Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

ÇEŞME; UYANIYOR, SORGULUYOR, KONUŞUYOR ve GİDİYOR…

Bu haberin fotoğrafı yok

Komşuda pişer, bize de düşer!

Bu bizim atasözlerimizden biri…

Komşularımızdan biri, dibimizdeki Yunanlılar geçenlerde ayağa kalktılar ve plajlarını ‘havlu harekatı’ ile kurtardılar.

Nasıl Paris’te ‘Sarı gömlekliler’ varsa, adalılar da aynı olmasa da benzer bir sistemi ya da taktiği kullandılar.

Eee Yunanlı komşular yapar da Çeşmeliler durur mu?

Onlarca yüzlerce Çeşme’de ‘Havlulu bir protesto’ yaptılar ve ‘Sahiller halkındır’ açıklamasını yaptılar.

Bana da protesto gösterisinden çok sayıda görüntü attılar.

İlk daveti

Nermin Ekinci Hanımdan aldım:

Nermin Ekinci Hanım, gönderdiği mesajda, ‘Sahillerimize sahip çıkıyoruz, havlunu al da gel!’ deyince önce mesajın önemini kavrayamadım.

Öyle ciddi çalışmışlar ki;

Tarihi da veriyor, saati de, hatta koordinatları bile…

Buluşma yeri;

Azmak koyu, Deresi Ovacık Çeşme idi…

Yazıma başlamadan önceki mesajında ise Nermin Hanım şöyle diyor:

‘Bugün ücretsiz girdik!

Anlayan için çok önemli bir mesaj bu…

Selma Artar da, ‘Çeşme’de sahiller halkındır, halkın kalacak eyleminin büyüdükçe büyüdüğünü’ duyurdu.

Önceki başkanlardan Nuri Ertan da boş durmamış:

Verdiği bilgiye göre;

 

*- PLAJLAR KİMİN

 

Çeşme Ovacık’ta doğal sit alanı Gücücek Koyu’nun beach club yapılmak üzere 67 milyon TL ihale ile özel bir firmaya verilmesi ‘Havlunu al gel’ sloganıyla toplanan yüzlerce kişi tarafından protesto edildi.

Ovacık bölgesindeki Azmak Koyu’nda toplanan çevreciler ve bölge sakinleri plajda oturma eylemi yaptı, ‘Plajlar halkındır, halkın kalacak’ pankartları açtı.

Kenan Beyin yazdığına göre:

Nedir bu Çeşme’nin çektiği?

Her karış toprağına, denizine saldırı durmuyor.

Çeşme Sarnıç tepeleri işgal edilmiş, yüzlerce yılda yetişen yabani sakız kekik çalısı pırnar çalısı vs tüm bitkiler kesilmiş.

Bitkiler gidince, doğal hayvan dokusu da bozulmuş, ne kuş kalmış, ne de tilki.

Bu tepelerde zaten 2014 yılında hukuksuz bir RES Rüzgar Enerji Sentrali kurulmuş, halkın tarlalarına çökmüşlerdi.

Halk yıllarca RES’e karşı direnmiş, kaçak inşaa edilen RES’ler mahkeme kararına rağmen RES’ler kaldırılmamıştı.

 

*- PROTESTO ETTİLER

 

Son olarak ise bugün;

İzmir’in önemli turizm bölgelerinden biri olan Çeşme’de, 6 sivil toplum kuruluşu ve platformun çağrısıyla bir araya gelen İzmirliler, sahillerin ücretli hale getirilmesini protesto etti.

Havlularıyla Azmak Koyu’nda toplanan grup, “Koylar halkındır halkın kalacak” yazılı dövizlerle sık sık “Denizler halkındır, sahiller halkındır” sloganları attı.

Grup adına açıklama yapan Çeşme Çevre Platformu Başkanı Dr. Ahmet Güler, sahillerin ve denizin Anayasa’nın 46’ncı maddesine göre halka açık olduğunu kimsenin plajlara girişlerde ‘zorbalıkla’ para alamayacağını vurguladı.

