Bir televizyon programına katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir’in bekleyen yatırımlarıyla ilgili onay süreci nedeniyle cezalandırıldığını söyledi. Başkan Soyer, İzmir’e iklim kriziyle mücadele için de önemli olan karbon salınımını azaltmada büyük etkisi olacak olan 6 elektrikli feribot alacaklarını açıkladı.
Başkan Soyer, Halkapınar- Otogar projesinin 9 yıldır yatırım programına alınmadığın ifede ederek, 'İzmir cezalandırılıyor' dedi.
DEMOKRAT GÜNDEM-Sabah programına konuk olan Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, burada ilk kez yapacakları bir alımın açıklamasını da yaptı.
ELEKTRİKLİ FERİBOT ALMAYA KARAR VERDİK
Başkan Soyer, 6 elektrikli feribot alacaklarını açıklayarak, “Elektrikli feribot almaya karar verdik. Bizim elektrikli feribotlar kullanmamız ciddi tasarruf yapmamıza neden olacak. İklim kriziyle mücadelede önemli bir kaynak, destek sağlayacak. 6 feribot alımı için 38 milyon euroluk bir kaynağa ihtiyaç var. Biz bunun 23 milyon eurosunu uluslararasından bulduk, 10 milyon Euro hibe bulduk. 5 milyon Euro olacak İBB’ye maliyeti” dedi.
KARDEŞİM BİZE BUNU NİYE REVA GÖRÜYORSUNUZ?
İzmir’in onay bekleyen projeleriyle ilgili cezalandırıldığını kaydeden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Kardeşim bize bunu niye reva görüyorsunuz? Ben cevabını bulamıyorum. Bu kararı verenlere sormak lazım. Neden yapıyorsunuz bunu, bunu yapmayın. Yüz yüze gelebilsek de bunu yapsam. Randevu da talep edip gidilebilir ama şunu görüyoruz, şaşı bir bakış açısı var. Objektif olmayan, siyasi tercihlerle şekillenen. İzmir’in cezalandırıldığı bir tablo bu. Siyaseten ders vermek, üstün çıkmak istersiniz ama burada İzmirliyi mağdur etmek söz konusu. Bu kabul edilebilir değil. Bu, artık siyasi bir karar ise çok yazık” ifadelerini kullandı.
İZMİR CEZALANDIRILIYOR
Soyer Halkapınar- Otogar projesinin 9 yıldır yatırım programına alınmadığına değinerek, ‘’Biz buna alışığız. Cumhurbaşkanlığı yatırım ve bütçe başkanlığına kent ile ilgili projeler gönderiliyor. O dairede yapılıp, yapılmayacağına karar veriliyor. Bu metro 2014 yılında yatırım programına alınmış yani 9 yıldır orada duruyor. 9 yıldır her sene buraya bütçe ayırmadan pas geçiliyor. Bu rakamı ilk gördüğümde şaka zannettim, rakam hatası olduğunu düşündüm. Geçen sene yine 3 bin TL ile geçilmişti. Bu gerçekten çok üzücü bir şey. Bu İzmir halkına reva görülen bütçe. Bütçenin adil paylaştırılması lazım. 81 ile yayılan bir mantığının olması lazım. Siz 9 yıl önce önemini tespit ettiğiniz yatırımı 9 yıl boyunca ertelerseniz insanların bize niye bunu reva görüyorsunuz demesi normal. Ben bu sorunun cevabını bulamıyorum. Bunu kararı verenlere sormak lazım. Bunu İzmir’e yapmayın. Objektif olmayan bir bakış açısı var. Bir takım siyasi şekillerle şekillenen. Sonuç itibariyle İzmir’in cezalandırıldığı bir tablo. Siyaseten ders vermek isterseniz bir çok argüman bulabilirsiniz ama İzmirliyi mağdur etmek bu kabul edilemez. Bu siyasi kararsa İzmir için çok yazık’’
BUCA METROSU KENDİ KENDİSİNİ AMORTE EDECEK
Buca Metrosu ile ilgili de açıklamalar yapan Başkan Soyer, İzmir’in uluslararası kredi ve finans çevrelerindeki güvenilirliği sayesinde iktidarın vermediği kaynakları bulduklarını belirtti. Tunç Soyer, şu açıklamaları yaptı:
“Buca için 1.45 milyar ayıracağız, toplam bütçesi bir milyar euroluk bir yatırım. Biz gerçekten bunun kaynağını bulduk. 490 milyon Euro. 3.20 faizle, 4 yıl ödemesiz, 12 yıl vadeli bir rakam Bununla ilgili çalışmaya başladık, ilk tüneli açmak üzerde fore kazıklar tamamlandı, 136 fore kazık çakımı yapılıyor. 3 ayrı tünel açma makinesini yerin altına indirmeye başlıyoruz önümüzdeki günlerde.
