Özel, Kılıçdaroğlu’na çağrısının ardından kendisine bir dönüş olup olmadığı sorusuna şöyle yanıt verdi:
* Önceki genel başkanlara toplum nezdinde çağrı yapmak, benim siyasi terbiyeme, parti terbiyeme uymaz. Bunu beklerim ama kamuoyuna çıkıp da böyle bir açıklama yapın demedim. Nereye gitsek partililerin, insanların ‘pazartesi ne olacak’ diye korkuları var. Açıkçası pazartesiden korkum yok, alınacak kararla ilgili endişem yok. Bu mesele CHP’yi karıştırmak, tartıştırmak, başka gündemler konuşulmasın diye ortaya atılan bir mesele olduğunu söyledim.
‘Diyaloğumuzda bir husumet görmedim’
* Sayın Kılıçdaroğlu’yla 10 gün önce görüştüm. Bu haftaya davet için aradım kendisini. Güzel de bir sohbet oldu. Bana sayın genel başkana bu konuda “Şöyle söyleyin” demek düşmez. Bana bir iması yok ama Kemal Bey ile genel diyaloğumuzdan böyle bir gerginlik, bir husumet, bir tartışma görmedim.
’21’inde olağanüstü kurultay var’
* 16’sında kayyım da gelse, olumsuz bir karar da olsa 21’inde olağanüstü kurultay var, parti genel başkanını seçecek zaten. Nasıl İstanbul’a atanan kayyım, biz her ne kadar itiraz etsek, tanımasak da atanan kayyım süreci İstanbul ilçe kongrelerine engel olmadıysa genel merkeze de atanabilecek bir kayyım genel merkez kongre sürecine engel olamaz. Kanunla güvence altına alınmış bu iş. O yüzden ne olur? Altı gün sonra seçim olur.
‘Böyle bir karar alınırsa kabul etmeyeceğini düşünüyorum’
* Biz, binayı (CHP İstanbul il binası) kayyıma verirsek yazıklar olsun. Devletin polisini karşımıza diktiler. Bir karıştan gözümüze gaz sıkıldı, plastik mermi atıldı. Dört tane milletvekilimiz hastanelik oldu. Haneme tecavüz ettiler, meşru müdafaa yaparken bile kimsenin canını yakmadık. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na yer değişikliği başvurusunu yaptık, sisteme işlendi. İçişleri Bakanlığı’na yaptık, bekliyor. Fiilen, halk arasındaki deyimle domuzluğuna adres değişikliğini yapmıyor, yaptırmıyor. Valiye de suç işletiyor.
* (Kılıçdaroğlu’nun Tekin gibi ihraç edilip edilmeyeceği üzerine) Ben şimdi olmamış bir şeyi… Şimdi Gürsel Tekin atanmadan önce de böyle bir şeyi söylemedim. Gürsel Tekin geldi, atandı, görevi kabul etti. Ondan sonra oturduk, MYK’yı topladık, bir karar verdik. Şimdi mutlak butlan kararı yokken, Kemal Bey böyle bir şey yapmamışken bir şey söyleyemem.
* Şimdi partiye bir kayyım atandığında, bence hukuksuz bir karar olur da, biz İstanbul İl Başkanlığı’nın üzerinde bir yapıyız ve görevdeyiz. Görevden alabiliriz ama partiye kayyım atamaya kalktıklarında zaten kayyım ya da mutlak butlan kararından sonra gelen kişi bizim partideki görevlerimizi devralmaya gelen kişi. Yani onu partiden atmak için genel başkan olman lazım. O başka bir şey. Kemal Bey’in partiden atılması meselesi provokatif bir soru.
* Biz Kemal beyi partiden atmak değil baş tacı yapmak isteriz. Hiç öyle bir niyetimiz yok. Böyle bir karar alınırsa kabul etmeyeceğini düşünüyorum. Öyle umuyorum. Öyle bir kararın alınmayacağını umuyorum ilk başta. Alınırsa da Kemal Bey’in böyle bir şeye tenezzül etmeyeceğini düşünüyorum. Zaten altı gün sonra yapılacak kurultay var. Kemal Bey, altı gün sonraki kurultayda genel başkanın seçilmesini takip edecektir. Ondan sonra da partide omuz omuza devam edecektir.
Kurultay davası
CHP İstanbul il yönetiminin mahkeme kararıyla görevden alınması, CHP’nin 2023’teki kurultayının iptaline ilişkin 15 Eylül’de görülecek davayı da yeniden gündeme taşımıştı.
Kararın ardından Eski AKP milletvekili Şamil Tayyar, İstanbul yönetiminin görevden alınmasının CHP kurultayının iptali davasını ‘aynı yönde etkileyeceğini’ söylemiş, ertesi gün Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da 15 Eylül’deki duruşmayı işaret ederek “Her iki dava birbirini etkileyebilecek düzeyde” demişti.
Gelişmelerin ardından partiden 900 delege olağanüstü kurultay için imza verdi. CHP bu talebi Çankaya Seçim Kurulu’na iletti. Olağanüstü Kurultayın 21 Eylül’de yapılması bekleniyor.