Ankara’da kritik bir yasal düzenleme için hazırlıklar hızlandı. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) “örgüt adına suç işleme” tanımını içeren yasal düzenlemeyi iptal etmesinin ardından, hükümet çevreleri yeni bir yasal çerçeve oluşturmak için çalışmalarını yoğunlaştırdı. Özellikle terör örgütü PKK’nın silah bırakma ve fesih kararı sonrası “terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda atılan bu adım, cezaevlerindeki birçok hükümlü için tahliye umudu yaratıyor.

HUKUKSAL BOŞLUK DOLDURULUYOR
AYM’nin iptal kararı, Türk Ceza Kanunu’ndaki (TCK) mevcut düzenlemenin belirsizliğine ve orantısızlığına dikkat çekiyordu. Kararda, “örgüt adına” ifadesinin yeterince açık tanımlanmadığı ve bu durumun keyfi uygulamalara neden olabileceği vurgulanmıştı. Yüksek Mahkeme, örgüte üye olmayan ancak örgüt adına suç işleyenlerin, örgüt üyeleriyle aynı veya daha ağır cezalarla karşılaşmasını hukuki açıdan sorunlu bulmuştu.
İktidar partisi yetkilileri tarafından yeni yargı paketi kapsamında ele alınacak düzenlemede, “örgüt adına suç işleme” kavramının daha net bir çerçeveye kavuşturulması hedefleniyor. Türkiye gazetesinden Yücel Kayaoğlu’nun haberine göre, düzenleme ile cezalarda indirime gidilecek ve yeni alt-üst sınırlar belirlenecek.

CEZA MİKTARLARINDA ADİL DENGE
Mevcut TCK’ya göre, örgüte üye olmadığı halde örgüt adına suç işleyen kişiler, örgüt üyeleriyle benzer veya daha ağır yaptırımlarla karşı karşıya kalabiliyordu. Yeni düzenlemeyle birlikte hem kavramsal çerçeve netleştirilecek hem de ceza miktarlarında değişikliğe gidilecek. AYM’nin gerekçeli kararındaki eleştiriler dikkate alınarak, daha adil bir ceza sistemi oluşturulması planlanıyor.
Hukukçular, yeni düzenlemenin yürürlüğe girmesi halinde, bu suç tanımından cezaevinde bulunan çok sayıda hükümlü için tahliye yolunun açılabileceğini belirtiyorlar. Buna göre, infaz hâkimlikleri tarafından dosyaların yeniden değerlendirilmesi ve ceza indirimine gidilerek tahliye kararları verilebilecek.
ULUSLARARASI HUKUKLA UYUM SAĞLANIYOR
Yeni yasal düzenleme, yalnızca iç hukuk bakımından değil, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatları açısından da önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. AİHM, daha önce verdiği çeşitli kararlarda, örgüt üyesi olmadan örgüt adına suç işlediği iddiasıyla cezalandırılan kişilerin durumunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olabileceğine işaret etmişti.
Adalet Bakanlığı kaynakları, yeni düzenlemeyle hem ulusal hem de uluslararası hukuk standartlarına uyumlu bir sistem oluşturulmasının hedeflendiğini ifade ediyor. Bu çerçevede, kanun maddelerinde yapılacak değişikliklerle, kişilerin hukuki güvenliğinin teminat altına alınması ve orantılı bir ceza sistemi kurulması amaçlanıyor.