Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Özel’den İzmir’de kritik açıklamalar

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Buca Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, Mehmet Ali Çalışkan ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık’ı ziyaret etti.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Buca Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu

DEMOKRAT GÜNDEM-HABER MERKEZİ-Ziyaret sonrası açıklama yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kasım ayında görülecek davaların tutuksuz yargılanacağını belirtirken, kooperatifçilik meselesini “suç değil, doğru bir iş” olarak niteledi.

Kanser tedavisi gören Çalık’ın sağlık durumu için ev hapsi çağrısında bulunan Özel, “Hastalığı nüksederse ne olacağının cevabını kim verecek?” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, beraberinde CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel ve Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan olduğu halde Buca Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan parti yöneticilerini ziyaret ederek önemli açıklamalarda bulundu.

Özel, kooperatif davasının tutuksuz yargılanacağını belirtirken, kanser hastası Murat Çalık için ev hapsi talebinde bulundu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Buca Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, Mehmet Ali Çalık ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık’ı ziyaret etti. Ziyaret sırasında Özel’in, tutukluların sağlık durumları ve haklarına ilişkin bilgi aldığı öğrenildi.

ARKADAŞLARIMIZIN TUTUKSUZ KALMASINI BEKLİYORUZ

Ziyaret sonrası açıklama yapan Özel, İzmir’deki davalar hakkında umutlu bir tablo çizdi: “İzmir’de kasım ayında görülecek iki dava var ve bu dosyalarda tutuklu bulunmuyor. İddianamenin kabulüyle birlikte tutuksuz yargılamaya çevirdiler. 19 Eylül’de görülecek dosyada tutuklularımız var. Bu durum bizim için büyük memnuniyet. Arkadaşlarımızın o dosyadan da tutuksuz kalmasını bekliyoruz.”

DOLANDIRICILIK YAPACAK OLSA KOOPERATİF KURMAZ, BAŞKA İŞLER YAPAR

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “86 bin liranın altındaki her gelir yoksulluk sınırıdır. Bin yıl çalışsa ev sahibi olamayacakların umutsuzluğunu umuda dönüştüren kooperatifçiliktir” dedi.

KİMSE DOLANDIRILMADI, DOLANDIRMADI

İnşaat maliyetlerinin yüksek olduğu bu dönemde kooperatifçiliği doğru bir iş olarak değerlendiren Özel, “İzmir’deki kooperatifçilik meselesini bir hata, suç olarak değil doğru bir iş, yaşanan süreci talihsizlik olarak görüyoruz. Kooperatif ile ilgili heyetimiz ve büyükşehir belediye başkanımız bu konudaki yaklaşımlarla uyumlu şekilde kooperatiflerle görüşüyor, çözüm üretiyoruz” ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Ortada kimsenin maddi çıkar beklemediği bir iddianamenin tarafı var. Kimse dolandırılmadı, dolandırmadı. İnsan dolandırıcılık yapacak olsa kooperatif kurmaz, başka işler yapar. İyi niyetli çözüm üretmenin çabasıydı” diye ekledi.

KÜRTLERİN OY VARSA SÖZÜ VE TEMSİLİYETİ DE OLSUN DİYE DÜŞÜNDÜK

CHP Genel Başkanı, kent uzlaşısı konusundaki yaklaşımlarını da savundu. Özel, “DEM Parti ile yapılan kent uzlaşısı denen mesele… Biz Kürtlerin oyu varsa bu şehirlerde sözünün, temsilinin de olması gerektiğini düşündük ve bunu yaptık. MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin 1 Ekim günü DEM Parti’ye elini uzatmasıyla, CHP’nin yaptığının bir suç değil, demokratik bir temayülün başlangıcı olduğunu göreceksiniz” dedi.

MEHMET ÇALIK’IN ANASINA, KENDİSİNE ACIRIM

Kanser tedavisi gören Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık’ın durumuna özel bir vurgu yapan Özel, sert eleştirilerde bulundu: “Mehmet Çalık’ın anasına acırım, kendisine acırım. Bir yetkin hastanenin kararını hiçe sayıp başka hastaneye adeta talimat verir gibi davranılması kabul edilemez.”

RİSKLİ DURUMDA CEZAEVİNDE TUTULMASINI ASLA KABUL ETMİYORUZ

Hastalığı nüksederse ne olacağının cevabını kim verebilir? İki cinayet işleyen biri bırakılmayabilir ama suç işlediği kesin olmayan birinin verileri kötüye gidiyorsa, nüks riski varsa, bu kişiyi ev hapsinde tutsan ne olur?” diye soran CHP Genel Başkanı Özel, “Tutukluluğun istisnai olduğu noktada bir kişinin bu kadar riskli durumda cezaevinde tutulmasını asla kabul etmiyoruz.”

