0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Meral Akşener önderliğindeki İYİ Parti’nin Türk siyaset sahnesine girmesinin Türkiye için çok önemli olduğunu vurgulayan İYİ Parti İzmir İl Başkanı Sinan Bezircilioğlu, “İYİ Parti olmasaydı Türkiye’nin siyaset sahnesinde aynı patinaj, aynı senaryolar devam edebilirdi. O yüzden İYİ Parti Türkiye için çok önemli. Türkiye de memleketimiz de İYİ Parti için tabii çok önemli” dedi.

DEMOKRAT GÜNDEM-HABER MERKEZİ-EMİN ŞANLI-RÖPORTAJ HABER-İKİNCİ BÖLÜM- İYİ Parti İzmir İl Başkanı Sinan Bezircilioğlu ile gerçekleştirdiğimiz söyleşinin ikinci bölümünde temayül yoklaması sonuçlarını, nasıl bir milletvekili profilini istediğini, İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı’na yönelik kurşunlu saldırı olayını, partisinin Genel Başkanı Meral Akşener’in tutumunu, Yavuz Ağıralioğlu’nun istifa sürecini, seçim sonucuna etkisi olacağı belirtilen HDP faktörünü, seçim ve sandık güvenliğini, İzmir’de yapılan hazırlıkları konuştuk.

BU KEZ KİMSE SANDIĞIN BAŞINI ÖYLE BEDAVADAN BIRAKMAYACAK

Seçime hazır olduklarını, seçim ve sandık güvenliğini çok önemsediklerini kaydeden İYİ Parti İzmir İl Başkanı Sinan Bezircilioğlu, “Şu an Millet İttifakı’nın iki tane konusu var. Bizim Millet İttifakı ile önemsediğimiz biri Cumhurbaşkanlığı seçimi, biri de sandık güvenliğidir. Yani bu sefer kimsenin sandığın başını öyle bedavadan bırakacağını ben düşünmüyorum. ‘Akşam 10 oldu gidelim. Adam kazandı’. O işler bitti. Her türlü önlem alındı” dedi.

İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı’na kurşun atılması ve sonrasındaki gelişmeleri değerlendiren İYİ parti İzmir İl Başkanı Sinan Bezircilioğlu, parti Genel Başkanı Meral Akşener’in cesur duruşunu övdü.

GENEL BAŞKANIM ÇOK CESUR, GURURLA İZLİYORUZ

Sinan Bezircilioğlu, “O olayda durumdan vazife çıkaranlar oldu. Genel başkanım çok cesur. Türkiye’nin  gerçeklerini cesurca dile getirecek bir siyasi parti liderine ihtiyaç var. Bu siyasi parti lideri de Sayın Meral Akşener. Çok cesur hareket ediyor ve biz de çok büyük bir gururla izliyoruz” dedi.

İSTANBUL’UN ARDINDAN İZMİR’E KORUMA POLİSİ

İl Başkanı Bezircilioğlu, İstanbul olayının ardından İzmir il binasında güvenliğin arttırılması için İzmir Valiliği’ne yazı yazdıklarını ve Valilik tarafından koruma polisi görevlendirildiğini söyledi.

BEZİRCİLİOĞLU VALİ KÖŞGER’E TEŞEKKÜR ETTİ

İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger’e teşekkür eden Sinan Bezircilioğlu, “Evet, Valiliğe yazı yazdık. Polis bekliyor. Bu hafta öyle bir şeye başladık. Sağ olsun İzmir Valimize de sizin aracılığınız ile teşekkür etmek istiyorum. Bizler zihinsel, fikirsel anlamda mücadeleler veren insanlarız, hepimiz. Burada kaba kuvvete, mermiye, silaha, şuna buna gerek yok. 21. yüzyıldayız insanlar artık böyle şeylerin Türkiye’ye yakışmadığını, ülkemizde olmaması gereken şeyler olduğunu biliyor” ifadelerini kullandı.

TEMAYÜL PARTİ İÇİ DEMOKRASİ DEMEK

Temayül yoklaması yapmanın parti içi demokrasi açısından önemli olduğunu dile getiren İYİ Parti İzmir İl Başkanı Sinan Bezircilioğlu, “Temayül yapılması bile demokrasi anlamında, parti içi demokrasi anlamında hem bize hem de diğer partilere güzel bir örnek teşkil etti. Sonuçları beraber bekliyoruz” dedi.

