Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Tuncay Özkan’dan orman yangını tepkisi

CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, İzmir’de peş peşe yaşanan orman yangınlarının tesadüf olmadığını öne sürdü. “Bu bir basın toplantısı değil, suç duyurusudur” diyen Özkan, Danıştay’ın iptal ettiği Çeşme Projesi’nin kapsadığı alanların yanmasını gündeme taşıdı ve “Tesadüf mü, plan mı?” diye sordu.

CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, İzmir’de peş peşe yaşanan orman

DEMOKRAT GÜNDEM-MİKAİL SAVAŞ-CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, son haftalarda İzmir genelinde çıkan orman yangınlarıyla ilgili CHP İzmir İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenledi.

Başta orman yangınları, erken seçim çağrısı olmak üzere gündeme dair açıklamalarda bulunan CHP İzmir Milletvekili Özkan, yanan alanların bazılarının daha önce iptal edilen Çeşme Turizm Projesi sınırlarıyla örtüştüğünü söyledi.

CHP Milletvekili Tuncay Özkan, bu örtüşmenin tesadüf olamayacağını savunarak, yaşananların mutlaka yargı tarafından araştırılması gerektiğini vurguladı.

“İZMİR’DE 72 SAATTE YANAN ALAN 27 BİN HEKTAR”

Basın toplantısında konuşmasına İzmir’de yaşanan büyük kayıplarla başlayan Milletvekili Tuncay Özkan şu tespitleri yaptı:

“İzmir, 27 bin hektar ormanlık alanını kaybetti. Bu kayıp, iktidarın orman politikalarının ve İzmir’e bakışının bir sonucudur. 20 yıl önce çıktıkları yolculukta milleti ormansız bırakarak bu noktaya geldiler. İzmir’de 72 saat boyunca süren orman yangınlarında kaybettiğimiz alan 27 bin hektar. Toplam söndürme maliyeti 81 milyon lira. Geri dönüştürme maliyetleri ile birlikte ele alırsak ise 130 milyon liradır.”

“SÖNDÜRMEK İÇİN EN KÜÇÜK BİR ÇALIŞMA YOK”

“Bu maliyetleri göze alan, ne yazık ki ormanlarımızı söndürmek için hava gücü yaratma, karadan müdahalelerde eğitimli ve donanımlı itfaiye erleriyle duruma müdahale etme gibi en küçük bir çalışma yok. İktidar yandaşlarını zengin etme ve zenginlerin 2030 yılına kadar odun ve kömür olmak üzere ormanlardan faydalanmasına olanak tanıyan bir sistem kurdu.”

“ENVANTERİMİZDE HALA BİR TEK UÇAK YOK”

“TBMM’de bütçe görüşmelerinde bu yangınları önlemek konusunda sizin ne ihtiyacınız varsa talebinizi iletin dediler. Sınırsız yetki devrettik. Bir hüsranla sonuçlandı bu yetki devri. Herkes kendi akrabasını doldurdu. Hala envanterimizde bir tek uçak yoktur. Hava gücü bulunmamaktadır. Hala kiralanmakta. Bu kira işlemleri şeffaf olmayan ihalelerle yapılmaktadır” diyen CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“2022’den bu yana Sayın Cumhurbaşkanı ‘aldık, alacağız’ diyor. Ama bir şey yok. ‘Orman yangınlarında olağanüstü bir artış olacak’ dediğimizde ‘biliyoruz’ dediler. Peki neden önlem almadınız? İzmir’de 27 bin hektar alan neden yandı? O kardeşlerimiz neden şehit oldu? Milletin ormanını yok edenler, yarın da çocuklarımıza ormansız bir Türkiye bırakmak için ellerinden geleni yapıyorlar.”

“YANAN ALANLARA BAKAR MISINIZ? TESADÜF MÜ, PLAN MI?”

Tuncay Özkan, konuşmasının en çarpıcı bölümünde, iptal edilen Çeşme Projesi ile yangınların çıktığı bölgeler arasındaki çarpıcı benzerliğe dikkat çekti.

CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, yanan alanlara bakıldığında Çeşme Projesi için alan mı yaratıldığı iddialarının güçlendiğini vurgulayarak, “Çeşme Projesi yürürlükten kalktı. 4 Temmuz’da ormanlarımız yandı. Yanan alanlara bakar mısınız? Bu tesadüf mü, plan mı? Buradan savcıları göreve davet ediyorum. Bu basın toplantısı aynı zamanda bir suç duyurusudur. Bu projedeki alanın yanması bir tesadüf müdür? Bunun ortaya çıkması gerekiyor. Türkiye’de hukuk yürürlükteyse bu tür sabotajların araştırılması gerekiyor.

“OLMASI GEREKEN ERKEN SEÇİMDİR”

Türkiye’nin ekolojisini, ormanını, ağacını koruyacak bir siyasi iktidarla birlikte miyiz, değil miyiz? Türkiye’yi bu iktidardan korumak gerekir. Onun için de olması gereken şey erken seçimdir. Türkiye’yi bu tür kirli tezgâhtan kurtarmak istiyorsak olması gereken erken seçimdir.”

“YAMANLAR YANGININDAN SONRA BÖLGE İMARA AÇILDI”

Tuncay Özkan, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yangın söndürme uçağı alma girişimlerinin merkezi iktidar tarafından engellendiğini savundu.

“BÜYÜKŞEHİR YANGIN SÖNDÜRME UÇAĞI ALMAK İSTEDİ AMA…”

CHP İzmir Milletvekili Özkan, büyükşehir belediyesinin yangın söndürme uçağı almak istenmesinin engellendiğini tekrarlayarak, “Yamanlar yangınından sonra bölge imara açıldı. O günden bu yana Büyükşehir Belediyemiz yangın söndürme uçağı almak için Ankara’da çalmadığı kapı kalmadı.

Ama ne yazık ki derdi propaganda olan iktidar nedeniyle uçuş izni bile alamadılar. Bu iktidarın tamamen bir oyunudur. Saray düzeni ormanların yok olmasını istemektedir. Yanandan da var olandan da rant elde etmeye devam ediyorlar” diye konuştu.

“BÜYÜKŞEHİRİN UÇAK ALMA TALEBİ REDDEDİLDİ”

“Yangın söndürmede sorumluluk iktidarındır. Ormandan ilk yangın geldiğinde ilk uçak gelip müdahalesini yapıyordu veya itfaiye erleri müdahale ediyordu. Bugün yaşanan şey zulümdür” diyen Milletvekili Tuncay Özkan, “Türkiye doğasına zulümdür. Belediye yetkileri tırpanlandı. Tüm bunları, hiç yetkisi olmayan belediyelerimizi suçlu göstermek için yapıyorlar. İzBB yangın söndürme uçağı alacaktı, talep reddedildi” dedi.

“288 MUHALEFET MİLLETVEKİLİ İSTİFA ETSİN”

Gazeteci Fatih Altaylı’yı ziyareti sırasında tüm muhalefet milletvekillerinin istifa etmesi gerektiğini söylendiği hatırlatılan Özkan, bu görüşününü yineledi ve şunları söyledi:

“Fatih Altaylı ve diğer arkadaşları ziyaret ettiğimde çözümle ilgili düşüncelerimi paylaştım. Düşüncem şudur: Ben tüm muhalefetin seçilmişlerinin istifa etmesi gerektiğini düşünüyorum. DEM Parti şu an Kürt sorununun çözümü için komisyon kurulması yolunda bir adım atıyor. O zaman gelin istifa edelim, 288 milletvekili istifa etmiş oluyor.

“DEM PARTİ SORUNU OTOKRASİ İLE Mİ DEMOKRASİYLE Mİ ÇÖZMEK İSTER?”

Belediye başkanları, meclis üyeleri, tüm seçilmişler istifa ettiğinde düzenin demokratik meşruiyeti yok olur. Otokrasiye karşı en güçlü mücadele budur. DEM Parti bir otokrat sistemle mi yoksa demokrasiyle mi sorunu çözmek ister? Erken seçim tüm sorunların çözümüdür.

