KARŞIYAKA’DA BAKKALLAR GAZETE SATMIYOR!

Avni Erboy İzmir ve Ege’nin yakından tanıdığı bir gazeteci… Kendini bildi bileli sporun içinde olan Akhisarlı Avni Erboy, yaşamından kesitleri anlattığı yazısında 05 Ocak 2021 Salı günkü yazımı dolaylı değil, doğrudan desteklemiş… Verdiği örnek herhalde zaman zaman özellikle muhalifler tarafından ele alınacak… Önce sözü ‘usta gazeteci’ Avni Erboy’a vereyim: NEREDEN NEREYE? ‘…Geriye dönüp bakıyorum da; […]

Avni Erboy İzmir ve Ege’nin yakından tanıdığı bir gazeteci…
Kendini bildi bileli sporun içinde olan Akhisarlı Avni Erboy, yaşamından kesitleri anlattığı yazısında 05 Ocak 2021 Salı günkü yazımı dolaylı değil, doğrudan desteklemiş…
Verdiği örnek herhalde zaman zaman özellikle muhalifler tarafından ele alınacak…
Önce sözü ‘usta gazeteci’ Avni Erboy’a vereyim:

NEREDEN NEREYE?
‘…Geriye dönüp bakıyorum da; o zamanlar biz haber yazıyor, okutuyor ve gazeteleri sattırıyormuşuz!.. 
Şimdi, bayilerde, bakkallarda gazete bulmak mesele!
Bostanlı’daki mahalle bakkalımdan her gün, hemen hemen tüm İzmir gazetelerini almaya özen gösteriyorum. 
Son gittiğimde ‘Bizim gazetelerden kalanları alayım’ dediğimde bakkalın yüzüme şaşkın şaşkın baktığında şaşırdım.
Gülerek, ‘Artık gazete satmıyorum!’ dedi. 
Şaka yaptığını zannettim… 
‘Neden?’ diye soramadan başladı anlatmaya:
‘Vallahi senden başka arayan soran yok gibi. 
Her gün paketleri aç, gazeteleri yerleştir. 
Gece aynen topla. Paket yap. İade bekle. 
Fatura geldiğinde de hep olmayan eksiklikler… 
Ana bayi ile bu nedenle de her seferinde kavga ediyoruz. 
Para kazanmayı bırak, kaybetmeye de başladım. 
Valla 3 gündür gazete satmıyorum. 
Kafam rahat. 
O günden bu yana ilk defa sen gazete sordum…’
Vay be!..
Bu günleri de görecekmişiz… 

HİÇBİRİNDE YOK!
Neyse; taktım kafaya ‘arka sokaktaki bakkal da gazete vardır’ diye düştüm yola… 
Üstelik spor da olacak… 
İki bakkal yan yana. 
‘Birisinde olmasa diğeri satıyordur’ diye düşündüm… 
Yok… 
‘Neden gazete satmıyorsunuz?’ diye sorduğumda aldığım cevap mesleğim adına utanç vericiydi: 
‘Ağabey gazeteleri ne soran var, ne de alan…’ 
Vay canına! 
Demek artık ne kâğıdın kokusunu alabileceğiz, ne de yıllardır alıştığımız mürekkebin… 
Kâğıttan gazete okuyan bizler (gençlerin yaşlı kabul ettiği kesim) demek ki çok şanslıymışız… 
Yakın gelecekte basılı medya da yok olup gidecek!.. 
Bu dönemin çocukları gazete gördüğünde uzaylıymış gibi şaşkın şakın baka kalacak!.. 
Belki de anlatıldığında gazete görmek için varsa şehir müzesine gidecek! 
SONUÇ. Hani bir yerlere güvenen ve tirajlarını çok ama çok yüksek göstererek devletten, yani bizim cebimizden trilyonlar alan büyük patronlar var ya, yakında güvendikleri dağlara kar yağdığını görecekler ve geriye dönüş olarak haksız kazançları trilyonları hazineye geri alınacaktır.
Çok değil yakın zamanda…

