Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Özgür Özel'den iktidara sert yanıtlar… Soyer'e tam destek

İzmir'e gelerek CHP İzmir İl Başkanlığı'nı ziyaret eden ve burada

İzmir'e gelerek CHP İzmir İl Başkanlığı'nı ziyaret eden ve burada bir basın toplantısı düzenleyen CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

DEMOKRAT GÜNDEM-CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP İzmir İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında 'İzmir işgal altındadır' sözünü kullanan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'a ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'a sert tepki gösterdi.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Bakan Kurum'a, “Sen kimsin? Atanmış. Yüksek oylarla seçilmişler. Sen Erdoğan'ın atanmışısın. Sen seçilmiş birinin atadığı, kapının dış mandalı, zurnanın en aşağıdaki deliğisin. Daha da İzmir'in iradesine bu lafı söyleme. Cesaretin varsa İzmir'de seçime gir. Atanmışların en büyüğü Binali Yıldırımdı. Bin Ali meclis başkanlığına biner8, iner. Bine ine makam kalmadı. Hadi bakalım gel. Çık İzmir'de büyükşehire mi, ilçeye mi aday olursun. Hodri meydan. Seç mahalleden muhtar adayı ol sen İzmir'de muhtar olamazsın Murat kurum. Hadsiz atanmış” diye seslendi.

ESAD’A SELEKTÖR YAPIYOR!
Açıklamalarına Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir köşe yazısına konu olan "Keşke Esad Özbekistan’a gelseydi, görüşürdüm, yüzüne söylerdim" dediği iddiasını değerlendirerek başlayan CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Millletveki Özel şunları kaydetti: Bugün Recep Tayyip Erdoğan’ın MKYK toplantısında söylediği ifadeler köşe yazarının köşesine taşınmış… 'Keşke Esad Özbekistan’a gelseydi, görüşürdüm, yüzüne söylerdim’ diyor ama O gelmedi. MKYK toplantısı dinlemenin mümkün olmadığı bir toplantı… Ama en can alıcı söz servis edilmiş demek. Köşe yazarının ortam dinlemesi yapması değil, AKP’nin kurumsal olarak Erdoğan’ın cümlesini servis etmesi söz konusu. Tayyip Bey hangi şartta olursa olsun Esad ile görüşmeyi kafaya koymuş ve bunun yolunu yapıyor. Esad’a selektör yapıyor. Esad’la görüşülmelidir. Aracı olmadan görüşülmelidir. Kılıçdaroğlu bunu 10 yıldır dilinde tüy bitene kadar söylüyor. O günden bugüne kadar ne oldu? 'Katil Esad’la görüşmem o benim için Esed' diyenler seçim senesine gelince bugün başka bir noktaya geldi. 'Ey Merkel' deyip, u dönüşü yapıp, Şansölye Merkel’in karşısına geçen Recep Tayyip Erdoğan! 'Ey Biden' deyip, Biden’a hayırlısı olsun ziyareti için telefonda 4 ay sırada bekleyen Recep Tayyip Erdoğan, Rusya’ya özür mektubu yazan Erdoğan’ın bu u dönüşünü yapacağı zaten belli ve kaçınılmaz. 22 Haziran 2012’den beri 245 şehidimiz var. Polis, asker ve kamu görevlisi… Hepsi bu inadın sonunda Suriye’de şehit olan evlatlarımız. 245 camsız evde, 245 koca Türk Bayrağı, 245 ocağa ateş düştü, bugün gelmiş Esad’la görüşmek isterdim! Çok geç kaldınız, çok canlar yandı bugün gelinen noktada… Ne diyordu dün… 'Bir gece ansızın gelebilirim'… Kıbrıs Barış Hareketı’nda Türk askerlerinin söylediği şarkı, Esad için söylüyormuş bekle beni diye. Şimdi cevap beklediği belli, görüşmesinde şaşılacak bir şey yok. Esad’la görüşerek Avrupa Birliği’ni bu işe dahil ederek, Suriye’deki savaşı bitirecek Türkiye’deki sığınmacıların Suriye’ye geri gitmelerini sağlayacak irade CHP’de Millet İttifakı’ndadır. Atatürk’ün komşularla iyi ilişkiler içinde olun vasiyetini terk ederek, komşundaki devlet dışı unsurları değil resmi unsurları muhatap al ilkesini terk ederek Suriye’li sığınmacılardan Erdoğan sorumludur’’ diye konuştu. 

