Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

İESOB Genel Kurulu'na siyasetçi akını… Zekeriya Mutlu: 'İşinizi çözemiyorsam bana oy vermeyin'

İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nın (İESOB) Genel Kurulu, AK Parti,

İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nın (İESOB) Genel Kurulu, AK Parti, MHP, CHP, İYİ Parti’li siyasi parti temsilcileri ile oda başkanlarının da katılımıyla Kaya Termal Otel’de gerçekleşti. Kurulda uzun bir konuşma yaparak, esnafın sorunların tek tek anlatan İESOB Başkanı Zekeriya Mutlu, esnafa özel elektrik faturası, 7 bin 200 günden emekli olma hakkı istedi.

DEMOKRAT GÜNDEM-İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nın (İESOB) Genel Kurulu’nda konuşan İESOB Başkanı Zekeriya Mutlu, esnafın pandemiyle başlayıp ekonomik kriz koşullarıyla devam eden süreci ve sıkıntıları tek tek anlattıktan sonra teşkilat mensuplarına, “Sizin işinizi çözemiyorsam bana oy vermeyin, günahtır. Bunun vebali vardır” diye seslendi.

MUTLU: BENDE EMEĞİNİZ ÇOK, HAKKINIZ ÇOK

İESOB Başkanı Zekeriya Mutlu, “İzmir esnafının durumunu derdini anlattım. Onların dili oldum dili. Gözü oldum, kulağı oldum. Bana yüklediklerini samimiyetle size anlattım. Bunlar esnaf teşkilatının durumu. Buradan İzmir’den bir hoşgörü, bir güç-kuvvet çıkmasını istiyorum. Sorunlarımızı çözmeye yönelik bir gayret, dostluk, sevgi, kuvvet çıkmasını istiyorum. Birbirimizi kucakladığımız, ağabey-kardeş dediğimiz bir gönül dostluğu çıkmasını istiyorum. Bende emeğiniz, hakkınız çok. Size çok şey borçluyum. Eksiğim varsa hakkınızı helal edin. İnsanım, beşerim şaşarım. Yanlış yapabilirim. Yanlış yapıyorsam bana deyin ki yanlış, eksik yapıyorsun, doğrult, güzelleştir deyin”dedi.

MUTLU: İKİSİNİN ORTASINDA ESNAFA YÖNELİK BİR TARİFE KOYUN

Başkan Mutlu, esnafın elektrik faturalarını ödeyemediğine dikkat çekerek, esnafa özel tarife çıkarılmasını istedi. Mutlu, “İktidar partisinden talep ediyorum; elektrikte iki tarife var. Biri ticaret, biri konut. Arada bir tarife yapın bize. Arada esnaf ve sanatkara yönelik metrekare koyun, ciro koyun, ne koyarsanız, ama ikisinin ortasında esnafa yönelik bir tarife koyun. Minibüs, taksi, servis araçlarımız akaryakıt nedeniyle billahi vallahi para kazanamıyor. Buna yönelik bir KDV ÖTV indirimi yapmak lazım. Özellikle ticari araçlardan. Tarımda amele götürenlerden, okula çocuk götürenlerden” diye konuştu.

MUTLU: 4B’YE TABİ OLANLARIN SIRTI ISLANIYOR, NEDEN?

Sorunları, “E ticarette geri kaldık biraz. Metaverse de ticaret hayatımıza girecek. Buraya önümüzdeki süreç içinde de kayıt yapılabilecek. Bizi dinleyin, bizim anlattıklarımızı dinleyin.

Elektrik faturaları canımızı acıtıyor. Altından kalkamıyoruz. Sattığımız malı geri alamıyoruz. Yarın ne olacak çıktı üçüncüsü de? Şeker, pirinç, döviz, ekonomi yarın ne olacak? Kapatıp gideyim mi diye bir sorunumuz çıktı” diye sıralayan İESOB Başkanı Zekeriya Mutlu, esnafın emeklilik hakkıyla ilgili sıkıntı hakkında da talepte de bulundu.

