Nöbetçi Eczaneler
Ekim Dayanışma Hareketi, CHP’nin İzmir’deki önde gelen isimlerinin de aralarında bulunduğu geniş bir grup tarafından oluşturuldu.
Hareket, Türkiye’nin demokratik ve ekonomik kazanımlarını geri kazanması için partinin tüm liderlerini ve kanaat önderlerini “ortak akıl ve tek yürek” olmaya davet ediyor.
BİLDİRİNİN ARKA PLANI
Bildiride, Türkiye’nin kuruluşundan bu yana en zorlu dönemlerinden birini yaşadığı ifade edildi. Hukukun adaletten, demokrasinin özgürlüklerden, dinin ise ahlaktan uzaklaştırıldığı belirtilirken, Başkanlık Sistemi’nin yarattığı sorunlara dikkat çekildi.
“Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün saraydan alıp millete armağan ettiği egemenlik, yeniden bir saraya teslim edilmiş gibi” ifadeleri kullanılan bildiride, yasama, yürütme ve yargının tek elde toplandığı “Seçilmiş Krallık” benzetmesi yapıldı.
EKONOMİK VE SOSYAL ADALETSİZLİK
Ekim Dayanışma Hareketi, ekonomik krizin derinleşmesiyle birlikte halkın yaşadığı zorluklara da değindi. Gelir dağılımındaki adaletsizlik, emekçilerin, emeklilerin, esnafın ve çiftçilerin açlık ve yoksulluk sınırında yaşamaya mecbur bırakıldığı vurgulandı.
“Türkiye Cumhuriyeti, çoklu organ yetmezliği yaşıyor” benzetmesi yapılan bildiride, yasama, yürütme, yargı, eğitim, sağlık, ekonomi ve basının sağlıklı işlemediği belirtildi. Bu durumun sürdürülebilir olmadığı ve halkın sabrının tükendiği ifade edildi.
PARLAMENTER SİSTEME DÖNÜŞ
Bildiride, Türkiye’nin içinde bulunduğu krizden çıkış için en önemli adımın Başkanlık Sistemi’nden vazgeçilerek parlamenter sisteme dönülmesi olduğu vurgulandı. Bu değişimin, demokratik yollarla ve en kısa sürede gerçekleştirilmesi gerektiği belirtildi.
“Bu iktidarı değiştirmek için en doğru aday etrafında birleşmek şart” denilen bildiride, CHP’nin bu süreçte liderlik etmesi gerektiği ifade edildi.
CHP ÇATISI ALTINDA BİRLİK ÇAĞRISI
Ekim Dayanışma Hareketi, CHP’nin Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı, sol ve sosyal demokrat kimliğiyle bu süreçte öncü olması gerektiğini savundu. Bildiride, “Anayasamızın değiştirilemez ilk dört maddesi çerçevesinde, en doğru Cumhurbaşkanı adayı etrafında toplanmanın kaçınılmaz olduğunu biliyoruz. Bu çatı, CHP çatısıdır” ifadeleri kullanıldı.
Hareket, CHP içindeki tüm liderleri ve kanaat önderlerini “ortak akıl ve tek yürek” olmaya davet ederken, “Türkiye’nin bu karanlık dönemden çıkışı için bir tek oyumuzu bile kaybetme lüksümüz yok” mesajı verdi.
NAZIM HİKMET’TEN İLHAMLA: “YAŞAMAK BİR AĞAÇ GİBİ TEK VE HÜR”
Bildiri, ünlü şair Nazım Hikmet’in “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçesine” dizeleriyle son buldu. Ekim Dayanışma Hareketi, Türkiye’nin her bir vatandaşının eşit ve onurlu bir yaşam sürdüğü bir gelecek özlemiyle yola çıktıklarını belirtti.
İŞTE O BİLDİRİ:
“Ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğundan bu yana, en zor en karanlık dönemini yaşamaktadır. Hukukun içinden adalet, Demokrasinin içinden hak ve özgürlükler, Dinin içinden ahlak çıkarılmış ve adeta hepsinin posası bırakılmıştır. Getirilen Başkanlık Sistemi ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, Saraydan alıp Türk Milletine armağan ettiği egemenlik, sanki başka bir saraya iade edilmiş gibi bir görüntü oluşmuş ve sanki Yasama, Yürütme ve Yargı yetkilerinin bir tek kişide toplandığı bir Seçilmiş Krallık dönemi başlamıştır.
