DEMOKRAT GÜNDEM- İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde devam eden grev hakkında konuşan Belediye Başkanı Cemil Tugay, grevdeki çalışanların tehdit edilerek alanda tutulduğunu öne sürdü.
Başkan Tugay, belediyenin teklifinin Türkiye’deki belediye çalışanlarına sunulan en yüksek rakamları içerdiğini ve görüşmelere açık olduklarını vurgularken, bayram öncesi hijyen sorunlarına da dikkat çekti.
“İŞÇİLER TEHDİT EDİLİYOR”
Tugay, çalışanların grev alanlarında tutulması konusunda çarpıcı iddialarda bulundu: “Gönüllü katılım var sanıyorsunuz. Çalışanlar iki saatte bir yoklama alınıyor, imzalar alınıyor. ‘Gelmezseniz sendikal haklardan mahrum bırakırız, sendikadan atarız’ diye tehdit ediliyoruz. Alana gitmek zorunda kalıyoruz diyorlar. Bunları söyleyen çok sayıda çalışanımız var.”
Başkan Tugay, işçilerin çalışma hakkının engellendiğini de söyledi: “Kötü bir alışkanlık; bunu hak gibi görüp çalışanın işini yapmasına engel oluyorlar. Park bahçeler şantiyesinin girişine bir şube başkanı bir sandalye koydu, yolun tam ortasına geçişi engelledi. Ayak ayak üstüne oturdu, bekledi.”

“BİREYSEL OLARAK TEMİZLİK ÇALIŞMASINA KATILDIM”
İzBB Başkanı Cemil Tugay, önceki gün gerçekleşen temizlik çalışmasıyla ilgili de açıklamalarda bulundu:
“Dün akşam plansız bir sabah temizlik çalışması oldu. Kamuoyu değişik kanallardan öğrendi. Bu planlanmış bir şey değildi. Oradaki o görüntünün çok kötü olduğunu görünce benim bireysel olarak tepkim oldu. Grev yapıyorum, çalışmıyorum diyebilirsiniz. Ama çalışmak isteyene, şehrinin o durumda olmasını kabul edememiş başkanına engel olma hadsizliği yapamazsın.”
Başkan Tugay, çalışmak isteyenlere sendika yöneticilerince müdahale edildiğini belirtti: “Dün akşam bana yönelik muamelenin açıklaması şuydu; ‘bu çöpleri toplayamazsın, ekmeğimize engel oluyorsun’ dediler. Bunlar halkın sağlığıyla oynamak değil mi dedim. Ben belediye başkanı olarak kendim çaba göstermeye geldim. Grev yapıyorum diyen hiçbir çalışanımızı oraya çağırmadım. Kimseyi zorlamadım.”

“EN YÜKSEK TEKLİFİ VERDİK, YÜZDE 38 ARTIŞ”
Tugay, belediyenin sunduğu teklifin Türkiye’deki en iyi teklif olduğunu vurguladı: “İzBB’nin teklif olarak koyduğu rakamlar Türkiye’de belediye çalışanlarına verilmiş en yüksek rakamlardır. Bu rakam Genel-İş’in imzaladığı hiçbir sözleşmede geçilmiş değildir.”
Başkan Tugay, ücret artışları konusunda detaylı bilgi verdi: “Aradaki farkı kapatalım diye yüzde 7’lik artış yaptık biz. Geçen Ağustos ayında İzBB’nin Genel-İş ile TİS’te olmadığı halde artış yaptığını görürsünüz. Aradaki fark kapansın diye. Onu amaçladık. Önümüzdeki yılın artışına da sayın dedik. İlk altı aylık 30’luk artış bununla birlikte yüzde 38’e tekabül ediyor.”
Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, işçilerin talep ettiği ücretlerin belediye bütçesinin kaldıramayacağı miktarda olduğunu belirtti: “23 bin kişiyi kapsayan böyle bir TİS’te eğer biz o rakamları verirsek bunu İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesinin kaldırması mümkün değil. Bizden yapamayacağımız bir şey istiyorlar.”
