0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Girişimci İş Kadınları Federasyonu’nun (GİFED) İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Yaşar Üniversitesi işbirliğiyle gerçekleştirdiği Girişimcilik Zirvesi’nin öğleden sonra gerçekleşen Empatik Konuşmalar bölümüne katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Üzerime düşen her ödevi yapmaya hazırım. Hazırım çünkü ben İzmir'in kadınlarına inanıyorum. Yüzü gülen bir toplum olmak istiyorsak bu şehrin kadınlarına çok ihtiyacımız var. Biz erkekler kadınlara eşitlik ve adalet borçluyuz. Elimden geldiğince bu borcu ödemeye çalışıyorum” dedi.

Oturumun bir diğer konuğu Şair Ataol Behramoğlu da bir konuşma yaptı. Behramoğlu, “Türkiye elden gidiyor, millet dağılıyor dedim, sonra bize böyle bir toplum lazım dedim buradaki ortamı görünce. Türkiye dağılıyor. Bu ne demek? Mustafa Kemal bu dağınık milleti ulus olarak topladı. Aklımızı başımıza toplayalım. Kadınıyla erkeğiyle bunlardan kurtulmamız lazım. Türkiye’de kadın olmak bir kadın yurttaş olma meselesidir” diye konuştu.

DEMOKRAT GÜNDEM-HABER MERKEZİ-MELİSA GÖNEN-Girişimcilik Zirvesi’nde Şair Ataol Behramoğlu ve Arkeolog Levent Zeybek'in katıldığı Empatik Konuşmalar bölümünün konuğu olan İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer, kadın istihdamı ve emeğine büyük değer verdiklerini, büyükşehri bünyesinde de bu yönde istihdam yarattıklarını kaydetti.

Ahmed Adnan Saygun Kültür Merkezi’nde gerçekleşen oturumda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir’in kadınlarına inandığını belirterek, belediye olarak ellerinden geleni tüm desteği vermeye hazır olduklarını söyledi.

TUNÇ SOYER: ÜZERİME DÜŞENİ YAPMAYA HAZIRIM, ÇÜNKÜ BEN İZMİR’İN KADINLARINA İNANIYORUM

Başkan Soyer, “Bu zirvede çok önemli bir teorik çerçeve çizildi. Bu topraklarda kadın neydi, nasıl yaşıyordu?  Kadın egemendi, kadının egemen olduğu topraklarda bir kırılma oldu ve bu unutuldu. Bir dağılma yaşanıyor. Otoriter toplumlarda korku iki yanlı büyür; bu iki korku birbirini büyütür ve toplum çürür. Ne yapmak lazım, önce vicdan sonra cesaret lazım. Ben Anadolu'da çok yer gezdim, geziyorum kadınların vicdanı olmadan bu çözemezsiniz böyle bir salon yok neden İzmir’de var. İzmir çok özel, çok başka bir şehir Amazon kraliçesinin ismini taşıyan bir kadın şehrinde yaşıyoruz. Kırılmaya rağmen İzmir'de başka bir kadın var. Erkeklere karşı kendini borçlu hissetmeyen, güçlü bir kadın profili var. İzmirli kadınlarda vicdan ve cesaret var. Genelde devlet babadır biraz serttir, denir. Biz  belediye andır dedik. Şefkat gösterir her şeyi evirip çevirir, tüm çocuklarını eşit kucaklayan bir anne gibi adilce yaklaşır. Ben belediyeyi böyle görüyorum.  Biz bu şehrin anasıyız. İzmir'in belediye anası olmaya çalışıyorum. Ben bu hikayenin değişeceğine inanıyorum ve ben üzerime düşen her ödevi yapmaya hazırım. Hazırım çünkü ben İzmir'in kadınlarına inanıyorum. Yüzü gülen bir toplum olmak istiyorsak bu şehrin kadınlarına çok ihtiyacımız var. Biz erkekler kadınlara eşitlik ve adalet borçluyuz. Elimden geldiğince bu borcu ödemeye çalışıyorum” diye konuştu.