Anayasa’nın 56’ncı maddesine göre halkın sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı olduğunu ve halkın sağlıklı çevre için müdahale etme hakkının da bulunduğunu belirten Güler, ‘ne yazık ki kanuni hakların birtakım haydutlar tarafından gasp edildiğini’ söyledi.

Eyleme imza atan kurumlar ise şöyle:

GÜDODER Gücücek Koyu Doğal Yaşamı Koruma Derneği, Gülder – Güzelbahçe Kültür Çevre ve Güzelleştirme Derneği, Çeşme Çevre Platformu, Yarımada Talanına Dur Platformu…

Nermin Ekinci gelişmeleri şöyle özetliyor:

ÇEŞME, uyanıyor!

ÇEŞME, sorguluyor!

ÇEŞME, konuşuyor!

Bravo Çeşme!

Geleceğine sahip çık…

Sahip çık ki; çocukların, torunların mutlu yaşasın olması gerektiği gibi…’

 

*- BİR GÜN ÖNCEDEN

 

Bazıları tarafından suçlanan Çeşme Belediye Başkanı M. Ekrem Oran, Gücücek Plajı ile ilgili şu açıklamalarda bulundu:

Sevgili Çeşme Ailem,

Son dört yıl içerisinde dünyaca ünlü Ilıca Plajımız dahil olmak üzere ilçemizdeki beş plajın işletmesini Çeşme Belediyesi olarak devraldık ve işletiyoruz.

Her yaz plajlarımızda milyonlarca vatandaşımıza ücretsiz bir şekilde hizmet veriyoruz.

Gücücek Plajımız dahil olmak üzere dört plajımızın daha sosyal belediyecilik anlayışı ile Çeşme Belediyesi tarafından işletilmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na resmi yollardan talepte bulunduk.

Bakanlığımızın bu haklı talebimize olumlu dönüş yapacağını umut ediyoruz.

Plajlarımızın belediye bünyesinde koruyucu, sürdürülebilir anlayışımızla, ücretsiz ve halka açık olması tek temennimizdir.’

 

*- DUYMAMIŞ OLABİLİR

 

Bu arada ben Başkan Oran’a anımsatayım.

Çünkü yakınları belki de söylememişlerdir.

Yapılan ve yapılmakta olan, yani kıyılarda yükselen paralı yerlere izni kendisinin özel görüşmeler sonucu verildiği, kulaktan kulağa yayılıyor ve iddia ediliyor,

Yani aleyhinde çok ciddi bir kamu yaratılmaya çalışılıyor.

Benim kulağıma kadar geldiğine göre, başkanın ya da ekibinin bunları duymaması imkansızdır.

Yeri değil ama halk arasında yaygın bir söz vardır,

Ne denir, özellikle Anadolu’da, ‘En son koca duyar!’ diye…

O da ne inanır, ne de toz kondurur…

Daha açık nasıl yazayım?

 

*-  PLAJLARDA GÜVENLİK DENETİMLERİ

 

İzmir Valiliği de üç dört gün önce plajların güvenliği ile ilgili görüntülü bir açıklama yaptı.

Verilen bilgiye göre;

Sahil Güvenlik Ege Deniz Bölge Komutanlığı Dalış ve Emniyet Timleri’nin yaz aylarında boğulma vakalarını engellemeye yönelik plajlarda yaptığı denetimler devam ediyor.

Sahil güvenlik timleri tarafından İzmir il genelinde bulunan özel plajlar ile halk plajlarında geçtiğimiz hafta sonu 09.00-19.00 saatleri aralığında, boğulma vakalarını engellemek amacıyla denetleme ve bilgilendirme çalışmaları gerçekleştirildi.

Çalışmalar esnasında plajlarda bulunan cankurtaranlar, cankurtaran bulunmaması halinde ise vatandaşlarla iletişime geçen timler, vatandaşlara; yüzme sınırlarını geçmemeleri, öğleden sonra artan rüzgar sebebiyle açılmamaları ve çocuklarını göz mesafesinden ayırmamaları hususunda uyararak bilgilendirmede bulundu.

Yapılan çalışma sonucunda 27 denetleme yapılırken; 2 bin 285 vatandaş ve 40 cankurtaran, denizde can güvenliği ve boğulma vakaları hakkında bilgilendirildi.