“SENDİKA YÖNETİCİLERİ YALAN SÖYLÜYOR”
Tugay, sendika yöneticilerinin gerçek dışı bilgiler paylaştığını iddia etti: “Sendika yöneticileri yalan söylüyorlar. Çok fazla yalan söylediler. Ama yalan söyleyerek olmaz. ‘Ücretlerimizi açıklıyorsunuz’ diyorlar, bulabildikleri en düşük maaş bordrosunu paylaşıyorlar. Bordro örneklerini paylaşsam onun ne kadar büyük yalan olduğunu herkes görecek. Bizim derdimiz halkla karşı karşıya getirmek olabilir mi?”

“BAYRAM ÖNCESİ ÇEVRE SAĞLIĞI TEHLİKEDE”
Başkan Tugay, grevin bayram öncesi çevre ve insan sağlığı açısından tehlike oluşturduğuna da dikkat çekti: “Bu grevin neden olduğu çevre ve insan sağlığına zarar veren, dolayısıyla hijyen açısından öne çıkan temizlik konusu ve bayram arefesindeyiz. Önümüzde bayram var. Özel olarak yapılması gereken bazı çalışmalar var. Kurban kesimi ve satış alanlarının temizlik ve düzeniyle ilgili. İlaçlama çalışmasının da yapılması lazım.”
“SİYASİ FIRSATÇILIK YAPILIYOR”
Tugay, grevin siyasi fırsatçılığa dönüştüğünü iddia etti: “Üzülerek izliyorum, bu maalesef birilerinin siyasi fırsatçılığı konusuna dönüşmüş durumda. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve benim sendikal, işçi haklarına karşı olan insanlar gibi göstermeye çalışıyorlar. Çok büyük ayıptır bu.”
Başkan Tugay, diğer illerdeki duruma da dikkat çekerek, “Siz 80 ili görmeyeceksiniz, hatta CHP’li olmayan belediyelerde olan biteni görmeyeceksiniz, onlarla ilgili mücadele içinde olmayacaksınız, belediyemize yapılan baskılarla ilgili konuları hiç kaale almayacaksınız, bir günde beş tane CHP belediye başkanının tutuklanmış olmasını önemsemeyeceksiniz, Türkiye’de herkesin umudu olan CHP’nin kalesi gibi yıllardır yönettiği İzmir’de üstelik sadece CHP yönettiği için örgütlenebildiğiniz İzmir’de hedef olarak CHP’li belediyeyi hedef alacaksınız. Bunun vicdani olarak kabul edilmesi mümkün değil,” ifadelerini kullandı.
“500 BİN OYUM VAR” TEHDİDİNE TEPKİ
Tugay, sendika temsilcilerinin kendisine söylediği iddia edilen sözlere de tepki gösterdi: “‘Benim 500 bin oyum var, Hamza Dağ’a verseydim sen seçilemezdin’ diyorlar. Bu söylemlerinden bile işçiye nasıl baktıkları belli. Çöpü toplarım, sen grev yapıyorsun, ben senin grevine saygılıyım, evine gidebilirsin.”
“BELEDİYE TÜM İZMİR’E HİZMET ETMELİ”
Başkan Tugay, belediye bütçesinin tüm İzmirlilere hizmet edecek şekilde yönetilmesi gerektiğini vurguladı: “Şunu unutmasınlar; burası bir fabrika değil, satıp kâr eden bir kurum değil. Geliri sabit, vatandaşın vergisinden belediyeye düşen pay. Ama hizmet ettiği tüm İzmir halkı. 4.5 milyon insan. Bunlardan sadece bir grubu memnun etmek olamaz.”
Tugay sözlerine şöyle devam etti: “Bu anlayışa birileri işçi düşmanlığı diyor. Lanet olsun onlara. Bunun adı işçi düşmanlığı olabilir mi? Biz üzerimize düşeni yapacağız. Ama bu bütçeyi öyle yönetmeliyiz ki, üzerimize düşen hizmeti 30 ilçede 1296 mahalle ve 600 köyde yerine getirelim. Başka türlüsü adaletsizliktir.”
