DOLAR 32,4511 -0.13%
EURO 34,7613 -0.66%
ALTIN 2.437,650,07
BITCOIN 2078357-0,89%
İzmir
21°

AZ BULUTLU

üst menü altı
İkinci Ercüment Ovalı vakası: Böyle bir açıklamam yok

İkinci Ercüment Ovalı vakası: Böyle bir açıklamam yok

ABONE OL
27 Aralık 2020 09:38
İkinci Ercüment Ovalı vakası: Böyle bir açıklamam yok
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bilim dünyası Prof. Dr. Ercüment Ovalı’nın yaptığını iddia ettiği bir açıklamayla çalkalanıyor. İddiaya göre COVID’e yakalanan Prof. Dr. Ovalı kendi geliştirdiği bir antikor kokteyli ile ciğerlerine inen virüsten 72 saatte kurtuldu. İddia haliyle akıllara ‘Aşıya gerek yok mu?’ sorusunu getirirken, sosyal medyada da ‘antikor kokteyli’ esprileri almış başını gidiyor. Şu ana kadar sessizliğini koruyan Prof. Dr. Ovalı ağzındanmış gibi yazılıp çizilenler karşısında şaşkın. ‘Antikor kokteyli diye bir şey olur mu?’ sorusuna gelince… Uzmanlar bakın nasıl yanıt verdi.

'BÖYLE BİR AÇIKLAMAM YOK'

Prof. Dr. Ercüment Ovalı COVID-19’a karşı yerli ilaç geliştirmek için karantinaya girmiş ancak sonucunda önerdiği Dornaz Alfa isimli ilaç halihazırda Yeni Zelanda’da kullanımda olması nedeniyle hayli eleştirilmişti. Sonrasında da hiç konuşmadı. Ta ki düne kadar… Ortada ‘Antikor kokteyli’ denilen yeni bir ilaç iddiası olunca hemen aradım. ‘Böyle bir açıklama yaptınız mı?’ diye sordum. Yanıtını virgülüne dokunmadan veriyorum.

ŞAŞKIN VE ÜZGÜNÜM

“23 Nisan’da bir TV kanalına verdiğim röportajdan başka hiç konuşmadım. Bir toplantıda yaptığım bu konuşma da sanki basına demeç vermişim gibi servis edilmiş. Israr ve inatla, anlayamadığım bir şekilde benimle uğraşılıyor. ‘Beni affedin, konuşmak istemiyorum’ dedikçe sanki konuşmuşum, sansasyonel açıklamalar yapmışım gibi haberler çıkıyor. İnanın şaşkın ve üzgünüm. Nasıl bir iştir bu? Anlayamıyorum. Toplantıda konuşulmuş, kulaktan kulağa yayılmış, benim demecimmiş gibi yazılmış. Şunu söyleyeyim böyle bir açıklama yapmadım.” Prof. Dr. Ovalı “Korona oldunuz mu? İyi misiniz? İlaç geliştirdiniz mi?’ gibi sorularıma ise “Ayrıntıya girmeye gerek yok” diyerek yanıt vermedi.

TRUMP’A ANTİKOR KOKTEYLİ UYGULANDI

Yeni tip korona virüse karşı plazma tedavisi dünyada Çin’in ardından ilk kez İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi’nde kök hücre nakli ve aferez ünitesinden Prof. Dr. Mehmet Ali Erkurt’un liderliğini yaptığı ekip tarafından uygulanmıştı. Konu antikor tedavisi olunca hemen aradım ve ‘Antikor kokteyli diye bir tedavi var mı?’ diye sordum. Prof. Dr. Erkurt, eski ABD Başkanı Trump’a COVID-19 tedavisi için antikor kokteyli uygulandığını belirterek “İlacın adı ‘Monoklonal (tek hücreden çoğaltılmış) antikor kokteyli’. İlk önce Regeneron sonra da Eli Lilly firması bu kokteyli ilaç olarak üretti ve her ikisi de ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onay aldı” dedi ve ilacın nasıl çalıştığını şöyle anlattı: “Hastalığın erken döneminde hastaya plazma yerine bu antikor veriliyor. İlk 72 saatte, hastalık ilerlemeden kullanılırsa, bu saf antikorlar virüsü engelliyor, yok ediyor, hastalığın yayılmasına engel oluyor.”

