İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ekonomik krizin örneklerini verdiği TBMM'deki grup toplantısında İzmir ziyareti sırasında yaşadığı, gördüğü, duyduğu örnekleri paylaştı.
DEMOKRAT GÜNDEM-İktidarı İzmir izlenimleri üzerinden sert. sözlerle eleştiren İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, elektrik zamları, artan kira fiyatları, emeklilere bayram ikramiyesi oranını ve gençlerle yaptığı oturumlarda onların talep ettiği sorun ve taleplerini grup toplantısı kürsüsünden paylaştı.
GEÇEN HAFTA İZMİRDE'YDİK DİYEN AKŞENER, DİYALOGLARI PAYLAŞTI
Akşener, İzmir ziyaretini yaptığı Bornova, Kemalpaşa ve Menderes'teki gözlemlerini ve esnafların kendisine anlattıklarını anlatarak, "Çiçeği burnunda Tarım Bakanı, aç açık kimsemiz yok, herkesin karnı tok dese de, hadi ordan be; Bornova'ya git Bornova'ya. Geçtiğimiz hafta İzmir'deydik. İzmir deyince belki de herkesin aklına daha müreffeh, mutlu, huzurlu insanlar gelir. Ama gelin görün ki gerçekler öyle değil. Mesela Menderes'te fırın işleten bir arkadaşımız, 'İşler kötü, hammadelere zam nedeniyle tarife dışına çıkamıyoruz, yaptığımız işin kıymeti kalmadı. Bu ay doğalgaz 15 bin geldi, önümüzdeki ay 18 bin gelir, biz bu işi sürdüremeyiz' diyor. Mesela kasap arkadaşımız, kilo ile et alan yok artık diyor. 30 lira kıyma alıyor insanlar, dükkana 25 kişi giriyorsa, 15'i fiyat sorup çıkıyor. Haftada bir gelenler artık ayda bir geleceğiz deniyor. Bornova'da bijuteri işleten bir arkadaş, 'işler bu sene kötü, çok kötü, pandemide bile kötü, kullanmadığımız elektirği ödüyoruz' diyor. Zorunlu gıda lüks olmuş. Dünkü satışım 35 lira, iki müşteri ile dükkan kapattım diyor. Başka biri sattığım malı yerine koyamıyorum, insan çalıştıramıyorum. Giyim bile lüks oldu. Olan insanların hayatına oldu. İNsanlar varolan kıyafetelrini giyiyor. Bir kadın diyor ki, bugün aldığımı yarın alamıyorum. bugün aldım dediği gıda gıda. Temel ihtiyaç. Evimde bayat ekmeğim bile yok. Ağlayarak söyledi bunu. Oruçlu bir kadın. İnsanlarımıza reva görülen bu tabloya bakar mısınız? Duyduklarımı, şahit olduklarımı artık benim yüreğim kaldırmıyor. İktidardakiler geceleri başını yastığa nasıl koyuyor, inanın benim aklım almıyor" şeklinde dile getirdi.
KEMALPAŞA'DA BİR MARKETTE 18 YAYINDAKİ BİR EVLADIMIZLA KONUŞTUM
İYİ Parti Lideri Meral Akşener, gençlerin yaşadığı sorunları da 1,5 yılı aşkın zoom üzerinden süren toplantılarda da dinlediğini kaydederek, İzmir Kemalpaşa'da bir lise öğrencisinin kendisine sorduğu soruyla örneklendirdi ve "Kemalpaşa'da bir markette, 18 yaşındaki bir evladımızla k onuştum. İsmi Gökdeniz. Diyor ki, sınavdan sonra bir yerimiz olacak mı ülkemizde? Bunu lise talebesi gencecik bir çocuğumuz söylüyor. 18'e girmesine birkaç gün kalmış, fen lisesini kazanmış, gelecekle çok endişesi olmaması gereken bir oğlumuz söylüyor. Bu çocukları bu hale getirenler utansın. Gençlerin aklında, hak ettiğimiz yeri bulacak mıyız sorusu var. Geleceğe dair derin kaygı içindeki gençlikle karşı karşıyayız. Vaktinden evvel yaşlanan, yaşından büyük dertlere talip gençlerle karşı karşıyayız. Umursanmadığını, unutulduğunu, yok sayıldığını düşünen bir gençlikle karşı karşıyayız" sözleriyle dile getirdi.
