DOLAR 32,6951 -0.02%
EURO 35,4299 -0.2%
ALTIN 2.504,86-0,25
BITCOIN 1843160-2,78%
İzmir
37°

AÇIK

üst menü altı
Büyükşehir meclisinden metro ve tramvay için borçlanma talebine onay

Büyükşehir meclisinden metro ve tramvay için borçlanma talebine onay

ABONE OL
26 Mayıs 2021 19:21
Büyükşehir meclisinden metro ve tramvay için borçlanma talebine onay
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İzmir Büyükşehir Meclisi, 'Çiğli Tramvay Projesi' için 55 milyon, ''Fahrettin Altay-Narlıdere Hattı Projesi' için ise 20 milyon Euro tutarına kadar kredi kullanılması talebine onay verdi. Karar oy birliğiyle alındı.  

İzmir Büyükşehir Belediyesi Mayıs ayı Meclis toplantısının ikinci oturumu Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleşti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, bugün oynanacak olan Altay-Altınordu maçını izlemek amacıyla İstanbul'da olduğu için katılamadığı İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nde, Çiğli Tramvayı ve Fahrettin Altay-Narlıdere Metrosu için kredi kullanımıyla ilgili talep ele alındı. Sözkonusu talep komisyondan oy birliği ile geçti. Buna göre, "Çiğli Tramvay Hattı Projesi" için 55 milyon, ''Fahrettin Altay – Narlıdere İstihkam Okulu Hafif Raylı Sistem Hattı Projesi'' için ise 20 milyon Euro tutarına kadar nakdi kredi kullanılacak.

ESNAFA ÇOK BÜYÜK KATKISI OLACAK

CHP’li Meclis Üyesi Kazım Çam madde hakkında, “Güzelbahçemiz ilk yerleşim mahallesi olan Atatürk Mahallemiz çok güzel bir köy mahallesidir. Oradan çok güzel meydan yapılacak ve esnafımıza çok büyük katkısı olacak. Sayın Tunç Soyer’in proje kapsamında bu karar alındı. Meclis üyesi ve komisyon üyesi arkadaşlarıma oy birliği ile geçirdikleri için çok teşekkür ediyorum” dedi. 

Mecliste Alsancak’ta İzmir Ticaret Odası (İZTO) Başkanı Mahmut Özgener ile iş dünyasının tanınan simalarından Aliberti ve Gürel ailelerinin ortaklığında satın alınan dev arazi ile ilgili konu da gündeme geldi. Araziyle ilgili İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı yeni planlamada kat sayısının 8’e, inşaat yoğunluğunun ise yüzde 25 oranında azaltılması kararı alınmış ve plana Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi dava açmıştı.

FİKRET MISIRLI KAZANOĞLU'NU HEDEF ALDI 
Gündem dışı konuşmalarda söz alaran AK Parti Meclis Üyesi Fikret Mısırlı, plana itiraz eden isimlerden olan ve plana dava açacağını ilan eden CHP'li meclis üyesi Taner Kazanoğlu'nu hedef aldı. Mısırlı açıklamasında "Biz 12 Şubatta Meclisimizi yaparken imar konusuyla ilgili karar oy birliği ile meclisimizden geçti. Bu kararın alınması bölgemizde 7 bin 699 metrekare olan bir yer. Özel idareden 14 milyon TL'ye 12 sene önce alınmış. Bizde Meclis'imizce bunun 28 kattan 8 kata geldiği ile ilgili olarak yüzde 25 zayiat olduğu yönünde bunu oyladık. Ancak CHP Meclis sıralarından biri, ki 175 meclis üyesinin tamamının evet dediği maddeye burada rant olduğunu ve buraya itiraz edeceğini ve dava açacağını söyledi. Ben 175 meclis üyemiz ve başkanımız dahil böyle bir ranta imza attıysa ben İzmir adına üzülüyorum. Böyle bir rantı oy birliği yapıyorsak burada bir tuhaflık var. Ben bunun rant olduğunu düşünmüyorum. İş insanı gelmiş parasını yatırmış ve almış. Odalarımız böyle bir yatırım zamanı ortaya çıkıyor ve hatırlanıyorlar. O arkadaşımız o gün meclise gelmediyse sonraki meclise gelip bizleri uyarması lazımdı. Ben yatırımcıların böyle bir şeyin rant olduğunu görüşünde değilim. Odalar bizim üzerimizde bu kararları her seferinde alıp konuları farklı yerlere götürecekse, ki bir meclis üyesi onlara kanal açıyorsa bu İzmir'e yapılan en büyük kötülüktür. Yatırımcının buraya gelmesinin hevesini keseriz. Biz kıyı şehriyiz. Burada bir yatırımda ranttır. Burada sadece yeşili koruyalım, sırf binaya oturma ruhsatını verelim diye rantın önüne geçeceğiz diyorsak, iş insanının önüne geçmek büyük haksızlıktır. Ben başkanımızın Meclisi zan altında bırakmadan konuya açıklık getirmesini istiyorum" diye konuştu. 

