DEMOKRAT GÜNDEM-ÖZEL RÖPORTAJ-Demokrat gündemden merhaba! Stüdyomuzda Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) İzmir Milletvekili ve Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Sayın Ceyda Bölünmez Çankırı yı ağırladık.. Kendisiyle kent ve siyaset gündemine dair kısa bir söyleşide bulunduk.

Adalet ve Kalkınma Partisi’nden (AK Parti) İzmir Milletvekili seçilen ve ikinci dönem de bu görevi üstlenen Ceyda Bölünmez Çankırı’nın adı AK Parti’nin İzmir Büyükşehir Adayı olarak geçen isimlerin başında geliyor.

Kendisine büyükşehir belediye başkanlığı adaylığı görevi verilmesi durumunda ne yapacağını sorduk.

NEDEN OLMASIN?

AK Parti’nin seçildiği günden bu yana sahada en çok çalışan milletvekili olarak da bilinen AK Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, bu sorumuza,

(Dakika 02.58) “Neden olmasın? Çünkü İzmir hep diyoruz bir kadın şehri, kadınların etkin ve güçlü olduğu bir kent.

Kadınların artık yerel yönetimlerde daha fazla, daha aktif rol alması gerektiğini düşünüyorum. Siyasette de her alanda da diyoruz bunu ama bazen gerçekleştirme noktasında tutuk kalınabiliyor, yine yeniliyoruz. Hiçbir zaman bir kadının yerine bir kadın gelmiyor. Her zaman hazırda bekleyen bir erkek grup var. O yüzden de kadınların birbirine destek olması çok önemli.

İNŞALLAH HAYIRLISIYLA, HİZMET ETMEK NASİP OLSUN

İzmir de bu anlamda o desteği, gücü aldığımız şehirlerden bir tanesi. İnşallah burada, hepimize hayırlısıyla, hizmet etmek nasip olsun.  Gerçekten İzmir’i sevdiğimiz için, İzmir için dertli olduğumuzdan dolayı bu şehrin çok daha iyi hizmet alması için canla başla çalışacağız” yanıtını verdi.

İZMİR ÖZELİNDE SİMÜLASYON, SAHA, ANKET ÇALIŞMALARIMIZ VAR

İzmirlilerin ‘hizmet’ beklediğini, bunu sahada çok net gördüğünü kaydeden AK Parti İzmir Milletvekili ve Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Ceyda Bölünmez Çankırı, “Şu anda İzmir özelinde yapmış olduğumuz simülasyonlar var, saha çalışmaları var, anket çalışmaları var. Bu çalışmalar ışığında da bir hedefimiz var, inşallah en fazla belediyeyi alacağız. Çok büyük hizmetler götürdüğümüz ve çok az farkla kaybettiğimiz yerler vardı. O yüzden içimiz çok acıyor. Onları da yeniden almayı hedefliyoruz.

İZMİR’İN, İZMİRLİLERİN YERELDE HAK ETTİĞİ HİZMETİ ALMASI LAZIM

İzmir gerçekten bu hizmetlerin hepsine çok aç bir şehir. Ama maalesef hala dönüp baktığınızda bir zihniyet diyor ki, ‘Burası hizmet beklemiyor’. Bu, bir nevi ‘Siz hizmet almıyorsunuz’un itirafı demek. Yerelde gerçekten herkesin hak ettiği hizmeti alması lazım. O yüzden de ben inanıyorum ki İzmirliler bu sefer kendi değerini kendileri belirleyecek ve hizmet alacakları kişiden yana oylarını kullanacaklar” ifadelerini kullandı.

BU SEÇİMDE BİZİ GÜZEL SÜRPRİZLER BEKLİYOR

AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, yerel seçimde İzmir’de AK Parti lehine bir sürpriz yaşanabileceğini de dile getirerek, “İzmir’de artık son zamanlarda gördüğümüz; en koyu atadan babadan CHP’li olanlar bile ‘Bizim aklımızla dalga geçiliyor’ diyor. O yüzden de ben bir değişim olacağına kesinlikle inanıyorum. Bu seçimde bizi güzel sürprizler bekliyor” dedi.

