Nöbetçi Eczaneler
24 Ekim’de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu, Yanardağ ve Özkan hakkında “casusluk” soruşturması başlatmıştı.
Başsavcılık, 4 Temmuz’da “casusluk” suçlamasıyla tutuklanan Hüseyin Gün’e ait dijital materyallerin incelendiğini açıklamış, Gün’ün dijital materyallerinde “sivil kişilerin ya da şirketlerin temin etmesinin mümkün olmayacağı askeri mühimmat ve silahlara ait fotoğraflara rastlandığı”nı öne sürmüştü.
Yanardağ sabah gözaltına alınmış, aynı günün akşamında TELE1 kanalına Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından kayyım atanmıştı.Gece saatlerinde soruşturma kapsamında İmamoğlu, Özkan ve Yanardağ’ın Sulh Ceza Hakimliği’ndeki sorguları tamamlandı.
Hakimlik, üç ismin de “siyasal casusluk” suçlamasıyla tutuklanmasına karar verdi.
Savcılığın sevk yazısında yer alan iddialar
Savcılığın sevk yazısında Hüseyin Gün’ün İsrail, Britanya ve ABD lehine ajanlık yaptığı, gizli görüşmelerinde kriptolu telefonlar kullandığı ve hükümet aleyhine propaganda faaliyetlerini finanse ettiği öne sürüldü.
Belgelerin Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporuna dayandığı, Gün’ün ticari faaliyeti olmamasına rağmen 85 milyon liralık kaynağı belirsiz para hareketine rastlandığı belirtildi.Savcılık ayrıca Gün’ün İngiliz ve Amerikan istihbarat görevlileriyle temas kurduğunu ve “iş insanı görünümü altında casusluk faaliyetleri yürüttüğünü” ileri sürdü.
Metinde, Necati Özkan’ın ‘Bluestar81’ rumuzuyla ‘Wickr’ adlı haberleşme programı üzerinden Hüseyin Gün ile iletişim kurduğu, İBB’ye ait gizli verileri ‘Ostin’ adlı platforma aktardığı öne sürüldü.Yazıda Gün’ün ifadesinin de bu yönde olduğu belirtildi.Savcılığa göre, bu yolla belediyeye ait e-posta içeriklerine ve veri tabanına erişilmiş, elde edilen analizler yabancı servisler aracılığıyla manipülasyon amacıyla kullanılmıştır.Savcılık, Gün’ün bu süreçte İmamoğlu’nun bilgilendirme ve talimatlarıyla hareket ettiğini iddia etti.
Merdan Yanardağ’a ilişkin iddialar
Savcılığın sevk yazısında Merdan Yanardağ’ın, Hüseyin Gün’den para alarak TELE1 üzerinden İmamoğlu lehine yayınlar yaptığı ve ‘basın ayağını’ oluşturduğu iddia edildi.Yanardağ’ın Gün’den 10 bin dolar elden para aldığı ileri sürüldü.Savcılık, üç ismin de üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu gerekçesiyle tutuklanmalarını talep etti.
“Roma’yı benim yaktığım daha gerçekçidi.”
Savcılıktaki ifadelerinin ardından üç isim de suçlamaları reddetti.
Necati Özkan: “Hüseyin Gün bende bir dolandırıcı intibası yarattı.” dedi.
Melih Geçek: “Hüseyin Gün isimli şahsı tanımıyorum.” ifadesini verdi.
Ekrem İmamoğlu: “Roma’yı benim yaktığım daha gerçekçidir.” diyerek suçlamaları reddetti.
Merdan Yanardağ ise, “Hüseyin Gün’den bugüne kadar hiçbir ad altında para almadım.” dedi.
TCK 328/1 maddesi nedir?
Türk Ceza Kanunu’nun 328/1. maddesinde “Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askerî casusluk maksadıyla temin eden kimseye onbeş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezası verilir.” hükmü yer alıyor.
Tutuklama kararının ardından
Sulh Ceza Hakimliği, Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve Merdan Yanardağ’ın tutuklanmasına karar verdi.Kararın ardından üç isim cezaevine gönderildi.Avukatların karara karşı üst mahkemeye itiraz edecekleri bildirildi.
Soruşturmanın, yeni ifadeler ve dijital materyal incelemeleriyle genişletilmesi bekleniyor.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: İmamoğlu, Çağlayan Adliyesi’nde ‘casusluk’ suçlamasıyla ifade verecek