“GÖRÜŞME MASASI AÇIK”
Tugay, uzlaşma kapısının açık olduğunu belirterek, “Dün de bugün de yarın da her zaman görüşme masamız açık. Arkadaşlarımız her türlü görüşme talebine olumlu olarak karşılık veriyorlar. Buluşuyorlar, görüşüyorlar. Dün de evvelsi gün de görüştüler,” dedi.
Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Mantıksız, ahlaksız, tutarsız, saygısız hiçbir tutumun içinde olmayacağız. Sorumsuz hiçbir kararın altına asla imza atmayacağız. Bu şehre sahip çıkmaya devam edeceğiz. En önemlisi; şehrimizi bizimle dayanışma içinde olmaya davet ediyoruz. Bu, yürekten bir çağrıdır,” dedi.

CEMİL TUGAY’IN AÇIKLAMALARININ SATIR BAŞLARI:
BAYRAM ÖNCESİ TEMİZLİK VE ÇEVRE SAĞLIĞI SORUNLARI
→ Bu grevin neden olduğu çevre ve insan sağlıına zarar veren dolayısıyla hijyen açısından öne çıkan temizlik konusu ve bayram arefesindeyiz.
→ Önümüzde bayram var. Özel olarak yapılması gereken bazı çalışmalar var.
→ Kurban kesimi ve satış alanlarının temizlik ve düzeniyle ilgili. İlaçlama çalışmasının da yapılması lazım. Bunların hepsi belediyelerin görevi.
PLANSIZ SABAH TEMİZLİK ÇALIŞMASI VE YAŞANANLAR
→ Dün akşam plansı bir sabah temizlik çalışması oldu. Kamuoyu değişik kanallardan öğrendi. Bu planlanmış bir şey değildi.
→ Oradaki o görüntünün çoık kötü olduğunu görünce benim bireysel olarak şeyim oldu.
→ O esnada şube başkanı ve yanındaikler gelince onlara bazı hatırlatmalarda bulunmak zorunda kaldım.
GREV HAKKI VE HUKUKİ BOYUT
→ Çalışmama hakkı tüm işçilerde var. Grev yapıyorum, çalışmıyorum diyebilirsiniz.
→ Sendika üyeliği gönüllü üyeliktir. Sendika grev kararı aldığında o gerve katılıp katılmama hakkı özgürce kullanılan bir haktır.
→ Çalışmayacağım derseniz o an itibariyle sigorta ödemeniz, maaşınız duruyor. Artık çalışmadığınız için evinize gidiyorsunuz. Grevle ilgili böyle bir şey var. Hukuken durum budur.
ÇALIŞMA HAKKI VE SENDİKAL BASKI İDDİALARI
→ Greve katılmama kararı almış çalışanlara da karışamazsınız, baskı kuramazsınız, sendikadan atmakla tehdit edemezsiniz. Bunların hiçbiri hukuki değil.
→ Hatta çalışmak, işini yapmak isteyene engel olursanız bu bir suçtur. Bununla ilgili işinizi kaybetmeye kadar gidebilir hukuki sonuç.
→ Sendika kimsenin babasının çiftilği değil. Canlarının istediğini atamazlar. Yasalarla teminat altındadır.
SENDİKA YÖNETİCİLERİNE YÖNELİK SUÇLAMALAR
→ Ancak grev kararı aldığından beri genel iş şube yöneticileri, ege bölge başkanı açıkça ve aleni olarak sürekli çalışanları tehdit ediyorlar.
→ Gönüllü katılım var sanıyorsunuz. Çalışanlar iki saatte bir yoklama alınıyor, imzalar alınıyor.
→ Park bahçeler şantiyesinin girişine bir şube başkanı bir sandalye koydu, yolun tam ortasına geçişi engelledi.
→ Bazı belediye başkanları yapılmak istenen çalışamlara yol kapatılarak, arabalarının anahtarları alınarak engel olunduğunu anlattılar.
BELEDİYE BAŞKANININ TEMİZLİK ÇALIŞMASINA KATILMASI
→ Dün akşam bana yönelik muamelenin açıklaması şuydu; bu çöpleri toplayamazsın, ekmeğimize engel oluyorsun dediler.
