Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Başkan Özkan: “Geçmiş Olsun İzmir!”

Menderes Belediye Başkan V. Erkan Özkan, merkez üssü Menderes olan

Menderes Belediye Başkan V. Erkan Özkan, merkez üssü Menderes olan depremle ilgili açıklamada bulundu.

AFAD’dan yapılan açıklamaya göre merkez üssü Menderes olan ve 5.1 şiddetinde yaşanan deprem nedeniyle Menderes Belediye Başkan V. Erkan Özkan açıklamada bulundu. Özkan, yaşanan deprem nedeniyle herhangi bir olumsuz bilginin kendilerine ulaşmadığını belirtti. 

izmir

Can ve mal kaybı yok

Özkan’ın sosyal medya hesaplarından da paylaştığı mesajda, ‘’ Saat 08:19’da merkez üssü ilçemiz olan 5.1 şiddetinde deprem nedeniyle tüm hemşehrilerimize geçmiş olsun. Şu ana kadar herhangi bir olumsuz bilgi tarafımıza ulaşmamıştır. Ekiplerimizle teyakkuz halindeyiz. Deprem nedeniyle can ve mal kaybı olmamasını diliyorum. Geçmiş olsun İzmir.’’ denildi.

İlginizi çekebilir:

Aykut POLATLI

GEÇMİŞ OLSUN İZMİR

Bu haberin fotoğrafı yok

*- ‘VEFA’ İZMİR’DE SEMT DEĞİL

 Günaydın…

Hayırlı ve güzelliklerle dolu, bereketle bir Eylül haftası olsun…

İki ay kullanmadığım Televizyonu açtım, ‘File’nin Sultanlarını’ izleyeceğim.

Dijitürk bozuk…

Yani Televizyon yasağım sürüyor.

Bu kez’ internetten yararlanayım’ dedim…

O da yok!

Gelip gidiyor!

Sanki deprem bölgesindeyim (!)

Bir noktada dünya ile irtibatım kesilmiş…

Neyse ki, komşuların çığlıklarından ‘Mutlu sonu’ öğreniyorum…

 *- EN AŞAĞI 5 BİN LİRA…

 8 saat aralıksız araç kullandığım için sol ayağım şiş…

Ama yeni değil, bir süredir bu şişlik sürüyordu…

Bu kez iş ciddi gibi, yere basamıyorum…

Ağrıdan sızıdan hiç söz etmem, ama bu öyle bir şey ki, ‘diş ağrısı’ ya da çekenin bildiği ‘nasır ağrısı’ gibi bir şey…

Sanki bıçaklıyorlar…

Batırıp çıkarıyorlar…

Ertesi gün için birçok hastaneden randevu almak istedim!

‘Yok…Yok… Yok…’

Özel hastaneleri arıyorum, ‘Medi’ diye başlayan…

Sadece doktor muayenesi ‘3 bin lira!’

Bu kadarla olsa iyi!

Karşınıza yok ultrason, yok MR, yok şu tahlil çıkacak…

Yani düz hesap 10 bin liraya yakın bir ekstra gider…

‘Sağlık için değer’ diyenler çıkacaktır.

Baksanıza ev işlerine yardımcıların yevmiyeleri 800-1000 lira, bir vasıfsız işçinin yevmiyesi bin 200 liraya çıkmış…

 *- AKLIMA GETİRDİ

 Aklıma Reis geldi!

Tüm misafirlerini ‘gurur abidemiz’ olarak gösterdiği Başakşehir’deki Türk işi Japon işi ‘Çam Sakura’ isimli Şehir Hastanesi, sayesinde…

Paralı bir iki şehir içi yolundan geçerek ulaştım…

Gerçekten muazzam bir şehir hastanesi kurulmuş…

Pastanesi de var, börekçisi de…

Ünlü firmaların mağazaları da…

Topallayarak. ‘ah – of’ diyerek acil servisi buldum…

Onlarca değil, yüzlerce kişi…

Modern bir hava limanını ve yolcu salonunu düşünün öyle bir sirkülasyon var.

Kenarda dur, insanları seyret ve her birinin hikayesini bir kitap haline getir…

Numaratörden numaranı aldın, ön kontrolden geçtin, gönderilen yere gittin…

Ama burada uzun süre beklemek zorundasın, sıranın gelmesi iiçin…

‘Neden?’