SAYIN CEYDA BÖLÜNMEZ ÇANKIRI İLE RÖPORTAJIMIZIN ANA BAŞLIKLARI ŞU ŞEKİLDE:

DEMOKRAT GÜNDEM: Tekrar hoş geldiniz. Yeniden Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı seçildiniz. İkinci dönem İzmir milletvekili olarak göre yapıyorsunuz. Sahada en fazla görülen, çalışan AK Partili milletvekilisiniz. Yerel seçim süreci yaklaşıyor. AK Parti’nin yerel seçim sürecindeki stratejisi nasıl olacak? Kaç ilçeyi almayı hedefliyorsunuz?

CEYDA BÖLÜNMEZ ÇANKIRI: İlk olarak genel merkezde siyasete başlamıştım. Ardından milletvekili olma sürecim başladı. Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sayın Mehmet Özhaseki ile birlikte yerel yönetimlerde devam ediyoruz. Genel merkezimizde en aktif birimlerde görev almak tabi önemli hem İzmir adına.

Şu anda İzmir özelinde yapmış olduğumuz simülasyonlar var, saha çalışmaları var, anket çalışmaları var. Bu çalışmalar ışığında da bir hedefimiz var, inşallah en fazla belediyeyi alacağız. Çok büyük hizmetler götürdüğümüz ve çok az farkla kaybettiğimiz yerler vardı. O yüzden içimiz çok acıyor. Yeniden onları almayı hedefliyoruz. Tabi bunun üstüne de koyulacak. Çünkü biz AK Parti olarak İzmir’e çok hizmet ettik. AK belediyecilik yapan, Cumhur İttifakı’ndaki 6 belediye başkanı arkadaşımızla..

D.G: Tam bu noktada son yerel seçimlerde İzmir’de AK Parti ve CHP arasındaki oy oranı arasındaki makas daralmıştı. Bir yandan da anketlerden bahsettiniz. Büyükşehir Belediye Başkanlığı için ismi geçenler var, bunlar arasında sizin adınız sıkça geçiyor. Size bir görev verilirse tavrınız ne olur? Kabul eder misiniz? Yanıtlamak isterseniz.

C.B.Ç: Neden olmasın? Çünkü İzmir hep diyoruz bir kadın şehri, kadınların etkin ve güçlü olduğu bir kent.

Geçtiğimiz haftalarda siz de takip ettiniz. Burada İktisat Kongresi binasında, yüzyıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye’nin ekonomisine yön verdiği binada, biz Cumhuriyet’in kadınları Cumhuriyet’in 100. Yıl Programını yaptık.

Kadınların artık yerel yönetimlerde daha fazla, daha aktif rol alması gerektiğini düşünüyorum. Siyasette de her alanda da diyoruz bunu ama bazen gerçekleştirme noktasında tutuk kalınabiliyor, yine yeniliyoruz. Hiçbir zaman bir kadının yerine bir kadın gelmiyor. Her zaman hazırda bekleyen bir erkek grup var. O yüzden de kadınların birbirine destek olması çok önemli.

İzmir de bu anlamda o desteği, gücü aldığımız şehirlerden bir tanesi. İnşallah burada, hepimize hayırlısıyla, hizmet etmek nasip olsun.  Gerçekten İzmir’i sevdiğimiz için, İzmir için dertli olduğumuzdan dolayı bu şehrin çok daha iyi hizmet alması için canla başla çalışacağız.

D.G: Muhabirlik döneminde de sizi yakın takip eden gazetecilerden biriyim. İzmir milletvekili seçildiğinizde önce ‘kenti tanımıyor’ eleştirileri almıştınız. Ancak İzmir’de en fazla kalan, en fazla saha çalışması yapan milletvekili olduğunuzu gösterdiniz. Neredeyse her hafta sonu İzmir’desiniz.

C.B.Ç: Ben genelde Cuma sabahları yani meclis Perşembe akşamı kapanıyor, Cuma sabahı İzmir’de oluyorum. Cumadan pazartesi akşamına kadar bazen de Salı sabahı tekrar Ankara’ya meclise gidiyorum. Evimi de getirdim. İzmir’de yaşıyorum. Burada bütün hayatımı idame ediyorum. Allah bağışlasın, iki tane evladım var. Onlar üniversite okuyorlar. Artık bize okul olarak bir bağlantıları olmadığı için çok daha rahat hareket ediyoruz.

Cumadan geldiğimizden itibaren mutlaka her gün bir ilçeyi yapılan program dahilinde geziyorum. Bir ilçede olmaya özen gösteriyorum. Sahada da yazın 15 Temmuz’da meclisin tatil olmasıyla birlikte İzmir’deydim. 1 Ekim’e kadar hemen hemen bütün ilçelerde ikişer kez program yaptım. Bazen üçüncü kez, dördüncü kez gittiğimiz ilçelerimiz de oldu. Siz sahada olmadığınız zaman zaten vatandaş sizi bilmez. O yüzden birebir siyaset yapmak Sayın Cumhurbaşkanımızın da bize her zaman söylediği olması gereken bir tarz. Çok da faydasını. görüyoruz. İzmirlilerin dertlerini dinliyor, çözüm buluyoruz.

Gerçekten sahada hem tanınırlık anlamında hem de vatandaşların o anda o sıkıntısı ne olursa olsun; ‘Bir ihtiyacın var mı?’ dediğimizde ‘Benim şu sorunum var ya da şuna ihtiyacım var’ denildiğinde çözümü noktasında hemen harekete geçiyoruz. Tüm bunlar çok daha farklı bir etki ediyor ve bunu da görüyoruz.

D.G:  Parti olarak yani iki dönemdir milletvekilisiniz ve gerçekten de yoğun biçimde sahadasınız? Şöyle geriye dönüp baktığınızda İzmir’in nasıl bir portresini çizersiniz? Yani nasıl bir fotoğraf çıktı önünüze?

C.B.Ç: Keşke daha önce İzmir’e gelmiş olsaydım. İzmir için daha önce bir şeyler yapmak, yapmaya vesile olabilecek makamlarda olsaydık. Çünkü İzmir gerçekten bu hizmetlerin hepsine çok aç bir şehir. Ama maalesef hala dönüp baktığınızda bir zihniyet diyor ki, ‘Burası hizmet beklemiyor’. Bu, bir nevi siz hizmet almıyorsunuz demek. Yerelde gerçekten herkesin hak ettiği hizmeti alması lazım. O yüzden de ben inanıyorum ki İzmirliler bu sefer kendi değerini kendileri belirleyecek ve hizmet alacakları kişiden yana oylarını kullanacaklar.

D.G:  Yapılan anketleri görme şansınız oldu mu?

C.B.Ç: Araştırmalar, bireysel olanlar var ama şu ana kadar genel merkez düzeyinde yaptırmış olduğumuz, Yerel Yönetimler Başkanlığı  olarak bizim butona bastığımız hiçbir anket yok.

Bundan sonrasında yarın (Pazar günü yapıldı) temennimiz var. Evet. Temayül sonucunda İzmir’de 30 ilçeden daha önce hizmet etmiş ve belediye meclis üyeliği yapmış, teşkilatlarda ana kademe, kadın kolları, gençlik kollarında çalışmış, mahalle, muhtar, mahalle başkanlarımız hepsinin kullanacağı 6 bin partilimiz oy kullanacak.

Ben yarın (Pazar) İstanbul’da görevliyim. İstanbul’da da 10 bin kişi oy kullanacak. Oradaki teşkilatlarımız 39 ilçede. Temayül sonuçları da adayların belirlenmesinde etkili olacak. Genel merkezimizde komisyonlarımız var, komisyonlarımız bu isimleri tek tek değerlendirecek.

D.G: AK Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için birden fazla isim konuşuluyor. En sık konuşulan isimlerden birisi sizsiniz. İzmir’i hiç kadın başkan yönetmedi. AK Parti İzmir’de kadın büyükşehir belediye başkan adayı gösterebilir deniyor. Kadınların siyasetçilerin karar alma mekanizmalarında daha fazla yer alması önemli. Böyle bir sonuç çıkar mı?

C.B.Ç:  Tüm Türkiye de beklemeliyiz. Yani biz AK Parti olarak en fazla kadına sahip teşkilatlardan, dünyadaki kadın teşkilatlarından bir tanesiyiz. O yüzden bunun sadece başkanlığı yok, meclis üyeliği de var. Yönetimin farklı kademelerinde görev yapan arkadaşlarımız var, kadın arkadaşlarımız var. Tabi ki bunların her geçen gün sayısının artmasını istiyoruz, destekliyoruz da.

Tabi İzmir özelinde ise ben siz de söylediniz kadını güçlendir dediğimizde toplumu da aileyi de güçlendiririz. Sayın Cumhurbaşkanımız da hep bunu vurguluyor. O yüzden kadınların eğitimi, kadınların istihdama kazandırılması, istihdam edilmesi, ekonomiye kazandırılması, siyasette daha fazla kadın politikacının yer alması benim için çok önemli. Bu bütün kadınlar için önemli aynı zamanda. Sokakta kimi çevirseniz bunu söylüyor.

D.G: Ve siyasette de daha fazla kadın olmalı…

C.B.Ç: Elbette. Kadın siyasetçi ortama nezaket de getiriyor. Kadının girdiği yerde en azından konuşmalara, davranışlara daha dikkat edildiğini düşünüyorum ben. O yüzden kadınların girdiği yerde bir güzellik olduğu kesin.

D.G: En azından kavga olmuyor değil mi? Uzlaşı, birbirini dinleme.

İzmir’de AK Partili ya da Cumhur ittifakından belediye sayısı altı. Zaman zaman parti yöneticileri büyükşehirden yeteri kadar destek alamadıklarını belirtiyorlar. Durum hala böyle mi?

C.B.Ç:  Evet en net bir şekilde böyle. Örneğin Kiraz da bir hastane yerimiz var. Hastanenin imar planları dolayısıyla büyükşehirle ilçe belediyesi arasında çok ciddi bir sıkıntı yaşanıyor. Siz burada kamu yararına bir şey yapmak istiyorsanız, nüfusu ne olursa olsun ya da hangi partiden olursa olsun buna dikkat etmelisiniz.  

İzmir’de de bunu çok net bir şekilde gördük. Yani AK Parti belediyelerine verilmeyen, yapılmayan hizmetler sözkünusu.

Ama sahada gezdikçe görüyorum ki, kendi belediyelerine de yapmıyorlar. Yani kendi belediyelerinde de sıkıntı var. Mesela Ödemiş’e gittiğinizde Ödemiş’te de sıkıntı var, Çeşme’de de sıkıntı var. Bakın biz Çeşme’de turizm imar planı yapmaya çalıştık. Gerçekten büyük bir fotoğraf vardı ve burada hiçbir şekilde siyaseti işin içerisine katmadan sadece İzmir’in turizm anlamında alabileceği geliri hesaplayarak bir proje hazırladık. İzmir’in değerine daha da değer katmak için. Kültür Turizm Bakanlığımız çok ciddi bir proje çalıştı. Odalarla çalıştı, ilçe belediyesinde çalıştı. Çeşme projesi. Ama günün sonunda ne oldu? İtiraz edildi. Günün sonunda ne oldu? Kendi içlerinde bile bir muhalefete düştüler.

Ya da işte Yeşildere de kentsel dönüşüm alanında ne oldu? Büyükşehir vatandaşla davalık oldu. O yüzden sadece AK Partili belediyelere değil kendi partili belediyelerine de ayrımcılık yapıldığını görüyoruz.