DOSYAYI HEDİYE PAKETİ İLE YOLLADI!
Hükümetin Birleşik Arap Emirlikleri ile ilişkileri hakkında konuşan da CHP'li Özel, "Birleşik Arap Emirlikleri’ne 'darbe finansörü, şerefsizler' diyenler, evlatlarına sarılır gibi sarıldılar. Düne kadar 'Cemal Kaşıkçı’nın dosyasını iade dersek çocuklarımızın yüzüne nasıl bakarız?' diyen Erdoğan, dosyayı hediye paketi ile yolladı. Yarattığı düşmanlarla barışarak dış politikada iyiye gidiş gösteriyor. Bu tamamen ilüzyondur. Bu sorunların çözümünün tamamı CHP’nin ilkeli, dış politikada dengeli tutumunu sürdürmesi ve inşa etmesi ile mümkündür. Suriye’de barışa kapı aralanabilir" dedi. 

ARINÇ’TAN SES YOK!
AK Parti Milletvekili Mücahit Arınç’ın açıklamaları ile ilgili konuşan Özel, "AKP Milletvekili Mücahit Arınç Sezgin Baran Korkmaz ve rüşvet iddiaları ile ilgili şöyle söylemiş, 'İddiaların gerçekliği ile ilgili bir durum varsa gereğinin yapılması elzemdir.’ Bir zamanlar Bülent Arınç kimsenin demediğini diyen, görece AKP’nin tutumuna göre daha vicdanlı pozisyonlar açan görevi üstlendirdi ama her kavşakta, her sıkıntıda Erdoğan her bunaldığında ilk yardıma O koşar, sonra yine başka bir pozisyon açar… Bazen de iş öyle kapanır gider.. Mücahit babasının pozisyonuna soyunuyorsa Türkiye bunu değerlendirsin. 18 gün önce bir suç duyurusunda bulunduk. AKP’den savcılardan ses yok. Mücahit Arınç’tan ses yok. Partisinden duymayı beklediğimiz ses çok yukarlarda, esas beklediğimiz ses savcılardan. Savcıların bu kadar kokuşmuş olaylara kayıtsız kalmalarına biz kayıtsız kalmayacağız. Gün gelince ben bir şey yapmadım derlerse ‘Bazen bir şey yapmamak bir şey yapmaktır’… Bunun hesabını sorarlar’’ dedi. 

O KAZIKLAR RÜYANA GİRSİN

Bakan Kurum'un İzmir Metrosu ile ilgili yorumunu da değerlendiren Özgür Özel, “Ağzına dolanmış İzmir metrosu. Aha bak ne olmuş. Nurol inşaat, dilekçe vermiş. Senin gazınla başvurdular ya mahkemeye. Tunç Soyer metro yaparsa bu seni çıldırtıyor. Bu senin için CHP'nin zor duruma kalması önemli. Yasal engeller kalktı, Tunç Soyer zaten açıkladı. 15 gün kaldı, ilk kazıkları vuruyoruz. Beynine beynine dakadank dakadank vuruyoruz. O kazıklar rüyana girsin. Sana rağmen saraya rağmen yapacağız” şeklinde konuştu.

BU LAFLARI DERHAL GERİ ALACAKSIN

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın, Millet İttifakı ve CHP'nin PKK ve FETÖ ile birlikte hareket ettiği iddialarına da sert tepki gösteren CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Fuat Oktay, bu lafları derhal geri alacaksın. O salona geldiğinde geçen seferden beter olsun. Bütçe sunumunda o sunumu sana yaptırmazlar. Yalanın, iftiranı, hakaretin bir dozu var. Sen ki FETÖ'ye 'Ne istedilerse verdik' diyen adamın atadığısın. Sen ki, 15 Temmuz'da meclisi bombalayan uçakları FETÖ'nün altına veren siyasetin atadığısın. Senin siyasetin bu ülkenin başına FETÖ'yü bela eden, senin siyasetin sırf İstanbul seçimini kazanmak için imarla terör örgütü başından mektup okutan, TRT kamerasını Osman Öcalan'ın ayağına yollayan siyasettir. Bunları duymak istemiyorsan haddini aşmayacaksın. CHP'ye ve Millet İttifakı'na bu lafları söylemek ne hakkın ne haddindir. Haddinizi bileceksiniz, ona göre davranacaksınız” ifadelerini kullandı.

