Nöbetçi Eczaneler
Birleşmiş Milletler bünyesinde Fransa ve Suudi Arabistan öncülüğünde düzenlenen “Filistin Meselesine Çözüm Bulunması ve İki Devletli Çözümün Hayata Geçirilmesi” konulu yüksek düzeyli uluslararası konferans, diplomatik bir dönüm noktasına sahne oldu. Toplantıda Monako, Belçika, Lüksemburg ve Malta, Filistin Devleti’ni resmen tanıdıklarını açıkladı.
Monako: “İsrail’in güvenliği, Filistin’in egemenliği”
Monako Prensi II. Albert, yaptığı açıklamada ülkesinin Filistin halkının egemen ve demokratik bir devlete sahip olma hakkını her zaman savunduğunu belirtti.
Prens Albert, “Bugün, İsrail’in varlığına olan sarsılmaz desteğimizi yeniden teyit etmek ve aynı zamanda Filistin’i uluslararası hukuk kapsamında bir devlet olarak tanımak istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Barışın yalnızca “ufukta belirsiz bir umut” olarak kalmaması gerektiğini vurgulayan Albert, iki devletli çözümün kalıcı istikrara giden tek yol olduğunu söyledi.
Belçika: “Filistin devleti olasılığı tehlikede”
Belçika Başbakanı Bart De Wever, ülkesinin her zaman iki devletli çözümü desteklediğini hatırlatarak, New York Bildirgesi’ne imza atmakla bu kararlılığı pekiştirdiklerini ifade etti.
De Wever, “İsrailli bazı bakanların, Filistin Devleti’nin asla var olmayacağı yönündeki açıklamaları, Filistinlilerin kendi devletine sahip olma hakkını yeniden teyit etmemizi zorunlu kılıyor. Bu nedenle Belçika, bugün Filistin’i tanıdığını ilan eden ülkeler arasında yer alıyor.” dedi.
Lüksemburg: “Bu bir başlangıç”
Lüksemburg Başbakanı Luc Frieden, konferansa barışın bir parçası olmak amacıyla katıldıklarını söyledi. Frieden, “Lüksemburg’un bugünden itibaren Filistin Devleti’ni resmen tanıdığını ilan ediyorum. Bu bir sürecin sonu değil, diyaloğa ve birlikte yaşama inancımızın başlangıcıdır.” diye konuştu.
Tanımanın tek başına yeterli olmayacağını vurgulayan Lüksemburg lideri, bu adımın kaybolan siyasi ivmeyi yeniden canlandırmaya katkı sağlayacağını dile getirdi.
Malta: “Açık ve net sekilde tanıyoruz”
Malta Başbakanı Robert Abela, konuşmasına Filistin’i tanıdıklarını açıkça ifade ederek başladı. “Malta Cumhuriyeti, Filistin Devleti’ni resmen tanıdığını gururla teyit etmektedir.” diyen Abela, bunun iki halk için barışçıl çözümün temel koşulu olduğunu vurguladı.
Abela, Batı Şeria’daki yasadışı yerleşimlerin ve Gazze’deki insani durumun kabul edilemez olduğunu söyleyerek, İsrail hükümetine acil sorumluluk alma çağrısı yaptı.
Norveç: “Bu zirve tarihi bir dönüm noktası”
Konferansta konuşan Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre, toplantının Filistin Devleti’nin tanınması açısından “tarihi” olduğunu ifade etti.
Gazze’deki insani krize dikkat çeken Støre, “Filistin halkı kendi kaderini tayin etme hakkına sahiptir. Bu nedenle Norveç, geçen yıl İspanya, İrlanda ve Slovenya ile birlikte Filistin Devleti’ni tanıdı.” dedi.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın ABD tarafından vize verilmediği için toplantıya video mesajla katılmak zorunda kaldığını hatırlatan Norveç lideri, bu durumu “adaletsizlik” olarak nitelendirdi.
Uluslararası denge değişiyor mu?
Konferansta yapılan tanıma açıklamaları, Filistin’in devlet statüsünün uluslararası alanda daha fazla ülke tarafından kabul görmeye başladığını ve iki devletli çözüm vizyonunun yeniden canlandırılmak istendiğini ortaya koydu.
Katılımcı ülkeler, Filistin’in BM sistemi içinde “meşru bir devlet” olarak tanınması çağrısında bulunurken, bu adımın İsrail-Filistin meselesinde diplomatik süreci yeniden başlatabileceğine dikkat çekildi.