Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Kadına şiddette ‘silah’ alarmı

Kadına yönelik şiddetle birlikte bireysel silahlanmanın da tehlikeli boyutlara ulaştığı Türkiye’de, yalnızca 2025’in ilk dokuz ayında 121 kadın ateşli silahlarla öldürüldü. Uzmanlar, kontrolsüz silahlanmanın kadın cinayetlerinde ölüm oranlarını artırdığına dikkat çekiyor.

Kadına yönelik şiddetle birlikte bireysel silahlanmanın da tehlikeli boyutlara ulaştığı

Kadına yönelik şiddet Türkiye’nin en yakıcı toplumsal sorunlarından biri olmaya devam ediyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun yayımladığı son rapor, bireysel silahlanmanın geldiği boyutu gözler önüne serdi.

Platformun verilerine göre, 2025’in ilk dokuz ayında 121 kadın ateşli silahlarla öldürüldü.

Veriler, yalnızca kadın cinayetlerinin değil, bireysel silahlanmanın da sistematik biçimde arttığını ortaya koyuyor. Uzmanlara göre, denetim eksikliği ve yasa dışı silah ticaretinin yaygınlığı, bu artışın en önemli nedenleri arasında.

“Denetim mekanizmaları yetersiz, ruhsatsız silahlar cezalandırılamıyor”

Cumhuriyet’e konuşan Avukat Süreyya Kardelen Yarlı, bireysel silahlanmanın kontrolsüz biçimde yaygınlaştığına dikkat çekti.

Süreyya Kardelen Yarlı, “Bu tablo, devletin denetim kapasitesinin yetersiz kaldığını açıkça gösteriyor. Ruhsatlı silahların verilmesinde psikolojik değerlendirme, şiddet geçmişi taraması ya da sosyal inceleme zorunluluğu yok. Denetim mekanizmaları son derece zayıf ve ruhsatsız silahlar neredeyse cezalandırılamaz hale gelmiş durumda” dedi.

“Türkiye’nin acilen Silah Kontrol Yasası’na ihtiyacı var”

Avukat Yarlı, mevcut durumun şiddet eğilimli kişilerin kolaylıkla silah edinebilmesine yol açtığını vurguladı: “Bu durum, özellikle kadın cinayetleri ve aile içi şiddet vakalarında ölüm oranlarının dramatik biçimde artmasına neden oluyor. Türkiye’nin acilen Avrupa standartlarında bir Silah Kontrol Yasası’na, ruhsat sisteminde psikolojik yeterlilik ve periyodik denetim zorunluluğuna ihtiyacı var.”

“İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme önleme mekanizmalarını zayıflattı”

Avukat Süreyya Kardelen Yarlı, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının da kadınlara yönelik şiddetle mücadelede ciddi bir boşluk yarattığını belirterek şu değerlendirmede bulundu: “Bu karar, zaten zayıf olan önleme mekanizmalarını daha da işlevsiz hale getirdi. Silahlanmanın bireysel özgürlük değil, toplumsal bir güvenlik riski olduğu artık görülmeli. Şiddet eğilimli bireylerin kolayca silah edinebildiği bir ülkede hiçbir kadın güvende değildir.”

Platform verilerine göre, kadın cinayetlerinin büyük bölümü kadınların eşleri, eski eşleri veya partnerleri tarafından işlendi. Cinayetlerde kullanılan silahların önemli bir kısmının ruhsatsız olduğu da raporda dikkat çekilen bir diğer unsur oldu.

Uzmanlar, bireysel silahlanmanın yalnızca kadın cinayetlerini değil, aile içi şiddet, intihar ve çocuk istismarı vakalarını da tetiklediğini, bu nedenle kapsamlı bir yasal reformun artık kaçınılmaz olduğunu vurguluyor.

Demokrat Gündem