ONAYLANMIŞ BİR TEDAVİ DEĞİL

Prof. Dr. Mehmet Ali Erkurt TÜBİTAK toplantısında Prof. Dr. Ercüment Ovalı’nın gündeme getirdiği versiyonun, FDA onaylı ilaç versiyonundan farklı olduğunu söylüyor. Nedir farkı? Şöyle izah ediyor: “Kendisinin bahsettiği yöntem poliklonal (farklı hücrelerden çoğaltılmış) antikor kokteyli. Bu yöntem ile hastadan alınan doğal plazma saflaştırılır; içindeki zararlı olabilecek yabancı protein ve faktörler temizlenir. Hastaya temizlenen bu antikorlar verilir. Yeni bir yöntem değil. Monoklonal (tek hücreden çoğaltma) yöntemi ise rekombinant DNA teknolojisi ile sentetik yani doğal olmayan antikor üretip çoğaltma işlemidir. Ercüment hocanın bahsettiği poliklonal kokteyl geliştirilebilir mi? Olmayacak iş değil ama onda da yine plazmanın toplanıp çoğaltılması lazım. İşin çoğaltma kısmına girmek demek ise ileri teknoloji demek. Şu an Türkiye’de yapılabileceğini sanmıyorum. Dünyada da onaylanmış, ilaç haline gelmiş durumda değil.” Aşının koruyucu yani hasta olmamak için kullanılan bir yöntem olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Erkurt “Antikor kokteyli hasta olduktan sonra, hastalığın erken dönemde tedavi edilmesini ve hastalığın ilerlememesini sağlayabilecek bir yöntem. O nedenle ikisi ayrı şeyler. Hasta olmamak için aşı her zaman şart” diyor.

AŞIYA ALTERNATİF DEĞİL

Bilim Kurulu üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz vücudun hastalığa karşı antikor üretmesinin ancak COVID-19 geçirmek veya aşılanma ile mümkün olduğunu ve buna ‘aktif bağışıklık’ denildiğini, bahsedilen yöntemin ise ‘pasif bağışıklama’ olduğunu söylüyor. Doç. Dr. Kayıpmaz “Monoklonal antikorlar; bağışıklık sistemimizin virüslere karşı verdiği yanıtın bir benzerini oluşturan, laboratuvarda üretilmiş proteinlerdir. Bu yolla sağlanan pasif bağışıklamanın, virüslerin çoğalmasını ve hastalık yapıcı etkisini azalttığı düşünülmekte. Biraz teknik olacak ama bunu da koronavirüsün diken (spike) proteiniyle, insan hücresindeki ACE2 almacının etkileşimini engelleyerek sağlıyorlar” diyor.

ACİL KULLANIM ŞARTA BAĞLI

Faz-2 çalışmalarında ayaktan tedavisi yürütülen hastalarda virüsü nötralize etmede olumlu sonuçları gözlenmiş bu antikorlar için FDA’dan acil kullanım izni alındığını belirten Doç. Dr. Kayıpmaz şöyle devam ediyor: “Bu izinle bamlanivimab, casirivimab ve imdevimab kombinasyonunun 12 yaş-40 kg üzerindeki hastalar ile COVID-19’u ağır geçirme olasılığı yüksek 65+ ve kronik hastalıkları olanlarda kullanılmasının önü açıldı. Hastaneye yatışı gereken, oksijen ihtiyacı olan hastalarda ise acil kullanıma izin verilmemiştir.”

ZAMAN VE PARA GEREK

“Yöntemin umut verici sonuçları olsa da yaygın olarak kullanılması için büyük miktarda üretilmesi zaman alan ve oldukça pahalı bir süreçtir. COVID-19 aşıları oldukça düşük maliyetli, daha hızlı üretilebilir, yaygın olarak uygulanabilir ve daha hasta olmadan bağışıklık sistemini virüse hazır hale getirmeyi amaçlayan korunma yöntemiyken monoklonal antikorlar yalnızca hastalanmış kişiler için umut vaat eder.”

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP