Cumhuriyet Halk Partisi (MYK) toplantısı sona erdi. Toplantı sonrası ülke gündemi, döviz artışı, Suriye ile ilgili tezkere hakkındaki görüşler, ihracat rakamlarının arttığı ile ilgili ne düşünüldüğü, YDK’ya sevk edilen iki belediye başkanıyla ilgili bir karar çıkıp çıkmadığıyla ilgili açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, “Bize artık masal anlatmayı bıraksınlar. Bir an önce sandığı getirsinler” dedi.
DEMOKRAT GÜNDEM-CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, dövizdeki artışa tepki göstererek, “Pandemi sürecini yönetemediler. Erdoğan peş peşe MB bankası başkanlarını görevden almaya başladı. Her başkan değişiminde kur biraz daha arttı. Naci Ağbal’ı gece yarısı kararnamesi ile görevden aldı, pazartesi dolar bir lira daha yükseldi. Yeni Merkez Başkanı politika faizini yüzde 18’e düşürdü. Son olarak MB faiz indirdi, yüzde 16’ya çekti politika faizini, döviz tekrar rekor kırdı. Rahip Brunson sözkonusu olduğunda 2018 yılında TL değer kaybettiğinde AK Partililer dış mihrakların saldırısı dedi. Dolayısıyla TL’DEKİ değer kaybı bundan kaynaklanıyor dediler. Şimdi söyleyin az önce anlattığımız kararları da mı mihraklar yaptı. Başkanları, başkan yardımcılarını onların telkiniyle mi görevden aldınız? Ne zaman bir sıkıntı yaşansa topu dış mihraklara atma merakı var” diye konuştu.
“BİZE ARTIK MASAL ANLATMAYI BIRAKSINLAR”
“Bize artık masal anlatmayı bıraksınlar. Bir an önce sandığı getirsinler. Merkez Bankası'nın bağımsızlığını iyice tartışılır hale geldi. Adalet ve Kalkınma Partisi yönetimi Türkiye’de sadece MB yi değil diğer kurumları da tartışılır hale geldi. AK Parti sözcüleri dahi savunamıyor artık. MB bağımsız hareket edemiyor” diyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, “Erdoğan daha önce faizin indirilmesi konusunda telkin ediyordu, bir kez daha yeniden TL değer kaybetmeye başladı. Bu hamleleri ekonominin gerçeklerine göre yapmak gerekiyor. Bu yanlış işler vatandaşın cebini yakıyor. Vatandaşımız bu kara kışı çok zor geçirecek. Sanki vatandaşa garezi var, vatandaşla kavga ediyor. Yine aynı masallar. Türkiye IMF’YE göre 2022’de 21. Sıraya düşecek, hatta küme düşecek. Bize artık masal değil sandık lazım. Sarayın etrafında oluşan danışmanlar ordusu halkın yoksulluğunu görmesine engel oluyor. Sen artık masal anlatmayı bırak, bize sandığı getir. Şu anda hiç kimse önünü göremiyor. Ne sanayici ne esnaf ne çalışan. MB’ye müdahale eden saray iktidarı fiyat istikrarını bozmak için görevlendirilmiş gibi gözüküyor” dedi.
“ARTIK GRİ LİSTEDEYİZ VE…”
Salıcı, Türkiye’nin gri listeye alınmasını da değerlendirerek, “Bütün bunlar yetmiyormuş gibi bir de gri listeye alındı Türkiye. Bunun maalesef sonuçları olacak. Baktık bu gri listede hangi ülkelerle beraberiz. Arnavutluk, Barbaros, Kamboçya, Haiti, Ürdün, Myanmar, Pakistan, Senegal, Suriye, Uganda, Zimbabve ile aynı sıradayız. Listeyi görünce çok da bir şey söylemeye gerek yok. Hangi lige yaklaştığımızı gösteriyor. Türkiye’yi en büyük 20 ekonomi arasına sokacağız diyenler bunu görüyor mu? İktidar üç maymunu oynayarak gözlerini kapattı. Ekonomimiz bu kadar kırılgan iken gri listede olan Türkiye daha önce gri listeye alınan ülkelerin karşılaştığı risklerle karşılaşır mı? Belediyeler uluslararası para bulmakta zorlanabilir. Uluslararası ticari hacmimiz azalabilir” ifadelerini kullandı.
“ÖNÜMÜZ KARA KIŞ, İNSANLARIMIZ NASIL ISINACAK?”