İZMİR VERDİĞİ KADAR ALMIYOR

İl Başkanı Bezircilioğlu, İzmir’in verdiği vergi oranı oranında katkı almadığını vurgulayarak, mecliste 28 milletvekili ile temsil edilecek İzmir milletvekillerinin kentin sorunlarına sahip çıkması ve meclis çatısı altında mücadele vermesi gerektiğine inandığını söyledi.

İYİ PARTİ MİLLETVEKİLLERİ KENTİN SORUNLARINI SAHİPLENMELİ

Bezircilioğlu, ‘Nasıl bir İzmir milletvekili?’ sorumuza, “Bizim için önemli olan İzmir’deki İYİ Parti milletvekillerinin öncelikli olarak İzmir’in sorunlarını Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında sahiplenmesi, anlatması, İzmir’in sorunları ile ilgili partiler üstü bir tutum sergilemesini arzu ederim. İzmir artık merkezi hükümetlerden üzerine fazlasıyla düşen payı almak istiyor. Kalkınmak istiyor. hem Türkiye sorunları hem İzmir’in sorunlarıyla yoğrulacak, sorunlarına hakim olacak ve dile getirecek, çözüm arayacak milletvekillerimiz olacağına inanıyorum” yanıtını verdi.

Memleket Partisi ve HDP faktörünün seçimlere etkisi hakkında da konuştuğumuz İYİ Parti İzmir İl Başkanı Sinan Bezircilioğlu, “Siyasi parti olarak ya da oturduğumuz masa olarak HDP ile hiçbir işimiz olmaz. Bizi de bağlamaz. Kime oy verdikleri de bizi bağlamaz ama tabii ki Kemal Kılıçdaroğlu’nun yüzde 50+1 oy alıp bu ucube sistemi bitirmek için ilk hamleyi hep beraber yapmamız gerekiyor. Biz kendi açımızdan kendi kulvarımızda bunun için çabalayacağız. Başka partilerin ne yaptığı bizi çok fazla ilgilendirmiyor” diye konuştu.

İYİ PARTİ İL BAŞKANI SİNAN BEZİRCİLİOĞLU İLE SÖYLEŞİNİN İKİNCİ BÖLÜMÜ:

D.G: Temayül sonuçlarını değerlendirir misiniz, bir anlamda aday adaylarının kantara çıktığı seçimler oldu. Listeler netleşmeye başlayacak. Siz milletvekili adaylarında hangi kriterleri önceliyorsunuz? Partinizin genel merkezine görüş bildirdiniz mi? 

S.B: Temayül adı üstünde aday adaylarımız bir nevi görücüye çıktı. Genel merkezimizin takdirine kalmış bir olay. Bu konuda çok bağlayıcı bir şey söyleme şansım yok ama temayül yapılması bile demokrasi anlamında, parti içi demokrasi anlamında hem bize hem de diğer partilere güzel bir örnek teşkil etti. Sonuçları beraber bekliyoruz. 

İZMİR VEKİLLERİMİZ SORUNLARLA İLGİLİ PARTİLER ÜSTÜ TUTUM SERGİLEMELİ 

Bizim için önemli olan İzmir’deki İYİ Parti milletvekillerinin öncelikli olarak İzmir’in sorunlarını Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında sahiplenmesi, anlatması, İzmir’in sorunları ile ilgili partiler üstü bir tutum sergilemesini arzu ederim. Çünkü İzmir yaşadığımız yerde İzmir’in 28 tane sandalyesi olacak mecliste. İzmir’imiz yıllardır, belki son 40-50 senedir, belki ben o kadarını biliyorum yaşım itibarı ile, ihmal edildi.

İZMİR VERDİĞİ VERGİ ORANINDA KATKI ALMIYOR

Verdiği vergi oranı, devlete koymuş olduğu katkıya göre, Ankara’nın ya da devletimizin İzmir’e geri koymuş olduğu katkının her zaman İzmir’in aleyhine olduğunu yıllardır görüyoruz. Bazen 7’de 1 diyorlar, bazen 5’de 1 diyorlar, o konunun tabii ayrıntısına inmek lazım ama İzmir, Türkiye’yi besleyen ana damarlarından biri.