TANER KAZANOĞLU: BABAMIN MALI DEĞİL  ANCAK…

Mısırlı'ya yanıt veren CHP'li Meclis Üyesi Taner Kazanoğlu ise, şu açıklamaları yaptı: "Fikret bey bu hikayeyi anlatırken şunu da eklemesi lazımdı, 'ithal meclis üyesi' diye eklemeliydi. bir gazeteci aradı ben bir şey söyledim, Fikret Bey sonrasında ithal meclis üyesi üzerine bir suçlama yaptı. Benim buradaki meclis üyelerinden 1 farkım var. Ben ihanet edilmiş bir kentten geliyorum. 5 sene İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis üyeliği yaptım. Ve İstanbul ihanete uğramış bir kent. Biz 5 sene içinde o kadar davalar açtık ki. En son Sayın Cumhurbaşkanımız da bizi tasdik edecek şekilde açıklaması oldu. İzmir benim çocukluğum memleketi. İzmir'e Diyarbakırlısı da gelir, 3 sene sonra İzmirli olur. Biz 2 senedir İzmir Büyükşehir Belediyesi meclis üyesiyiz ancak ithallikten kurtulamamışız. Niye rant dedim? Dosyaya bakmamız lazım. Hikaye şu; 28 kat özelleştirme idaresinden iş insanı almış, Büyükşehir Belediyesi 8 kata düşürmüş. Burası tütün fabrikalarının kamu donatım alanı. Babanın malı mı demişsiniz Fikret bey? Babamın malı değil ancak orada benim hissem var. 80 milyonda 1 benim hissem var orada. Hissem olan bir yeri benim iznim olmayan yeri 260 milyon dolara bir iş insanına sattı, aynı iş insanı 2,5 milyar dolara ABD'lilere sattı. Özelleştirme idaresi 28 kat ile ilgili bir karar vermiş. İş insanları buradaki en mağdur insanlar aslında. 28 katlık yeri almış, sonra demiş ki burası kamu donatım alanı özelleştirme idaresinin yetkisi yok deyip idare mahkemesine dava açmış. Sonra Danıştay'a gitmiş idare mahkemesinin kararı, Danıştay da mahkeme haklı demiş. Bizim önümüze birden farklı bir şekilde yüzde 25 terk ile 8 katla gelmiş. Bu kent hepimizin… Oradaki yaratacağı 8 katlı binayı 20 bin metrekarelik yeri Alsancak'ın merkezine koyuyorsunuz. Oradaki trafik yoğunluğu ve insanlara vereceği zarar benim cebimden gidecek. Boztepe, Çiğli'ye gidecek, orada trafik bitti… Bu tip binaların kent içinde yapılması ile bu tip zararları var.  Bu kentin rüzgarı çalındı. Kamu donatı alanını imara açıyorsak burada 8 katlı bina çıkarıyorsan bunun adı ranttır. Ekonomik koşullarda belediyelerin rant da yaratması lazımdır. Alsancak gibi kendin merkezine böyle bir kütleyi koyuyorsun. Bunun başka izahı yok. Bu kentin yeşile de ihtiyacı var. Her tarafı bina… Bu pandemi bize şunu öğretti, zengini fakiri herkes eşitlendi. Sokaklar bizim. Ben o trafikte 1 saatte Karşıyaka'ya gitmek istemiyorum."
 