MECBUR BIRAKILDI
Cumhuriyetimizin tüm demokratik ve ekonomik kazanımları hızla tüketilmiş, Atatürk’ün Kurduğu Cumhuriyete karşı bir nevi karşı devrim hareketi başlatılmıştır. Adalet, Adalet Sarayından çıkartılmış ve halkımız Yürütmenin kullandığı Sarayın Adaletine muhtaç hale getirilmiştir. Bu yetmezmiş gibi, gelir dağılımında ve refah paylaşımında da adaletten çok uzaklaşılmış, halkımızın emekçisi, emeklisi, esnafı, memuru, çiftçisi açlık ve yoksulluk sınırları arasında yaşamaya mecbur bırakılmıştır.
PARLAMENTER SİSTEME DÖNÜŞ VURGUSU
Bir tıp teşhisi ile durumu özetleyecek olursak: Türkiye Cumhuriyeti tam bir Çoklu Organ Yetmezliği sorunu yaşamaktadır. Yasama, Yürütme, Yargı, Eğitim, Sağlık, Ekonomi, Basın… Hiçbir organımız sağlıklı çalışmamaktadır. Bu sürdürülebilir bir yaşam tarzı değildir.
Türk Milletinin artık dayanacak gücü de sabrı da kalmamıştır. Bu gidişe dur demenin olmazsa olmaz koşulu, dünyada hiçbir demokratik devlette olmayan bu Seçilmiş Krallık Sisteminden kurtulup, bu sistemin yarattığı arızaların giderileceği makul bir süreden sonra yeniden sağlıklı hale getirilmiş Parlamenter Sisteme dönmektir.
CHP ÇATISI OLDUĞUNA İNANIYORUZ
Bunun için; bu iktidarı mutlaka ve bir an önce demokratik yollarla değiştirmek şarttır! İktidarı değiştirmek için de seçimlere en doğru adayla katılmak ve bu iktidarın değişmesinden yana olanların tamamının, bu adayın etrafında birleşmesini sağlamak olmazsa olmaz koşuldur!
Cumhuriyet Halk Partisi üyelerinden oluşan, Atatürk İlke Ve devrimlerine yürekten bağlı olan, Sol ve Sosyal Demokrat görüşe sahip Ekim Dayanışma Hareketi olarak bizler, bu karanlık dönemin bitirilmesi için, Cumhuriyetimizin temel ruhunu oluşturan Atatürk ilke ve devrimlerinin ışığında, Anayasamızın değiştirilemez ilk dört maddesi çerçevesinde, en doğru yöntemle belirlenmiş en doğru Cumhurbaşkanı Adayının etrafında ve bir çatı altında toplanmanın kaçınılmaz olduğunu biliyor ve bu çatının Cumhuriyet Halk Partisi Çatısı olduğuna inanıyoruz.
TEK YÜREK OLMA ÇAĞRISI
Gün; “Ben ne olacağım?” sorusunun değil “Vatanımızın ve Milletimizin, İnsanların ve İnsanlığın geleceği ne olacak?” sorusunun sorulması gereken gündür. Bu soruyu sorup, ortak cevaplar üretmek amacıyla bir araya gelen Ekim Dayanışma Hareketi olarak bizler, öncelikle; Cumhuriyet Halk Partisi içindeki tüm kanaat önderlerimizi, tüm liderlerimizi ortak akıl ve tek yürek olarak çalışmaya davet ediyoruz.
Türkiye’nin bu karanlık dönemden kurtulması için, bir tek liderimizi, bir tek kanaat önderimizi, bir tek oyumuzu kaybetme lüksümüz yoktur. Ekim Dayanışma Hareketi olarak bizler, Bundan sonra, yeri ve zamanına göre bu tür konularla ilgili düşüncelerimizi kamuoyu ile paylaşacağız.
Biz; Hangi inanç sisteminden, hangi etnik kökenden, hangi siyasi görüşten olursa olsun, kadınıyla erkeğiyle, çocuğuyla yaşlısıyla, işçisiyle işvereniyle her bir vatandaşımızın eşit ve insan onuruna yaraşır şekilde yaşadığı bir Türkiye özlemiyle yola çıktık.
Büyük Usta Nazım Hikmet’in dediği gibi: Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür Ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim… Hep birlikte çalışıp, bu hasreti en kısa sürede dindirmek umut, gayret ve dileğiyle…
EKİM DAYANIŞMA HAREKETİ
Ş. Sinan An Yekta Varnalı Erkan Büyükkaya Ali Rıza Kaya Halil Çulhaoğlu Ulvi Puğ Ali Engin Cihan Türsen Musa Çam Hüseyin Saygılı Aslı Değirmenci Engin Şirin Basri Koyuncuoğlu Özkan Yıldız Fulya Alçay Mehmet K. Günal Aytekin Tunus Özgür Kaplan Şeref Bektaş Şükrü Parmaklı Mustafa Özel Süha Barlak Özgün Ateş İlhan Dal Murat İpek Mehmet Öncel.
İlginizi çekebilir: Milletvekili Sevda Erdan Kılıç’tan teklif