Türkiye ‘asgari ücretliler ülkesi’ne dönüştü

DİSK-AR’ın Asgari Ücret Araştırması 2026’ya göre Türkiye’de asgari ücret istisna olmaktan çıktı; özel sektörde çalışanların yarıdan fazlası asgari ücret ve çevresinde gelir elde ediyor. Raporda alım gücü kaybı, gelir dağılımındaki bozulma ve kadınlar ile kayıtdışı çalışanların artan kırılganlığına dikkat çekiliyor.

DEMOKRAT GÜNDEM-HABER MERKEZİ-DİSK Araştırma Merkezi’nin (DİSK-AR) yayımladığı Asgari Ücret Araştırması 2026, Türkiye’de asgari ücretin bir taban ücret olmaktan çıkarak fiili bir “genel ücret” haline geldiğini ortaya koyuyor.

Rapora göre 2024 itibarıyla özel sektörde çalışan işçilerin yüzde 53,2’si, asgari ücret ve asgari ücretin yüzde 10 fazlası aralığında gelir elde ediyor.

Ücretli çalışanların 8 milyon 359 bini, yani yüzde 46,7’si ise doğrudan asgari ücret ve altında çalışıyor. Asgari ücretin iki katından fazla kazananların oranı yalnızca yüzde 12,7’de kalıyor.

Milli gelirden alınan pay geriliyor

Araştırmada, asgari ücretin ülke ekonomisinde yaratılan toplam gelir içindeki payının uzun vadede belirgin biçimde azaldığına dikkat çekiliyor. Brüt asgari ücretin kişi başına Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYH) oranı 1974’te yüzde 80,6 iken, bu oran 2025 itibarıyla yüzde 43,6’ya geriledi.

DİSK-AR, bu verinin asgari ücret artışlarının ekonomik büyüme performansından kopuk biçimde belirlendiğini gösterdiğini vurguluyor.

Enflasyon ve alım gücü kaybı

Rapora göre 2025 yılında asgari ücret, resmi enflasyonun gerisinde kaldı. Yıl içinde ikinci bir artış yapılmaması nedeniyle, bir asgari ücretlinin yıllık alım gücü kaybının 50 bin TL’yi aştığı hesaplandı.

DİSK-AR’ın projeksiyonuna göre, 2025 yıl sonu enflasyonu yüzde 33,8 olarak gerçekleşirse, yalnızca bir yıl içinde asgari ücretteki reel kayıp 7 bin 471 TL’ye ulaşacak.

Açlık ve yoksulluk sınırının altında

Araştırmada, 2025 yılı itibarıyla net 22 bin 104 TL olan asgari ücretin açlık ve yoksulluk sınırının altında kaldığı belirtiliyor. Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi’nin (BİSAM) verilerine göre Ekim 2025’te açlık sınırı 26 bin 925 TL, yoksulluk sınırı ise 93 bin 135 TL olarak hesaplandı.

Rapora göre asgari ücret, 2024 Ocak–2025 Aralık döneminde yalnızca dört ay boyunca açlık sınırının üzerinde kalabildi.

Altın karşısında sert erime

DİSK-AR’ın Merkez Bankası verilerine dayanan hesaplamalarına göre, bir asgari ücretli 2005 yılında yıllık geliriyle 31,5 Cumhuriyet altını alabilirken, bu sayı 2025’te 9,5’a düştü. Buna göre asgari ücretli, 20 yılda yaklaşık 22 Cumhuriyet altını kaybetti.

Kadınlar ve kayıtdışı çalışanlar daha kırılgan

Raporda, kadın işçilerin yüzde 60,1’inin asgari ücret ve altında gelir elde ettiği belirtiliyor. Genel ortalamada bu oran yüzde 46,7 seviyesinde. Kayıtdışı çalışanlarda ise asgari ücretin yüzde 5 fazlası ve altında çalışanların oranı yüzde 85,3’e ulaşıyor.

DİSK-AR, bu verilerin kadınlar ve kayıtdışı çalışanlar açısından asgari ücretin giderek bir “yoksulluk ücreti”ne dönüştüğünü gösterdiğini ifade ediyor.

İlginizi çekebilir: Asgari ücret artışı henüz masada, zamlar etikette

Demokrat Gündem

Exit mobile version