D.G: Bu yönlü açıklamaları CHP’den her düzeydeki siyasetçi, genel ve yerel yönetici de belirtiyor yıllardır. 

İZMİR ARTIK HAKKI OLAN PAYI ALMAK, KALKINMAK İSTİYOR 

S.B: Oy vermediğimizden dolayı da oluyor. Türkiye’yi besleyen ana dallarından biri İzmir. Bunu kabul etmemiz gerekir. İzmir artık merkezi hükümetlerden üzerine fazlasıyla düşen payı almak istiyor. Kalkınmak istiyor. Zihinsel olarak en kalkınmış kentiz ama pek çok konuda da İzmir’de sıkıntılar var. 

İZMİR MİLLETVEKİLLERİNDEN İSTEDİĞİMİZ; İZMİR’E SAHİP ÇIKMALARI 

Öncelikle İzmir milletvekillerimizden istediğimiz, bir; İzmir’in sorunlarını dile getirmeliler,  İzmir’e sahip çıkmalılar. İki; tabii ki Türkiye’nin de yeniden demokrasiye kavuşması, yeniden adaletin tecil edilmesi bir restorasyon dönemi bizi bekliyor. Bu restorasyon döneminde İzmirli milletvekilleri olarak İYİ Parti İzmir milletvekilleri olarak restorasyon döneminde üzerimize düşeni İzmir olarak, İYİ Parti olarak yerine getirecek milletvekillerini bekliyoruz. Yani hem Türkiye sorunları hem İzmir’in sorunlarıyla yoğrulacak, sorunlarına hakim olacak ve dile getirecek, çözüm arayacak milletvekillerimiz olacağına inanıyorum.

D.G: İYİ Parti İzmir Milletvekili aday listesi için partinizin genel merkez yetkililerine kadın-genç ağırlıklı olmalı şeklinde bir görüşünüz oldu mu peki? 

S.B: Hep beraber onu Pazar günü göreceğiz. Ben o konulara girmeyeyim.

D.G: Partinizin İstanbul İl Başkanlığı’nın kurşunlanması ve sonrasında gelişen açıklamalar, sayın Akşener’in tavrı, grup toplantısında mermi kovanlarıyla yaptığı açıklamalarla ilgili süreci nasıl değerlendiriyorsunuz? 

DURUMDAN VAZİFE ÇIKARANLAR OLABİLİYOR MAALESEF 

S.B: Durumdan vazife çıkaranlar olabiliyor maalesef. Gerek yok. Bizim seçilecek Cumhurbaşkanımızdan beklentimiz tüm toplumu kucaklaması. Toplumun yarısı oy veriyor ya da yarısından bir miktar fazla oy veriyor. Bana oy verenler konsolide olsun.

Ben her zaman,  ‘Yüzde 50, 5 ya da 51 ile Cumhurbaşkanı olayım. Geri kalanla  çok ciddi bir diyaloğum olmasa da olur. Herkesi kucaklamasam da olur’ zihniyetine  karşıyım. Adı üstünde, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı. Zaten sistem ucube. Ucubelik şuradan geliyor: Sen hem bir partinin genel başkanı hem de ülkenin cumhurbaşkanı olman zaten sistemin ne kadar yanlış, ne kadar ucube, ne kadar mantıksız olduğunu gösteriyor.

PARTİLİ CUMHURBAŞKANI OLAYI TARİHE GÖMÜLMELİ 

Cumhurbaşkanı hepimizin Cumhurbaşkanı ve bizim kutsalımızdır. Türk devletinin başıdır. Türk devleti de tamam bizim Cumhuriyetimiz 100 yıllık ama 5 bin yıllık bir devlet geleneğimiz var. Devletin başı, şu tarafın başı, bu tarafın başı değil herkesin başı, herkesin Cumhurbaşkanı olmak durumundadır. Geçmişte siyasi parti liderleri de Cumhurbaşkanı oldular. Rahmetli Turgut Özal, rahmetli Süleyman Demirel ama onlar partilerini bırakıp herkesi kucakladılar. 