MUTLU: EMEKLİLİK PRİM GÜN SAYIMIZ 7 BİN 200 OLSUN

Başkan Mutlu’nun Bağ-Kur’a tabi esnafın bu soruna dair şu açıklamalarda bulundu: “SGK ile ilgili bir kez daha sizin görüşlerinize sunuyorum; bir şemsiye açtı devlet. 3 kişi altına girdi, emekli sandığı-SGK-Bağ-Kur. Üç kişi girdik şemsiyenin altına ama bizim sırtımı ıslanıyor. Bu çatının altında bizim sırtımız ıslanıyor. Yani 4B’ye tabi olanların sırtı ıslanıyor. Niye? Üç kişiden ikisi 7200 günde emekli oluyor, 4B 9 bin günde emekli oluyor. 5 sene sonra emekli oluyor. Yanında çalışan adam beş ene önce ben beş sene sonra emekli oluyorum. Bunun adil olmadığını düşünüyorum. Bizim emeklilik prim gün sayımızın 7 bin 200 gün olmasını iktidardan talep ediyorum.  Herkesin mağdur olduğu bir konuyu dikkatlerinize sunuyorum; 5510 sayılı bir kanun çıktı. 2010’dan önce 10 sene bakkallık yapan bir adam pirimimi ödeyeyim emekli olayım diyor, olmaz diyor, 2010’dan önceki esnaflığı saymıyor dükkan. Şimdi 2008’e yükseltti. Bu adam 2008’denönce esnaflık yapmışsa, bu adamın günleri boşa gitmesin. Adamlar mağdur, ne zaman kabul edeceksiniz, bize hak tanıyacaksınız diye bekliyor. Geriye dönük borçlanmaya dair talebimdir. Haklı talebimdir. Bu insanların derdini çözmek lazım.  Kısmi ihya diye bir şey var. Daha önce Bağkur’dan borcu olanları aldık askıya koydu. Bu askıda olan günlerimizi emekli olurken, ben emekli olacağım Zekeriya Mutlu olarak, günlerimi topluyorlar, senin 9 bin iş gününün tamamlanmasına 530 günün var. Ben de diyorum ki ihya günlerim var, çıkarın kullanayım diyorum. Olmaz diyorlar. Senin orda 15 bin günün var, onun parasını verip öyle emekli olacaksın diyor. Ben de diyorum ki SGK’ya, bizim ihtiyacımız kaç gün ise o kadar günü bize verin, o günleri bugünün parasından hesaplayın. Bağkur’un pirimi daha yüksek çünkü. Vergide daha önce 24 bin lira olan muafiyet bu sene 32 bin lira. Muaf olan oldu bir milyon 850 bin kişi vergiden muaf oldu. Razıyım. Bir şey dersem haksızlık olur.”

MEHMET ALİ SUSAM: KİM ESNAF VE SANATKARIN ELİNİ TUTUP GÖNLÜNÜ HOŞ EDERSE İKTİDAR O OLACAKTIR

İESOB Onursal Başkanı Mehmet Ali Susam, esnaf ve sanatkarı destekleyenin iktirar olacağı mesajını verdi.