""

NİLAY KÖKKILINÇ: YARGIDAN KORKMAMAK GEREKİR 

CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, Büyükşehir Belediyesi’nin kamulaştırmaları durdurduğunu söyleyerek, “Cuma günkü meclisimize de plan değişikliği ile ilgili konu gündeme gelecek. Hiç endişe etmesin. Dile getirilen dava açma konusu ise İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin tüm parti gruplarının oy birliği ile alınmış bir karar. Valiliğe bildirildikten sonra da kesinleşiyor ve yürürlüğe giriyor. Yürürlüğe girdikten 60 gün içerisinde tüm vatandaşların odaların, meslek odalarının dava açma hakkı var. İzmir Büyükşehir Belediyesi kendine güveniyor. Hukuk, imar komisyonlarında, her yerde tartışılıp değerlendirilmiş. İster belediye meclis üyesi olun, ister başka bir vatandaş olsun yargıya gitmek hakkıdır. Ama eğer siz hukuken çalışmışsanız ve güçlüyseniz yargıdan da korkmamak gerekir” şeklinde bir açıklamada bulundu. 
 

FİKRET MISIRLI: RANTA KARŞIYIM
AK Partili Meclis Üyesi Fikret Mısırlı, ise ranta karşı olduğunu belirterek, “Nilay Hanım, eğer ranta karşı biri itiraz eder ve dava açma yolu var derse bu Meclis’e bir yüktür. Bir meclis üyesi bunda rant var diye telaffuz etmesi ancak Meclis’te yapması doğrudur. Yoksa herkes itiraz edebilir. Bununla ilgili olarak odalar zaten yapıyor. Benim işaret ettiği mesele sadece rant meseledir” dedi. 

MUSTAFA ÖZUSLU: BU RANTLA İLGİLİ BİZİM SÖYLEYECEK BİR SÖZÜMÜZ YOK 
Eleştirileri yanıtlayan bir diğer isim ise CHP Grup Başkan Vekili Mustafa Özuslu oldu. Özuslu, “Burası meclis, İzmir’in meselesi konuşuluyor. Sizde açık yüreklilikte bir eleştiri getirdiniz. Ama burada unutmamamız gereken şey, tecelli eden bir meclis iradesi var zaten. Öyle bir rant yaratma ve haksız bir biçimde o rantı bir yerlere gönderme, yaratma gibi bir faaliyete İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin olması mümkün değil. Basında meclis kararlarının, konularının ya da meclis faaliyetlerinin meclis üyeleri tarafından dile getirildiği ilk mesele bu değildir. Sosyal medya ve dijital basına alakasız bir sürü konuda görüş veriyorlar. Bunlarla bir anlamda yaşamak, bunlarla bir anlamda baş edebilmek gücü… Haklısınız siz bu tesisi savunacaksınız Nilay Hanım da açıkladı. Bir rant ile ilgili bizim söyleyecek bir sözümüz yok” dedi. 