ZİHNİYET AYNI ZİHNİYET, ASILLARINA RÜCU EDİYORLAR

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in İzmir'in kurtuluşunun 100. yıldönümünde yaptığı konuşmanın ardından başlayan tartışmalara da değinen CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, şu açıklamaları yaptı: “100 yıl önceki yöneticiler, geçmişteki de demiyor Tunç Soyer, gaflet-delalet-hatta hıyanet içindeydiler. Osmanlıya saldırdı diye saldırdılar. 100 yıl geriye alındığında tarih 1922. Kim iktidar sahibi? Vahdettin hem saltanatın hem hilafetin başı. Öbürü Damat Ferit Paşa. Nutuk'un birinci sayfası, Vahdettin soysuzlaşmış kendini kurtarmak için herşeyi yapar durumdaydı. Damat Ferit Paşa hükümeti de beceriksiz ve haindi. Soyer'e sen bunu niye dedin diye. Biz demedik Atatürk dedi. İtiraz eden Atatürk'e ediyor. Tunç Soyer'in özetlediği konu, Atatürk'ten özetlediği mevzu, işgale karşı direnmenin ne kadar haklı olduğu. Padişah soysuzlaşmış, öbürü ihanet içinde diyor Atatürk. O yüzden hakkında Vahdettin'in idam fermanına karşın Samsun'dan Sivas'a gidiyor ve kurtuluş savaşını başlatıyor. Atatürk niçin savaşı başlattığını söylüyor. O zaman Kurtuluş Savaşı'na, Yunan'ı denize dökmeye mi karşı? Deli kadir, 'Keşke Yunan kazansaydı' diyordu. Zihniyet aynı zihniyet. Bunlar bu cümleleriyle gerçek fikirleriyle asıllarına rücu ediyorlar.”

HAMZA DAĞ KİMİN İŞİNİ TAKİP EDİYORSA PANİK OLMASIN

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, e-ticaret kanunun bir maddesinin iki fıkrasına yaptıkları itirazı eleştiren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ'ın açıklamalarına sert tepki göstererek, “Geniş incelemede iki fıkrada da madde de değil, ölçülülüğe göre itiraz ettik. Bozulursa ne olur? Hamza Dağ kimin işini takip ediyorsa panik olmasın. AYM bozdu mu, o maddeyi zaten mecliste biz yapacağız. Bir tek fark var, bizimkiler AK Partinin oturduğu yerde oturacak. Hamza dağ da muhalefet partilerinin olduğu daha sağda, arkada köşede olacak. Oy verirsin geçirirsin Hamza Bey. 1.5 yıl zaten yürürlükte. Sana söz. Özgür Özel sözü. Anayasaya uygun hale getireceğiz. Onlara desin ki, tamam ben sözü aldım, merak etmeyin, Anayasaya aykırılık olursa, doğru şekilde bu madde yine yazılacak. Kanunun temeline de bir itirazımız yok” dedi.

ÖZGÜR ÖZEL'İN KONUŞMASININ SATIR BAŞLARI:

Nerde kaldı milli irade. Kendinize verilince baş tacı, CHP'ye verilince al aşağı, bu Murat Kruum böyle bir adam. Oy kendilerine verilirse demokrasi, öbür türlü İzmirli seçmenin tercihini aşağılıyor.

SEN KİMSİN? SEN KAPININ DIŞ MADLAI, ZURNANIN EN AŞAĞIDAKİ DELİĞİSİN

Sen kimsin? Atanmış. Yüksek oylarla seçilmişler. Sen Erdoğan'ın atanmışısın. Sen seçilmiş birinin atadığı, kapının dış mandalı, zurnanın en aşağıdaki deliğisin. Daha da İzmir'in iradesine bu lafı söyleme. Cesaretin varsa İzmir'de seçime gir. Atanmışların en büyüğü Binali Yıldırımdı. Bin Ali meclis başkanlığına biner8, iner. Bine ine makam kalmadı. Hadi bakalım gel. Çık İzmir'de büyükşehire mi, ilçeye mi aday olursun. Hodri meydan. Seç mahalleden muhtar adayı ol sen İzmir'de muhtar olamazsın Murat kurum. Hadsiz atanmış.

