Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Kent Konseyi Başkanı Işık'tan SOYBİS çıkışı: 'Bilgi paylaşımı sıkıntısı kaynak ve zaman israfı yaratıyor'

Kente ve kentte yaşayanlara dair kentin tüm paydaşlarıyla ortak hareket

Kente ve kentte yaşayanlara dair kentin tüm paydaşlarıyla ortak hareket etmeyi önceleyen İzmir Kent Konseyi (İKK) Başkanı Seniye Nazik Işık, ihtiyaç sahibi ailelerin belirlenmesinde önemli bir kaynak olan SOYBİS'ten bilgi çekme konusunda İzmir ve İstanbul'un da içinde olduğu birçok büyükşehir ve kentte merkezi idare ve yerel yönetimler arasında bilginin paylaşılmaması sorunu yaşandığını, bu durumu aşmak isteyen yerel yönetimlerin ayrıca envanter. çalışması yapmaya çalıştığını ancak bunun zaman ve kaynak israfına yol açtığını söyledi. 

DEMOKRAT GÜNDEM-RÖPORTAJ HABER-BİRİNCİ BÖLÜM-İzmir siyasetinde ve sivil toplum kuruluşlarında 10 yılı aşkın bir emeği olan Seniye Nazik Işık, İzmir'deki en önemli bağımsız yapılanmalardan biri olan İzmir Kent Konseyi (İzKK) başkanlığına seçilen ilk kadın başkan olarak yoğun bir çalışma dönemi içerisinde. Kentin emek, demokrasi güçleri, sivil toplum kuruluşları, dernekleri başta olmak üzere tüm paydaşlarıyla İzKK çatısı altında biraraya gelme çalışmalarını yöneten ve hızlandıran İzKK Başkanı Seniye Nazik Işık, bugünlerde İzKK'nın Çankaya'daki yeni binasındaki son düzenlemeleri takip etmek için de ayrı bir mesai harcıyor.

Kentte yaşayan kadın, genç, engelli, mülteci, çocuk her kesimin ve dezavantajlı grubun sorun ve taleplerine yönelik proje ve çözümler geliştirmek için gece-gündüz çalışan İzKK meclisleri ve çalışma gruplarının başında olmaktan gurur duyduğunu belirten İzKK Başkanı Seniye Nazik Işık ile İzKK'nın yeni binasında biraraya geldik. Kendisine, gerçekleştirdiğimiz uzun söyleşide, İzKK ile ilgili merak edilenleri, kentin ve paydaşlarının tüm beklenti, taleplerinin yanısıra proje ve yeni çalışmalarını sorduk.

SENİYE NAZİK IŞIK: SOYBİS BİLGİLERİNİN PAYLAŞILMAMASI SIKINTI YARATIYOR

Merkezi ve yerel idare arasında, ihtiyaç sahibi ve yararlanıcı kişi ve ailelerin tüm bilgilerinin kayıtlı olduğu SOYBİS sistemindeki verilerin paylaşılma sıkıntısının çalışmalara yansıdığını, bu sorunu aşmak için başta İzmir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere birçok kentte il ve ilçe belediyelerinin kendi envanter çalışmalarını yapmak zorunda kaldıkları için kaynak ve zaman israfı yaşandığını belirtti.

