DEMOKRAT GÜNDEM-CANLI ANLATIM-Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Halkla İlişkiler ve Medyayla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, Balçova Nefes Restoran’da gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, kayyumlar, gözaltıların darbe görüntüsü verdiğini belirterek, iktidarın bir anda tüm tuşlara bastığını söyledi.
BİR ANDA BÜTÜN TUŞLARA BASTILAR
Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, “Bu sürece nasıl geldik. İktidar böyle birşeye neden ihtiyaç duydu? Ayşe Barım örneğinde olduğu gibi hiçbiri yeni değil. Suç üretilerek yapılan olaylar. Hükümet tüm suçlara bir anda bastı. Asıl sorgulanması gereken olgu bu.
Çünkü burada yapılan operasyonların bu bilinçli kötülüğün, organize, kasıtlı kötülüğün hepsinin bu iktdidarın iktidarını devam ettirmesi dışında nedeni yok. Oylarını yükseltmek ve muhalefeti etkisiz hale getirmek. Suriye’den beklediği oy artışı görmedi. Çözüm süreci ya da Kürt meselesine ilişkin girişimlerden beklediği sonucu alamayınca bir anda bütün tuşlara bastı” diye konuştu.

CHP KURULTAYI SORUŞTURMASI ÇOK BÜYÜK BİR AYIP
CHP Kurultayı’ndaki şaibe iddialarını çok büyükbir ayıp olarak nitelendiren Bulut, “Parti Kurultayı soruşturması CHP’ye yapılan büyük bir hakaret ayıp olmanın ötesinde Türk siyasi tarihinde ilk kez görüşmüş bir durum. Son kongre bir liderin delegeler tarafından değiştirilebileceğinin göstergesidir. Buna şaibe getirmek çok büyük bir ayıptır. Bu kurultay temiz, onurlu bir kurultay. Suç oluşturmaya çalışıyorlar. Kriminal tipleri buluşturmaya çalışıyorlar. Bir an önce kendilerine gelmelerini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
KONUŞMASININ SATIR BAŞLARI:
Türkiye açısından karanlık bir dönemdeyiz. Demokrasi. Bugünkü görüntüler darbe dönemini aratmıyor. Elbette ülkenin kuruluş tarihinde demokrasiye ilişkin çok mücadeleler olydu. Ama bugün bakıyoruz demokrasi çok fark ettiren bir durum yok. Tek partili dönemin görüntülerini yaşıyoruz.
YARGI KONUSUNDA HEP HİKAYELER ANLATILDI
Yargı açısından an bakıldığında partili cumhurbaşkanlığı sisteminde en çok vurguladıkları bağımsız yargıydı. Yargı konusunda hep hikayeler anlattılar. 23 yıllık iktidar. Yaşadıkları haksızlıklardan dem vuruyorlardı. Hiç kimsenin güvencesi yok. Halk huzursuz. Geleceğe güven bitmiş durumda. Herkesin şu anda bu rahatsızlık içinde. Siyasi olmayan insanlarımız bile attığın twetten endişe duyar halde.
BU SÜRECE NASIL GELDİK?
Bu sürece nasıl geldik. İktidar böyle birşeye neden ihtiyaç duydu? Ayşe Barım örneğinde olduğu gibi hiçbiri yeni değil. Suç üretilerek yapılan olaylar. Hükümet tüm suçlara bir anda bastı. Asıl sorgulanması gereken olgu bu.
BİLİNÇLİ-ORGANİZE KÖTÜLÜK VAR
Çünkü burada yapılan operasyonların bu bilinçli kötülüğün, organize, kasıtlı kötülüğün hepsinin bu iktdidarın iktidarını devam ettirmesi dışında nedeni yok. Oylarını yükseltmek ve muhalefeti etkisiz hale getirmek.

BİR ANDA BÜTÜN TÜŞLARA BASTILAR
Suriye’den beklediği oy artışı görmedi. Çözüm süreci ya da Kürt meselesine ilişkin girişimlerden beklediği sonucu alamayınca bir anda bütün tuşlara bastı.
NORMALLEŞMEYİ HALK DA İSTİYORDU
Biz 31 Mart akşamı birinci parti olma sorumluluğunda yeni sürece başlamıştık. Normalleşme çabası içindeydik. Yapmak istediğimiz, tabi bugünkü kötülüğü tahmin edemedik, uzunca bir süre iktidarın anormalliklerinin toplumda normalleştiği sürecin en aza indirildiği.