BEŞ MASUMA HÜRRİYET, BÜTÜN YARGILANANLAR İÇİN ADALET

CHP lideri, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “İçerde ziyaret ettiğim beş masuma hürriyet, bütün masumlar için de yargılananlar için de adalet talebimizi bir kez daha dile getiriyorum. Bundan sonraki süreci hep beraber takip edeceğiz.”

Özel, 19 Eylül’deki duruşmayı da takip edeceğini ve tutuksuz yargılanacaklarına inandığını belirterek ziyaretini sonlandırdı.

ÖZGÜR ÖZEL’İN KONUŞMASININ SATIR BAŞLARI:

İzmir’de kASIM ayına kalan iki dava var. bu davalarda hiç tutuklu yok. Tutuksuz yargılamaya çevirdiler, iddianamenin kabulüyle birlikte. Ben buna ne söyleyeceğim? Bizleri niye yargılıyorsunuz, niye mahkeme açıldı? Hiçbir arkadaşımız da demiyor. Diyorlar ki kendimizi suçsuzluğumuzu ifade edeceğiz orda diyor arkadaşlarımız. Ama kasım ayına kadar tutukluluk olsaydı burda isyan ederdik.

EYLÜL’DE GÖRÜLECEK OLMASI BİZİM İÇİN BÜYÜK MEMNUNİYET

Eylül ayında görülecek dosyada tutuklularımız var. 19 Eylül’de görülecek olması bizim için büyük memnuniyet. Arkadaşlarımızın o dosyadan da tutuksuz kalmasını bekliyoruz. O dosya ile ilgili olarak da, o dosya üzerinde AK Parti kooperatifler üzerinde tepiniyorlardı. Şimdi birşey demiyorlar. Niye demiyorlar? Çünkü altında kalacaklarını biliyorlar.

KOOPERATİFÇİLİK MESELESİ BİR HATA, SUÇ DEĞİL

Kooperatifçilik meselesini bir hata, suç olarak değil, hele hele inşaat maliyetleri bu noktaya geldiğinde, doğru bir iş olarak yorumlanıyor. 86 bin liranın altındaki her gelir yoksulluk sınırıdır. Bin yıl çalışsa ev sahibi olamayacakların umutsuzulğunu umuda dönüştüren kooperatifçiliktir.

Yaşanan bazı aksilikler, bazı hatalar, bu işte ilerlemenin durmasını ve paniği yaratmıştır. Bu işlerde temel kural, gemiyi panik batırır, rüzgar batırmaz. İzmir’deki kooperatifçilik meselesini bir hata, suç olarak değil doğru bir iş, yaşanan süreci talihsizlik olarak görüyoruz.

ORAYA BİR ÇÖZÜM ÜRETİYORUZ; 19’UNDA MAHKEME DOSYASINA DA GİRECEK

Kooperatif ile ilgili heyetimiz ve büyükşehir belediye başkanımız ve yöneticileri, eski yöneticilerimizin bu konudaki yaklaşımlarından uyumlu şekilde kooperatiflerle görüşüyoruz. Oraya bir çözüm üretiyoruz. 19’unda bu mahkeme dosyasına resmen de girecek.

5-6 BİN MAĞDUR YARATACAK HALİMİZ YOK

Ayrıca da İzmir’de varıp da karşımızda 5-6 bin mağdur yaratacak halimiz yok. Bizim her daim sahip çıkacağımız bu kentte böyle bir mağduriyet yaratacağımız yok. En doğru formüllerle ilerleyeceğiz. Sanki kooperatif işi CHP’li siyasetçilerin, belediye bürokratlarının insanları mağdur etmek üzere hatta dolandırıcılık falan diyorlardı, ortada kimsenin maddi çıkar beklemediği bir iddianamenin tarafı var.

Bundan sonrası kimse dolandırılmadı, dolandırmadı. İddia edilen suçun konusuz kalacağı ortada. Temel yaklaşımımız böyle. Bu badireyi atlattıktan sonra herkes şunu bilsin ki, CHP kooperatifçilik modelini bugünün sorunlarına çözüm üretecek bir model olarak görüyor.

DOĞRU BİR MODEL ÜRETECEĞİMİZİ HERKES GÖRECEK

Bu başarısızlık değil, buradan önce başarı, sonra da doğru bir model üreteceğimizi herkes görecek. Bu inşaat maliyetleri ve bu kadar vahşi kent rantlarının birileri tarafından yenildiği süreçte rantın vatandaşla paylaşılması gerekiyor. Bu konuda örnek bir modeli geliştireceğimizi de herkes görecek.

DOLANDIRICILIK YAPCAK OLSA KOOPERATİF KURMAZ

19’unda arkadaşlarımızın, büyük bir aksilik olmazsa, davalarını da takip edeceğim. Tutuksuz yargılanacaklarına da inanıyoruz bu dosyadan da inanıyoruz. Zaten kooperatifçilik suçundan yargılanıp ceza aldığı falan filan. Kooperatif bir iyi niyet. İnsan dolandırıcılık yapcak olsa kooperatif kurmaz, başka işler yapar. İyi niyetli çözüm üretmenin çabasıydı. Onun da dosyada açıkça görüleceğini düşünüyoruz.