O KAZIKLAR RÜYANA GİRSİN

Ağzına dolanmış İzmir metrosu. Aha bak ne olmuş. Nurol inşaat, dilekçe vermiş. Senin gazınla başvurdular ya mahkemeye. Tunç Soyer metro yaparsa bu seni çıldırtıyor. Bu senin için CHP'nin zor duruma kalması önemli. Yasal engeller kalktı, Tunç Soyer zaten açıkladı. 15 gün kaldı, ilk kazıkları vuruyoruz. Beynine beynine dakadank dakadank vuruyoruz. O kazıklar rüyana girsin. Sana rağmen saraya rağmen yapacağız.

18 FESTİVAL İPTAL EDİLDİ, EN SONUNCUSU DA BU; GEREKÇE DE YOK

İzmir'deki bir diğer sıkıntı; barolar birliği, avukatlar spor oyunları yapıyor. İzmir'de yapılıyor. İzmir Barosu'nun gayretleriyle yapılıyor. Çok sayıda avukat gelecek İzmir'e. Usule uygun başvurmuşlar, olur diye kabul gelmiş. Salonlar, sahalar tutulmuş, servisler kiralanmış. 8 Eylül'de başlayacak,telefon açıyorlar diyorlar ki Valilik bunları iptal etti. Bugüne kadar 18 festival iptal edildi Türkiye'de. En sonuncusu da bu. Gerekçe de yok. Ama bu İzmir gibi bir şehri ve barolar birliğini cezalandıracaklar. Çünkü onlarla aynı görüşte değiller ya. 350 milyon TL maliyeti var diyorlar. İzmir'e 360 milyon tl zarar. Bari gölge etmeyin. Önce izin verip sonra iptal etmişler. Bu doğrudan husumet. Yargının en önemli bileşeni savunma makamına ve meslek örgütüne hakarettir. Bu yapılan işin izahı yok.

BU BÖYLE ŞUURSUZ ATANMIŞIN TEKİDİR

Fuat Oktay Cumhurbaşkanı yardımcısı. Dün Binali yıldırım Sinop'ta zırvalamıştı. Bugün Sivas'ta Oktay konuşmuş. 'PKK ile FETÖ’nün arka bahçesinde kurdukları masada topluma fitne servis ediyorlar. Hiçbirinin Türkiye’nin büyümesi ve güçlenmesi diye bir derdi yok' demiş. Bu kıymetli kardeşimiz meclise gelir, atanmış ya, seçim bilmez, seçilmişe saygı bilmez. Paldır küldür salona girer. Bu kardeşiniz itiraz eder, meclis kabul oyu vermedi diye. Bunu salondan çıkarırlar. Bu gider ağlar. Meclis başkanı beni salondan çıkardı. Bu böyle şuursuz atanmışın tekidir. Başka bir yerde kürsüde konuşurken sataşırlar, meclis başkanı in ordan der, kürsüden iner. Gider yine reisine ağlar. Tutmuş şimdi CHP ve millet masasında oturan 5 değerli lidere akıl almaz laflar söylüyor.

FUAT OKTAY, BU LAFLARI DERHAL GERİ ALACAKSIN

Fuat Oktay, bu lafları derhal geri alacaksın. O salona geldiğinde geçen seferden beter olsun. Bütçe sunumunda o sunumu sana yaptırmazlar. Yalanın, iftiranı, hakaretin bir dozu var. Sen ki FETÖ'ye 'Ne istedilerse verdik' diyen adamın atadığısın. Sen ki, 15 Temmuz'da meclisi bombalayan uçakları FETÖ'nün altına veren siyasetin atadığısın. Senin siyasetin bu ülkenin başına FETÖ'yü bela eden, senin siyasetin sırf İstanbul seçimini kazanmak için imarla terör örgütü başından mektup okutan, TRT kamerasını Osman Öcalan'ın ayağına yollayan siyasettir. Bunları duymak istemiyorsan haddini aşmayacaksın. CHP'ye ve Millet İttifakı'na bu lafları söylemek ne hakkın ne haddindir. Haddinizi bileceksiniz, ona göre davranacaksınız.