‘Acil’ diye gittiğin bu Başakşehir’in Çam-Sakura hastanesinde söylenene göre sadece bir tane ‘Doktor’ var…

Personel çok…

Ama ben beklerken ‘iki’ tane olduğunu gördüm gibi…

Çünkü bir başka hekim odasına girenler de oluyordu…

Ultrason çekildi, ilaçları yazıldı…

 *- TÜRKÇE BİLMİYOR

 Unutmadan belirteyim:

Hani az önce gelip geçeni, yani ‘hastaları inceleyin!’ demek istedim ya, sanki Türkiye değil, Arabistan’da ya da yabancı bir ülkedesiniz…

Yanımdaki koltukta bir genç kadın vardı…

Diş çekimi sonrası beyin kanaması geçirmiş felç geçirmiş…

Annesi anlattı…

‘Mecbur kalmasam buraya gelmem!’ dedi.

Nedeni de, son model cihazlarla donatılmış, seçme hekimlerin görev yaptığından değil…

Anlamışsınızdır;

‘Arabistan!’ gibi bir görüntü olduğundan…

Genç bir kadın vardı, simsiyah örtünün altında…

Kocası, ya da yanındaki de sapasağlam bir delikanlı…

Görevli personel, ‘Siz bu alanda beklemeyin!’ uyarısında bulundu, birçok kişiye yaptığı gibi…

‘Türkçe bilmiyor!’ deyince, çoğu hastanın yanındaki gibi o da kaldı.

Çünkü ‘Tercüman’ görevi de yapacaktı…

Yani; Her kişiyi ele alın, ‘Merhaba’ deyin, sevgi ile yaklaşın ‘Neler neler öğrenirsiniz…

Şimdi de tekrar İzmir’e döneyim….

 *- BAŞKAN BATUR’DAN BEKLİYORUM

 Sabah saatlerinde 4.4 şiddetinde bir deprem meydana geldi.

Tabii yine yürekleri ağıza getirdi.

Geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Bir dostum da, Kemeraltı’ndan gece fotoğrafları paylaşmış.

Bunlar ‘turistik’ görüntüler değil…

‘Belgesel’ diyebilirim.

Konak Belediyesi’ne ait Temizlik İşleri Ekipleri’nin gece vardiyasını gösteriyor.

Saat saat vefakar ve cefakar ekipler, gündüzün pisliklerini sabahın ilk ışıklarına kadar temizliyorlar…

Bence Abdül Başkan bu görüntülerle bir sergi bile açabilir…

‘Gündüz Kemeraltı, gece Kemeraltı!’ diye…

Aklıma Bornovalı ‘Uzun Apo!’ geldi…

Hani Hisar Camisinin yakınında ‘Mesir Macunu’ satan ve turistlerle hatıra fotoğrafı çektiren dostumuz Rahmetli Apo…

Şimdi de size Tacettin Bayındır’dan bir Kemeraltı, ya da İzmir gerçeğini nakledeceğim…

O da Hakan Gönençten almış…

Çok etkilendim, ibretlik bir konu…

 *- BASMACI YUSUF!

 Adı Yosef Hobe. Musevi bir vatandaşımız.

İzmir Konak’ta 50 yıldır esnaf.

‘Basmacı Yusuf!’ diye tanınır.

Dükkânı Hisar Caminin yanında.

Sevilir, sayılır, hürmet edilir.

Sabah erkenden dükkânını açar.

‘Selaymün Aleyküm’ diyenlere, ‘Aleyküm selam’ der

78 yaşında, bu ülke için 36 ay askerlik yapmış.

Devlete vergisini kuruşuna kadar ödemiş.

 *- CUMA HAZIRLIĞI

 Kendisi Müslüman olmamasına rağmen her cuma günü dükkanının önüne kartonlar koyar.

Camiye sığmayan cemaat orada namaz kılsın diye.

Müslümanlar gelir, o kartonların üzerinde ibadetini yerine getirirdi.

Herkes ‘Allah razı olsun’ derdi.

O da herkese; ‘Allah kabul etsin.’