SUSAM: TÜRKİYE’DE ESNAF TEŞKİLATI HER ZAMAN İKTİDARI BELİRLEMİŞTİR

Mehmet Ali Susam, “80 yılında esnaflık yapmaya başladım, 43 yıldır esnaflık yapıyorum. Üniversitede öğrendiklerimden çok fazlasını esnaflıkta öğrendim. Esnaf teşkilatının gününü, düğününü kabul edip gelenler başımızın tacıdır. Onlar bizim için çok değerlidir. Onları dinleyip onlara önem veren Zekeriya Başkanın söylediklerini yapmaya çalışanlar her zaman baş tacı edilmişlerdir. Biz esnaf teşkilatında bir esnaf mitingi ile iktidara geldik. AK Parti Başbakanlık önünde atılan bir kasa ile iktidar oldu. Türkiye’de esnaf teşkilatı her zaman iktidarı belirlemiştir. Bundan sonraki seçimlerde de kim esnaf ve sanatkarın elini tutup gönlünü hoş ederse iktidar o olacaktır. Ben bu teşkilata verdiğim emeğin karşılığını aldım. Sizlere minnet ve şükran borçluyum. Sizin sorunlarınızı çözmede bu birikimlerinizi sizlerle elele verip ne istiyorsanız emrinizde olan bir kardeşiniz ve dostunuz olacağım. Bundan başka talebim olmamıştır, olmayacaktır. Yanlışı da doğruyu da bu teşkilat için iyi kötüyü söylemekten de bir gün olsa geri durmayacağım. Bu konuda inanç ve kararlılığım var. Esnaf teşkilatı bitecek diyenler yanılacaktır. Değişime ayak uydurup bilim ve teknolojiden uzaklaşmadan toplumla kucaklaşmalıyız. Bunun için teknolojik dönüşüme, eğitime, yeni meslek dallarının çıkışına önderlik edebilecek oda ve birlik yöneticiliğine ihtiyaç var. Bunu cevaplayacak Türkiye’de hem stratejik planlar var hem yerel yönetimler var” sözleriyle verdi.

TUNÇ SOYER: ESNAFIMIZ BİZİM ŞEREFİMİZDİR

İESOB Genel Kurulu’na katılan  İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer de esnafın sorunlarını yakından bildiğini belirterek, “Öğlen yemeği yemek artık lüks. Artan maliyetler ve azalan müşteriler nedeniyle iki kere zarar ediyorsunuz. Biliyoruz. Gün geliyor sefteh yapamıyorsunuz. Kepenk kapatıyor ve personel çıkarıyorsunuz. Bunların hepsini görüyorum. Sizler gibi içim kan ağlıyor. Büyükşehir belediyeniz esnafa rahat nefes aldırmak için elinden ne geliyorsa yapmaya devam edecektir. Pandemi döneminde sizlerin yanında olmaya gayret ettik. Her ay düzenli toplantı yapıp daha iyi ne yapabilirizin müzakeresini yaptık.  Şimdi de ekonomik krizle birlikte yeni adımları atmaya devam edeceğiz. İzmir’i esnaf ve sanatkarlar kurmuştur. Esnafımız bizim şerefimizdir. Biz her ne olursa olsun sadece iyilikte yarışmaya devam edeceğiz. Böyle davranmak esnafımıza ve şehrimize karşı boynumuzun borcudur” diye konuştu.

SOYER: DEMOKRASİ OLMAZSA BU BELİRSİZLİK DEVAM EDECEK

Ekonominin düzelmesinin demokrasi ile mümkün olabileceğinin altını çizen İBB Başkanı Tunç Soyer, “Ekonominin güçlenmesi bir kişinin ya da zümrenin zenginliğiyle değil çarşı, pazarda belli olur. Bu da demokrasi ile olur. Yarın ne olacak? Yarın acaba ne olacak? Enflasyon, işsizlik, döviz ne olacak? Herkesin aklındaki soru bu başkanım. Çok doğru söylüyorsunuz. Demokrasi olmazsa bu belirsizlik devam edecek. Çünkü demokrasi demek hem şeffaflık hem birarada yaşamaktan yola çıkan bir katılımcılık demektir. Bunlar yoksa o zaman bu kentin ürettiği refah sadece birilerinin zenginleşmesine yarar. Ama demokrasi varsa kentin ürettiği refah adil şekilde paylaşılır ve refah herkese yeter. Demokrasi olmadan zenginleşme mümkündür, ama demokrasi varsa herkesin adil şekilde payını alması mümkündür. Demokrasi varsa refahın büyümesi, enflasyonun düşmesi, zenginliğin artması demektir. Demokrasi için ne yapmak gerekir? 4 temel direği vardır demokrasinin. Doğamızla, geçmişimizle, değişimle, birbirimizle uyum. Kapıdan girdiğim andan itibaren gördüğüm manzara beni heyecanlandırdı. Siz burada bir şölen, düğün gibi demokrasi şöleni yapıyorsunuz adeta. Birbirimizle uyum demektir ki, bizi birbirimizden ayıran sebeplerden çok birleştiren sebeplere odaklanmalıyız. Siz bunu yapmışsınız. Onun için her geçen gün gücü artıyor. Hükümet de devlet de esnafa daha çok sahip çıkma mecburiyeti doğuyor. Bu sizin biraradalığınızla başarılan bir şey” ifadelerini kullandı.

