Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Demokrat Gündem’den Orman Yangınları Dosyası- İnsan hatası mı iklim krizinin sonucu mu? Mücadele yöntemleri neler; ekipman sayısı yeterli mi?-İşte tüm detaylar…

TÜRKİYE’DE ORMAN YANGINI SAYISINDA KORKUTUCU ARTIŞ: DOĞAL AFET Mİ İKLİM

TÜRKİYE’DE ORMAN YANGINI SAYISINDA KORKUTUCU ARTIŞ: DOĞAL AFET Mİ İKLİM KRİZİNİN SONUCU MU İNSAN HATASI MI?

DEMOKRAT GÜNDEM-ERDEM ASLAN-ÖZEL DOSYA HABER-BİRİNCİ BÖLÜM-Her sene ülkemizde özellikle yaz aylarına girişle birlikte orman yangını sayılarında artış görülüyor. Fakat son birkaç senenin istatistiklerine bakıldığında bu durum 2024 senesinde bir rekora imza atabilecek kadar fazlalaşmış durumda. 

Gelişen iklim krizi ve artan hava sıcaklıkları beraberinde nem düşüklüğünü getirmesiyle orman yangınlarını kolaylaştırmaya altyapı hazırlıyor.

İklim değişikliğinin orman yangınlarına direkt olarak sebep olmadığı söylenmesine rağmen yangınlara ortam hazırladığı da bilinen bir gerçek.

Hava sıcaklıklarının düşmesiyle otların daha da kuruması, en ufak bir kıvılcımda alevlenmesine sebep oluyor. Bu konuyu körükleyen ve yangın çıkmasına sebep olan en büyük etmen ise “İnsan bilinçsizliği”

Doğadan her şekilde faydalanan insan, doğaya ne denli fayda sağlıyor?

Sıcak havalarda insanların doğaya karışma isteği oldukça normaldir. Peki doğadan her şekilde faydalanan insan, doğaya ne denli fayda sağlar? Bunun cevabı maalesef üzücü boyutta.

Piknik, mangal gibi aktivitelerle yeşil alanları dolduran insanların; izmarit, cam şişe ve benzeri kolayca yangın çıkmasına sebep olacak atıklarını doğada bırakmaları insan kaynaklı yangınların önünü açıyor. 

orman yangını

Bu durum özellikle Ege, Akdeniz gibi turistik bölgelerde daha da fazla görülüyor.

Sadece 2023-2024 haziran ayı yangın istatistiklerini karşılaştırdığımızda bile durumun ne derece ciddi boyutlara ulaştığını söyleyebilmek mümkün.

ORMAN YANGINLARI GEÇEN YILIN HAZİRAN AYINA GÖRE 5 KAT ARTTI

Geçen yılın Haziran ayına göre 5 kat artan orman yangınlarında, itfaiye personeli de yurttaşların dikkatsizliği sonucu çıkan yangınları söndürmek için büyük çaba harcıyor. Yangınlar, ağaçlar, kuşlar, böcekler ve yaban hayvanları gibi pek çok canlının yaşamını tehdit ediyor. Ormanlar, küçük dikkatsizlikler sonucu yok oluyor.

İzmir’de de yaz aylarının ilk günlerinden itibaren birçok orman yangını meydana geldi ve gelmeye de devam ediyor..

İzmir İtfaiyesi, 30 ilçedeki 62 istasyonda, 300 araç ve bin 95 yangın söndürme personeli ile 24 saat görev başında. Yetkililer, aşırı sıcaklarla birlikte artan yangınlara karşı alınacak basit bireysel önlemlerle bu felaketlerin önlenebileceğine dikkat çekiyor.

İZMİR VE MANİSA’DA BU YIL ŞİMDİDEN 85’İ AŞKIN YANGIN ÇIKTI

2023 Haziran ayında İzmir ve Manisa illerinde toplam 24 adet orman yangını gerçekleşmişken bu sayı 2024 haziran ayında toplam 85’e ulaşmış bulunmakta.

Yanan toplam hektar alanın da geçen sene 37,923 iken bu yıl 859,941 ha gibi çok ciddi bir yükselme yaşadığı görülüyor. Bu sayının bir sene gibi kısa bir sürede bu denli ciddi boyutlara ulaşması gelecekte yükselmesi mümkün sayılara karşı endişe doğuruyor.

