Nöbetçi Eczaneler
HABER MERKEZİ-Kooperatifler üzerinden yürütülen kentsel dönüşüm projeleri kapsamında “nitelikli dolandırıcılık” suçlamasıyla tutuklanan İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Tunç Soyer’in avukatları, tutukluluğa itiraz ederek tahliye talebinde bulundu.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 1 Temmuz’da gözaltına alınıp 4 gün sonra tutuklanan Soyer için sunulan dilekçede, yürütülen soruşturmanın dolandırıcılıkla ilgili değil, sosyal konut üretimine dönük yerel yönetim modeliyle ilgili olduğu savunuldu.
“Bu bir suç değil, yerel yönetim pratiğidir”
Avukatların sunduğu dilekçede, soruşturmanın konusunun halkın uygun koşullarda konut sahibi olması amacıyla uygulanan “Halk Konut Modeli” olduğu belirtildi. Soyer’in herhangi bir kişisel menfaat sağlamadığı, dosyada hile, desise ya da menfaat temin ettiğine dair hiçbir belge ya da beyan bulunmadığı ifade edildi.
“İhale yapılmadığı için ilerleme sağlanamadı”
Dilekçede, daha önceki dönemlerde başlatılan Aktepe-Emrez, Uzundere ve Örnekköy’deki kentsel dönüşüm projelerinde ihaleye çıkıldığı, ancak yüklenici bulunamadığı için ilerleme sağlanamadığı hatırlatıldı. Bu nedenle kooperatif modeliyle süreçlerin yeniden yapılandırıldığı ve İZBETON’un düşük kârla destek verdiği belirtildi.
“Çok sayıda hak sahibine konut teslim edildi”
Kooperatif sistemiyle çok sayıda proje alanında inşaatların tamamlanarak hak sahiplerine teslim edildiği aktarıldı. Dilekçede ayrıca, soruşturmaya konu edilen projelerin dışındaki birçok yapının halihazırda kooperatifler aracılığıyla dönüştürülmekte olduğu vurgulandı.
“Yeni yönetim süreci durdurdu”
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yeni yönetiminin Temmuz 2024’te bazı kooperatif sözleşmelerini feshetmeye çalıştığı öne sürülen dilekçede, söz konusu uygulamanın projelerin aksamasına neden olduğu savunuldu.
Kooperatiflerin durdurulmasına gerekçe gösterilen merkezi idare yazısının ise bağlayıcı olmadığı ifade edildi.
“Ortada ne suç, ne mağdur, ne menfaat var”
Dilekçede Soyer’in projeleri yürütme kararlılığının suç gibi sunulduğu belirtilerek, “Bu soruşturma ekonomik demokrasi çabasını yargılamaktadır” denildi. Avukatlar, Soyer’in ne kişisel kazanç sağladığını ne de birini zarara uğrattığını, dosyada dolandırıcılığa dair tek bir mağdur beyanının dahi olmadığını belirtti.
“Tahliyesi orantılı olur”
Son olarak dilekçede, kaçma şüphesinin ya da delil karartma ihtimalinin bulunmadığı, tutuklamanın adli kontrol gibi tedbirlerle de sağlanabileceği ifade edilerek, tutuklamanın ölçüsüz ve orantısız olduğu vurgulandı.
Soyer’in tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesi istendi.
İlginizi çekebilir: Kentsel dönüşümde duraksama iddialarına yanıt