""

MÜSAVAT DERVİŞOĞLU: TÜRKİYE’NİN SİYASETTE İZMİR DİLİNE İHTİYACI VAR

İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, sözlerine, İzmirliyi kıymetli yapan İzmir için kullandığı dilin makullüğü ve doğruluğudur.  Başkanın konuşmasında bilgilendirme, uyarma, yol gösterme var. Ama kimseyi incitmeden özenle seçilmiş bir dil kullandı. İşte biz buna siyasette İzmirli dili diyoruz. Makul bir dil Türkiye’ye lazım. Birşeyi talep ederken muhataplarınızı irite etmemeniz lazım. Eleştirildiğinizde de ona saygıyla yaklaşmayı bilmek lazım” diyerek başladı.

DERVİŞOĞLU: ESNAFIN ELEKTRİK FATURASINI DÜŞÜRELİM, VAR MISINIZ?

Dervişoğlu da esnafın elektrik faturasının yüksek oluşu ve her yerde AVM yapılması sorununa değinerek, şu açıklamaları yaptı: “Zaman zaman aksi davranışlarla karşılaşmak mümkün olabiliyor. Bunlar siyasetin içinde her zaman olan şeyler. Bizi bir çatının altında birleştiren İzmirlilik ruhu. Bu memlekette 20 yıl vergi topladıkları vatandaşa ve esnafa 20 ay görevini layıkıyla yerine getiremeyen bir yönetim anlayışıyla da karşı karşıyayız. Gerçeklerin üzerini örtersek o zaman siyaset yapmış olmayız. Doğruları da söylemiş olmayız. Esnafın ödediği elektrik faturasının ötv’sini düşürelim var mısınız? Lüks kontrasıyla gezen ödemiyorsa benim servisçim de ÖTV ve KDV ödemesin mazota. Ne kadar üç harfli varsa, (alışveriş merkezi), yapılacaksa çevresel etki değerlendirmesi yapılsın. Mantar gibi AVM bitmesin İzmir’in sokaklarında. Var mısınız?”

DERVİŞOĞLU: MUTFAKTA YANGIN VAR YANGIN

Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durum hakkında da değerlendirmelerde bulunan İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Yangın var beyler yangın. Mutfakta yangın var. Hem vallahi hem billahi iyi olacak iyi olacak. Bugün olmazsa yarın olacak Allah’ın izniyle. Vatandaş bize muhalefet görevi verdi. İktidara yardımcı olalım diye muhalefet görevi vermedi. Avukatlığını yapalım diye de verdi bu görevi. Vatandaşın hakkını savunmak için yola çıkmış kimseye azilname nasip etsin. Seçimle gelenler seçimlerle giderler. Ben her zaman bunun uygun olmasından yana tavır sergilemiş siyasetçiler biliyorum. Allaha şükür ki onlardan şevk, ders, ilham olan biri olarak seçimleri ziyadesiyle önemsiyorum. Bazı şeylerin düzelmesine az kaldı diyebilirim. Adalet lazım. Siz adaletin ne olduğunu pandemi döneminde karşı karşıya olduğunuz adaletsizlikleri yaşaya yaşaya öğrendiniz. Adalet herkese lazımdır. Bunu demekle iş bitmiyor. Adil bir dünyayı, Türkiye’yi hayal etmekle ancak bunun mümkün hale gelmesi mümkün. Kutuplaştırılmış, birbirine karşı öyle klikleştirmiş bir toplumda yaşıyoruz ki, adaletsizliğe bakmıyoruz. Bu kime karşı yapılmış, ona bakarak adalet duygusunu şekillendirmeye çalışıyoruz. Oysa hukuksuzluk, adaletsizlik kime karşı yapılmışsa yapılsın adaletsizliktir. Bir toplumda hukuk ve adalet zedelenmişse zedelenmemiş hiçbir müessese kalmamıştır. Mahkeme hakkında bir karar veriliyor. Birisi hakkında verilince makul, diğeri hakkında verilince değil. Sosyal medya üzerinde insanlar hukuksuzluğa karşı direnmeye ve adaletsizliğe mahkum olmuş kişiye sahip çıkmaya bile korktular. Böyle hürriyet, demokrasi, hukuksuzluk olur mu? Kardeşimin adı Adalet ve Hürriyet. Benim adım Müsavat. Babam bizlere bu isimleri verirken, ülkede ne yoksa çocuklarıma bu isimleri verdim demiş. Aradan 60 yıl geçti Türkiye hala adaleti, hürriyeti, eşitliği arıyorsa bir yerde bir yanlış yapıyoruz demektir. Bu 60 yılın 20 yılını tek başına bir iktidar yönetiyor, ve her şeyden kendisini münezzeh sayıyorsa, iktidarı uyarıyorum. Yaşasın eşitlik, hürriyet diyorum.