IŞIK: BELEDİYELERİN YENİ ENVANTER ÇALIŞMASI KAYNAK VE ZAMAN İSRAFI DEMEK

İzKK Başkanı Seniye Nazik Işık, “Bir genelleme olarak elbette merkezi iktidarla yerel yönetimin aynı siyasi partide olmamasından kaynaklanan bir çatışma var. Daha açıkçası ve özellikle merkezi idarenin yerel yönetimi bilgi paylaşımından dışlamasına tanık oluyoruz. Ana muhalefet partisinde olan yerel yönetimler için bir ayrımcılığın var olduğu tartışmasız. Bu, belediyelerin SOYBİS'ten yararlanamaması, sosyal yardımlarda olan biteni görmemesi, muhalefetin bunun üzerinden bilgi üretmemesi amaçlı. Yukarıda bir çatışma var, ama aşağıda asıl zarar gören yardıma ihtiyacı olanlar. Çünkü belediyelerin bu ihtiyaç sahiplerine ilişkin SOYBİS’teki bilgileri sorgulamaya erişimi engelleniyor. Sorunu aşmak için İBB'nin, ilçe belediyelerinin SOYBİS'den bilgi çekmek, sorgulama yapmak için yaptığı başvurular var ancak çok azına döküm veriliyor, sisteme bilgilerinizi kaydetmeniz bile sınırlı. Şimdi İzmir Büyükşehir Belediyesi örneğin sosyal yardımlardan yararlanma ihtiyacı bulunan engelliler için tüm ilçelerdeki kayıtları bir araya getirmeye, böylece elindeki datayı büyüterek veriye dayalı hizmet oluşturmayı güçlendirmek için bir çalışma yürütüyor. Doğrusunu isterseniz, bu bir kaynak israfı; çünkü var olan bir datayı kullanmak yerine, siz yeniden elinizdeki datadan data üretiyorsunuz. Artık bu tür şeyler günlük siyasi tartışmaların dışında olmalı. Biz, bu tür kutuplaşmadan uzak olunmasını istiyor, öneriyoruz.” diye konuştu.

İşte söyleşimizin tüm ayrıntıları:

DEMOKRAT GÜNDEM-Siz İzmir Kent Konseyi'nin (İzKK) ilk kadın başkanısınız. İzmir kadın ağırlıklıbir şehir, kadın haklarının ve mücadelesinin önemli ayaklarından biri. İzKK Başkanlığı önemli bir sorumluluk olsa gerek?

S.NAZİK IŞIK-Evet belirttiğiniz gibi, İzKK’nin ilk kadın başkanıyım. İlk olmak gurur verici olmasına ragmen, İzmir gibi bir kentte benden önce kadın başkan olmaması tabiki üzücü. İzKK Genel Sekreteri uzun süre bir kadındı; Prof.Dr. Gülgün Erdoğan Tosun sanırım 7 yıl genel sekreterlik yaptı. Bu bence iyi bir avantaj sağlamış; İzKK kadın yöneticiyle çalışmak noktasında avantajlı diye düşünüyorum. İzmir zaten farklı cinsiyetlerin birlikte çalışması konusunda sıkıntılı değildir. Yine de İzKK Yürütme Kurulu’nda da kadın sayısı çok düşük. Perihan Çağrışım Kayadelen, Evrim Bal Başaran ve Kadın Meclisi Başkan Vekilimiz Nevin Öğütçen yani toplam 3 kadın var. 19 kişilik Yürütme için çok düşük bir sayı. Bizim delegasyon yapımızda da kadın ağırlığı düşük. Çünkü İzmir'deki kadın kuruluşlarının önemli bir kısmı İzKK'ye yeni yeni üye oluyorlar. İzmir'deki eski ve köklü kuruluşların önemli bir kısmı geçmişte İzKK'ne ihtiyaç duymaksızın çalışma yürütmüş ya da örneğin 2020 öncesindeki 3-4 yıl olduğu gibi İzKK onların ihtiyaçlarına cevap verecek güçte olmamış. Kadın örgütleri yerel yönetimlere ya da başka alanlara müdahalede kendi güçleri dışında ortak bir hak örgütlenmesi üzerinden çalışmaya çok ihtiyaç duymamış. İkinci neden, Tülay Aktaş Güçbirliği ve İzmir Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB) gibi zaten çok güçlü h,em eski hem köklü ortak yapıların varlığı. Şimdi dönem sözcüsü Fatoş Dayıoğlu’nun da öabasıyla Güçbirliği ile çok güzel bir işbirliği içindeyiz. İKKB'de de dönem başkanı Huriye Serter ile yürüttüğümüz yakın ve dostane bir işbirliğimiz var. Kadın başkanlar, İzKK’nin ilişkilerinin daha geniş tabanlı ve işbirliğine açık şekilde gelişmesine çok avantaj sağladılar.

