DEMOKRAT GÜNDEM-HABER MERKEZİ-İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin engelli bireylere yönelik hazırladığı kapsamlı eylem planı, düzenlenen tanıtım toplantısıyla kamuoyuna açıklanırken, İzmir Planlama Ajansı (İZPA) Genel Müdür Yardımcısı Pınar Börü, planın hazırlanma sürecine ve dayandığı ilkelere ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
İZPA Genel Müdür Yardımcısı Pınar Börü, Engelli Hizmetlerine Yönelik İzmir Yaklaşımı ve Eylem Planı’nın açıklandığı Elhamra’da gerçekleştirilen ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Okyay’ın da katıldığı tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, planın belediyenin ilgili birimlerinde görev yapan uzmanlar tarafından disiplinlerarası yöntemlerle hazırlandığını ve Kent Konseyi’nin de çalışmalara katkı sunduğunu belirtti.

“Engelli Hizmetlerine Yönelik İzmir Yaklaşımı ve Eylem Planı’nın içeriğini İzmir Planlama Ajansı adına sizlerle paylaşmak üzere buradayım” diyerek sözlerine başlayan Börü, engelliliğin yalnızca bireysel farklılıklardan kaynaklanan bir durum olmadığını vurguladı.
“Engellilik, çevresel ve sosyal koşullarla kesişen bir eşitsizlik alanıdır”
İZPA Genel Müdür Yardımcısı Börü, engelliliğin kentlerin fiziksel, sosyal ve ekonomik koşullarıyla kesiştiğinde ortaya çıkan bir eşitsizlik alanına dönüştüğünü ifade ederek, “Bu eşitsizliğin giderilmesinde kentlerin önemli bir rolü bulunuyor” dedi.
Börü, yerel yönetimlerin yaşamı herkes için erişilebilir kılacak düzenlemeler yapması gerektiğini söyledi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı eylem planının da bu anlayışla oluşturulduğunu belirten Pınar Börü, çalışmanın tek sağlık yaklaşımı, sürdürülebilir kalkınma amaçları ve iyi olma hali kavramlarını temel aldığını dile getirdi.

Yedi başlık, 22 alt hedef, 90 faaliyet
İZPA Genel Müdür Yardımcısı Pınar Börü, engelliliğin hem fiziksel hem psikolojik durumları kapsayan geniş bir alan olduğuna dikkat çekerek, bu nedenle bireysel, toplumsal ve mekânsal boyutların birlikte ele alınması gerektiğini söyledi ve erişilebilirlik sorunlarının, fiziksel engeli olan bireylerin sosyal yaşama katılımını doğrudan etkilediğini, bunun da esenlik ve yaşam kalitesini düşürdüğünü ifade etti.
Hazırlanan eylem planının, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) yaklaşımını temel alan yedi ana başlık çerçevesinde oluşturulduğu aktarıldı:
- Farkındalık artırma
- Erişilebilirlik ve ulaşılabilirlik
- Sürdürülebilir ekonomik bağımsızlık
- Afet ve acil durumlarda kapsayıcılık
- Veri
- Ekonomik destek
- Sağlık ve iyi olma hali
Bu çerçevenin toplamda 22 alt hedef ve 90 faaliyeti kapsadığı belirtildi.
Planın uygulama detaylarına diğer konuşmacıların değineceğini söyleyen Börü, İzmir Planlama Ajansı’nın bu süreçteki rolünü ise “katılımcılığı güçlendirmek, dünyadaki iyi örnekleri derlemek ve engelli bireylerin karar süreçlerine katılımını artırmak” şeklinde özetledi.
“Güncel ve güvenilir veri ihtiyacı kritik”
Engellilik alanındaki kamu politikalarının geliştirilmesi için veri temelli yaklaşımın zorunlu olduğunu vurgulayan Pınar Börü, Türkiye’deki en kapsamlı çalışmanın halen 2011 yılına ait olduğunu hatırlatarak verinin güncellenmesinin büyük önem taşıdığını ifade etti.
İZPA Genel Müdür Yardımcısı Pınar Börü, sözlerini, “Tüm bu çalışmalar, kimseyi geride bırakmayan bir yaklaşımın neden vazgeçilmez olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Katkı sunan tüm kurumlara ve paydaşlara teşekkür ediyorum” sözleriyle tamamladı.
İlginizi çekebilir: Engelsiz İzmir vizyonu somutlaştı