D.G: Peki İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı SayınSayın Tunç Soyer, yüzde 65 seçim vaadinin yüzde 87’sini tamamladığını, hatta 15 projeyi daha başladıklarını dünkü meclis oturumunda da belirtti.

C.B.Ç: Onlar bugün bizim işte bir ilçe belediyesinin yapmış olduğu 5, 6, 8 projeyi 5 yıllık başkanlık sürecinde belirlemiş.

İzmir’in koku problemi niye çözülemedi? İzmir’in altyapı problemi niye çözülemedi? İşte Kemeraltı burada, burnumuzun dibinde. Geçtiğimiz günlerde gittik Kemeraltı’nda vatandaşlar da esnaf da dertli. Dükkanların içini her yağmurda su basmaya devam ediyor.

Dün Gaziemir’deydik. Meydan meydan dedikleri yer 50 metre, 100 metre kare yok. Hala yapılmamış. Biz 10 bin metrekare Millet bahçesi yapıyoruz, gün veriyoruz. 60 günde bitecek diyoruz.

Aliağa’da başkan 90 günde battı çıktı yapıyor. Başkan kaç tane battı çıktı sözü vermişti? Büyükşehir Belediyesi. Hangisi yapıldı? Hiçbiri yapılmadı. Yani o yapılan proje yüzde 80 tamamlanan yer nedir?

Hani heykel, park, bahçe ise mesela, bunlar bir ay içerisinde de yapılabilir. Yani bizim İstanbul’da öyle belediyelerimiz var ki bir ay içerisinde 100 tane proje yapan belediyemiz var.

D.G:  Mesela körfezin temizlenmesi için 11  milyar liralık yatırım yapıldığını belirtti Sayın Soyer. Altyapı için de büyük bir seferberlik başlattıklarını söyledi.

C.B.Ç: Şimdi sormak lazım, bu 11 milyar nereye gitti? Niçin benim de Narlıdere’de oturduğum eve kadar her yer hala lodos estiğinde kokuyor. Neden kokuyor?

D.G: Koku şikayetinin yüzde  90 azaldığı belirtildi. Hatta bununla ilgili her yerde billboardlara da asıldı.

C.B.Ç:  Bunu kimle, neye göre, nasıl ölçüyorlar? Ölçüm dedikleri şeye bakmak lazım.

D.G: Sayın Soyer, geçtiğimiz günlerde körfezde yüzmüştü ve AK Parti İzmir yetkilileri ardı ardına açıklama yaptı. Numunelerin farklı sonuç içerdiğini belirtti. Büyükşehir cephesi ise numunelerin alınması gereken noktalardan alınmadığı açıklamasını yaptı.

C.B.Ç: Güzelbahçe’de yüzdü. Güzelbahçe’den sonra zaten Urla. Orada denize zaten girilebiliyor. Yani yüzmek isteyen gelsin Cumhuriyet Meydanı’ndan, Pasaport’tan atlasın denize yüzsün bakalım.

D.G: Kemeraltı’nda su baskınlarını önleyeceği belirtilen kuşaklama projesinin ilk etabı yılbaşına kadar tamamlanacak. Sayın Soyer, İzmirlileri yılbaşında Kemeraltı’na çağırdı.

C.B.Ç: Kemeraltı’na sık sık gidiyorum. Herkes şikayetçiydi. Yani malının eskidiğini, dükkanını suların bastığını, gelen vatandaş ve turistlerin ‘burası köy’ dediğini mi anlatan.

D.G: İzmir’de yerel seçimlerde sandıkta bir sürpriz yaşanabilir mi?

C.B.Ç: Bence kesinlikle yaşanacak. Çünkü İzmir’de artık son zamanlarda gördüğümüz; en koyu atadan babadan CHP’li olanlar bile ‘Bizim aklımızla dalga geçiliyor’ diyor. O yüzden de ben bir değişim olacağına kesinlikle inanıyorum. Bu seçimde bizi güzel sürprizler bekliyor.

İlginizi çekebilir: AK Parti İzmir’de temayül heyecanı… AK Partili Kandemir’den İzmir eleştirisi