 

*- NASIL TEKRARLAMAYAYIM

 

Yanılmıyorsam 6 ay kadar önce ikinci kez ele almıştım.

Şimdi yine anımsatmak istiyorum, ‘Su felsefesi’

Suyun doğası bir felsefeyi anlatır..

Mesela dağdan akan suyu düşünelim.

En az direnç gösteren yolu seçer akmak için.

Yani önüne bir kaya çıkacak olursa onunla uğraşmaz, kayayla mücadele etmez, etrafından dolaşıp devam eder akmaya..

Suyun bu doğasından alınan ilhamla şöyle der Sufiler:

‘Seninle uğraşan hiç kimseyle uğraşma!

Eğer ki uğraşırsanız onunla aynı yerde kalırsınız.

Etrafından dolanıp devam ediniz yolunuza…’

 

*- O ZAMAN

 

Diyelim ki dağdan akan su önüne çıkan kayanın etrafından dolaşamayacak bir yola denk geldi.

O zaman ne yapar?

Birikip üstünden aşar.

Yok eğer bu da olmuyorsa sabırla kayayı damla damla delmeye başlar… Kayayı delmeyi başaran suyun kuvveti değildir tabii ki!

Damlaların sürekliliğidir ki;

Buna da ‘sabır’ denirmiş..

Sabretmek hiçbir şey yapmadan oturmak değildir.

‘Sabır, dikenin içinde gülü, gecenin içinde gündüzü hayal edebilmektir.’

der Şems-i Tebrizi…

 

*- İMKANSIZI BAŞARIR

 

Suyun doğası imkansızın bile başarılabileceğini, bunun için sabırlı ve istikrarlı olunması gerektiğini öğretir..

Kayayı delen su elbette yine yoluna devam eder.

Su hep akar.

Bilir ki aktıkça temizlenir…

Bazen dere kenarlarında su birikintileri oluşur, akmayan su bulanır, çamurlaşmaya başlar.

Üzerine pislik birikir ve Sufiler bu yüzden derler ki:

‘Sen su gibi ak.

Her daim yenilen.

Her gün yenilen.

İki günün aynı olmasın.

Dünü dünde bırak yeni şeyler öğren.’

 

*- DEĞİŞİM KORKUTUR

 

Mesela su değişimden hiç korkmaz.

Ama insanlar değişimi sevdiklerini söyleseler de aslında bundan çok cesaret etmezler ve değişimden korkarlar da!

Su;

Değişimi ne de güzel anlatır.

Bazen yağmur olur,

Bazen kar olur.

Bazen buz olur

Ve

Bazen de buhar olur..

Su;

Buhar olduğunda,

Yağmur olur,

Kar olur

Ve

Dolu olur,

Yine yeryüzüne bütün muhteşemliğiyle iner…

 

*- DOĞASI HİÇ DEĞİŞMEZ

 

Ayrıca su uyumludur.

Çay bardağına koyduğunda çay bardağının şeklini alır, kovaya koyduğunda da kovanın hacmini alır.

Sürekli bulunduğu yere uyumlanır ama doğası hiç değişmez..

Su;

Her yere ve her şeye uyum sağlar

Ve

Unutulmamalıdır ki;

‘Dünya’da her zaman doğaya uyum sağlayanlar hayatta kalırlar…’

Büyüklerimiz ne diyor;

‘SU GİBİ AZİZ OLUNUZ!’

Veya

OLALIM…

 

*- HEPSİNDEN KIYMETLİ

 

Hep söylüyor, yazıyor ve iddia ediyorum:

Su yeryüzü için, bizler için çok ama çok önemlidir, altından da, petrolden de kıymetlidir.

Damlasını boşuna harcamamalıyız.

Belki de Anadolu’da ‘Yağmur duasına’ çıkmaya başlanmıştır.

Yakında İstanbul başta olmak üzere birçok kentimizde de buna benzer doyumlar alacağa benziyoruz.

Kıymetini zora düşmeden anlayacağımız da yok gibi…

Yaşar Eyice

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

twelve − 12 =

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Meclis’in yeni dönem açılışına katılmama
Sıradaki Haber Özgür Özel: ‘Haksız saldırılara son verilsin’