Bilim Akademisi üyesi yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, deprem bölgesindeki yerel yöneticilere çağrı yaparak, deprem direnci yüksek kentler için alınması gereken önlemleri sıraladı. Görür, depremin şiddetli etkilerine ve can kaybına neden olan unsurları belirlemeleri ve bunları kaydetmeleri gerektiğini vurguladı. Yanlışlıkları tespit edip, tekrar etmemesi için gerekli önlemlerin alınmasının önemini vurguladı.
Prof. Dr. Görür’ün önerileri şu şekildedir:
- Kentinizi her yönüyle depreme karşı inceleyin ve yıkıma neden olan unsurları kaydedin. Hataları listeleyerek, yönetim sürecinde tekrarlanmaması için önlemler alınmalıdır.
- Öncelikle kentinizin mikro-bölgeleme çalışmasını yaptırın. Bu çalışma sonucunda kent hakkında topografik, jeolojik, depremsel, hidrojeolojik, zemin, kayma dalgası hızı (Vs30), en büyük yer hızı (PGV), en büyük yer ivmesi (PGA), deprem şiddeti, sıvılaşma, heyelan, tsunami vb. haritaları elde edersiniz. Bu verileri kent yönetim sistemiyle entegre ederek, kent planlaması, gelişimi, mekan kullanımı, imar ve iskânını bu verilere göre yapmalısınız.
- Ardından, kentin deprem direncini artırmak için çalışmalara başlayın. Önemli olan şudur: Beklediğiniz deprem gerçekleşirse, depremin kentin bileşenlerine ne kadar zarar vereceğini önceden hesaplayarak, zararı azaltacak önlemleri almalısınız.
- Zarar azaltma çalışmaları yapılacak kent bileşenleri şunlardır:
a) Halk
b) Altyapı
c) Yapı Stoku
d) Çevre ve Ekosistem
e) Ekonomi - Kent bileşenlerini ne kadar depreme dayanıklı hale getirirseniz, kent o kadar deprem direncine sahip olur. Halkı eğitimle donatırken, diğer bileşenleri ise bilim, teknoloji, kaliteli mühendislik, deprem dostu esnek malzeme kullanımı, titiz gözetim ve denetimle deprem direnci yüksek hale getirmek mümkündür.