“Önümüz kara kış. Bu beceriksiz politikalar nedeniyle bu kış hepimiz için zor geçecek. Ciddi bir kriz ile karşı karşıyayız. İnsanlarımız bu kışı geçirmek için nasıl ısınacaklar?” diye soran CHP Genel Başkan Yardımcısı Salıcı, hükümete ‘Kara Kış Fonu’ uygulamasını getirmesi çağrısında bulunarak, bunun sağlanması durumunda destek olacaklarını açıkladı.
"KURT KIŞI UNUTUR AMA YEDİĞİ AYAZI UNUTMAZMIŞ"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, “Seçeneklerden birisi doğal gaz. Vatandaşlarımız doğalgaz faturalarını ödeyemez hale geldi. 165 liraya çıktı mutfak tüpü. Doğalgazı olmayan, ödeyemeyeceğini düşünen vatandaş kömüre yöneldi. Kömürde de fiyatlar ciddi bir şekilde arttı. Elektrikte 2020 den itibaren yüzde 30 zam yapıldı, üç kez. Petrol türevleriyle ısınmayı denese onun da fiyatları belli. Vatandaşın zam çilesi bununla da bitmiyor. Akaryakıt zamları esnafa kontakt kapatacak hale getirdi. Bundan sonra kur artışı direkt pompaya yansıyacak. Ankara’da bazı istasyonların akaryakıt vermediği görülüyor. Petrol istasyonları önünde oluşan kuyruklara ne diyeceksiniz? Bunlar da mı varlık kuyruğu. Bu kış vatandaşlar için zor geçecek sayın Erdoğan. Pandemi döneminde siz vatandaşa iban numarası atmıştınız, beş maskeyi dahi dağıtamayan bir iktidarsınız. Bizim sizlerden umutsuzu. Kurt kışı unutur ama yediği ayazı unutmazmış. Öğrenciler yurtsuz kaldı, ya kiralanacak ev yok ya da kiralayamıyor. Söyler misiniz bu kış nasıl geçecek. Sizin masallarınızla geçmez. Beşli çete de belki bu fona katkı verirler. Bu borcu artık ödemelerinin vakti geldi. Mecliste bütçe görüşmeleri var, kara kışı geçirmesi için vatandaşı rahat geçirecek düzenleme yapın. Kara kış fonunu getirin, söz veriyoruz destekleyeceğiz” değerlendirmesini yaptı.
“PAKDEMİRLİ ANLAŞILAN O Kİ MİLLET İRADESİNİ BİR KENARA KOYMUŞ”
Konuşmasında Bakan Ekrem Pakdemirli’nin “Türkiye’nin kaderini millet ittifakına terk edemeyiz’ şeklindeki açıklamasını da değerlendiren Oğuz Kaan Salıcı, “Erdoğan Afrika’ya gitti. Muhalefetin Afrika’da attığı adımlardan rahatsız olduğunu söyledi. Türkiye’yi Afrikalılaştırmasından rahatsızız. Sayın Pakdemirli, kendisi birçok yanlış politika ile de tanınıyor. Türkiye’nin kaderini millet ittifakına terk edemeyiz demiş. Adalet ve Kalkınma Partisi 2002'de millet iradesi diye diye iktidara geldi. Ne zaman bir seçim ortamı gelişse, iktidar eleştirilse millet iradesi sürekli eleştiriliyor. 31 Mart seçimlerinde millet iradesi CHP lehine tecelli edene kadar. Artık millet iradesinden bahsetmez oldular. Pakdemirli görünen o ki millet iradesini bir kenara koymuş. Millet ittifakına iktidarın terk edilemeyeceğini söylüyor. Biz bu sözleri İstanbul’da seçim iptal edildiğinde de duymuştuk. Vatandaş ben farkı 14 binden 800 bin oya çıkarırım dedi ve sayın İmamoğlu tekrar seçildi. Bu beylere ders olmalı. Sandıktan çıkan sonucu tartıştığınızda başınıza neler geldiğini öğrenmiş olmalısınız. Atanmış bakanlara sandıktan çıkan iradeyi tartışmak düşmez. Vatandaşın iradesini ortaya koyacak ve iktidar el değiştirecek. Sen de iktidarı millet ittifakını bilecek. Bakan haddini bilecek. Böyle bir sözü muhalefet partilerinden biri söyleseydi ne darbeciliği ne vesayetçiliği kalırdı” diye konuştu.