İzKK’nin benim temsilcisi olduğum Eşit Yaşam Derneği gibi İzKK’ne temsilci veren kuruluşlarla ilişkilerinde sorun yok ama İzmir’deki STK’larla ilişkisi bence yetersiz. Yani İzKK'nın dışa dönük ayağında eksikler ve sıkıntılar var, istediğimiz genişlikte bir kurumsal üyelik birikimimiz yok. Mesela 2020 ve 2021 iş planlarımızda katılımcı sayımızı arttırmak, İzKK’nin metropol alan dışındaki ilçelerdeki ilişki ağını genişletmek için ciddi bir çalışma öngörmüştük. Pandemi nedeniyle alan gezilerimiz ve çalışmalarımız kapanınca, bir çok  görüşmeyi online yaptık. Kurumsal üyelikleri geliştirme bağlamında çok çalışma yapamadık. Ayrıca şubeli kuruluşlar ve federasyonlarda sadece bir kurumsal temsilcinin bulunması ilişkileri kısıtlayan etkiler yapıyor. Kurumsal üyemiz olan 12 şubeli kuruluşla diğer şubelerle ilişkilerimizi geliştirmek için bir özel çalışma yaptık. Şimdi federasyonlarla da yapacağız. Üyemiz olmayan şubeler ve federasyona bağlı derneklerle iletişim içinde olmak bizim için önemli. Bütün bunların kadınların temsilini de güçlendireceğine inanıyorum.

D.G: Sendikalar ve STK'larla ilişkileriniz nasıl?

S.N.I: Sendikaların bize üyelikleri çok önemli ve kurumsal üyemiz olan sendika sayısında bu dönem artış oldu. Ben, bildiğiniz gibi, aynı zamanda politik kimliği olan bir insanım. Önemli olduğuna samimiyetle inandığım Emek ve Demokrasi Güçleriyle ilişkilerimizi güçlendirdik, birçok çalışmada birlikte olduk, artık onların pek çok çalışmasında İzKK de yer alıyor. Mesela pandemi ile birlikte İBB’nin kurduğu Kriz Üönetimi üst Kurulunda birlikte yer aldık, ilk kez bu yıl, 1 Mayıs'ta Emek ve Demokrasi Güçleri'nin yanısıra İzKK de organizasyon komitesinde yer aldı.

D.G: İKK'nın yeni dönem, pandemi süreci, ekonomik sıkıntılar anlamında dezavantajlı gruplara yönelik çalışmaları neler?

S.N.I: Pandemi ve ekonomik krizle birlikte ülkemizde yönetim meselelerinin ne kadar ciddi düzeyde sıkıntılı olduğunu gördük. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi maalesef yönetişim anlamında çok yetersiz. Krizin yönetilememesi, pandemi ve bizde yaşanan ekonomik krizi derinleştirdi, toplumda yeni kırılmalar ortaya çıktı. Artık mesele sadece yoksulluk değil. Geçmişte sosyal yardım talep eden ve etmeyen kesimlerin yeni ekonomik ve sosyal ihtiyaçları doğdu. Örneğin, oturduğu ev kendisine ait olduğundan sosyal yardım alamayan ancak yiyecek ekmeği olmayan insanlar ortaya çıktı. Başının üstündeki çatıyı kaybeden insanlar oldu, örneğin sokakta kalmakla karşı karşıya kalan kadın ve çocuklar oldu. İBB bu durumdaki kadın ve çocuklar için geçici barınma evi açtı, evsizleşenler için geçici konaklama imkanları yarattı. Sosyal yardım politikalarıyla ilgili yeni ihtiyaçlar, sadece toplu sözleşmeler, ücretler, esnafın işsizleşmesini önleme gibi işgücü piyasası bağlamındaki sosyal politikalara ek olarak yeni sosyal politikalar ve hizmetler üretmeyi gerektiriyor. Envanter çalışmaları yani topluma dair bilgi bu nedenle çok daha önemli hale geldi.

