Son 2 yılda 316 bin üniversiteli eğitimden koptu

Ekonomik zorluklar, işsizlik ve güvensizlik... Gençler üniversiteyi terk ediyor, yüksek lisans ve doktoraya başvurular düşüyor.

Türkiye’de üniversite eğitimini bırakan veya kaydını donduran öğrenci sayısı son iki yılda 316 bini aştı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmi Emel Dilmen, “Özellikle Anadolu’dan büyükşehirlere gelen öğrencilerin eğitimlerini sürdürmesi artık çok zor” dedi.

Dilmen, üniversite terklerinin arkasında yalnızca ekonomik değil; işsizlik, üniversite mezunu enflasyonu ve diploma değerine duyulan güvensizlik gibi nedenlerin de bulunduğunu vurguladı.

“Okulu Bırakmaları Anlaşılabilir”

“İstanbul çok ciddi bir şehir. Özellikle Anadolu’dan gelen öğrencilerin bu koşullarda okulu bırakmaları gayet anlaşılabilir” diyen Prof. Dr. Dilmen, öğrencilerin akademiye olan inançlarının da azaldığını söyledi.

“Üniversite diploması artık kapı açmıyor”

Eskiden üniversite bitirmenin bir “anahtar” olduğunu belirten Dilmen, “Artık bu anahtar birçok kapıyı açamıyor. Gençler yükseköğrenime eski gözle bakmıyor” dedi.

“Eğitime Güven Yalnızca Türkiye’de Değil, Küresel Çapta Azalıyor”

Prof. Dr. Dilmen, eğitime güven sorununun sadece Türkiye’ye özgü olmadığını belirtti. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre katılımcıların %23’ü aldığı eğitimin işe yaramadığını, yaptığı yatırımın da yanlış olduğunu düşünüyor. “Bu veriler, küresel ölçekte eğitime karşı duyulan güvensizliğin göstergesi” dedi.

Gençler müfredata uzaklaşıyor

Z kuşağının eğitimle ilgili sorunlarına da dikkat çeken Dilmen, “Yapay zekânın hızla geliştiği bir dönemde geleneksel müfredatın gençlerde karşılık bulamaması şaşırtıcı değil” ifadelerini kullandı.

Y kuşağının da üniversiteye gitmeden sertifikalar ve çevrim içi kurslarla ilerleyebileceğine inandığını belirten Dilmen, “Bu kuşak kendi başına başarıya ulaşabileceğini düşünüyor. Bu da eğitime duyulan güveni zayıflatıyor” dedi.

Türkiye, yeni mezun işsizliğinde Avrupa lideri

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) verilerine göre Türkiye, genç işsizliği oranında Avrupa ülkelerini geride bırakıyor. OECD ortalaması %11,1 iken Türkiye’de bu oran %16,3’e yükselmiş durumda. Prof. Dr. Dilmen’e göre bu oran, eğitim sistemine dair ciddi bir alarm niteliğinde.

Yüksek lisans ve doktora başvuruları da düşüşte

Prof. Dr. Dilmen, son yıllarda yüksek lisans ve doktora başvurularında da ciddi bir azalma yaşandığını belirterek “Artık öğrenciler bir an önce mezun olup iş hayatına atılmak istiyor. Üniversiteyi bitiremeyen bir öğrencinin yüksek lisans gibi bir hedefi kalmıyor. Ancak doktora, akademide yer almak isteyenler için bir yol olmalı. Bu ayrımı da iyi yapmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“Gençler İçin Destek Mekanizmaları Kurulmalı”

Prof. Dr. Dilmen gençlerin akademik eğitimlerini sürdürebilmesi için ekonomik desteklerin şart olduğunu belirterek “Türkiye’de her öğrenci bir an önce işe girip ailesine yük olmaktan kurtulmak istiyor. Ancak yüksek lisans ve doktora yalnızca iş garantisi değil; eleştirel düşünme, entelektüel gelişim ve toplumsal katkı açısından da önem taşıyor. Akademik eğitimin anlamı yeniden kurulmalı” dedi.

Prof. Dr. ayrıca, akademisyenlerin de ekonomik zorluklar nedeniyle bilimsel üretkenlikte zorlandığını ve bunun öğrenciler üzerindeki yansımasının da ciddi olduğunu vurguladı.

Demokrat Gündem

Exit mobile version