Peki bu yangınlar neden çıkıyor? Alınacak önlemlerle bu sayıların azaltılması mümkün mü? Son zamanlardaki artışın sebebi sadece iklim krizi mi? Bu soruların yanıtlarını uzmanlardan aldık.

orman yangınları

İklim Değişikliği ve Ormanlar, Ekofizyoloji, Orman Ekosistemleri, Orman Ağaçlarının Ekolojisi, Orman Ekosistemlerinin İzlenmesi, Ekoloji gibi alanlarda dersler veren ve bu alanlarda uzmanlaşan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Fakültesi Orman Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanı ve Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli İklim Dostu Yeşil Dönüşüm Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay ile orman yangınlarıyla mücadelede Türkiye’nin son durumu, iklim değişikliği ve orman yangınları ilişkisi, Türkiye-İzmir ve Ege Bölgesi’ndeki orman yangınlarının çıkış nedenleri, mücadele yöntemleri üzerine bir röportaj gerçekleştirdik.

DEMOKRAT GÜNDEM GAZETESİ’NİN AÇTIĞI ORMAN YANGINLARI DOSYASININ İLK BÖLÜMÜNDE SAYIN PROF. DR. DOĞANAY TOLUNAY İLE YAPTIĞIMIZ SÖYLEŞİ:

DEMOKRAT GÜNDEM- Orman yangınlarıyla mücadelede Türkiye ne durumda? 

DOĞANAY TOLUNAY: Orman yangınlarıyla mücadele deyince ne anlıyoruzdan başlayacağım. Türkiye’de maalesef yanlış olarak, orman yangınlarıyla mücadele deyince yangın başladıktan veya çıktıktan sonra helikopterlerin uçup yangını söndürmesi olarak algılanıyor. 

Orman yangınlarıyla mücadele bu değildir. Mücadele yangın öncesinde başlar. Orman yangınları bir afettir. Her afette olduğu gibi deprem riskini azaltmaya yönelik önlemler olduğu gibi, orman yangınlarını azaltmaya yönelik önlemler de vardır. Türkiye’de maalesef bu riski azaltacak çalışmaların yetersiz olduğunu söyleyebilirim. Ancak onun haricinde uçak ve helikopter sayısı açısından bakacak olursanız, geçen yıl ve bu yıl uçak ve helikopter sayısı çok ciddi olarak arttı. 

Bu sene Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) elinde 106 helikopter, 25 uçak var. Önemli bir kısmı kiralık ama OGM geçen yıldan itibaren kendi uçak ve helikopterini satın alarak kendi araç filosunu da oluşturuyor. Bu geçen seneden başladı. 

D.G: Peki Türkiye gibi bir ülkede bu sayılar yeterli midir hocam? Bu olması gereken rakam mı yoksa fazlası mı olmalı? 

D.T: Fazla bile diyebiliriz. Orman yangını deyince yanlış düşünürüz. Bu depremden sonra hemen gidip enkaz altındaki insanları kurtaralım mantığıyla aynı şeydir. 

ÖNEMLİ OLAN YANGIN ÇIKMA RİSKİNİ AZALTMAK

Önemli olan yangın çıkmasını azaltmaktır. Geçen yıl ve bu yıl 2020-2021 yılında 35 helikopter ve 3 uçak varken; bu sayı 3-4 katına yakın arttı. Ancak geçen yıl ve bu yılki yangınlara bakarsak, bir yangına 50 helikopter müdahale etmesine rağmen sönmüyor.  

Bunun nedenleri, uçak-helikopter yangın çıktıktan sonraki ilk anda 15-30 dakika içinde etkilidir. Ama yangın geniş alanlara yayıldıktan sonra bunlar yangın söndürmede etkili olmaz. 

Alevler ağaçların tepesine çıktından sonra sıcaklıklar 700 derecelere ulaşıyor. O alevlerin içinde helikopter ve uçağın attığı su alevlere değmeden buharlaşıyor. 

UÇAK HELİKOPTERLER İLK VE ERKEN MÜDAHALEDE ETKİLİ OLUR

Bu nedenle uçak helikopter ilk ve erken müdahalede yangın söndürmede, yangın büyüdükten sonra ise diğer ekiplerin yangın alanına ulaşmasında kullanılır. 

Yangının ilerleme yönünün önünü ıslatmada kullanılır ki diğer yerlere yangın geç yayılsın. Burada uzak ekiplerdeki işçi sayısında eksiklikler olduğunu söyleyebilirim 

D.G: Peki yer ekibinde neler olmalı? İşçi sayısı? İtfaiye ekipleri? 

