Anayasa Mahkemesi (AYM), enflasyonun üzerinde olmayan yasal faiz oranları nedeniyle alacakların değer kaybına uğradığını belirterek, bu durumun bir hak ihlali olduğunu tespit etti.
Kararın ardından AYM, sorunun çözümü için Meclis’e bildirimde bulunulmasına hükmetti. Bu gelişme, özellikle işçi alacaklarını da yakından ilgilendiriyor.
İstanbul’da yaşanan alacak davası AYM’ye taşındı
İstanbul’da yaşayan C.Ş. isimli yurttaş, banka aleyhine 48 bin 854 TL tutarında alacağı için icra takibi başlattı. Takip sürecinde banka itiraz etti, dava açıldı.
Yurttaş, konut finansmanı kredisi kullandığını ve konutun teslim edilmeyeceğini anlayınca hem inşaat firmasına hem bankaya yaptığı ödemeden bankanın sorumlu olduğunu iddia etti.
İstanbul 2. Tüketici Mahkemesi, 2020’de yasal faizle kısmen hak verdi, borcun ödenmesi sonrası dosya kapandı.C.Ş., alacağının enflasyon nedeniyle değer kaybettiğini ileri sürerek İstanbul 10. Tüketici Mahkemesi’nde yeni dava açtı. Bu dava reddedildi ve dosya AYM’ye taşındı.
Yasal faiz enflasyonun çok gerisinde kaldı
AYM, başvurucunun 10 yıl boyunca döviz ve altın fiyatlarının artışını göz önünde bulundurarak, yasal faiz oranlarının TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarının çok altında kaldığını tespit etti.
Kanuni ve temerrüt faizlerine ilişkin mevcut yasal düzenlemenin, alacakların enflasyon karşısındaki değer kaybını önlemeye yetmediğine dikkat çekildi.
Hukuki boşluk ve ihlal tespiti
Mahkeme, başvurucunun alacağının enflasyon nedeniyle uğradığı değer kaybını karşılayacak etkili bir hukuk yolunun bulunmadığı sonucuna vararak, Anayasa’nın mülkiyet hakkını düzenleyen maddesinde hak ihlali kararı verdi. Bu ihlal yapısal bir sorun olarak değerlendirildi.
TBMM’ye bildirim ve pilot karar
AYM, konunun çözümü için “pilot karar usulü” uygulanmasına karar verdi ve yapısal sorunun giderilmesi için durumu TBMM’ye bildireceğini açıkladı. Uzmanlar, kararın işçi alacakları gibi uzun soluklu davalarda yaşanan değer kayıpları açısından da büyük önem taşıdığını vurguluyor.