BU SORULARI KİM SEÇMİŞ, KİM SIZDIRMIŞ, BİR KELİME YOK

KPSS Pazar günü yapılacak. Sınav, biliyorsunuz 20 tane sorusu bir dershanenin kitapçığından çıkan sınav. Bu ilk rezalet değil. FETÖ döneminde soruların çalındığı, cemaate servis edildiği ve şu anda onbinlerce insanın hakkının yendiği son rezalet. 20 yıl boyunca saçmaladılar, en son mum diktiler üstüne. İnsanlar sınava girdiler, sınav iptal edildi. Sınavı iyi geçenler, aynı başarıyı tekrarlayıp tekrarlamayacaklarını bilmeden stres içindeler. Bu sınavın tekrarının büyük haksızlık olduğunu ama tekrarlanmazsa haksızlığın daniskası olduğunu söylüyorlar anneler babalar. Erdoğan Devlet Denetleme Kurumu'nu (DDK) çağırdı, DDK savcılığı çağırdı, ÖSYM başkanı görevden alındı. O günden beri ne oldu? Kimseyi savcılıkta görmedik, bir kelime yok. Bu soruları kim seçmiş, kim onay vermiş, kim sızdırmış, hiçbir şey yok. Ruhsan Pekcar istifa etti, konu kapandı. SPK başkanı canına okur şirketlerin, istifa etti, konu kapandı. 7 belediye başkanı istifaya zorlanır, istifa ettiler, konu kapandı. Nasıl kapanır ya? Sahra altı devlet mi burası? Okyanustaki muz cumhuriyeti mi burası. Suç varsa suçluyu çıkaracaksın cezasını çekecek. Biliyorlar ki, sorgulandıkça en tepelere kadar gidecek. Nereye kadar gideceğini bildikleri için istifa etti kapandı. Bu konu böyle kaldıkça mahşere kadar kapanmaz.

SONUNA KADAR TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ

Sonuna kadar takipçisi olacağız. Tüm mağdurlara başarılar diliyoruz. Ümit ediyoruz en az adaletsiz sonuç çıkar. O sınav ile bu sınav bir olmayacak. Birilerinin hakkı yenecek. Bunun bir tek sorumlusu var, dengesiz-denetimsiz-herşeyi ben bilirim diyen tek adam rejimi. Bu iktidar değişmeden bu haksızlıklar bitmeyecek.

BU CÜMLELERİYLE ASILLARINA RÜCU EDİYORLAR

Sayın Tunç Soyer'in konusu şu; muhteşem bir hazırlık yapmış. Bütün ekibiyle diğer belediyelerimizle birlikte. İzmir Yunan işgalinden kurtuluşunun 100. yılını tarihine, şanına şerefine yarar bir şekilde ve dünyadaki bütün bu konuya meraklı şekilde dikkatini çeken tarihe geçecek şekilde kutladı. Cumhur İttifakı'nda hazımsızlık başladı. Bulurken baltayı taşa vurmuşlar. 100 yıl önceki yöneticiler, geçmişteki de demiyor Tunç Soyer, gaflet-delalet-hatta hıyanet içindeydiler. Osmanlıya saldırdı diye saldırdılar. 100 yıl geriye alındığında tarih 1922. Kim iktidar sahibi? Vahdettin hem saltanatın hem hilafetin başı. Öbürü Damat Ferit Paşa. Nutuk'un birinci sayfası, Vahdettin soysuzlaşmış kendini kurtarmak için herşeyi yapar durumdaydı. Damat Ferit Paşa hükümeti de beceriksiz ve haindi. Soyer'e sen bunu niye dedin diye. Biz demedik Atatürk dedi. İtiraz eden Atatürk'e ediyor. Tunç Soyer'in özetlediği konu, Atatürk'ten özetlediği mevzu, işgale karşı direnmenin ne kadar haklı olduğu. Padişah soysuzlaşmış, öbürü ihanet içinde diyor Atatürk. O yüzden hakkında Vahdettin'in idam fermanına karşın Samsun'dan Sivas'a gidiyor ve kurtuluş savaşını başlatıyor. Atatürk niçin savaşı başlattığını söylüyor. O zaman Kurtuluş Savaşı'na, Yunan'ı denize dökmeye mi karşı? Deli kadir, 'Keşke Yunan kazansaydı' diyordu. Zihniyet aynı zihniyet. Bunlar bu cümleleriyle gerçek fikirleriyle asıllarına rücu ediyorlar. Cumhur İttifakı açısından tartışılan Bir şey yok. Millet İttifakı'nda Atatürk sevgisi, milli mücadele, Cumhuriyete saygı ve kazanımları konusunda en ufak bir tartışma yoktur.