31 Mart seçimlerinde tüm diğer partilerden aldığımız oyları en azından kalıcı hale getirmek için bu sürecin içindeydik.
ARTIK İNSANLAR KUTUPLAŞMADAN BIKMIŞTI
İktidar da aynı şekilde karşılık verdi. Bizim bakışımız şuydu; bu normalleşme vatandaşın hayrınaydı. Toplumun beklentileri de olumluydu. Artık kutuplaşmadan insanlar bıkmıştı. Kamuoyu yoklamalarından da bu sonucu gördük.
İKTİDAR ESKİ MODUNA GERİ DÖNDÜ
İktidar eski moduna geri döndü. Bu yetmedi. Bence en güzel örnek teğmenlerdir. Daha da sertleşmeye gittiler. Çünkü oradan da beklentilerini almadılar. O tarihten sonrabildiimiz tüm tuşlara aynı anda basıldı.

TÜM SENARYOYU ÇİZDİLER
Bugün kayyum meselesinden tutun da Ayşe Barım’a kadar tüm senaryoyu çizdiler. Bu oyunun parçalarının o zaman yazıldığını görmüş oluyoruz.
Teğmenler olayı ilk çıktığında hatırlayalım teğmenlere övgü düzdüler. 3-5 gün. Doğru dediler, teğmenlerimiz sonuçta Atatürk’ün askeri dediler.
TEĞMENLERİ DARBECİ DİYE NİTELENDİRDİLER
Sonra onları da darbeci diye nitelendirdiler. Bu teğmenler doğru bir şey yapılmış demesine rağmen toplum, o senaryonun parçası olarak o işe başladılar.
BAHÇELİ’İ ÖCALAN’I DAVET ETTİ
Yaptıklarına bakıldığında bu kadar da olmaz dersiniz. Örneğin Devlet Bahçeli kendi konuşma yaptığı kürsüye Öcalan’ı davet etti. Meclise bırakın sokağa çıkmayı, salıvermeyi, TBMM’nin salonunda MHP’nin konuşma yaptığı salonda kendisinin konuştuğu kürsüye davet etti. Konuşmadan önce ‘Ne olmaz?’ deseniz, herhalde en çok işaretlenecek olan Bahçeli’nin böyle bir konuşma yapmasıydı.
KAYYUMLARA BAŞLADILAR
Ardından kayyumları devam ettirdiler. 3. Defa kayyum atanan yerler vardı. 3 defadır kayyum atanmasına rağmen aynı parti o belediyeyi alıyordu. En çarpıcı örnek de Ahmet Türk. Mardin Belediye Başkanı. Bahçeli her zaman ondan iyi bahseder. Bir heyet oluştuğunda hemen Ahmet Türk konur.
SONRA CHP’Lİ BELEDİYELERE DE BAŞLADILAR
Sonra CHP’li belediyelere de başladılar. Ahmet Özer’i aldılar. Özer 100 günü aştı hapiste. Suçu ne? Kendisi de bilmiyor. Terörle ilintilediler. Ahmet Özer TBMM’de AK Parti’nin çağrısıyla Kürt meselesiyle ilgili konuşmuş bir devlet memuru, üniversite görevlisi, profesör. Terör örgütü ile ilintili olabilecek hiç birşeyi olmayan bir kişi. Seçilmiş öncesinde sicil kağıdını almış.
YARGI BASINLA İÇ İÇE
Hiç olmadığı kadar yargı basınla iç içe. Ahmet Özer’e ilişkin denilen şey şuydu, geçmiş dönemde PKK ile ilintili kişilerle görüşme yaptığına dair. Görüştüğü kişi kendi köylüsü. Cenezaler nedeniyle konuşmuş. Velev ki hal hatır sordu. Bu ülkede görüşme ne zaman suç olmuş? İnsanların aklıyla oynuyorlar.
BU ÜLKEDE KÜRTSEN ZATEN TERÖRİST DAMGASINI VURUYORLAR
Bu ülkede Kürtsen zaten terörist damgasını vuruyorlar. Karadenizli olsaydı belki de hiçbir şey yapmazlardı. Nasılsa doğulu. Buna terör yakışır dediler. Rıza Akpolat ile ilgili soruşturma açıldı.
Belediyeler ne kadar başarılı ise o kadar oy kaybı yaşıyorlar. O nedenle biz de bu nedenle önem veriyoruz belediyelerimizin başarısına.
