Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Başkan Tugay’dan çöp krizine detaylı yanıt

Büyükşehir’in atık projelerinin bakanlık onayına takıldığını belirten Tugay: “Belediyeler her şeye tek başına karar veremez” dedi.

Büyükşehir’in atık projelerinin bakanlık onayına takıldığını belirten Tugay: “Belediyeler her

HABER MERKEZİ-İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, katıldığı bir canlı yayın programında kentte büyüyen çöp kriziyle ilgili açıklamalarda bulundu.

Danıştay’ın Harmandalı Düzenli Atık Depolama Tesisi’ne çöp dökümünü yasaklamasının ardından yaşanan krizle ilgili konuşan Tugay, atık yönetiminde yaşanan sorunların köklü nedenlerine işaret etti; uzun vadeli çözümün “yakma yoluyla bertaraf” ve “evde ayrıştırma” sisteminde olduğunu vurguladı.

Tugay, merkezi hükümetle İzmir Büyükşehir Belediyesi arasındaki kopuk ilişkilerin sorunların çözümünü zorlaştırdığını da belirtti.

BAŞKAN TUGAYIN AÇIKLAMALARININ SATIR BAŞLARI:

“Bu konu yıllardır çözülemedi”

“Uzun yıllardır çözülemeyen bir konu… Bunun bir geçmişi var. Herhangi bir gelişmiş ülkenin şehrinde çöplerin nasıl bertaraf edildiğini incelersek, aslında ABD’yi yeniden keşfetmeye gerek olmadığını söyleyebiliriz. Öncelikle en az miktarda çöp üretilmesini sağlamalıyız. İkinci olarak da oluşan çöpü ayrıştırmak gerekiyor.

Bir süre önce evde ayrıştırmayı başlattık. 2-3 yıl içerisinde İzmir’de evsel atıkların ayrıştırılması zorunlu hale gelecek. Önce sistemi oturtmak adına gerekenleri yapıyoruz. Geri dönüşüm için sokaklara kutular konuldu, insanların bunlara atması istendi ama atan az oldu. Çünkü o kutuları birileri sürekli kurcalıyordu. Vatandaş gözlüyor; yaptığı işin anlamlı bir yere gitmediğini görünce vazgeçiyor. O sistem işlemedi.”

“Organik ve mobilya atıkları için ayrı sistem kurduk”

“Gelişmiş ülkelerde çöp evde ayrıştırılıyor. Biz de organik atıklar için, yani bağ, bahçe atıkları gibi malzemelerle ilgili çalışmalarımıza başlıyoruz. Yiyecek atıkları için de tesis kurma aşamasındayız. Önce plastik, metal, ambalaj atıklarını ayrı topluyoruz. Organik atıklar için ayrı bir sistem kuruyoruz. Mobilya atıkları için de ayrı bir sistem oluşturduk.”

“Çöp yakarak bertaraf edilmeli”

“Çöplerin yakılarak bertaraf edilmesi gerekiyor, depolanarak değil. Bu tesislerin kurulması için göreve başladığımdan beri çaba harcıyorum. Ancak bu bertaraf tesislerinin onayı ve ruhsatı bakanlık tarafından veriliyor. Bu izinlerle ilgili olarak ilerleme sağlamaya çalışıyoruz.”

“Belediye ile hükümet arasında kopukluk vardı”

“Yaşadığım en büyük zorluklardan biri şu oldu: Nedenini bilmiyorum ama görevi devraldığım belediye ile merkezi hükümet arasında bağlar yok denecek kadar kopuktu. Genel müdürlüklerle, bakanlıklarla, bakan yardımcılarıyla ilişkiler yoktu. Böyle bir durumda ruhsat alacaksınız, ama derdinizi anlatmakta zorlanıyorsunuz. İşbirliğine tamamen kapalı bir yapı vardı.

Sorduğumuzda, ‘İzmir Büyükşehir Belediyesi geçmiş dönemde bizimle iletişim kurmadı, bize bir şey söyleyip başka iş yaptı’ eleştirileri geliyor. Biz bu kopmuş ilişkileri düzeltmeye çalışıyoruz. İzmir Türkiye’nin bir şehri. Bakanlığa bağlı devlet kurumlarıyla bazı konularda işbirliği yapmak, üst kurulların onayını almak zorundayız. Belediye tek başına karar alıp her şeyi yapamaz. Özerk değiliz.”

“İzin alma sürecindeyiz, iletişimde önyargı olmasın”

“Kentsel dönüşümle ilgili de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve TOKİ ile birlikte çalışmak istiyorum. Keskin kutuplaşma hizmeti bozuyor. CHP’li belediye başkanıyım diye bizi uzakta tutabiliyorlar. Ben iktidar mensubu olan kamu idarecilerine söylüyorum: O iletişimi kurarken önyargı ile hareket etmesinler. Biz bu ülkenin evlatlarıyız. Halk tarafından seçildik. Kimsenin önyargı gösterme hakkı yok.”

“Yeni tesisler için başvuru yaptık, ama siyaset karıştı”

“Yeni bir master plan çerçevesinde yer belirlemek ve izinleri almak için çalışıyoruz. Harmandalı kararının ardından ortaya çıkan kriz ortada. Bazı yeni alanlarda çöp tesisi kurulmak istendi. Örneğin Yamanlar seçildi ama halk istemedi. Ben de Karşıyaka Spor Kulübü başkanıyken halkın istememesi nedeniyle olumsuz yaklaştım.

Menderes’te yapılması planlanan tesis için ise izinler alındı, ihale yapıldı. Ancak ÇED sürecinde konu siyasallaştı. AK Partili siyasetçiler Menderes halkının bu tesisi istememesine sahip çıktı. Oysa yapılacak olan, çevreye zarar vermeyen bir tesisti. Fakat iletişim süreci kötü yönetildi, halk bu tesisi sadece ‘çöp dökülecek yer’ gibi algıladı. Biz de bu nedenle ısrarcı olmadık. Şu anda orta ve uzun vadeli bertaraf ve transfer tesisleri için başvurularımız var.”

“Sasalı’ya çöp tesisi olmaz”

“Görüşmem gereken kişilerle görüşüyorum. Ama bazen bazı insanlar sadece konuşmak için konuşuyor. Sasalı’ya çöp tesisi olmaz. Bu konuda netim.” (Kaynak: Ege Telgraf yayını)

İlginizi çekebilir: İzmir’de çöp krizi

Demokrat Gündem