“KAST ETTİĞİM CHP İSTİFA ETSİN, ARA SEÇİM OLSUN DEĞİL”

25 yıllık bir otokrasinin Türkiye’de geleceği yer burasıdır. Ekonomi batmıştır, özgürlükler ve adalet ayaklar altındadır. Yasayı dahi uygulamayan, kişiye göre yasa uygulayan bir anlayışla karşı karşıyayız. İnsanı parasıyla rezil ediyorlar. Eğer devlette eşitlik yoksa bunun düzeleceği yer halkın vicdanıdır. Benim burada kastettiğim şey CHP istifa etsin, bir ara seçim olsun değil. Tüm muhalefet unsurlarının ‘burada adalet, demokrasi yoktur. Adalet için halka gidiyoruz’ diyerek istifa etmesidir. Benim söylediğim budur.”

“VALİ NEDEN SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMUYOR?”

Gediz Elektrik’in sorumluluğuna dair açıklamalara da değinen Özkan, özelleştirmenin sonuçlarını şu sözlerle eleştirdi ve “Özelleştirmenin enerji sektöründe olması bir felakettir. Bugün geldiğimiz noktada Vali Bey söylüyor. Ednan vekilimiz çok güzel söyledi. ‘Madem sorumluyu biliyorsunuz, neden suç duyurusunda bulunmuyorsunuz?’” diye sordu.

“BİZİ HİÇBİR DIŞ GÜÇ NE ESİR ALABİLİR NE DE DÖNÜŞTÜREBİLİR”

Milletvekili Tuncay Özkan, CHP’deki kongre sürecine dair de açıklamalarda bulundu.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin parçalanabileceğini ya da zora düşeceğini düşünenlerin yanıldığını vurgulayan CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, “Mustafa Kemal’in müthiş sözleriyle yanıt veriyorum: ‘Buradayız!’ diyor. ‘Ben tek kalsam da silahımı kuşanır, mücadeleye devam ederim.’ Burası İzmir. Burası Kuvayı Milliye’dir. Kaldığımız yerden aynı kararlılıkla devam ediyoruz. Bizi hiçbir dış güç ne esir alabilir ne de dönüştürebilir” ifadelerini kullandı.

“TUTUKLU YARGILANMAYI GEREKTİRECEK BİR DURUM SÖZKONUSU DEĞİL”

CHP’li belediyeler ile İzmir’de gerçekleşen operasyonlar sonucu önce gözaltına alınan ardından tutuklanan Tunç Soyer, Şenol Aslanoğlu başta olmak üzere tutuklu CHP’li yönetici ve bürokratların delil karartma ihtimalinin bulunmadığını ve tutuksuz yargılanları gerektiğini kaydeden Milletvekili Tuncay Özkan, şöyle konuştu: “Bu arkadaşlarımız yargılanır. Eğer delil varsa ortaya konur; ona göre hukuki kanaatlerimizi belirtiriz. Ne İstanbul’daki ne de buradaki davalarda tutuklu yargılanmayı gerektirecek bir durum söz konusudur. Tutukluluk, artık bir ön cezaya dönüşmüştür. Bizim arayışımız hukuktur. Biz adaletimizi arıyoruz ve bu mücadeleden de asla vazgeçmeyeceğiz.”

“ORMAN YANGINLARINDA SADECE CEZA CAYDIRICI OLMAZ ÇÜNKÜ…”

Tuncay Özkan, yangınlara karşı cezaların yeterince caydırıcı olmadığını da dile getirerek, “Asıl sorun denetim ve eğitim eksikliğidir. Bu iktidar eğitim sistemini çökertmiştir. Her zaman söylüyorum, çocuklarımızın geleceğini kurtarmalıyız. İnsanlara eğitim vermeden ceza uygulamak, asla caydırıcı değildir. Denetim ve eğitim birlikte yürümelidir. Kişiler yaptıkları eylemden sorumlu olmalıdır. Herkese adalet yönünde eşitlik sağlanmalıdır” diye konuştu.

İlginizi çekebilir: Özel’den çarpıcı açıklamalar: ‘İmamoğlu olmazsa ben de olmam’

Demokrat Gündem