaki oksijen miktarını hızla azaltarak özellikle kıyıya yakın bölgelerde balıkların yaşamını tehdit ediyor.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ: “DERELERİN ALTI KIRILMALI, ARITMA TESİSLERİ AKTİF HALE GETİRİLMELİ”
Uzmanlar, kalıcı bir çözüm için acil müdahale çağrısında bulunuyor. Öneriler arasında, derelerin beton altyapılarının kırılması, fabrika atıklarının arıtılarak verilmesi ve deniz içi sirkülasyon sistemlerinin güçlendirilmesi yer alıyor.
“Bu adımlar atılmazsa kötü koku, balık ölümleri ve koyu renkli su İzmir’in geleceğinde kaçınılmaz olur” diyen uzmanlar, körfezin sürdürülebilir bir şekilde temizlenmemesi halinde çevresel felaketin kapıda olduğuna dikkat çekiyor.