ÖZGÜR HIZAL: GÖNÜL İSTERDİ Kİ AYNI TANER BEY…. 
CHP'li Kazanoğlu'nun açıklamalarının ardından söz alan AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal ise, "Biz iki yıldan fazladır bu meclisteyiz. Biz bu süre boyunca hiçbir meclis üyesi arkadaşımız için ‘ithal’ tanımı yapmadık. Buradaki meclis üyesi arkadaşlarımız bizim için her zaman İzmir Büyükşehir Belediye Meclis üyesidir. Ben söz konusu önergenin teknik detaylarına girmeyeceğim. Biz görev süremiz boyunca bazen tartıştık bazen oy birliği yaptık. Ama bunların hepsi bu salonda gerçekleşti. Eğer konu gündemi ilgilendiren bir konuya burada konuşulur. Mesele Menderes’te yapılacak olan çöp tesisiyle ilgili . Kendisi Çiğli Belediye Meclis üyesi olarak ilçesindeki çöp sorunun çözümüne ilişkin kendi grubunun kararına karşı bir duruş sergilemişti. Bu tam bir demokrasi örneğidir. Taner bey o mecliste konuşmalıydı. O gün demokratlıktan bahseden bir meclis üyesinin partisinin görüşüne bakmaksızın konuşması gerekiyordu. Onu o şekilde yapmayacaksınız sonrasında çıkıp alınan karar sonrasında birilerini rantiyecilikle suçlayacaksınız. Bu doğru bir şey değil. Odalar elbette ki dava açacaktır. Açıyorlar. Aynı odalar, Taner Bey'i çok iyi bildiği Bayraklı’daki plan notlarıyla ligli dava açtılar. Aynı Taner Bey gönül isterdi ki o davanın karşısında da siyasi duruş sergileseydi. Merkezi iktidarın İzmir’de yaptığı 1 metre bile tüp geçit yok” sözlerine yanıt veren Hızal, şunları söyledi; “Pazartesi yaptığımız oturumumuzda trafik sorununa değinmiştim. Çünkü son birkaç haftadır İzmir’in her noktasında inanılmaz bir trafik var. Siz de araç sayısının artmasına bağlamıştınız. Biz bunu kabul ediyoruz. Ama kabul etmediğimiz şey şu: Bunun öngörülebilmesi gerekiyordu. Çünkü pandeminin ilk günlerinde bir toplantı yapılıp kriz belediyeciliği sözü verilmişti. Bunun anlı kenti olabilecek her türlü soruna karşı hazırlamaktır. Ama Sayın Soyer geçtiğimiz toplantıda merkezi iktidarın İzmir’de 1 metre bile raylı sistem yapmadığını söylemişti. Şimdi İzmir’in toplam raylı sitem uzunluğu 186 kilometre. İzmir’i Demirağlarla ördük, öreceğiz. Bu 186 km’nin 136’sı İZBAN. Bu, merkezi idareyle İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ortak projesi. 2,5 milyarlık bu projenin yüzde 50’si İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yüzde 50’si Devlet Demir Yolları’na ait. Şimdi İzmir’in bir çevre yolu var. İkincisi de yapılacak. Ama itiraz etmeyeceksiniz. ‘Çevre katliamı oluyor’ demeyeceksiniz. Ayrıca Konak Tüneli de merkezi iktidar tarafından yapılıp teslim edildi" ifadelerini kullandı. 