D.T: Orman yangınlarında itfaiyenin hiçbir görevi yoktur. Sadece orman yangınlarıyla mücadelede Orman Genel Müdürlüğü (OGM) sorumludur. 

OGM kontrolünde yardıma ihtiyaç olması durumunda itfaiye koordine edilir. İtfaiye de orman yangınına gittiği zaman oradaki OGM’nin yönlendirmesiyle hareket eder. İtfaiye ve OGM arasındaki koordinasyonda bazı yerlerde eksiklikler olduğunu söyleyebilirim. 

Her iki kurumun altyapıları farklı. Örneğin  yangınlarda araçların yönlendirilme sistemi gerekir. Haberleşme sistemlerinin uygun olması vs.. Bunlarda eksiklikler var. 

İTFAİYE DAHA ÇOK BİNA YANGINLARINDA UZMANLAŞMIŞTIR

Yangın öncesi zamanda itfaiye daha çok bina yangınlarında uzmanlaşmıştır. Orman yangını ve bina yangını oldukça farklıdır. Bu konuda OGM ile birlikte ortak eğitimler yapmaları gerekir. 

D.G: Kurumlar arası işbirliği, (OGM, belediyeler, itfaiye ekipleri) önemli mi? Neden önemli? Nasıl bir koordinasyon gerekli? 

D.T: Yangın çıkmadan çok daha önce, yangın mevsiminden önce bu koordinasyonların, organizasyonların yapılması yangın esnasında haberleşme, araç takip sistemlerinin ortaklaştırılması, sorunlar varsa çözümüne yönelik eylemlerin yapılması önemlidir. 

D.G: Peki hiç yapıldı mı? Bu zamana kadar böyle bir koordinasyon yok mu? Herkes kendi kafasına göre mi hareket ediyor? 

D.T: Var ama eksiklikler var. Örneğin itfaiye bir yangına gittiğinde kendi kafasına göre hareket edemez. Çok risklidir. Bilhassa bu yangının içinde kalınabilir. 

orman yangını

D.G: Can kayıpları bundan çıkabiliyor mu? 

D.T: Çıkabilir, evet. O nedenle yasal olarak orman yangının OGM sorumluluğunda olduğu için itfaiye bir yangına müdahale ettiğinde, oradaki OGM’De çalışan yangın amirine bilgi verilir. Amir, kaç araç gelmiş vs bakarak itfaiyeyi yönlendirir. Görev paylaşımı yapılır. Anız ve orman dışındaki yangınlardan itfaiye sorumludur.  

D.G: İzmir’de de son zamanlarda onlarca farklı ayrı noktada yangın çıktı. Ege Akdeniz ve turizm bölgeleri, yazın özellikle çok büyük bir risk altında. Burada hükümete veya OGMye düşen görevler nelerdir? NE yapılmalı? Bu yangınlar devam edecek mi? Devam edecek yangınlarla alakalı hangi tedbirler alınmalı? 

D.T: Maalesef devam edecek. Çünkü Türkiye genelinde ne fazla yangınının oranı Temmuz-Ağusto aylarında çıktığını görüyoruz. Hazirana göre tem-ağ çok daha sıcaktır. Hatta mevsimler kaydığı için eylül ekimde de olabilir. Özellikle tem-ağ aylarında çok dikkatli olmamız gerekiyor. 

Burada kamu, devlet, OGM ve belediyelere düşen görevler var. Özellikle bu turizm bölgelerinde turistik tesislere orman yangınları konusunda birkaç çalışma yapıldı fakat bunlar yetersiz. 

orman yangını

TURİSTİK TESİSLERDE EĞİTİM-TATBİKAT YAPILMALI

Bütün turistik tesisler hatırlatma tarzında tekrar bilinçlendirilmeli. Örneğin nisan mayıs aylarında çıkan faaliyetlerin yangına sebep olmaması için nasıl önlemler alınmalı, yangına nasıl müdahale edilmeli. Hakikaten orman yangınlarına müdahale edilmemesi gerekir. Yangının içinde kalabilirsiniz. Hatta yangın bölgesini tahliye ederken bile dikkat etmemiz gereken şeyler vardır.  

D.G: Yangınların çıkmasını önlemek demişken, hem önlemek hem de çıkan yangın sayısını azaltmak için ne yapılmalı? 