""

NECİP NASIR: İÇİNİZDEN GELEN BİRİYİM

Genel Kurulda konuşan AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır, esnafın sorunlarının çözümü için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi. Nasır, “Ahilerin asıl gücü, kendi içlerindeki nizam ve intizamdan ve ihlastan meydana gelmiştir. Ahilik sadece kendini düşünmek değil. Çevresini ve tüm toplumu gözetmektir. İçinizden gelen biriyim. Tüm oda başkanlarına ulaşmaya çalışıyorum. Sahadan gelen sorunların komisyonlarda değerlendirilerek yasalaşması için de çalışıyoruz. Sahada tespit edilecek sorunları biz milletvekillerine iletebilecek olan temel ayak sizlersiniz. Sizlerin tespitleri önemli. Bizlere aksettirirseniz bunların çözümü için 7-24 tüm esnafımıza telefonum açık” dedi.

NASIR: ESNAFIMIZI VE HALKIMIZI ENFLASYONA EZDİRMEDİK, EZDİRMEYECEĞİZ

Salt Türkiye’de değil dünyada global bir ekonomik kriz olduğunu kaydeden AK Parti İzmir Milletvekili Nasır, “O kadar bizi ayrıştırdılar ki hep iç meselelerle uğraştık. Bu AK Parti hükümetleri dönemine kadar sürdü. Demokraside, ekonomide ve diplomaside yaşanan atılımlarla Türkiye Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği muassır medeniyetler seviyesi doğrultusunda 2023, 2053 vizyonu doğrultusunda atılımlar yaptık. İçeriden ve dışarıdan saldırıları hep beraber gördük ve yaşadık. Pandemi ve global ekonomik krizde emperyal devletlerin düştüğü hali gördük. Elhamdülillah ülkemizi ve vatandaşımızı en az zarar görecek şekilde koruyarak, kollayarak bugünlere getirdik. Pompalanan algı yönetimiyle değil dünya ve Türkiye’nin bulunduğu durumu birlikte kıyaslamalıyız. Esnafımızı ve halkımızı enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

NASIR: AVM SORUNUNU BİTİRMEK İÇİN İZMİR’İN PLANLARINI YAPACAKSINIZ

Genel kurulda İESOB Başkanı Mutlu ve İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu’nun gündeme getirdiği AVM sorununa da değinen AK Parti Milletvekili Necip Nasır, büyükşehir ve ilçe belediyelerinin planları yapması gerektiğini savundu.