GERÇEK ORTAYA ÇIKAR!
Şimdi ‘Usta Gazeteci’ Avni Erboy’un yazısını bir noktada perde arkası ya da gerçeği dile getirdiğim 05 Ocak 2021 Salı günü DEMOKRAT GÜNDEM’deki yazımı izninizle paylaşarak, hatırlatmak istiyorum:
‘Nedense İstanbul’dan gönderilen kışkırtıcılar nedense hemen her gün bir şeyler yumurtluyorlar…
Yok şuymuş, yok buymuş, yok bal-kaymakmış zihin karıştırmakta üzerlerine yok…
Aslında üç buçuk mu, iki buçuk mu ne kalmış okuyucuları bunların kafasında olduklarından hiç ama hiç önemli değil…
Bazıları ise Devleti kandırıyorlar tirajlarını yüksek göstererek…
Aslında bunu ispatlamak çok kolay…
Nasıl mı?
Basıldıkları matbaa belli…
Dağıtımdaki baskıları da…
Bir yetkili gitsin matbaaya, numaratöre baksın…
Sonra da matbaa kayıt defterine göz atıp rakamlara baksın…
Sonra da satış rakamları alınsın…
Bakalım tutuyor mu, tutmuyor mu?
Bu arada söyleyeyim:
Baskı sayısını gösteren numaratörü hiç ama hiç kimse değiştiremez, mührü bozamaz…
Bozulmaz mı?
Yapılır tabii…
Ama cezası ne kadar ağırdır…
Öde öde bitmez!
Bir de bu hesaba iadeleri katın…
‘Beş dakikada Beşiktaş!’ derler ya bu iş bu kadar çabuk ortaya çıkar…
Emin olun bu yazıp söylediklerimi ne işbirlikçiler bilir ne de ‘duayenim’ diye ortada gezenler…
Bunların hesabı hep aldatmaca, kandırmaca üzeredir…
Bu arada hep güçlüden yanadırlar…
Yağcılık – balcılık da üzerlerine yoktur…
Başkalarına ‘balcı’ da derler, ya da yeni laflar da üretirler ama hep yalan dolan üzeredir…
Bugünden başlayın, geriye doğru gidin neler göreceksiniz…
Saman alevi gibi parlayan, parlatılan haberler sonra da soluksuz kalmalar…
Bir yanda bir kısım medya can çekişiyor, diğer yanda bazılarının bir eli yağda, diğeri balda…

TABİİ Kİ GÜVENİLECEK KADRO
Bu arada belirteyim:
Önemli bir görevi üstlenen ne yapar?
Yanıtını vereyim:
Ekibini kurar…
İzmir’e gelen ya da bir başka kente giden bir üst yönetici ne yapıyor?
Mutlaka ve mutlaka güvendiği isimleri de yanında ya götürüyor, ya getiriyor.
Ülkemiz şartlarında başka türlüsü düşünülemez…
Hatta ‘Böyle gelmiş, böyle gidecek!’ de denilebilir, buna…
Yani ortada sakil bir durum yok…
Hesap ortada! 

MENEMEN’DE BAKALIM NE OLACAK?
Haftanın ilk günü, 04 Ocak Pazartesi günü Menemen’de belediye başkanvekili seçimi, daha doğrusu AKP ile CHP adayları arasında kura yenilenecekti.
Ancak Millet ittifakının iki partisi CHP ile İYİ Partinin meclis üyeleri olağanüstü meclis toplantısına katılmadı.
Kur’a üç gün sonrasına yani Perşembe gününe kalmış oldu.
Biliyorsunuz; belediye başkanı tutuklu olarak yargılandığı ve görevden alındığı için önce meclis dört turlu bir seçim yapmış sonuca gidememişti.
Daha sonra yapılan kura seçimini CHP adayı kazanmış, AKP mahkemeye itiraz yaparak kuranın tekrar yapılması kararını aldırmıştı,
 

Yaşar Eyice

Exit mobile version