Herkesin cumhurbaşkanı olmaya çalıştılar.  Siyasi ve dünya görüşleri belli ama herkesin Cumhurbaşkanı olmak için ellerinden geleni yaptılar. Bu ayrıştırmanın başı bana sorarsanız bu ucube sistemin ta kendisidir. Önce bu ucube sistemin  ortadan kalkması ve partili cumhurbaşkanı gibi bir olayın bir an önce tarihe gömülmesi, karışması gerekiyor.

D.G: Sayın Akşener’in çıkışını nasıl değerlendiriyorsunuz? Hemen akabinde Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ‘Sayın Akşener’i korkutamazsanız, o asenadır’ açıklaması oldu. 

SAYIN GENEL BAŞKANIM ÇOK CESURDUR, GURURLA İZLİYORUZ 

S.B: Genel başkanım çok cesur. Türkiye’nin  gerçeklerini cesurca dile getirecek bir siyasi parti liderine ihtiyaç var. Bu siyasi parti lideri de Sayın Meral Akşener. Çok cesur hareket ediyor ve biz de çok büyük bir gururla izliyoruz. 

D.G: İstanbul İl başkanlığınızla ilgili  kurşunlanma olayı akabinde önlemler arttırılmış olmalı. İzmir’de de güvenlikle ilgili tedbir alındı mı? 

SAYIN VALİYE TEŞEKKÜR EDERİZ, POLİS KAPIDA BEKLİYOR 

S.B: Evet, valiliğe yazı yazdık. Polis bekliyor. Bu hafta öyle bir şeye başladık. Sağ olsun İzmir Valiliğine de sizin aracılığınız ile teşekkür etmek istiyorum. Bizler zihinsel, fikirsel anlamda mücadeleler veren insanlarız, hepimiz. Burada kaba kuvvete, mermiye, silaha, şuna buna gerek yok. 21. yüzyıldayız insanlar artık böyle şeylerin Türkiye’ye yakışmadığını, ülkemizde olmaması gereken şeyler olduğunu biliyor.

Biz bu ülkeye kendi çabamızla hizmet vermeye çalışan insanlarız. Hepimiz. Herkesin bir misyonu var. Sizin de var. Burada hepimiz Allah da bize akıl, fikir, zeka vermiş. Herkes ortaya söylem koyar. Bir manifesto ortaya koyar. Bir yaklaşımda bulunur ama bütün bunlara karşı kurşun, silah, sopa dövüş… Bunlar tabii doğru şeyler değil. 

D.G: Memleket Partisi ittifaka dahil olmadı. Sayın Muharrem İnce faktörü de var. O da çok iddialı olduğunu söylüyor. Sizce Millet İttifakı’nın oylarını Muharrem İnce ve partisi böler mi? Gençlerden ve kadınlardan çok oy alacaklarını belirtiyorlar.

GENÇLER DE ŞAPKALARINI ÖNÜNE KOYUP DÜŞÜNECEKTİR

S.B: Herkes İzmir’den umutlu. Ben gençlerden şöyle umutluyum. İş ciddiye bindikçe, seçim tarihi yaklaştıkça gençler şapkalarını önüne koyup düşüneceklerdir. Ben gençlerden çok umutluyum. Bizden çok akıllılar. Her türlü eğilime ve siyasi partiye herkes açık tabii ki. Demokrasi var. Ama mesele biz bile 6 tane dokusu birbirinden farklı parti bir araya gelip de meseleyi çözmeye çalışıyoruz. Nedir o mesele?

Bu ucube sistem ve mevcut iktidarın artık emekli edilmesi. Türkiye’nin önünün açılması, düzlüğe çıkarılması, raydan çıkan memleketi rayına sokması. O yüzden gençlerin de bizdeki bu olayı görüp bu partiler bu kadar seçmen farklılıkları bir hedef uğruna Türkiye’yi tekrar normalleştirme uğruna böyle bir fedakârlık yapıyorsa gençlerin de bu fedakarlığı yapacağından ben eminim.