AYŞE BARIM’IN AJANSINA ÇÖKME DAVRANIŞINDA BULUNDULAR
Ayşe Barım bence hepimizin inatla ısrarla haberleştireceğimiz bir konu. Bir tekelleşme var dediler. Tüm sanatçılar sana mı hizmet edecek arkadaş? Devletin tüm kurumları sadece senin için mi olacak? Zaten havuz medyan var. Aldığı krediyi ödemeyen iş adamların var. Siz zaten bir sektör oluşturmuşsunuz. Kendinize bir sanatçı kitlesi oluşturmuşsunuz. Tüm İzmir’i besleyecek kaynakları zaten aktarıyorsunuz. Birkaç özel kanalla çalışan ajansa çökme davranışında bulundular.
GEZİ’DEKİ MARJİNALLİĞİ FETÖ
Oradan bir şey bulamayınca, çünkü kendi sanatçı kitlesi istenilen başarıyı sağlamayınca, başka bir şey uydurdular. En güzel şeyi uydurdular. Gezi. Gezi siyasi tarihimizde en önemli halk itirazıdır. Ve orada marjinallik, kötülükler olmuş ise, onun tek sebebi FETÖ’dür. O dönemde de itiraf edildi. Çadırları onların yaktığı ortaya çıkmıştır.
KORKU İKLİMİNİ DAYATIYORLAR
Ayşe Barım’ın niçin burada olduğunu biz de bilmiyoruz diyor Can Atalay. Elbette MHP’liler, DEM’liler nasıl o gün gittiyse o da gitmiştir. O da gitti. Gezi’ye giden bugün senin yanındaysa hiçbir suçu yok eğer hala karşıysa. Sanatçının muhalif kimliği onu besleyen unsurdur.
Barım’ı içeri attılar. İki önemli nedenden dolayı. Sen ağzını açarsan ben sana suç uydururum. Herkes birşeyden korkuyor. Biri eşinden,. Biri işinden, biri tweetten korkuyor. Korku iklimini iktidarın yapması kadar kötü bir şey yok. İkincisi de ben hepinizi içeri atarım. Sanatçı manatçı dinlemem demek.
BİR PARTİNİN GENEL BAŞKANI HAPİSTE
Ümit Özdağ. Birinci sırada ülke tarihi yazıldığında birinci sıraya konmalı. Bir parti genel başkanı sadece söylediklerinden dolayı, bir suç işleyip işlemediği belli değil. Çok daha ağır sözlerini seçim döneminde söylemiştir. Önce attığı twetten diyorlar. Sonra Kayseri’deki konuşmasından dolayı diyorlar. Bir partinin genel başkanı bugün hapiste. Sadece siyasi söylemlerinden dolayı. Bu, sadece darbe dönemlerinde olur.
İKTİDARIN YAPTIĞI BU EYLEMLER DARBECİLİK GÖRÜNTÜSÜDÜR
İktidarın yaptığı bu eylemler darbecilik görüntüsüdür. TÜSİAD’a, sanatçıya, politikacıya darbeci denen iktidar bir partinin genel başkanının içeri atılmasını varsın kendisi düşünsün. Cem Aydın var bizim genel başkanımız, soruşturuluyor. Kim yargıda savunmasız ise hemen ona işlem başlatıyorlar.
CHP KURULTAYI SORUŞTURMASI ÇOK BÜYÜK BİR AYIP
Parti Kurultayı soruşturması CHP’ye yapılan büyük bir hakaret ayıp olmanın ötesinde Türk siyasi tarihinde ilk kez görüşmüş bir durum. Son kongre bir liderin delegeler tarafından değiştirilebileceğinin göstergesidir. Buna şaibe getirmek çok büyük bir ayıptır. Bu kurultay temiz, onurlu bir kurultay. Suç oluşturmaya çalışıyorlar. Kriminal tipleri buluşturmaya çalışıyorlar. Bir an önce kendilerine gelmelerini bekliyoruz.
MANSUR YAVAŞ KONUSU SEÇİME KADAR SÜRECEK GİBİ GÖRÜNÜYOR
Mansur Yavaş konusu seçime kadar sürecek gibi görünüyor. Ne kadar fotoğraf versek de hemen ertesi günü yine farklı yerelden farklı başlıklar atılabiliyor. Aslında mesele çok net. Bir erken seçim talebimiz var. Adayımızı erken açıklayalım dedik.
VATANDAŞLARIN YÜZDE 70’İ ERKEN SEÇİM DİYOR
Ortalamada yüzde 70’lerde vatandaş artık erken seçim diyor ve bu iktidarın gitmesini istiyor. Bir tarafta iktidar sertleşmiş bir yandan vatandaş erken seçim istiyor. Biz de bunun gereğini yaptık. Sonuçta bir erken seçim iklimi vardı biz de adaylaştırma sürecine başladık.