EMEKLİLERE 2 BİN 860 LİRA İKRAMİYE VERİLMESİ GEREKİYOR
Emeklilere verilmesi gereken bayram ikramiyesi miktarlarını da yaptıkları araştırma sonuçlarına göre paylaşan Meral Akşener, "İlk verildiği yılda dolar cinsinden güncellenmesi yapıldı. 2018 Nisan ayında 1 dolar 4 liraydı, her ikramiye 250 dolar yapıyordu. Şimdi bayram ikramiyesinin 3.700 lira verilmesi gerekiyor. İlk verildiği yılın TÜFE gıda harcamaları cinsinden güncellenmesini yaptık. 2018 Mart ayında TÜFE gıda endeksi 385.4'tü, 2022 yılı aynı ayında 1101 olmuş. Artış oranı yüzde 186. Yani TÜFE'ye göre bakarsak, böyle güncellendiğinde emeklilerimize 2.860 lira ikramiye verilmesi gerekiyor" dedi.
SATIRBAŞLARI:
Elbette o sandık milletimizin önüne gelecek ve milletimiz sandık geldiğinde İYİ Parti diyecek. İYİ parti iktidarında kimse sabretmek z orunda bırakılmayacak. biz geleceğiz, enflasyon canavarını da faiz canavarını da en geç 12 içinde çözeceğiz.
KİRALAR UÇTU GİTTİ, MAHKEMELER KİRACI VE MAL SAHİBİ DAVALARINDAN GEÇİLMİYOR
Büyükşehirlerde kiralar uçtu gitti. orta ve alt gelir seviyelerinde 2 bin liradan aşağı kira kalmadı. mahkemeler kiracı ve mal sahibi davalarından geçilmiyor. barınacak ev bulamıyorlar.
EMEKLİMİZİ BU DEFA DÜŞÜNMENİZ GEREKİYOR
Bayram geliyor, bayramda emeklilerimize verilen ikramiyelerle ilgili arkadaşlarımız çalıştılar. İlk verildiği yılda dolar üzerinden güncellemesi yapıldı. Şimdi 3 bin 700 lira verilmesi gerekiyor bayram ikramiyesinin. Ya da ilk verildiği yılın TÜFE, gıda harcamaları cinsinden güncellemesini yaptık. 2018 Mart'ta 385.4'tü. 2022 yılı aynı ayında 1101 olmuş. TÜFE'ye göre bakarsak 2 bin 860 lira emeklilerimize ikramiye verilmesi gerekiyor. Beş maaşlı yan gelip yatan danışmanlara verirken, beşli çetenin vergi borçlarını silerken, beşli çeteye ekstra paralar verirken, Telekom'u çok sevdiğiniz aile dostunuz Hariri'nin cebine koyarken düşünmediğiniz emeklimizi bu defa düşünmeniz gerekiyor bunu da bildirmek istiyorum.
Kiraların artışı evsahiplerini kiracılarını evden çıkarmaya itiyor. insanlar panik içinde barınma sorunlarını çözmeye çalışıyorlar. Konut satışları rekor yaptı diye zırvalayacak olan troller var. Konut satışı devam ediyor, vatandaşlık garantili, müteahhit zengin etme projelerle devam ediyor. Ülkemizde ciddi bir konut problemi yaşanıyor. Milletimiz için bırakın ev satın almak kiralamak da büyük bir sorun haline geliyor.
ÖZ VATANINDA PARYA SÖZÜ MAALESEF BUGÜN GERÇEK OLUYOR
Yabancılar geçen sene ülkemizden yaklaşık 59 bin konut satın aldı. Yaşanan t alep patlaması, kiraları da astronomik seviyelere çıkardı. Bay Kriz'in akıl dolu ekonomi politikaları sonucunda, bir yabancı için ayda birkaç yüz dolar sorun değilken, milletimizin maaşının tamamına denk geliyor. Bu ülkenin en güzel semtlerinde artık Türk vatandaşları oturamıyor. Sahillerine gidip tatil yapamıyor. Gençlerimiz kendi ülkelerinde gezemiyor. Bunları sadece yabancı ülke vatandaşları yapıyor. Zengin ülkenin fakir haline dönerken kendi vatandaşımız, özvatanında parya sözü maalesef bugün gerçek oluyor. Yazıklar olsun sizin ekonomik programınıza.