NASIR: GELİN BU PLANLARI YAPALIM, BU ŞEHRİN ANAYASASI’NI YAZALIM

Nasır, şu çağrıda bulundu: “AVM’lerin yapılması konusu önemli. İzmir’in planlarını yapacaksınız. Planları yok. 100 binliği günlerce uğraştıktan sonra onaylattırdık. 30 tane ilçenin hem geleceğini kurtarmak için hem yüzde 75 yapı stoğunu dönüştürmek için. Hem de AVM alanlarını belirleyeceksin. Sosyal donatı alanlarını belirleyeceğiz. Şehrin Anayasası’nı yapacağız. Bu çok basit. İlçelerini bölgesiyle bütüncül, büyükşehir hakimliğinde planlasınlar, İller Bankası’ndan krediyi ben çıkartacağım ben. Bu şehrin Anayasası’nı yazalım. AVM’nin sanayi sitesinin yeri belli olsun. Herşeyin yeri belli olsun. AVM’lerin önünü bununla kapatabiliriz. O konuda bize düşen bir şey varsa her türlü desteğe hazırız.

BEDRİ SERTER: ESNAFIN DÜKKANLARINI AÇMAYA HALİ KALMAMIŞ

Kurulda son konuşmacı olarak yer alan CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter de Türkiye’nin ve esnafın ekonomik kriz koşulları nedeniyle yaşadığı sıkıntıları anlattı ve CHP iktidarında yapılacakları sıraladı.

SERTER: ESNAF BAKANLIĞI KURACAĞIZ VE…

CHP iktidarında Esnaf Bakanlığı kuracaklarını kaydeden CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter, şunları söyledi: “Esnafın tek başına bırakılması içimizi acıttı İçinizden biriyim. Ben de sigorta, Bağkur ödüyorum, ödedim. Bağ Kur emekli maaşı 2 bin 100 lira. Kime ne yetecek? Yok böyle bir dünya, hayat. Yaşayamayız. Babam 70’li yıllarda Kemeraltı’nda işine giderken sefer taşı götürürdü. Şimdi esnaf aynı durumda. 45 yıl sonra. Yazık değil mi? Ama haklı adamlar. Bir gevrek, bir peynir, bir çay 10-12 lira arkadaşlar. Sadece gevrek peynir yese 3 öğün 30 lira. Hadi hesaplayın. Nereye gidiyoruz? Nereye geldik? Bundan 9 ay önce dolar 7 lira iken, 8 lira olacak dediler, şaşırdık kaldık. Öyle bir gün geldi ki, dolar 18,5 oldu. Hükümet sevindi, 13.5 liraya düşürdük ya diye. Yüzde 50’nin üzerinde bir fark. Türkiye şu anda batık hakikaten. Ben ağlıyorum ağlıyorum esnaf olarak. Nasıl çıkacağız bu işin altından. 10 metrekare dükkan 6500 elektrik ödüyor esnaf. Esnaf 11, 12’de dükkan açmıyor, elektrik fazla ödemeyelim diyor. İnsanların dükkanlarını açmaya hali kalmamış. Esnafımızın vergi borçlarını uzun bir döneme faizsiz erteleyeceğiz. Aldığınız bütün kredilerin faizlerini sıfırlayacağız, minimum 3 yılda geri ödemesini sağlayacağız. 7 bin 200 günü mutlaka getireceğiz. Bağkur emeklisini minimum sigorta emeklisine çıkaracağız. Şehir hastanesinin maliyetini soruyorum milletvekili olarak, maliyetini bilemiyoruz. 1 milyar 675 milyon lira dediler. Ben burada şaşkınım. Yaptık yaptık, hükümetler yapmakla yükümlü. Tren de yol da yapacağız. Ama onları borçlandırarak değil kendi imkanlarımızla. Esnaf gbii davranmalıyız, ayağımızı yorganımıza göre uzatmak zorundayız. 6 tane tefeciye faiz ödüyoruz faiz. 198 milyar. Sizin ödediğiniz ÖTV’lerden, KDV’lerden, vergilerden ödeniyor arkadaşlar. Ama düzelteceğiz. İradeyle. Genel Başkanımızdan müjde. Sizin bakanlığınızı kuracağız. Esnaf Bakanlığı olacak Esnaf Bakanlığı.”

Demokrat Gündem