→ Ben belediye başkanı olarak kendim çaba göstermeye geldim. Grev yapıyorum diyen hiçbir çalışanımızı oraya çağırmadım.
→ Grevde olmayan birkaç arkadaşımızla çalışmaya başladık. Ama duyulunca önce esnaftan sonra belediyemizin çalışan, meclis üyelerinden ama nihayetinde ilçe belediye başkanlarımızdan gelen destekle konu büyüdü.
→ Halk İzmir halkı Türkiye’nin tamamı bu olayda haklılığımızı anlamış durumda. Yaptığımızı onayladılar, destek oldular.
TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ GÖRÜŞMELERİ
→ Dün de bugün de yarın da her zaman görüşme masamız açık. Arkadaşlarımız her türlü görüşme talebine olumlu olarak karşılık veriyorlar.
→ İzBB’nin teklif olarak koyduğu rakamlar Türkiye’de belediye çalışanlarına verilmiş en yüksek rakamlardır.
→ Buna rağmen eşit işe eşit ücret söylemiyle referans aldıkları tek şey, ben göreve gelmeden önce önceki belediye bakanının diğer sendikayla imzaladığı bir sözleşmede yaptığı ölçütsüz artıştır.
BÜTÇE GERÇEKLERİ VE TEKLİF EDİLEN ÜCRETLER
→ Çalışanlarımız, onların hakları bizim temitanımız altında. Onların haklarını en üst düzeyde vermek bizi sadece mutlu eder.
→ Ama şu anda 23 bin kişiyi kapsayan böyle bir TİS’te eğer biz o rakamları verirsek bunu İzBB’NİN BÜTÇESİNİN KALDIRMASI mümkün değil.
→ Aradaki farkın düzeltileceğini defalarca söyledim. Yine bu noktada konuşmadıkları bir sürü konu var.
→ Aradaki fark kapansın diye yüzde 7’lik artış yaptık biz. İlk altı aylık 30’luk artış bununla birlikte yüzde 38’e tekabül ediyor.
→ İki tane belediye başkanı aradı. Bu rakamların en az 25-30 altında. Aksini söyleyen varsa buyursun ispat etsin.
SİYASİ FIRSATÇILIK SUÇLAMALARI
→ Üzülerek izliyorum, bu maalesef birilerinin siyasi fırsatçılığı konusuna dönüşmüş durumda.
→ İzBB ve benim sendikal, işçi haklarına karşı olan insanlar gibi göstermeye çalışıyorlar. Çok büyük ayıptır bu.
→ Siz 80 ili görmeyeceksiniz, hatta CHP’li olmayan belediyelerde olan biteni görmeyeceksiniz, onlarla ilgili mücadele içinde olmayacaksınız.
→ Türkiye’nin buhran yaşadığı bir ortamda İzmir gibi bir şehirde CHP’li belediyeler üzerinden siyaset fırsatçılığı yapanlar halkı ikna edememeye ve küçük bir azınlık olarak kalmaya devam edecekler.
HALKA AÇIK ÇAĞRI
→ Burası bir fabrika değil, satıp kar eden bir kurum değil. Geliri sabit, vatandaşın vergisinden belediyeye düşen pay.
→ Hizmet ettiği tüm İzmir halkı. 4.5 milyon insan. Bunlardan sadece bir grubu memnun etmek olamaz.
→ Ama bu bütçeyi öyle yönetmeliyiz ki, üzerimize düşen hizmeti 30 ilçede 1296 mahalle ve 600 köyde yerine getirelim.
→ Lütfen rica ediyorum vatandaşlarımızdan bu işçileri kışkırtmaya çalışanlara, ‘Neden İzmir, neden CHP’li belediyeler?’ diye sorsunlar.
→ Tüm yalanlar,a baskılara, tehditlere, fırsatçılığa karşın biz dimdik ayaktayız. Bu şehre sahip çıkmaya devam edeceğiz.
→ Mantıksız, ahlaksız, tutarsız, saygısız hiçbir tutumun içinde olmayacağız. Sorumsuz hiçbir kararın altına asla imza atmayacağız.