ELEKTRİK ZAMLARINI GERİ ALIN
AK Parti iktidarının berbat tarım politikaları, çiftçilerimize çile çektirmeye devam ediyor. Tarıma düşman bakan gitti, bıraktığı zulüm hala sürüyor. hala gıda fiyatlarındaki artışa karşı ithalatı çare olarak sunuyor Bay Kriz. İthalatla ile ancak kendi çiftçinizin artan maliyetler karşısında ezilmesine neden oluyorsunuz, enflasyonu daha da tırmandırırsınız. Çiftçilerimizi destekleyerek, üretimi arttırmak çare dedik. Ama inatla direniyorlar. Yaz gelince gıda fiyatları düşecekmiş. Böyle sığ bir bakış açısı olur mu? Bunlar ne Anadolu toprağını tanıyor ne de çiftçinin sorunlarını umursuyor. İktidara çağrımı yinelemek istiyorum; elektrik zamlarını geri alın. Elektrik zamlarını geri alın. Hem de ivedilikle geri alın. Nisan ayındayız, sıcaklar artmaya başladı. Tarım ürünleri ilk kez bu ay sulanmaya başlayacak. Çittçiler elektrik zamlarıyla karşılaşacak. Tarımsal sulamadaki elektriğe yüzde yüzün üzerinde zam geldi. Çiçeği burnunda Tarım Bakanı, aç açık kimsemiz yok, herkesin karnı tok dese de, hadi ordan be; Bornova'ya git Bornova'ya.
BORNOVA'YA GİT BORNOVA'YA; BAĞCILAR'A ÜSKÜDAR'A ÜMRANİYE GİT, KİMSE AYIN SONUNU GETİREMİYOR
Bağcılar, Ümraniye, Üsküdar'a git de göreyim bakayım, aç açık varmıymış yokmuymuş. asgari ücretli vatandaşlarımız evine ekmek götüremiyor. Asgari ücretleri gelen zamlara göre yeniden güncelleyin muhteremler. Bu arada 2500 liraya çıkardığınız en. düşük emekli maaşı da asgari ücret kadar orana çıkarın. İnsanlar aç mı ölsün. Kimse ayın sonunu getiremiyor. Faturalarla boğuşuyor. Onları korumakla yükümlü devletimiz devlet eşittir iktidar olduğu için, Bay Kriz ve yandaşlarının elinde adeta aciz bırakılmış durumda.
MENDERES'TE FIRIN İŞLETEN BİR ARKADAŞIMIZ, BU AY DOĞALGAZ 18 BİN GELDİ DİYOR
Gün geçtikçe derinleşen yoksulluk hız kesmeden devam ediyor. Geçtiğimiz hafta İzmir'deydik. İzmir deyince belki de herkesin aklına daha müreffeh, mutlu, huzurlu insanlar gelir. Ama gelin görün ki gerçekler öyle değil. Mesela Menderes'te fırın işleten bir arkadaşımız, 'İşler kötü, hammadelere zam nedeniyle tarife dışına çıkamıyoruz, yaptığımız işin kıymeti kalmadı. Bu ay doğalgaz 15 bin geldi, önümüzdeki ay 18 bin gelir, biz bu işi sürdüremeyiz' diyor. Mesela kasap arkadaşımız, kilo ile et alan yok artık diyor. 30 lira kıyma alıyor insanlar, dükkana 25 kişi giriyorsa, 15'i fiyat sorup çıkıyor. Haftada bir gelenler artık ayda bir geleceğiz deniyor. Bornova'da bijuteri işleten bir arkadaş, 'işler bu sene kötü, çok kötü, pandemide bile kötü, kullanmadığımız elektirği ödüyoruz' diyor. Zorunlu gıda lüks olmuş. Dünkü satışım 35 lira, iki müşteri ile dükkan kapattım diyor. Başka biri sattığım malı yerine koyamıyorum, insan çalıştıramıyorum. Giyim bile lüks oldu. Olan insanların hayatına oldu. İNsanlar varolan kıyafetelrini giyiyor. Bir kadın diyor ki, bugün aldığımı yarın alamıyorum. bugün aldım dediği gıda gıda. Temel ihtiyaç. Evimde bayat ekmeğim bile yok. Ağlayarak söyledi bunu. Oruçlu bir kadın. İnsanlarımıza reva görülen bu tabloya bakar mısınız? Duyduklarımı, şahit olduklarımı artık benim yüreğim kaldırmıyor. İktidardakiler geceleri başını yastığa nasıl koyuyor, inanın benim aklım almıyor.