“TÜRKİYE’Yİ İTİBARSIZLAŞTIRMAYA DEVAM EDİYORLAR”
Açıklamalarını, “Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandıracak olan CHP’dir. Süleyman Şah türbesini IŞİD’e terk ettiniz ama millet ittifakına terk etmeyeceksiniz öyle mi? Bu sorunlu ortamdan çıkmamızın en erken yolu sandığın bir an önce vatandaşın önüne gelmesidir” şeklinde sürdüren Oğuz Kaan Salıcı, sandık çağrısını yineleyerek, “Vatandaşı rahatlatacak bir iş yapmayacakları kanaatindeyiz bu kışla ilgili. Adım atmadıkları, ekonomi teorileri çerçevesinde Türkiye’yi itibarsızlaştırmaya devam ediyorlar. O sandık gelecek ve AK partinin yarattığı bu ağır travma gidecek” dedi..
“TARİHİ SORUMLULUĞUMUZU GÖZÖNÜNDE BULUNDURARAK KARAR VERECEĞİZ”
Suriye’ye asker gönderilmesiyle ilgili tezkere konusunda tutumlarının ne olacağı sorulan CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, bu soruya şu yanıtı verdi “Suriye siyasetini Adalet ve Kalkınma Partisi'nin en başından beri eleştiriyoruz. Suriye’de ilk iç savaş başladığında uyguladıkları siyaseti o günden itibaren eleştirdik. İktidar partisinin çok ağır hakaretlerine maruz kaldık. Komşuda çıkan yangını körüklemeyin Türkiye’yi de etkiler dedik. Orada daha önceden bilmediğimiz birçok terör örgütü çıktı. Ülkemizi ve sınırımızı tehdit ettiler. Ülke içinde terör eylemleri gerçekleştirdiler. Sınır ötesinde askerlerimizden şehit olan kardeşlerimiz oldu. Biz bütün bu süreç içinde Suriye siyasetini eleştirmeye, AK Parti’nin uyguladığı siyasetiyle ülkenin güvenliksizleştiğini söyledik. Ortada 2 yıllık bir tezkere var. İki yıl sonra başka bir siyasi iktidar olacak. O iktidarın ve yeni oluşacak meclisin iradesine ipotek koyma çabası olarak görüyoruz ve 2 yıllık tezkereyi doğru bulmuyoruz. 3,5 milyon sığınmacı ülkede bazen çok ağır koşullarda yaşadılar bazen de bizim yurttaşlarımızın ağır sorunlarla karşılaşmasına neden oldular. Bizim tarihi bir sorumlulukla ortada bir İdlib meselesi varken Türkiye’nin yeniden 3,5 milyonluk sığınmacı akını ile karşılaşma tehlikesi var iken ve AK Partinin bu sorunu çözmeye yönelik yol haritası yokken, dolayısıyla Türkiye’nin güvenliği yeni bir göç dalgası ile karşılaşma ihtimali varken, daha önceki eleştirilerimizi de tekrar ederek, İdlib konusundaki ağır sorumluluğu da göz önüne alarak. Buna göre karar vereceğimizden emin olabilirsiniz. 98 yıllık partiyiz, tarihi sorumluluğumuzu göz önünde bulundurarak davranacağız. Sayın Gül kendi perspektifinden görüş belirtmiş, saygı duyarız.”
“DEMİRTAŞ’I ÇIKARAMAYACAKSINIZ DİYEREK TEKRAR TALİMAT VEREN BİR ERDOĞAN İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün yargıya hiçbir organın talimat veremeyeceği şeklindeki açıklamalarını desteklediklerini ancak Cumhurbaşkanının aksi yönde davranarak yargıya talimat verdiğini belirtti.
"BİZİM YAPMAMIZ GEREKEN TÜRKİYE'NİN YALNIZLAŞMASINA ENGEL OLMAK"
Büyükelçilerin istenmeyen adam ilan edilmesi tartışmaları hakkında da konuşan Salıcı, “Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tanju Bilgiç diplomatik teamüllere uygun bir açıklama yaptı. Yargıya hiçbir organ talimat veremez. Arkasında duracağımız bir söz. Sayın Erdoğan haftasonu qne dedi peki? Dedi ki, bu 10 büyükelçinin istenmeyen adam ilan edilmesini halledeceksiniz. Demirtaş’ı kast ederek çıkaramayacaksınız dedi. Ortada bakanlık tarafından bir açıklama var. Türkiye Cumhuriyeti kendi kararlarını kendi yargısıyla verecek ülkedir diyor. Bu doğru bir cümle. Öbür taraftan Demirtaş’ı çıkaramayacaksınız diyerek tekrardan talimat veren bir Erdoğan ile karşı karşıyayız. Bu talimatları Brunson’da da gördük. Talimat ABD tarafından yerine getirildi, Brunson ülkeyi terk etti, karşılığında ülkenin nur topu gibi bir krizi oldu. Uluslararası medyanın tüm dünyanın gözü önünde kendi yargısına talimat vermekten çekinmeyen, başyargıç gibi davranan bir Erdoğan var. Büyükelçilere yönelik istenmeyen adam çabası içinde bir Erdoğan var. Ortadoğu’da 3 önemli merkezde Türkiye’nin büyükelçileri yok. İlişkiler bozulabilir, ama büyükelçilerin orada bulunması bir köprü vazifesi görür. Bizim büyükelçilerimizin orada olması lazım ki ilişkiler devam etsin. Bizim yapmamız gereken ülkenin yalnızlaşmasına engel olmak. 3 nemli başkentte büyükelçilerin olmamasını görmezden geliyor, yeni yalnızlaşmalar peşinde. Ekonomik buhranın üstünü örtme çabası içinde. Sahte kabadayılıklardan geri durmuyor. Türkiye’nin egemen devlet olarak hiç kimsenin dış müdahalesine ihtiyacımız yok ama ülkeyi bu hale getirmesinde Erdoğan olduğunu akıldan çıkarmamalı” diye konuştu.