BİZ SADECE BİR MADDENİN İKİ FIKRASINDA ÖLÇÜLÜLÜĞE İTİRAZ ETTİK

E ticaret kanunu CHP tarafından da desteklenen, 15 maddesiyle destek verdiğimiz ama görüşmeler sırasında da bazı maddelerine itiraz ettiğimiz bir kanun. Bir kanunun iki fıkrasına hukukçularımız, ölçülülük iddiasına aykırı olduğu için, tespit etmişler. Anayasa Mahkemesi buna bir baksın dedik. Ancak Hamza Dağ biraz gündeme gelmek istemiş, televizyona çıkmak istemiş. Hak da vermek istiyorum. Twitter'da 30 bin takipçisi var, o da istiyor gündeme gelsin, adım sanım basın bültenlerinde çıksın. Anayasaya aykırı Bir şey yapmadıysan niye korkuyorsun? Gayri yasal bir yere gitmedik ki, AYM'ye gittik. Bir maddenin iki fıkrasında ölçülülük ihlal edilmiş diye. Sen bunu getirdin de iki ay önce, sonra oy verdik, gece yarısı getirdiniz, saraydan bu kanun geçmesin diye dünya kadar telkin geldi, biz de oy verelim geçirelim dedik. Geniş incelemede iki fıkrada da madde de değil, ölçülülüğe göre itiraz ettik. Bozulursa ne olur? Hamza Dağ kimin işini takip ediyorsa panik olmasın. AYM bozdu mu, o maddeyi zaten mecliste biz yapacağız. Bir tek fark var, bizimkiler AK Partinin oturduğu yerde oturacak. Hamza dağ da muhalefet partilerinin olduğu daha sağda, arkada köşede olacak. Oy verirsin geçirirsin Hamza Bey. 1.5 yıl zaten yürürlükte. Sana söz. Özgür Özel sözü. Anayasaya uygun hale getireceğiz. Onlara desin ki, tamam ben sözü aldım, merak etmeyin, Anayasaya aykırılık olursa, doğru şekilde bu madde yine yazılacak. Kanunun temeline de bir itirazımız yok.

BURADAN MİLLET İTTİFAKINA BİR KRİZ ÇIKARMAK MÜMKÜN DEĞİL

Biz İYİ parti ile aynı parti değiliz. Partiler arasında bir cümle hüküm olarak mı kuruldu, aynen mi kuruldu kadar nüanslar küçük farklar olabilir. Bu Millet İttifakı'nın gücünü gösterir. Devlet Bahçeli ekonomik pahalılık var diyen bir7 üyesini hop ihraç ediyor. Neden? İttifak ortağımızda birazcık fark yaptım. Cumhur İttifakı birbirine benzeyen, ayrılamayan Millet İttifakı ise farklı görüşlerini savunabilen bir ittifak. Akşener, Meral Hanım, keşke Atatürk'ten alıntılandığını söyleseydi demiş. Millet İttifakı, aman evladım derdimiz olacaksa bu kadar olsun. Anneannemin dediği gibi. Biz Tunç Soyer'in cümlelerinin Atatürk'ün hangi kastıyla alındığını açıkladık. Buradan millet ittifakına bir kriz çıkarmak mümkün değildir.

BAHSEDİLEN KİŞİYLE GENEL BAŞKANIMIN İSMİNİ AYNI CÜMLEDE ANMAM

Bütün dünyada sağ populizme yönelip ordan birşeyler elde etmek isteyenler olur. Onlarda o ülkenin en etkin siyasetçisine sataşarak kendilerini gündemde tutmak gibi bir taktikleri var. Bahsettiğiniz kişiyle sayın genel başkanımın ismini aynı cümlede anmaktan men ederim.

Demokrat Gündem