MEHMET ALİ ÇALIŞKAN BİR DAKİKA BUNRADA DURMAMASI GEREKEN ARKADAŞIMIZ

Sevgili Mehmet Ali Çalışkan, bir dakika burada durmaması gereken arkadaşımız. Halen daha iddianame bekliyorlar. Kent uzlaşısı üzerinden üretilen şaia, efendim siz DEM’lilerden, Kürtlerden oy alsın diye onları yönetime dahil ettiniz, seçim sonucuna etki ettiniz. Yaptığımız tam da budur da bu suç değil. Yaptığımız siyaset.

Biz Kürtlerin oyu varsa bu şehirlerde sözünün, temsilinin de olması gerektiğini düşündük ve bunu yaptık. Birileri bunu kriminalize ediyordu. Şimdi MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli’nin 1 Ekim günü gidip DEM Parti’ye elini uzatmasıyla, İmralı uzlaşsıyla CHP’nin yaptığının bir suç değil olsa olsa çok demokratik bir temayülün başlangıcı ve çok önemli bir iş yapmış olduğunu göreceksiniz.

O İTTİFAKI NE RİSKLİ, NE HATALI, NE SUÇ OLARAK GÖRDÜM

Siyasi hayatımın hiçbir bölümünde bir siyasi partiyi ve ona oy verenleri şeytanlaştırmadım. DEM Parti, kent uzlaşısı denen mesele, oyz verebiliriz diyorlardı, bunun adı kent uzlaşısıydı. Benim adıma İzmir, İstanbul ittifakının lafının, eyleminin fikir sahibi ve uygulayıcısıyım ben. Bu sardece Kürtlerle yapılırsa kent uzlaşısı olur. Ama AK Parti, ülkücülerle, AK Parti’den ümidini kesenlerle de birlikte olduk. Onun adı kent uzlaşısı değil Türkiye, İzmir, İstanbul ittifakı oldu. O ittifakı da ne riskli, ne hatalı, ne suç olarak gördüm.

Mehmet Çalık’ın anasına acırım, kendisine acırım. Yoksa bu sürecin AK Parti’ye nasıl zarar verdiğini, vicdanları nasıl sızlattığını hep birlikte gördük. Maalesef bu süreçte bir yetkin hastanenin kararını hiçe sayıp bir başka hastaneye adeta talimatv erir gibi daranılması. O hastanede yapılması taahhüt edilen işlerin yapılmak yerine, raporun sadece belli değerlerle alınıp yollanması ve Çalık’ın siyasi bir kararla içerde tutulmasını kabul etmiyoruz.

ÇALIK BİR HÜKÜMLÜ DEĞİLDİR, HÜKÜMLÜYE UYGULANANLAR UYGULANIYOR

Çalık bir hükümlü değildir, hükümlüye uygulananlar uygulanıyor. Geçmişte yargılanıp beraat ettiği işlerden sırf kulağına ilişmiş birisi, İmamoğlu’nun en yakını budur diye, bunun üzerinden algı yaratmak için olmadık dosyadan içerde tutulan biri. Beraat edeceği kesin. Hastalığı nüksederse ne olacağının cevabını kim verebilir? İki cinayet işleyen biri bırakılmayabilir.

Ama suç işlediği biri bile kesin olmayan birinin verileri kötüye gidiyorsa, nüks riski var diyorsa, sen bu kişiyi ev hapsinde tutsan ne olur? Sen bu kişiye, adli kontrol versen de doktoruna da gitse beslenmesini de yapsa, yarın öbür gün, pardon ya suçsuzmuş deyince, o gün pardon ya nüksetmiş kanser olmuş deyince, ne diyeceğiz annesine, ailesine?

VİCDANIMIZIN BİR KENARINA NOT ETMİŞ DURUMDAYIZ

Tutukluluğun istisnai olduğu noktada bir kişinin bu kadar riskli durumda cezaevinde tutulmasını asla kabul etmiyoruz. Ayrıca 1. hastane bu kadar net iken, 2. siyasi talimatla şehir hastanesine gönderip, ordan da başımıza bunların getirilmesini kabul etmiyoruz. Ben hayatımın hiçbir döneminde ne sağlık çalışanını hedef gösterdim. Bu aileye, hastaya ne taahhüt edildi? Sonunda ne yapıldı, sonra da nasıl bırakılıp kaçıldı. Bunu da görüyoruz. Vicdanımızın bir kenarına not etmiş durumdayız. Herkes böyle görsün. Bundan sonraki süreci hep beraber takip edeceğiz.

BEŞ MASUMA HÜRRİYET, BÜTÜN YARGILANANLAR İÇİN DE ADALET

İçerde ziyaret ettiğim beş masuma hürriyet, bütün masumlar için de yargılananlar için de adalet talebimizi bir kez daha dile getiriyorum.

Demokrat Gündem