D.T: Öncelikle yangınların neden çıktığının iyi analiz edilmesi lazım. Türkiye’de yılda ortalama 2 bin 600-2 bin 700 yangın çıkıyor. Bu yangınların yaklaşık yarısının neden çıktığı belirlenemiyor.

YANGINLARIN ORTALAMA YÜZDE 90’I İNSAN HATASI KAYNAKLI

Bu yangınların yüzde 90’ı insan kaynaklı, kalan yüzde 10’u ise yıldırım kaynaklıdır. Ama bir yangının neden çıktığını belirleyemiyorsanız çözüm üretemezsiniz. 

Bütün yangınların çıkış nedenini bilmemiz gerekiyor ki ona göre önlem alalım. Örneğin Türkiye’de yangınlarda anız yangınları orman yangınlarının başlamasında çok önemlidir. Sayı olarak yüzde 7 kadar. 

D.G: Peki ne yapılması gerekir? 

D.T: Anızdan çıkıyorsa (Kuzey Ege’de genellikle) anız yangınlarını anlamaya yönelik çalışmalar yapılmalı. Vatandaşları uyarmak, bilinçlendirmek. Örneğin hasat zamanı geldiğinde köylülerin anız yakmaması için denetimler yapmak gerekir. 

YANGIN BAŞLADIĞINDA NASIL MÜDAHALE EDİLECEĞİ ÖĞRETİLSE YANGINLAR AZALTILABİLİR

Bakımsız araç gereçler de yangına sebep oluyor, bunların bakımını yapmak gerekir. 

orman yangını

D.G: Anız yakma oranı yüzde 7’lerde ama etkisi çok büyük oluyor. Büyüyen yangınların çoğu buradan çıkıyor. Peki insan kaynaklı olarak (piknikçiler, mangal yakanlar, tatilciler) bunlar da önemli değil mi? 

D.T: Tabii ki. Sadece yangın söndürücülerle yangın başladığında müdahale etmek öğretilse, yangınlar büyük oranda azaltılabilir. Örneğin anız ile tarla arasındaki toprak mesafesi artsa, anız yansa bile ormana sıçramaz. Bu kadar basit önlemler uçak ve helikopterden çok daha etkili ve ucuz yöntemler.  

Piknik mesela, mangal yasak olan ormanlar denetlenmiyor. Valilik yıllardır denetim emri çıkarır fakat denetim yapılmıyor. Böylece herkes istediği gibi davranabiliyor. 

D.G: Hem denetim, hem yaptırım ciddi olmalı değil mi? 

D.T: Aslında orman yangınlarının yaptırımı çok ciddidir. Anız cezası vardır, yanan orman alanının hepsinin hem yanmış ağaçların hem de yeniden ağaçlandırmanın bedeli alınır. Ama bu da yangınların neden çıktığını belirleyemediğinizde bu cezaların bir önemi olmuyor. Yapanın yanına kar kalıyor. 

D.G: Peki iklim değişikliği ve orman yangınları arasındaki sebep sonuç ilişkisi hakkındaki tespitleriniz nedir? 

D.T: Elbette sıcaklıklar yaz aylarında 40 derecelere yükseliyor. Hatta Türkiye’de maksimum sıcaklık rekoru 49.7 derece. Önümüzdeki yıllarda 50 dereceler aşılabilir. Ama bu sıcaklıklar kuru otların kendi kendine tutuşması için yeterli sıcaklıklar değil. 

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ YANGINLARIN BÜYÜMESİNE NEDEN OLUYOR

İklim değişikliği dolaylı olarak yangınların büyümesine neden oluyor. Birinci sorun insan. Dünya genelinde yangınların ana çıkış sebebi insanın dikkatsizliği, ihmali, kaza veya kasıtlı eylemleridir. 

Değişen şey daha sıcak olması. Daha kurak yazlar geçirdiğimiz için kuru otlar daha fazla kuruyup tutuşmaya hazır hale geliyor. On yıl önce bir izmarit kıvılcımıyla tutuşmayacak otlar, günümüzde aşırı kuru olduğundan dolayı tutuşabiliyor. 

O yüzden günümüzde iklim değişikliği yangınların çıkmasına değil fakat kısa sürede geniş alanlara yayılmasına neden oluyor. Yangınların çıkış ve söndürülmesini uçak sayısına indirgememeliyiz derken kastettiğim buydu. 