“KONU GÜNDEME GELMEDİ MYK’DA”
Mültecilerle ilgili açıklamaları nedeniyle gündeme gelen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan ile kendisinden yardım isteyen başörtülü bir kadına yönelik ifadeleri nedeniyle tepki toplayan Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca’nın durumunun MYK’da gündeme gelip gelmediği sorusu sorulan Oğuz Kaan Salıcı, bu soruya, “Konu gündeme gelmedi MYK’da. Çünkü disiplin kurulu bağımsız. Kendi kararlarını tüzüğe uygun şekilde veriyor. Arkadaşlarımızı dinlediği bilgisi bizde var. Bundan sonra kararını ona göre şekillendirir” yanıtını verdi.
“GELİN ASGARİ ÜCRETİ VERGİ DIŞI BIRAKALIM”
Türkiye’de ihracatın arttığı şeklindeki iktidar kanadından yapılan açıklamaları da değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, ihracat ve ithalat rakamları arasındaki farklarla ilgili istatistiki bilgiler vererek, şu açıklamayı yaptı: “Türkiye’de ihracat artıyor. Artsın. Daha da artmasını isteriz. İthalat tarafına bakalım. Dış ticaret fazlası veren bir ülke mi? Önümüzde rakamlar var. Mücahit Beyin nasıl bir hayal dünyasında yaşadığına bakalım, ocak ayında 15 milyar dolar ithalat 18 milyar dolar. Arada 3 koca milyar dolar fark var. En son ağustos ayı, 19 milyar dolar ihracat var, 23 milyar dolar ithalatımız var. Şimdi ihracat için gelecek olan dövizler Türkiye’de kuru düşürecek ama aradaki fark ne olacak. Toplam rakam, 140 milyar dolar ihracatımız var şu ana kadar gerçekleşen, 170 milyar dolar ithalat var. Türkiye fiyatlardan bunalmış durumda. Hayat pahalılığından bunalmış durumda. Benzin istasyonları benzin satmaz duruma gelmiş ya da benzin bitmiş. Bir tür stokçulukla karşılaşma durumu var. Bu kışın nasıl geçeceğine dair uzun uzun sorular soruyoruz. Vatandaşın gelirinde bir artış yok. Fiyat artışlarını dizginlemek için irrasyonel yollara başvuruyor iktidar. Gelin asgari ücreti vergi dışı bırakalım. 2825 lira geçinemiyorlar, bu kış döneminde de ağır sorunlar yaşayacaklar. Emekliler, işçiler için de geçerli aynı şey. Gelin ücretleri arttıralım. Fiyat kontrolleri peşinde koşacağına iktidar gelin vatandaşın almış olduğu geliri arttıralım, yem gübre fiyatını dizginleyelim. Vatandaş markete gidiyor, çok pahalanmış, öbür taraftan çiftçi ürünü tarladan toplayamıyor. Bu denklemi kim yarattı arkadaşlar?”
“EVLERİN YANINA YAKLAŞILIR HALİ Mİ KALDI?”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, kamu bankalarının faiz indirim kararıyla ilgili olarak da, “İki puanlık kamu bankaları faizleri düşüreceğiz diyorlar. Evlerin yanına yaklaşılır hali mi kaldı? Bu fiyatlarla alın teriyle çalışan bir emekçinin bütün ömür boyu çalışsa alacak hali mi kaldı? Altındağ Sincan’a çarşıya pazara gelsinler. Herkes sarayda yaşamaya başlamış anladığım kadarıyla” diye konuştu.