VİCDANINIZI DİRİ TUTAMBİLİYORSANIZ YAPACAĞINIZ İLK ŞEY EMPATİ OLUYOR

“Bu empati meselesi benim hayatımın anahtarlarından biri. Gençlerle buluşmalarımızda hep şöyle bir zincir tahlil ediyorum, vicdanla başlıyor her şey. Eğer vicdanınız diri tutabiliyorsanız yapacağınız ilk şey empati oluyor. Empati  başkasının gözüyle kendinizi görmek, değerlendirmek. Empati yapmaya başlayınca anlama kaygısı ve merak artıyor, bilginizi artırıyorsunuz. Bilgi çoğaldıkça cesaret başlıyor ve cesaret arttıkça da özgürleşiyorsunuz.  Özgürleşmeye giden her biri birbirine bağlayan halkalar. Birbirini doğuran halkalar. Özetle empatik buluşmalar ismi bana çok hoş ve sempatik geldi. Çevremde  gençlere anlatmak istediğim bir zinciri hatırlattı” diyerek sözlerine başlayan İBB Başkanı Tunç Soyer, kadın çalışan sayısını arttırmak için çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti.

KADIN KOTASI DİYE BİRŞEY VAR..

Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, kadın kotası ya da kadın günü kutlamasını samimi bulmadığını vurgulayarak, adil ve hakkaniyetli olmanın kotadan daha önemli olduğunu dile getirdi.

KADIN GÜNÜ KUTLAMAK NE KADAR SAMİMİ GELMİYORSA, KADIN KOTASINI DA ÖYLE DEĞERLENDİRİYORUM

Başkan Soyer, “Kadın erkek meselesiyle ilgili benim fikrimi açan yaklaşımı eşim (Neptün Soyer) bana söylemişti. ‘Sen kadın kooperatiflerini destekliyor musun?, diye sordu. Desteklediğimi söyledim. Ancak kadın kooperatifi kavramının yanlış olduğu üzerine konuştuk.  Kadın kooperatifi demek doğru değil, diye düşündük. Kadın kotası diye bir şey var. Evet kadınlar daha çok yönetmelidir, girişimci olmalıdır. Ancak kadın günü kutlamak ne kadar samimi gelmiyorsa, kadın kotasını da öyle değerlendiriyorum. Çünkü gerçek hikaye böyle akmıyor. Mesele adil ve hakkaniyetli olmak. Adil ve hakkaniyetli olanı sağlamak için kota meselelerinden dışarı çıkarak bakmak lazım” ifadelerini kullandı.

ATAOL BEHRAMOĞLU: TÜRKİYE ELDEN GİDİYOR, MİLLET DAĞILIYOR, AKLIMIZI BAŞIMIZA TOPLAYALIM

Empatik Konuşmalar oturumunun bir diğer konuğu olan Şair ve Yazar Ataol Behramoğlu da kadının bilge bir canlı olduğunu dile getirdi.

BEHRAMOĞLU: KADIN OLMAK BİR KADIN YURTTAŞ OLMA MESELESİDİR

Şair Ataol Behramoğlu, kadının erkeklerle eşit haklara sahip olmadığı bir toplumun nasıl gelişebileceği sorusunu sorarak, “Türkiye elden gidiyor, millet dağılıyor dedim, sonra bize böyle bir toplum lazım dedim buradaki ortamı görünce. Türkiye dağılıyor. Bu ne demek? Mustafa Kemal bu dağınık milleti ulus olarak topladı. Aklımızı başımıza toplayalım. Kadınıyla erkeğiyle bunlardan kurtulmamız lazım. Ülke paramparça oldu, millet olma duygumuzu kaybettik. Türkiye’de kadın olmak bir kadın yurttaş olma meselesidir. İnsan bir mucizedir bir rastlantıdır. Nasıl bir duruş olmalı? Duruş çalışmaktır, erkeğiyle kadınıyla çalışmaktır. Elbette kadının kendi olması için haklarının olması lazım. Eşit haklar için yasal düzenlemeler değişiklikler yapılması gerekmektedir” dedi.