D.G: Bunun için çalışmalarınız neler?

S.N.I: Hangi sosyal kesimlerin ihtiyaçlarının nasıl değiştiğini görmek önemli. İBB şu anda bu tür çalışmalar yapıyor. Şöyle bir sorunumuz var; İBB ve ilçe belediyeleri merkezi devletin elindeki SOYBİS sisteminden yararlanamıyor, oradaki bilgiden sorgulama yapamıyor, bilgi alma, ihtiyaç sahiplerini bu sistemi tarayarak görebilme imkanından yoksun bulunuyor. Büyükşehirlerde kurulu kent konseyleri ile geçen sene 10. yıldönümüz nedeniyle başlattığımız bir çalışma var, 3 ayda bir düzenli toplanıyoruz. Bu konuyu orada da dile getirdik. Pandemi döneminde bile SOYBİS sisteminden belediyelerin yararlanamaması, aynı yere mükerrer yardım yapılırken bazı yerlere yardımda eksik kalınması gibi meselelere yol açıyor. Konuyu gündeme getirdiğimizde gördük ki, Kocaeli'nde, Balıkesir'de, Tekirdağ'da böyle bir sorun yok. Tekirdağ da bir CHP belediyesi olmasına ragmen sorun yok. Ama Ankara, İstanbul, İzmir için sorun var, Muğla, Aydın için de sorun var.

D.G: Sizce bunun nedeni, nedenleri neler?

S.N.I: Bir genelleme olarak elbette merkezi iktidarla yerel yönetimin aynı siyasi partide olmamasından kaynaklanan bir çatışma var. Daha açıkçası ve özellikle merkezi idarenin yerel yönetimi bilgi paylaşımından dışlamasına tanık oluyoruz. Ana muhalefet partisinde olan yerel yönetimler için bir ayrımcılığın var olduğu tartışmasız. Bu, belediyelerin SOYBİS'ten yararlanamaması, sosyal yardımlarda olan biteni görmemesi, muhalefetin bunun üzerinden bilgi üretmemesi amaçlı. Yukarıda bir çatışma var, ama aşağıda asıl zarar gören yardıma ihtiyacı olanlar. Çünkü belediyelerin bu ihtiyaç sahiplerine ilişkin SOYBİS’teki bilgileri sorgulamaya erişimi engelleniyor. Sorunu aşmak için İBB'nin, ilçe belediyelerinin SOYBİS'den bilgi çekmek, sorgulama yapmak için yaptığı başvurular var ancak çok azına döküm veriliyor, sisteme bilgilerinizi kaydetmeniz bile sınırlı. Şimdi İzmir Büyükşehir Belediyesi örneğin sosyal yardımlardan yararlanma ihtiyacı bulunan engelliler için tüm ilçelerdeki kayıtları bir araya getirmeye, böylece elindeki datayı büyüterek veriye dayalı hizmet oluşturmayı güçlendirmek için bir çalışma yürütüyor. Doğrusunu isterseniz, bu bir kaynak israfı; çünkü var olan bir datayı kullanmak yerine, siz yeniden elinizdeki datadan data üretiyorsunuz. Artık bu tür şeyler günlük siyasi tartışmaların dışında olmalı. Biz, bu tür kutuplaşmadan uzak olunmasını istiyor, öneriyoruz. Çünkü gerçek tabloyu görmek çok gerekli. İkincisi, belediyeler memnuniyet anketi yapıyorlar. Sadece memnuniyet anketi yapmak değil, yeni politikalar geliştirmek için sosyo-demografik araştırmalar yapmak, alan araştırmalarına da kaynak ayırmak gerek. Biz İBB’ye kırılganlık araştırması önerdik, bazı kesimler için bu çalışma başlatıldı, sevindik tabii. Kent Konseyleri tam da bu noktada işe yarayabilir oluşumlar. Kent Konseyine her türlü kuruluş gelebilir, içeri geçip oturabilir, farklı görüş, proje ve çözüm önerisini getirebilir, bunları kayıt altına alıp üzerinde çalışabilirsek muhatabımız olan belediye ve kaymakamlıklara ürettiğimiz görüş ve projelerle daha iyi yol alma imkanı sunabiliriz.