GENÇLERE ANLATMAMIZ LAZIM

Tabii ki gençler için biz bu yola çıktık zaten. Ben kendi evladım için, sizler kendi çocuklarınız için. Biz bu yola çıkmamızın nedeni gençler. Bunu düzgün anlatmamız lazım. ‘Bu seçimlik böyle olsun. Ondan sonra ne istiyorsanız yapın’ mı demek lazım bilmiyorum ama bir şey demek lazım. Normal koşullarda değiliz tabii ki. Biz de hep beraber bir yola çıktık. İlk hedefimiz 15 Mayıs sabahı bu ucube sistemi bitirecek bir yönetimi getirmek. Bu kadar basit.

D.G: İlk kez oy kullanacak genç seçmenler dedik. Kadınlar dedik. Memleket Partisi’ni de konuştuk. Bunların yanında seçimde kilit parti olacağı söylenen HDP faktörü var. HDP’nin açıklamaları var. Siz bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

S.B: HDP’den 3-6 Mart sürecinde tamamen ayrıştırıldığımızı görüyorum ve bu bizi ve bizim tabanımızı rahatlatan bir hamle oldu. ‘Bu masaya HDP gelemez’ dendi. Şimdi Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu’na kimin oy verdiğinden ziyade yüzde 50+1’i nasıl elde edeceği önemli.

OY VERENE ‘SEN NİYE OY VERİYORSUN?’ DEME ŞANSIMIZ YOK

Bu noktada da biz tabii ki sayın Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi için elimizden gelen desteği vereceğiz. Kemal Kılıçdaroğlu’na oy veren herkese de ‘Sen niye oy veriyorsun?’ deme şansımız yok. Tabii ki ‘verme’ deme şansımız yok. ‘Niye veriyorsun?’ deme şansımız yok. Bu süreçte inşallah beraber Cumhurbaşkanı adayımızı seçtirip Türkiye’yi artık yepyeni bir döneme sokma amacımız var. 

HDP İLE HİÇBİR İŞİMİZ OLMAZ, BİZİ DE BAĞLAMAZ

Ama bizim siyasi parti olarak ya da oturduğumuz masa olarak HDP ile hiçbir işimiz olmaz. Bizi de bağlamaz. Kime oy verdikleri de bizi bağlamaz ama tabii ki Kemal Kılıçdaroğlu’nun yüzde 50+1 oy alıp bu ucube sistemi bitirmek için ilk hamleyi hep beraber yapmamız gerekiyor. Biz kendi açımızdan kendi kulvarımızda bunun için çabalayacağız. Başka partilerin ne yaptığı bizi çok fazla ilgilendirmiyor.

D.G: Yavuz Ağıralioğlu istifa sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?

GEÇ KALDI, ÇOK DAHA ERKEN İSTİFA ETMESİ LAZIMDI

S.B: Geç kaldı. Çok daha erken istifa etmesi lazımdı. Samimi olmadığını düşünüyorum. Sen her şeyi kabul edip de 1 ay sonra istifa ediyorsan bu doğru bir davranış değil. Senin böyle bir derdin varsa kardeşim bir ay- iki ay önce ciddiye bindiğinde bu iş, istifayı etseydin. Bu kadar beklemeseydin. Bir tutarsızlık var. Önce kabul ediyorsun sonra istifa ediyorsun. Bu siyaseten bir tutarsızlık. Kendi siyasi kariyeri anlamında talihsizlik olarak görüyorum.

D.G: Sayın Akşener’in masadan kalkıp geri döndüğü bir 3-6 Mart krizi yaşandı. Sayın İmamoğlu ve Sayın Yavaş’ın sürece dahil olmasını, bunu sizce Akşener mi sağladı?  Sonuca katkısı olacak mı?

KESİNLİKLE SAYIN AKŞENER’İN SİYASİ ZEKASI, FERASETİ VE ÖNGÖRÜSÜ SAYESİNDE OLDU

S.B: Çok büyük bir faydası oldu. Kesinlikle Sayın Meral Akşener’in siyasi zekası, feraseti ve öngörüsü sayesinde oldu. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişi güçlendirilmiş bir Cumhurbaşkanı figürü ile oluşmasında sayın Mansur Yavaş ve sayın Ekrem İmamoğlu’nun bu sisteme dahil etmesinde, yapılandırılmasında sayın genel başkanımızın çok katkısı oldu. Bu gerçekten ülkeye yapılan büyük bir hizmet. Ben bütün teşkilatlarımıza bunu güzel bir şekilde reçete olarak sunuyorum. Bunu önce kendi gönüldaşlarımıza, partililerimize sonra sahada vatandaşlarımıza anlatalım ki o dönem bize haksız yere yapılan haksızlıkların telafisi, yapılan haksızlıkların misliyle hakkımızı teslim etme olarak geri dönmesini sağlayalım istiyorum. 