İleri yaşına rağmen namazdan sonra kartonları tek tek toplar, bir sonraki cuma kullanılması için dükkanına geri taşırdı.

 *- ÇOK YILLAR GEÇTİ AMA…

 Önceki gün(14 Nisan 2016) vefat etti.Yıllarını geçirdiği çevre esnafı çok üzüldü.

Ölüm haberi duyulsun, sevenleri son görevini yapsın diye Hisar Cami’den bir anons yapılmasını rica ettiler.

Minareden sadece şu metin okunacaktı.

‘Çarşımızın esnaflarından Yosef Hoba vefat etmiştir. Cenazesi saat 16.00’da Altındağ Musevi mezarlığında defnedilecektir.’

Hepsi bu.

Cami imamı Konak İlçe Müftülüğü’ne sordu.

‘Hayır’ dediler.

İzmir İl Müftülüğü’ne başvuruldu.

Yine ‘hayır’ dediler.

Son çare Diyanet İşleri Başkanlığı oldu.

Ankara’dan gelen haber de ‘Hayır’dı.

Yosef Hobe’nin naaşı Altındağ Musevi Mezarlığı’nda defnedilirken, sevenlerinin çoğu son görevini yerine getiremedi.

Çünkü İslama göre Yosef Hobe bir kafir.

Kafirin selası da okunmaz!

 *- BÖYLE BİLİYORUZ

 Aynı saatlerde İslam zirvesi İstanbul’da toplanmıştı.

Müslüman ülkelerin liderleri bir araya gelmişti.

İslam’ın bir hoşgörü, sevgi, saygı dini olduğu vurgulanıyordu.

Zirvenin sonunda dünyaya verilen mesaj şuydu;

‘İslam ayrıştırıcı değil birleştirici bir dindir.’

 *- BİR ‘VEFA’ ÖRNEĞİ

 Haber eski…

Yazı yeni değil ama Tacettin Bey, ısıtıp anımsatmak, belki de ‘vefa’ gösterisi yapmış…

Kemeraltı’nda atalarımızdan kalan 40 varisli bir dükkanımız kalmış.

‘Kalmış’ diyorum, çünkü bilgim bu kadar…

Bir gün ben de ‘Yaşadığımız ve Yaşayan Kemeraltı’nı anlatırım.

3 gün önce aktarılan yazının altına baktım, bir çok İzmirli’den yeni yorumlar…

Hepsi de ‘iyilik ve güzellikten’ söz ediyor.

Örneğin; Necati Kadaifçioğlu, ‘Çocukluğumdan beri tanırım

Dükkan açmadan önce Halil Rıfat Paşa caddesi ve çevresinde seyyar kumaş ( mensucat ) üzerine satış yapar özellikle veresiye de verirdi .

İyi insandı’ yazmış.

Solmaz Kızılkaya da, ‘İzmir’li olan herkes eminim onun için güzel dualar ediyor ve güzellikle yad ediyordur. Arap kültürü olan bu tür yaklaşımlar uzun yıllardır toplum içinde diyanet, , vs.. tarafından dayatılsa da değer vermeyin. Biz içimizde sevgimizi taşımaya ve …’ diyerek yorumunu sürdürmüş.

Hami Dalbudak, Suna Karabağ ve birçok kişinin güzelliklerden, sevgiden söz eden yorumları var.

Bir de konuyu gündeme getiren Tacettin Bayır’a son sözü vereyim:

‘Kendisini çocukken tanıdım, sadece dükkanından satış yapmazdı. Küçük bir pikap arabası ile Güzelyalı’da sokakları da dolaşırdı,

Birkaç kez annem bayram kazağımı taksitle ondan almıştı,

Küçük bir deftere yazardı,YUSUF Abi..

Mekanın Cennet olsun…’

Örnek esnaf unutulmuyor, kalplerde yaşıyor…

Acaba günümüz esnafından kaçı için böyle güzel sözler söylenecek, anılacak yıllar sonra da…

İzmirli unutmaz…

Bunu da siz unutmayın…

‘VEFA’ İzmir’de bir semt değildir…

Yaşar Eyice

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

two × one =

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Meclis’in yeni dönem açılışına katılmama
Sıradaki Haber Özgür Özel: ‘Haksız saldırılara son verilsin’