D.G: İzmir Kent Konseyi'nin (İzKK) bütçesi ne kadar?

S.N.I: Bizim geçen dönemki talebimiz, 2021 için iş planımızı oluşturduk ve 5 milyon TL civarında bütçe istedik. Ayrılan ödenek 2.4 milyon civarında oldu. Buna başka müdürlüklerin bütçelerinde görünen bakım onarım, bilgi işlem ve bilgisayar vb alımlarla ilgili harcamalar dahil değil. Pandemi düşündüğümüzden daha uzun süreli ve etkileyici oldu, bizim çalışma maliyetimizi düşürdü, örneğin ulaştırma, açık alan etkinlikleri, genel kurullar, ulusal ve uluslararası toplantılar, promosyon malzemelerimiz gibi kalemlerde harcamalarımız çok düştüğinden bu bütçe fazlasıyla yeterli. 2021 bütçemizin önemli bir kısmı, personel giderimiz, yeni binamızın kirası ve tefrişatı için kullanılacak. Eylül'de açılışını yapacağımız Çankaya'daki yeni yerimiz ulaşımı çok kolay olan, ulaşılabilirlik açısından çok avantajlı ve geniş bir mekan. O’nun kirası bizim bütçemizden ödeniyor. Şubat 2022’de benim iki yıllık başkanlık dönemim bitiyor. Genel kuruldan sonra devralacak arkadaşlarımıza tertemiz yeni bir mekan teslim etmiş olacağız. Kent konseyinin mekan ve bütçe durumu elbette çok önemli. Yeni binamızda kent konseyini güçlendirecek birkaç proje hazırlığımız sürüyor. Bunlardan biri genel kurul salonu. Aynı zamanda küçük konserler de yapılabilecek, simultane çeviri imkanı sunabilecek böyle bir salonumuz olacak. Alsancak-Çankaya-Konak çok sayıda STK'nın merkezinin bulunduğu bölge olmasına ragmen, bölgede Türkan Saylan Kültür Merkezi dışında STK’ların yararlanabildiği, genel kurul ya da toplantı-panel yapabildiği ücretsiz bir yer yok. Yani bu imkan İzmir'in sivil ve kültürel hayatı açısından önemli bir katkı olacak.

D.G: Sivil Toplum Kuruluşları (STK) için bu çok önemli bir destek olacak sanırım.

S.N.I: Evet, öyle. İzKK'nın kurumsal üyesi STK’lar için öyle. İzKK için de yüz yüze gelişleri, karşılaşmaları arttırmak önemli, çünkü ne kadar ilişki o kadar güç. İkinci bir projemiz var; STK-Hub. STK’larla Konsey ve STK’ların kendi arasında ilişki ve işbirliği tabanını geliştirmek amaçlı. STK'lara Bornova Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi'nde sunulan hizmete benzer bir hizmet sunacağız. Bornova Belediyesi ile işbirliği protokolümüz bu nedenle özel bir önem taşıyor. STK-Hub posta kutuları, evrak dolapları ile bir STK Hizmet Birimi. Bu hizmetten kurumsal üyelerimizden yaklaşık 200 STK yararlanabilecek. Bu hizmetten yararlanacaklar yönetim toplantılarını, denetim çalışmalarını Konsey’de yapabilecekler. Onlara iki arkadaşımız sekretarya hizmeti sunacak. Yani STK’lar kira ödemek, kapısını açmadıkları bürolarının borçlarıyla uğraşmak yerine o parayla başka bir yaraya merhem olabilecek, başka bir işe başlangıç yapabilecekler. Bu çalışmanın şöyle bir avantajı da olacak; fon kuruluşları burada yer alan STK'lara proje hibe duyuruları yapabilecek, tekliflerde bulunabilecek, biz de işbirliğini ve projelerini geliştirmek için destek sunacağız. Biz İzKK’nin kendisi de dış projelere başvurabilsin istiyoruz. İzmir'e daha çok kaynak getirmek hepimizin görevi. Bilgiyi büyütmek gibi refahı büyütmek de önemli. STK'ları güçlendirici biraraya gelişler şehre proje hibelerinden daha fazla yararlanan, şehre kaynak aktarımını güçlendiren ilişki gücünü buraya getirecek.