MİLLETİMİZİN BİZE HAKKIMIZI TESLİM EDECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM

Ben Türk milletine bu konuda güveniyorum. Çünkü milletimiz önce bir reaksiyon gösterdi ama neyin ne olduğunu anladıktan sonra bize de hakkımızı teslim edeceğini düşünüyorum. Bundan eminim. Sonuca etkisi olacak. 2 Mart’taki Kemal Kılıçdaroğlu figürü ile 7 marttaki Kılıçdaroğlu figürü aynı değil. Çok daha güçlü oldu. Mansur Yavaş, İç, Batı Anadolu’dan, Toroslardan, öbür taraftan Maraş, Malatya, Elâzığ, Erzurum’a kadar Orta Anadolu’da etkili. İmamoğlu da Hopa’dan tut İstanbul Trakya’ya kadar Enez’e kadar diyelim, ta Kırklareli Edirne’ye kadar etkili. Bunların mutlaka sandıkta yansıması olacaktır. Çok daha güçlendirilmiş bir şekilde Kemal Kılıçdaroğlu konusunda, sayın cumhurbaşkanı adayımız konusunda olan tedirginlikler bitmiştir.

14 MAYIS’A SAĞLAM BİR ŞEKİLDE YÜRÜYORUZ

Tereddütler geçmiştir. Yanındaki güçlendirilmiş yapılanma ile de çok daha sağlam bir şekilde 14 Mayıs’a yürüyoruz. Bu da sayın genel başkanımızın eseridir. Bunu doğru düzgün anlatabilirsek, millete bunu güzel aktarabilirsek, İyi Parti çok çok ciddi bir şekilde o üç gün boyunca yenmiş olduğu haklarını, bu milletimiz fazlasıyla teslim edecektir, iade edecektir diye düşünüyorum. Bu çok önemli. Bunu çok önemsiyorum.

3-6 MART SÜRECİNİ ÇOK İYİ ANLATMALIYIZ

Bütün teşkilatlarımıza 3-6 Mart sürecini çok iyi anlatmamız gerektiğini söylüyorum. Çok güzel anlatmamız lazım. Biz belki orada belki biraz güç kaybeder gibi olduk ama ülkeye çok büyük hizmet ettik. 

D.G: İzmir’deki hazırlıklarınız, seçim kampanya sürecinizde neler yapacaksınız, parti çalışmaları neler olacak? CHP bayraklarının olmadığı, herkesin geleceği bir gençlik ofisi kuracak. Karavanları olacak. Sizin İzmir’de farklı yöntemleriniz olacak mı, az bir süre kaldı ne yapacaksınız?

SAHADA KENDİMİZİ ANLATMAYA DEVAM

S.B: Bu dönem çok az bir süre var. Deprem var. Çok büyük anladığım kadarı ile gürültülü patırtılı cafcaflı işler olmayacak. Biz de tabii ki sahada olacağız. Sahada kendimizi anlatmaya çalışacağız. Bütün teşkilatlarımızla birebir kendimizi anlatmak, ifade edebilmek için elimizden geleni yapacağız. Çok değişik bir seçim oldu. Çok değişik bir yıl oldu.

İMKANLARI OLSA SEÇİMİ YARIN YAPARLAR

Yani 2023 Türkiye’nin 100. Yılı artı Kurtuluş yılı. 100 yılın seçimi var. Maalesef çok büyük bir depremle yıla girdik. Yani her şey, bütün taşlar, biraz yerinden oynadı. Hükümet de kendi açısından haklı olarak bir an önce seçimi yapmak istiyor. Yarın imkanlar olsa yarın yaparlar seçimi. Çünkü her gün kan kaybediyorlar. Onlar da bu milletin haline bakmadı. Depreme bakmadı. Şuna buna bakmadı. 18 Haziran’daki seçimi 14 Mayıs’a çektiler.

D.G: Sizce seçim sonuçlarını ekonomi ve deprem mi belirleyecek?