KİMSENİN CEBİNDEN PARA ÇIKMAYACAK
Buca metrosu İzmir tarihinin en büyük yatırımı. Olağanüstü rantabl bir proje. Aldığımız bu finansmanla 4 yıl içinde inşaatı bitireceğiz. İşletme başladıktan sonra geri ödeme başlayacak. Günde 400 bin, senede 45 milyon Euro gelir elde etmeyi düşündüğümüz bir proje. Buca çok sıkışmış betona, kalabalık bir nüfusun yaşadığı bir ilçemiz. Yer üstünde trafik rahatlayacak, insanlarımız çok daha konforlu seyahat edecek. Kimsenin cebinden para çıkmadan kendi kendini amorte edecek bir yatırım.
İZMİR’E HERKES BÜYÜK GÜVEN DUYUYDR
490 milyon kaynakla üstesinden geldik. Niye verdiler bu parayı İzmir’e. Çünkü İzmir7in olağanüstü bir güvenilirliği var, tüm dünyada. İzmir’e herkes büyük güven duyuyor. Her türlü desteği veriyorlar.”
TUNÇ SOYER’İN KONUŞMASININ SATIR BAŞLARI:
Bir mantığının, felsefesinin olması lazım. 9 yıl önce önemini bulduğunuz yatırımı bir noktada tutarsanız, o zaman, kardeşim bize bunu niye reva görüyorsunuz. Ben cevabını bulamıyorum. Bu kararı verenlere sormak lazım. Neden yapıyorsunuz bunu, bunu yapmayın. Yüz yüze gelebilsek de bunu yapsam. Randevu da talep edip gidilebilir ama şunu görüyoruz, şaşı bir bakış açısı var. Objektif olmayan, siyasi tercihlerle şekillenen. İzmir’in cezalandırıldığı bir tablo bu.
İZMİRLİYİ MAĞDUR ETMEK SÖZKONUSU
Siyaseten ders vermek, üstün çıkmak istersiniz ama burada İzmirliyi mağdur etmek söz konusu. Bu kabul edilebilir değil. Bu, artık siyasi bir karar ise çok yazık. 8 milyar. Olması gereken. Çok ciddi bir rakam.
BUCA METROSU İÇİN 3 AYRI TÜNEL AÇMA MAKİNESİNİ YERİN ALTINA…
Buca için 1.45 milyar ayıracağız, toplam bütçesi bir milyar euroluk bir yatırım. Biz gerçekten bunun kaynağını bulduk. 490 milyon Euro. 3.20 faizle, 4 yıl ödemesiz, 12 yıl vadeli bir rakam Bununla ilgili çalışmaya başladık, ilk tüneli açmak üzerde fore kazıklar tamamlandı, 136 fore kazık çakımı yapılıyor. 3 ayrı tünel açma makinesini yerin altına indirmeye başlıyoruz önümüzdeki günlerde.
KİMSENİN CEBİNDEN ÇIKMADAN KENDİNİ AMORTE EDECEK BİR PROJE
Buca metrosu İzmir tarihinin en büyük yatırımı. Olağanüstü rantabl bir proje. Aldığımız bu finansmanla 4 yıl içinde inşaatı bitireceğiz. İşletme başladıktan sonra geri ödeme başlayacak. Günde 400 bin, senede 45 milyon Euro gelir elde etmeyi düşündüğümüz bir proje. Buca çok sıkışmış betona, kalabalık bir nüfusun yaşadığı bir ilçemiz. Yer üstünde trafik rahatlayacak, insanlarımız çok daha konforlu seyahat edecek. Kimsenin cebinden para çıkmadan kendi kendini amorte edecek bir yatırım.
İZMİR’E HERKES BÜYÜK GÜVEN DUYUYDR
490 milyon kaynakla üstesinden geldik. Niye verdiler bu parayı İzmir’e. Çünkü İzmir7in olağanüstü bir güvenilirliği var, tüm dünyada. İzmir’e herkes büyük güven duyuyor. Her türlü desteği veriyorlar.