ELEKTRİK NAKİL HATLARINDAN KAYNAKLI YANGIN ORANI YÜZDE 4 ANCAK YÜZDE 20 ALAN BU ŞEKİLDE YANIYOR

İklim değişikliği değil insanın çok fazla ormanın içine girmesi yangın sayısını arttırıyor. Elektrik nakil hatları ciddi sorun. Bunlar yangınların sayısal olarak yüzde 4’üne sebebiyet verse de yanan alanların yüzde 20’si elektrik nakil hatlarından kaynaklı. 

D.G: Peki bunun için ne yapılmalı? 

D.T: Elektrik nakil hatlarının birçoğu ormandan geçiyor. Bu talepler geldiğinde orman bakanlığının izin vermemesi, yangın risk değerlendirmesi yapılması gerekiyor. Gerekirse güzergahının değiştirilmesi veya yeraltından geçirilmesi yönünde talep bulunmalı. 

D.G: Mevcut oranların yer altına alınması durumu söz konusu olabilir mi? Bu maliyetli mi? Yapılıyor mu? Yapılmamasının gerekçesi maliyet mi? 

ELEKTRİK ŞİRKETLERİ DÜZGÜN BAKIM YAPMIYOR

D.T: Ormanın maaliyeti olmaz. Hep bu maaliyet sorunu gündeme geliyor. Zaten bu önlemlerin alınmama sebebi de maliyet olarak gösteriliyor. Ülkemizde elektrik dağıtımı özelleştirildi. Bu hatların çoğu özel şirketlerin elinde. Bu hatların bakımında sorunlar olduğunu biliyoruz. Elektrik şirketleri zorunluluğundaki bakımlar düzgün yapılmıyor. Valilikler nisan aylarında şirketleri uyarırlar. Bu önlemler alınacak derler.

SON BEŞ YILDA ELEKTRİK NAKİL HATTI KAYNAKLI YANGINLARDA CİDDİ ARTIŞ VAR

D.G: Peki şirketler bu önlemleri alıyor mu? 

D.T: Maalesef hayır. Bu önlemlerin alınmasında eksiğiz. İklim değişikliğiyle birlikte bu önlemler daha önemli hale geliyor. Son 5 yılda elektrik nakil hattı kaynaklı yangınlarda ciddi bir artış var. OGM ve şirketler bir araya gelip önlem üretmeli. Bakıldığında burada ciddi tazminat ve para cezası vardır 

D.G: Ne kadar mesela? 

D.T: Tam net söylenemez. Hesabı şu şekildedir yanan orman alanı, oradaki ağaçların ebatı ne kadar odun var bunlar hesaplanır ve buna yönelik piyasa değeri belirlenir. Aynı zamanda yanan alan tekrar ormanlaştırılacağı için hektar başına o yılki ağaçlandırma bedeli eklenir. 

D.G: Çok teşekkürler… Son alarak eklemek istediğiniz öneri ve uyarılarınız var mı? 

D.T: Var tabii. Özellikle Temmuz-Ağustos gibi kritik aylardayız. Haziranda önceki yıllara kıyasla yangın sayısı ve yanan alan oranı ciddi anlamda arttı. Bu beni endişelendiriyor. 

TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL KRİTİK AYLAR; DİKKATLİ OLUNMALI

Önümüzdeki aylarda çok daha büyük yangınlarla mücadele edebiliriz. Toplumun her kesimine sorumluluk düşüyor. Belediyesinden OGM’ye, vatandaşa, emniyet genel müdürlüğüne, jandarmaya, toplumun her kesimine büyük sorumluluk düşüyor. Herkes dikkatli davranmalı. 

H.D: Peki hocam değerli yanıtlarınız için çok teşekkürler. 

Orman Yangınlarının yarın yayınlanacak bölümlerinde İzmir Afet Bilinci, Çevre ve İklim Farkındalığı Derneği (İZAFED) Yönetim Kurulu Başkanı Servet Ertaş, İklim Değişikliği ve Politikaları Derneği Kurucu Üyesi Sayın Tekin Altuğ, Türkiye Ormancılar Derneği İzmir Temsilcisi Ahmet Kenan Öztan ile gerçekleştirdiğimiz röportajlardaki çarpıcı tespit, uyarı ve öneriler yer alacak…

İlginizi çekebilir: Foça’da yangın: Cezaevi lojmanları tedbiren boşaltıldı

Aykut POLATLI