Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

CHP’den iktidara sert ‘borç’ resti: “Bizi değil halkı cezalandırıyorsunuz, o faizleri silin!”

Belediyelerin kaynaklarının kesilmesine isyan eden Altan İnanç, hükümeti halkı cezalandırmakla suçladı. İnanç, “Buna hakkınız yok” diyerek rest çekti ve şartını sundu: “Eğer samimiyseniz o faizleri siler, belediyelerin nefes almasını sağlarsınız.”

Belediyelerin kaynaklarının kesilmesine isyan eden Altan İnanç, hükümeti halkı cezalandırmakla

DEMOKRAT GÜNDEM- İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi, 2025 yılının son oturumunu gergin ancak mesaj yüklü bir atmosferde tamamladı. CHP Grup Başkanvekili Altan İnanç, meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada hem yerel gündeme hem de ülke ekonomisindeki darboğaza dair çarpıcı tespitlerde bulundu.

Sözlerine 12 Eylül darbesinin sembol isimlerinden Erdal Eren ve Menemen Şehidi Kubilay’ı anarak başlayan İnanç, konuşmasının ana eksenine “derin yoksulluk” ve “yerel yönetimlere uygulanan ambargo” iddialarını oturttu.

“İŞÇİ EYLEMLERİ İZMİR’İN AYIBI DEĞİL, ONURUDUR”

İzmir Büyükşehir Meclisi’ndeki en hararetli başlıklardan biri olan işçi eylemleri konusunda AK Parti kanadından yükselen “İzmir’in ayıbı” eleştirilerine CHP Grup Başkanvekili Altan İnanç, sosyolojik bir perspektifle yanıt verdi.

İzmir’in, Anadolu’dan aldığı göçü kendi demokratik kültürüyle harmanlayıp dönüştüren bir şehir olduğunu hatırlatan İnanç, kentte yaşanan grev ve eylemlerin bir zafiyet değil aksine demokrasinin işlediğinin kanıtı olduğunu söyledi.

Türkiye genelinde işçilerin hak arama yollarının tıkandığına dikkat çeken İnanç, “Grev yapılabilen, işçinin sesini duyurabildiği kaç belediye kaldı? İnsanlar haklarını arayabiliyorsa orada demokrasi yaşıyordur. Bu tablo İzmir’in utancı değil, gururudur; biz bu süreci kimseye manipülasyon malzemesi yaptırmayız” çıkışında bulundu.

“TAVUK ETİNİ KLORAKLA YIKAYAN BİR YOKSULLUK DÜZENİ”

Konuşmasının devamında rotayı yerel gündemden ülke ekonomisinin yarattığı “toplumsal çürümeye” çeviren İnanç, salonu sessizliğe büründüren sarsıcı örnekler sıraladı.

Enflasyonun sadece rakamsal bir veri olmadığını, ahlaki bir çöküşü de beraberinde getirdiğini vurgulayan CHP’li Grup Başkanvekili Altan İnanç, gıda güvenliğinden çocukların beslenmesine kadar uzanan tabloyu, “Eğer enflasyon belasını 2026’ya kadar çözemezsek derin yoksulluğun getirdiği çürümüşlükle yüzleşmek zorunda kalacağız. Bugün öyle bir çaresizlik var ki; esnaf maliyeti düşürüp ucuz gıda satabilmek için tavuk etini klorakla yıkamayı, insan sağlığını hiçe saymayı göze alabiliyor. Okullarda bir öğün yemek yiyemediği için derslerde açlıktan bayılan çocuklarımız var ve bu gerçeği reddetmek sorunu çözmüyor” şeklinde özetledi.

MECLİS ÇATISI ALTINDA ÇOCUK İŞÇİ AYIBI

Türkiye’nin “ucuz ölümler ülkesi” haline geldiğini belirten İnanç, eleştirilerini üretimden kopan ekonomi modeli ve iş cinayetleri üzerinden sertleştirdi.

Tarlaların ekilmediği, fabrikaların kapandığı bir ortamda belediyelerin tüm bütçesini personel giderine ayırsa dahi ülkedeki işsizlik yangınını söndüremeyeceğini ifade eden İnanç, özellikle çocuk işçiler konusunda TBMM’yi de içine alan çarpıcı açıklamalarda bulundu.

MESEM projesi kapsamında çocukların iş cinayetlerine kurban gittiğini hatırlatan İnanç, “Durum o kadar vahim ki, Türkiye’nin en güvenli yeri olması gereken TBMM çatısı altında bile çocuk işçilerin yaşadığı sorunlara tanık oluyoruz. Üretim bitmiş, 200 TL’lik banknotun altındaki imzalar bile yolsuzlukla anılır olmuşken yaklaşan toplumsal tehlikeyi görmek zorundayız” diyerek ekonomik krizin sadece bugünü değil, geleceği de tehdit ettiği uyarısında bulundu.

İKTİDARA “TORBA YASA” ÇAĞRISI: FAİZLERİ SİLİN

İnanç, 31 Mart seçimlerinden sonra CHP’li belediyelerin kaynaklarının kesilmesi için özel bir çaba sarf edildiğini iddia etti.

2026 yılına girerken hükümete somut bir öneride bulunan İnanç, belediyelerin borç yükünün hafifletilmesini istedi, “Belediyelerin, hatta esnafın altında ezildiği faiz yükünü kaldırın. Bir torba yasa getirin, ‘Ana parayı ödeyin, faizi sildik’ deyin. Çünkü kaynakları keserek cezalandırdığınız kişi CHP’li başkanlar değil; doğrudan halktır. Halka bunu yapmaya hakkınız yok” dedi.

KÖRFEZ VE İZBAN RESTİ: “LÜTUF DEĞİL, HAKKIMIZ”

İzmir Körfezi’ndeki kirlilik tartışmalarına da değinen İnanç, sorumluluğun tek taraflı yüklenmesine karşı çıktı.

Gediz Nehri, limanlar, tersaneler ve gemi sintinelerinin kirlilikteki payını hatırlatan İnanç, “Bunların sorumluluğu belediyede değil. Merkezi idare ile iş birliği lütuf gibi sunulmasın, bu İzmirli’nin hakkıdır” dedi.

İZBAN konusunda da TCDD’ye yüklenen İnanç, “Yatırımın yarısı bizden diyorsunuz ama TCDD tren alımına destek vermediği gibi belediyemiz her yıl 1 milyara yakın hat kirası ödüyor. El insaf” ifadelerini kullandı.

Demokrat Gündem