ÇİĞLİ TRAMVAYI, NARLIDERE METROSU ÇALIŞMASI SÜRÜYOR
Çiğli tramvayı 2 milyar bütçeli. Narlıdere metrosu yüzde 2023 30 Ağustos’a yetiştirmeyi planlıyoruz. Milyon Euro harcadığımız bir şehirden bahsediyoruz. Bütün bunları İBB kendi kaynaklarıyla, yetmediği yerde uluslararası finans kuruluşlarından bulduğu destekle yapıyor.
DEPREM SONRASI BİR AYIN SONUNDA BİR KİŞİ ÇADIRDA KALMADI
İzmir kendi ayakları üzerinde durmayı başaran bir şehir. Bunu depremden biliyoruz. Bir ay sonunda tüm çadırları kaldırmıştık, herkesin başını sokacağı yer bulmuştuk. Muazzam bir imece ile, ülkenin en büyük bağış kampanyası ile 5 ay kira bedellerini yatırarak soktuk. Bir kişi bile çadırda kalmadı bir ayın sonunda. İzmir buna muktedir. Olağanüstü bir şehir. Birbiriyle dayanışma içinde olmayı başaran. Dışarıdan gölge etmesinler başka ihsan istemem diyen bir şehir. Engel olmasınlar İzmir kendi ayakları üzerinde durmaya devam edecek.
ELEKTRİKLİ FERİBOT ALMAYA KARAR VERDİK
Çok az kaldı. Bu, değişiyor değişecek. Biz elektrikli feribot almaya karar verdik. Bizim elektrikli feribotlar kullanmamız ciddi tasarruf yapmamıza neden olacak. İklim kriziyle mücadelede önemli bir kaynak, destek sağlayacak. 6 feribot alımı için 38 milyon euroluk bir kaynağa ihtiyaç var. Biz bunun 23 milyon eurosunu uluslararasından bulduk, 10 milyon Euro hibe bulduk. 5 milyon Euro olacak İBB7ye maliyeti.
DÜNYAMIZ BÜYÜK BİR İKLİM KRİZİYLE KARŞI KARŞIYA
4 yıldır elektrikli araç kullanıyorum, her gün işe mutlaka bisikletle gidiyorum. Bir farkındalık yaratmak için. Dünyamız büyük bir iklim kriziyle karşı karşıya. Bu hikaye, çok daha ağır can yakacak.
YAĞMUR SUYU TOPLAMA HER ŞEHRİN DERDİ OLMALI
Sünger kent diye bir projeyi başlattık. 5 bin binaya 5 bin depo vereceğiz. Türkiye’de ilk kez sünger kent adıyla bir projeyi başlattık. Her şehrimizin yağmur suyunu toplamayla ilgili bir derdi olması gerektiğini düşünüyorum. Bizim o suyu kullanmamız, korumamız gerekiyor.
İZMİR 95 ADIYLA YÜRÜTTÜĞÜMÜZ BİR ÇALIŞMAMIZ VAR
Gebelikle başlayan bir görevimiz var bizim. İyi bir başlangıç yapmak her çocuğun hakkıdır. Yoksul mahallelerde 20 çocuktan 12’si küveze alınıyor. Neden? Annesi yetersiz beslendiği için. Bu çok ağır bir yoksulluk demektir. İzmir 95 adıyla yürüttüğümüz bir çalışma var. Boğaziçi Üniversitesiyle yürütüyoruz. Annelerimizin 5. Aydan itibaren 4 ay boyunca gıda paketleri götürüyoruz, belli gıdaları alması için. İyi beslenmesini sağlamak için.
OLAĞANÜSTÜ BİR YOKSULLUK VAR, YOKSULLUK DERİNLEŞİYOR
Doğduktan sonra da hoş geldin paketi ile karşılamamız var. 50 bin çocuğumuz için kuru üzüm, kuru kaysı ve fındık koymaya başladık. 115 bin çocuğa her ay 8 litre süt veriyoruz. Üniversite öğrencilerimize de sıcak yemek vermeye başladık. Olağanüstü yoksulluk var. Yoksulluk derinleşiyor. Aç bir gün geçiriyorlar, gerçekten çok vahim bir tablo var. Ama çok az kaldı. Uzun zamandır dişlerimizi sıkıyoruz, emin olun; bir şey değişecek herşey değişecek.