En geniş katılımla adayımızı belirleyeceğiz dedi her seferinde genel başkanımız. sonra sayın yavaş açıkladı. böyle bir yarışa girmeyeceğini birçok defa ifade etti. sonuçta salı günü genel başkanımız durumu açıkladı. her iki belediye başkanı partinin alacağı kararlara uyacağını ifade etti. parti ön seçim yapsa da adayınıbelirlese de itiraz yok. sonuçta partinin adayı ön seçimden çıkan adaydır. bu, kadar net ve masadakilerin de oluruyla. bu masa bütünlüğündeki hiçbir lider bu sürecin baltalayıcısı olmayacak.
ADAY KİM OLACAK?
Ortak akıl. Ortak akıl niye buraya girdi. Bugün biz ön seçim diyoruz. Aday önseçimde mecliste onaylanacak. Ortak akıldan kasıt şu; süreç içerisinde dinamik bir dönemdeyiz, ne olur ne olmaz kim bilebilir. Ülkede aday üzerinden tartışmayı sonlandırma talebi aslında. Aday kim aday kim diye soruluyor. Buradaki tartışmaları sonlandırmak, halkın gündemini dile getireceği bir siyaset iklimi oluşturmak için.
EGE’DE KAYYUM OLMAZ
Ege’de kayyum olmaz. Çok zorlama olur terör iltisakı. Böyle birşeyin olma ihtimalini ben görmüyorum. Korkunç bir korku iklimi yarattılar. Herkes kendinden şüphelenir hale geldi. Her kesim korkmaya başladı. Sunumlarda CHP’nin anket sonuçları yüksek.
KÜRT MESELESİNİN ÇÖZÜM YERİ MECLİSTİR
Kent uzlaşısında Türkiye İttifakı’nı sandıkta kuruyoruz dedik. MHP, İYİ Parti, Saadet’ten aldık. Bu ayrışmanın sadece iktidara faydası olduğunun bilinciyle bu işleri yaptık. Kent uzlaşısı bir Kürt politikasını boş bırakma anlamında değil. Aslında Kürt politikasına ilişkin en sağlıklı politikası olan CHP’dir. Bu sorunun çözüm yeri meclistir. Görüşmelerde şehit aileleri de temsil edilmeli dedik. Bunlar bence çok kıymetli. Barışı nasıl sağlarız? Barışı benim yaşadığım sorunu sen hissedersen çözeriz.
ACAYİP, KORKUNÇ İFTİRALAR ATIYORLAR
Acayip iftiralar atıyorlar. Korkunç iftiralar atıyorlar. Herkesle ilgili. Kendimizden şüphe eder olduk. Bir insana, bir işadamına merhaba diyemez olduk. Olabilecek en ağır iftiraları atıyorlar.
İNCE’NİN BORCUYLA İLGİLİ BİRŞEY YOK
Muharrem İnce’nin borcuyla ilgili bir şey yok. İnce biz Türkiye partisiyiz. Başka partilerden gelen vekiller oluyor. Bu kadar kötülüğün olduğu yerde buraya kim gelecekse baştacı. Kişisel olarak gelmesinden rahatsızlık duymam. Biz kendimizi biliyoruz. Benim aday olacak diye istemiyorlar diye bir şey de yok. Partiyi büyütmek adına ne gerekiyorsa onu yapacağız. Parti içi disiplini elbette sağlarız. Özgüveni güçlü bir yönetim var.
SİLKELEME EN MASUMU ÇIKTI
Silkeleme en masumu çıktı. Şimdi kriminal döneme geçtiler. Halkı cezalandırıyorlar. Beni merkezi hükümet olarak bu cumhurbaşkanı diyorsun. Maşallah herşeyin başı. Silkeleme İzmirliyi cezalandırmak. İzBB Başkanı Tugay’ı eleştirebilirsiniz. Ama son gün işçi parasının ödeneceği gün kesinti olur mu? Kendinde olan belediyelere ne yapmış. Bu, tamamen siyasi. Ama burada hiç kimse belediye başkanının cezalandırıldığını düşünmesin. Burada halk, İzmirli cezalandırılıyor.
TEK ADAY OLUNCA KATILIM DÜŞÜYOR
Tek aday olunca katılım düşüyor. Kaldı ki üyenin yarısı geldi ön seçime. Ki o zaman da 40 küsur aday vardı. Üyenin yüzde 50’sinin gelmesi bizim ortalamamız. Bunu bir handikap olarak da görebiliriz. Ramazan ve tek aday etki edebilir. Bu kez olabilecek en geniş kitleyle, minimumda 500 bin kişinin onaylayacağı bir aday. Bir çok faydası var. Demokrasiyi, aidiyeti güçlendirmek adına faydası var.