İZTO'dan da yeni binamızdaki mekana dayalı projelerimiz için destek talep ettik, başkan Mahmut Özgener çok olumlu baktı. İç mimarla çalışmamızı tamamlayıp tekrar görüşeceğiz.

D.G: Gençler, kadınlarla ilgili projeleriniz?

S.N.I: Evet, üçüncü mekana dayalı projemiz çocuklar ve gençler için. Binamız içinde bir Co-working space (ortak çalışma ofisi) oluşturmak istiyoruz. Orada İzmir’in katma değeri yüksek alanlara geçişine katkı sunacak, genç nüfusun İzmir dışına çıkışını azaltacak iki proje yürütmek istiyoruz. Büyükşehir Belediyesi’nin Havagazı’nda Gençlik Merkezi var, içinde TUSİAD ile bir inovasyon projesi yürüyor. Bazı üniversitelerin teknoloji parkları var. Bu çalışmalarla ilişkilenen bir Konsey olmak istiyoruz. Özellikle kodlama, oyun yazarlığı gibi alanlarda kendi fikri, projesi olan gençlerin buluşup birlikte çalışma üreteceği bir ortak mekan oluşturmak istiyoruz. O mekanı çalışma alanı olarak ücretsiz kullanabilecekler. Mutfağımız da ayrıca çok önemli. Büyük bir alan ve orayı engelli çocuklarla seramik vb el becerisi çalışmaları yapabildiğimiz, farklı çalışmalarımızda oyun alanı olarak kullandığımız bir alan olarak düşünüyoruz. İzKK'yı giren çıkan herkesin birbiriyle buluştuğu bir yer kılmak hedefimiz. Oturma, kitap okuma, fotoğraf vb sergi mekanlarımız, küçük kermeslerimiz olacak.

Göreve aday olurken ortak akılla yürümek, aleniyeti sağlamak, her İzmirlinin içinde yer aldığı bir İzKK oluşturmak istiyorum demiştim. Yeni binamız bu açıdan yeni bir adım olacak. Elbette tüm harcama kalemlerini şeffaf bir biçimde yayınlayacağız. Ben biraz pintiyim galiba, beni tanıyanlar şimdi ‘’Nasıl yani?’’ diyecekler, çünkü kendi parama hiç pinti olmadım, ama kamu parası kullanırken çok titiz olmak lazım, parayı dikkatli kullanmak lazım. İzKK yüzbinlerce İzmirlinin parasını kullanıyor. O halde her kuruşun sorumluluğunu taşımalıyız. O nedenle yeni mekanımız içinde hiç gösterişe kaçmıyor, etkinliklerin içeriği daha önemli diyoruz. İzmir Tube'da yayın yapmak da istiyoruz mesela ve şimdilik bütçemizde bu yok ama ekleyeceğiz. İzKK'nın yapacağı programlar, çalışma gruplarının yöneteceği tematik programlar olsun, kent ve konsey bağlamında şehre bilgi akıtsın, bilgileri paylaşarak büyütsün dileriz.

İKİNCİ BÖLÜM YARIN YAYINDA….

 

Demokrat Gündem