SEÇİM EYLÜL-EKİM’E KALSAYDI, YAZI GEÇİRME ŞANSLARI YOKTU

Tabii, her geçen gün zarar, her geçen gün oy kayıpları var. Toparlama şansları yok. İş eğer Eylül’e Ekim’e kalsaydı bu seçim, bu yazı geçirme şansları yoktu. O yüzden bir an önce apar topar yapmak istediler. Bugün ayın 6’sı, ‘yarın yapalım’ desen yarın yapmaya razılar. Bir an önce yapmak istiyorlar.

KENDİLERİ DE VEHAMETİN FARKINDA

Bu da gösteriyor ki kendileri de vahametin farkında, kendileri de bu ülkeyi ne hale getirdiklerinin farkında. Kendileri de Allah korusun tekrar seçildiği takdirde bu işe götüremeyeceklerinin farkındalar. Ama bir an önce seçim yaparak oldu bittiye getirmeye çalışıyorlar. Bu iş artık bitti.

D.G: Seçim güvenliği ile ilgili bir çalışma olacak mı, İstanbul’da kesintilere karşı bina çatısına uydu interneti yerleştirildi. Sandık görevlileriniz nasıl olacak, diğer partilerle bu konuyu görüştünüz mü?

SANDIK GÜVENLİĞİ HAKKINDA 6 PARTİYLE BİRLİKTEYİZ

S.B: Her türlü önlem alındı. Şu an Millet İttifakı’nın iki tane konusu var. Bizim Millet İttifakı ile önemsediğimiz biri Cumhurbaşkanlığı seçimi, biri de sandık güvenliğidir. Milletvekilliğimi seçimi için lokal bazı yerlerde iş birlikleri olabilir ama esas önemli olan burada sandık güvenliği konusunda 6 partinin teşkilatları var, artı sandıklarla ilgili bazı sivil toplum kuruluşları var.

BU KEZ KİMSE SANDIĞIN BAŞINI BIRAKMAZ

Yani bu sefer kimsenin sandığın başını öyle bedavadan bırakacağını ben düşünmüyorum. Akşam 10 oldu gidelim. Adam kazandı. O işler bitti. O tecrübeler yaşandı. Son 10 senede çok ciddi sandık kazaları oldu. 2014 Ankara seçimleri, referandum, yani bunların hepsi. Hepsi soru işaretine açık konular. İstanbul seçimlerinde beceremediler işte. Hezimete uğrayınca tekrar seçime götürdüler. 

AK PARTİ’NİN ETTEN KEMİKTEN VE YENİLEBİLİR OLDUKLARINI GÖRDÜK

Biz de Türk milleti olarak bu adamların da (AK Parti kast ediliyor) etten kemikten olduğunu yenilebilir olduklarını ve bizim gibi fani olduklarını anladık ve bu günler için de çok ciddi bir umut taşıyor oldu. Bunu da sağlayan İYİ Parti’nin tabii ki Türk siyasi sahnesine girmesidir.

İYİ Parti girmeseydi korkarım ki Türk siyasi sahnesinde aynı patinaj, aynı senaryolar devam edebilirdi. O yüzden İYİ Parti Türkiye için çok önemli. Türkiye de memleketimiz de iyi parti için tabii çok önemli.

D.G: İzmirli seçmenlere son söyleyecekleriniz var mı, onlara çağrınız nedir?

S.B: 3-6 Mart sürecini kendilerine anlatmaya çalışıyoruz. Bizi anlama konusunda çaba göstermelerini ben istirham ediyorum ve bu ülke yapmış olduğumuz katkıyı, bu ülkeye yapmış olduğumuz hizmeti takdirlerine sunuyorum. Bu konuyu tekrar bir 14 Mayıs’a kadar işleyeceğiz.

ÜLKENİN GELECEĞİNİ EN ÇOK DÜŞÜNEN PARTİLERİN BAŞINDAYIZ

Bu ülkenin iyiliğini, bu ülkenin geleceğini, selametini en çok düşünen partilerin başında İYİ Parti geliyor. İYİ Parti’ye olan İYİ Parti’nin hakkını İYİ Parti’ye teslim etmelerini kendilerinden istirham ediyorum.