İzmir Büyükşehir Belediyesi ekim ayı olağan meclis toplantısının ikinci birleşimini İzmir Büyükşehir Belediye Başkanvekili Altan İnanç idaresinde gerçekleştirdi.
CHP’nin kadın meclis üyeleri kadına yönelik şiddete karşı faarkındalık oluşturmak için üzerinde ‘güç sende’ yazılı siyah tişörtler giydi. Toplantıda İzmir Otogarı’nın 15 yıl süreyle üst kullanım hakkının İZULAŞ AŞ’ye ayni sermaye olarak aktarılması konuşuldu.
Konu hakkında söz alan AK Parti Çiğli Meclis Üyesi Özgür Kaner, “İZOTAŞ ile Büyükşehir belediyesi arasından süresi bittiğinden dolayı ilgili davalık. Karşılıklı açılan birden fazla dava var. Biz, kaba bir tabirle yeni bir malik yaratıyoruz. Dolayısıyla tahliye kesinleşmeden Büyükşehir’in yıllardır takip ettiği ve İzmir halkının beklediği yenilmeyi karşılamayacağını düşünüyoruz.
Var olan binanın fizibilite raporu, hiçbir fikir beyanı ve çalışma yok. Biz sorularımıza cevap alabilmiş değiliz. Bu binayı olduğu gibi devrettiğinizde mahkeme ve bina ne olacak? 15 yıl yeni bir bina yapılacaksa çok az bir süre. Binanın varlığına devam edip etmeyeceği konusunda da sorularımıza cevap alamadık” dedi.
‘YENİLEME VAADİ VARDI’
CHP’li Meclis Üyesi Rıfat Özer ise “Sözleşmeye göre burası tamamen belediyenin malıdır. Aralarında tahliye davası var ve mahkeme ne karar verir bilemeyiz bilmemiz de gerekmiyor. Belediye kendi malını kendi şirketine aktarmaktadır. Olay bundan ibarettir” diye konuştu.
MHP Grup Başkanvekili Bahadır Altınkeser de “Çok kötü durumda olan ve her yağmursa sel ile baş başa kalan bir otogardan bahsediyoruz. Cemil Tugay’ın da yenileme vaadi vardı. Buraya badana boya mı yapılacak yoksa otopark tamamen mi yenilenecek?” dedi.
‘BURANIN OTOGAR OLDUĞUNU GÖZDEN KAÇIRMAMAK GEREKIR’
CHP’li Kemalpaşa Meclis Üyesi Ahmet Cemil Balyeli de “İZOTAŞ ile yapılan sözleşme 2023 yılında sonlandı ve davalar devam ediyor. Ama bizim “‘Davaların bitmesini bekleyelim ve ardından yeni bir işletmeci bulalım’ diyebileceğimiz bir iş değil. Hukuki anlamda kaygıları anlıyorum ama buranın otogar olduğunu gözden kaçırmamak gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.
‘HALKA HİZMETİ ENGELLER’
SGK borçlarına değinen Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık da “Ülke olarak zor günlerden geçiyoruz ancak bu zorluk belediyelerin elini bağlayan SGK borçlarına kitlenmiş durumda. Belediyeler bu konuda yalnız değil, bunu biliyoruz, okul bahçelerinin satılığa çıkartıldığı, savunma sanayi için kredi kartlarına yüklenildiği, 9 aylık faiz ödemelerinin 913 milyar, 9 aylık bütçe açığının 1 trilyon 74 milyar olduğu bir dönemden geçmekteyiz ancak bizlerin topluma hizmet olanaklarının kısıtlanmasını kabul etmiyoruz. Bakanlıklar da zorda. Yapılması gereken ödemeler yapılmıyor ancak bozuk ekonominin sorumluluğunu yerel yönetimlere yüklemeyi kabul etmiyorum” dedi. Belediyelerin sadece SGK değil başka borçları da olduğunu söyleyen Işık, “Ülkemizde bunun nasıl giderildiğini geçmişte hepimizin irdelemesi gerekiyor. Borçların miktarından ziyade bunun yerelin hizmetine ne şekilde sekte vurduğuna bakılmadan Türkiye’nin yerel yönetimleri ekonomik soykırımla karşı karşıyadır. Biz sosyal ve kamusal hizmetlerden olmak şartıyla borcun silinmesini istemeliyiz” sözlerine yer verdi.
‘HACİZLER KALKMALI’
Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, “Halkın en rahat dokunabildiği taleplerini iletebildiği, bizim gibi çevre ilçelerde halk sıkıntısını belediyelerden ister. Bu istekler çalışma arkadaşlarımız sayesinde yerine getirilir. 2019’da Adalet Kalkınma Partisi’nden Selçuk’u aldığımda 7 milyon 837 bin dolar vergi ve SGK borcu vardı. 2024 yılı itibariyle 4 milyon 104 bin dolara düşürmüşüz. Yeni dönemde de Kiraz gibi Adalet Kalkınma Partisi’nden CHP’ye geçen belediyeler vardı ve merak edip telefon açtım. Telefon açtığımda ‘Her halde bir önceki belediye başkanı ödemeyi unuttu, hesaplarımıza bloke kondu’ dedi. 10 yıldır yapılmayan blokenin şimdi konması ilginç. Bir kamu kurumu diğer kamu kurumuna taşkın haciz yapıyor. Menemen en borçlu belediyeydi, nasıl hallettiler? Sigorta borcu her ay gelmeye devam ediyor ve ödenemez hale geliyor. Hizmeti engelleyecek her türlü haciz kalkmalı. Borçlar içim yeni yapılandırma kanunu çıkmalı. Bunun sadece belediyelerin değil İzmir’in nefes alması için yapılması lazım” dedi.
Mecliste, İzmir Otogarı’nın 15 yıl süreliğine üst hakkının İZULAŞ A.Ş’ye aktarılması oy çokluğu ile kabul edildi. (DHA)