10 LİRASI OLMAYAN GENÇLERE, AROMALI KAHVE İÇİN DİYOR
İşe şu yüzükle başlayanlar, tekrar söyleyeyim, yüz görümlüğü denir bilir misiniz? Kocasının kendisine taktığı bileziği dava adına buraya verenler, maaşından para ayıranlar, çocuğunun rızkından keserek, inancı adına, bunlar bizim için faydalı olacak diyerek dava adına, buraya olmayan varından yardım edenler, bu yüzüğün sahibi ne halde biliyor musunuz? Bu yüzüğün sahibi nerede duyuyor musunuz, nasıl yaşıyor duyuyor musunuz? sizin çocuklarınıza dünyayı gezin diyor duyuyor musunuz? Bu yüzüğün sahibi cebinde 10 lirası olmayan gençlere, aromalı kahve için. diyor, duyuyor musunuz? Sofrasında smoothie içiyor biliyor musunuz? Bu yüzüğün sahibi, kolunda nasıl bir saat taşıyor biliyor musunuz? Bu yüzüğün sahibi, yerde fakir fukarayı tekmeleyen danışmanlarına ne kadar maaş veriyor biliyor musunuz? Ama bu harami düzen sürdürülemez. Senin çocuğun gündüz oturup uyuyup senden para almasın diye utandığından, üniversite oğlu kızı iş bulamadığı için, 92 puanla mülakatte elenmiş kızın oğlun, defalarca KPSS'ye çalışmış oğlun-kızın, ayısı dayısı olan bu yüzüğün sahibinin yandaşı olanın çocuğu 58 puanla atanmışsa, bu haram düzen, bu kul hakkının dibine varılmış düzen sürdürülemez. Allah'ın izniyle, bu harami ve haram düzeni helal oylarımızla sandıkta, demokrasiyle değiştirmek, bunları da emekliye sevk etmek, İYİ Parti'nin ve Büyük Türk Milleti'nin görevi olacak inşallah.
KEMALPAŞA'DA BİR LİSE TALEBESİ GENCİMİZLE KONUŞTUM
Kemalpaşa'da bir markette, 18 yaşındaki bir evladımızla k onuştum. İsmi Gökdeniz. Diyor ki, sınavdan sonra bir yerimiz olacak mı ülkemizde? Bunu lise talebesi gencecik bir çocuğumuz söylüyor. 18'e girmesine birkaç gün kalmış, fen lisesini kazanmış, gelecekle çok endişesi olmaması gereken bir oğlumuz söylüyor. Bu çocukları bu hale getirenler utansın. Gençlerin aklında, hak ettiğimiz yeri bulacak mıyız sorusu var. Geleceğe dair derin kaygı içindeki gençlikle karşı karşıyayız. Vaktinden evvel yaşlanan, yaşından büyük dertlere talip gençlerle karşı karşıyayız. Umursanmadığını, unutulduğunu, yok sayıldığını düşünen bir gençlikle karşı karşıyayız.
GENÇLERİMİZİ DİNLİYORUM, BEN DİNLEDİM ÖĞRENDİM
Geçtiğimiz Cumartesi bir grup gençle birlikteydim. Pandeminin başından itibaren önce zoom üzerinden kamuya kapalı, hiçbir şekilde k ayda almadığımız, isimlerini konuşmadığımız, sadece dertlerinin ne olduğunu anlamaya çalıştığımız bu çocuklar hangi heyecanları var, umutları var mıdır? 1,5 yılı aşkın süre, sürekli bu gençlerle birarada olduk. Bu gençlerin üzerini, sözlerini, seslerini duyurmak için, onların izniyle açık kamuya açık ve sosyal medya hesapları üzerinedn yayınladığımız oturumlar yapıyoruz. ben soruyorum, onlar söylüyor. Onları kafalamaya çalışmıyoruz. Oy elbette önemli ama önceliğimiz oy almak değil. Önceliğimiz nefes alamayan bu gençlerimizin derdini dinleyip, onların sesi olup, sonra da bu dertlere çözüm üretmek üzere kurulu bir sistem. Onlar anlattı ben dinledim, öğrendim.
ASGARİ ÜCRETİ GÜNCELLEYİN
Asgari ücretli milyonlarca vatandaşımız evine ekmek götüremiyor. Asgari ücretleri gelen zamlara göre yeniden güncelleyin muhteremler. Bu arada 2 bin 500 liraya çıkarttığınız en düşük emekli maaşını asgari ücret kadar çıkarın. Kimse ayın sonunu getiremiyor. Vatandaşlarımız bu ağır koşulların altında ezilirken onları korumakla yükümlü olan devletimiz ise, devlet eşittir iktidar olduğu için bay kriz ve arkadaşlarının elinde aciz bırakılmış durumunda.