TANER KAZANOĞLU: BU KENTTE BİZ GEÇİCİYİZ, ÇOCUKLARIMIZ YAŞAYACAK 

Yeniden söz alarak AK Parti sıralarına yanıt veren CHP’li Meclis Üyesi Taner Kazanoğlu ise; “Evet, o gün meclise gelemedim. Ama benim huyum vardır; bu konularda hiç rahatsız olmam. Tek başıma da hayır derim. Birkaç defada grup kararına uymadığım için disipline gitmişliğim vardır.  Şimdi başkan Bayraklı konusunu gündeme getirdiği için konuşmak istedim. Bayraklı konusunda ‘niye bizim yanımızda yer almıyor’ diyor, AK Parti grubunu Sayın Cumhurbaşkanının beyanlarına karşı bir davranış biçimi içerisinde görüyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız diyor ki; yatay mimari olacak. Yüksek değil diyor. Bakıyorum AK Parti hala yüksek mimariden gidiyor. Yüksek katla ilgili bir mücadele içerisinde. Bayraklı ile ilgili olarak; insanların Manavkuyu ve Mansuroğlu bölgesinde 8-10’ar katlı binalar vardı. Geldiler dediler ki; bunların hepsi 5 katlı olacak. Burada haklar kayboldu. Benim gönlüm arzu ediyordu ki; o arkadaşlar için kavga verilsin. Gidi bir müteahhidin, iş adamının bir yerinin inşaatı için bu kadar kendilerini yırtmalarına gerek yok. Bana göre keşke o Bayraklı’daki insanlar için çabalasalardı. Orada çok davalar açılacak. Orada ikinci Fikirtepe olma ihtimali var. Çok da üzülüyorum. Bir felaketin sütünden ticaret yapılmasını doğru bulmuyorum. Hep ne hikmetse İstanbul firmaları burada. Onarlın İstanbul'a ne yaptıklarını görüyoruz. Bu kentte biz geçiciyiz, çocuklarımız yaşacak. Yanlışken sorayım, Alsancak’taki o yol direkleri, köprü ayakları ne olacak?” diye sordu. 

NİLAY KÖKKILINÇ: DEVLETİN NE YAZIKKİ METRO VE TRAMVAYA MADDİ KATKISI YOK 
Hızal’a yanıt veren CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç,  trafiğin yalnızca Büyükşehir'in sorunu olmadığını ifade etti ve “Geçen mecliste başkanımızın söylediği şey devletin metroya 1 lira bile harcamamasıydı. İZBAN farklı bir sitem. Bu bakış açısıyla ilgili. Devlet neden her yere yatırım yaparken neden İZBAN’da belediye katkı sağlamak zorunda kaldı. Devlet tek başına yapsaydı. Devletimizin ne yazık ki İzmir’e metroda ve tramvay hatlarında hiçbir maddi katkısı yok. Bu sayısal veriler ve resmi kayıtlarla da sabit. Konak Tünellerine değinildi. Konak Tünelleri yapılırken tepki çekti. Çünkü o bölgede bulunan Kemeraltı dünyadaki en uzun çarşı ve en eski yapıların yer aldığı yer. Konak Tüneli o bölgede merkezi iktidarın ‘yaptım oldu’ diyerek hayata geçirdiği bir proje. Trafik sorunu yalnızca Büyükşehir'in sorunu değil. İzmir ulaşımı için kararlar alan ortak bir kurul var. İzmir Valiliği de bu kurulda. Evet İzmir bugün bir trafik sorunu yaşıyor olabilir ama bu sadece Büyükşehir'in sorunu değil. İzmir’de tüp geçitten bahsediliyor. Ama bunlar için İzmirlilere fikir sorulmuyor. Çoğulcu bir şekilde karar almak gerekiyor. O tüp geçit İzmir’in Kuş Cenneti’nden geçiyor. O yüzden ‘Ben yaptım oldu’ mantığıyla hareket etmek doğru değil” dedi.

MUSTAFA ÖZUSLU: MUHALETEFİN ÖNERİSİ VARSA GETİRSİN 
Konuya ilişkin son konuşmayı yapan Mustafa Özuslu, “Biz halkın parasını harcıyoruz. Hepimiz kamuyuz ve vatandaşın vergisini kullanıyoruz. Dolayısıyla ZBAN yüzde 50-yüzde 50. 136 km değil, bin 36 km yapalım. Birlikte yapmışız. Ne güzel. Devlet ve büyükşehir el ele vermiş ve kamu için çalışmış. Bunda bir sıkıntı yok. Sayın Soyer, otoyollardan bahsetmedi. Metrodan bahsetti. Özgür arkadaşım da bunu biliyor. İstanbul’da metro hattını yaptı. Arkadaşlar tekrar söylüyoruz 640 bin araç 1 milyon 400 bin araç olmuş. Buna hep birlikte çözüm bulmalıyız. Muhalefetin önerisi varsa getirsin. Çünkü bu sorunu çözmek hepimizin yararına” diye konuştu.

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP