Nöbetçi Eczaneler
DEMOKRAT GÜNDEM- Balıkesir Sındırgı merkezli 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından Ege ve Marmara bölgelerinde yeniden gündeme gelen deprem riski, uzmanları endişelendiriyor. Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Koray Çetin Önalan, İzmir’in yapı stokunun son derece zayıf olduğunu belirterek, “İzmir’in çok acil, somut bir deprem eylem planına ihtiyacı var” dedi.
Önalan, sadece Balıkesir çevresi değil, İzmir ve çevresindeki diri fayların da her an deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu vurguladı. Özellikle Tuzla Fayı’na dikkat çeken Önalan, “Yapılan çalışmalar, Tuzla Fayı’nın artık bir sismik boşluk oluşturduğunu ve her an kırılabileceğini ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.
“SİSAM DEPREMİ DERS OLMADI”
30 Ekim 2020’de meydana gelen Sisam Depreminin etkilerine değinen Önalan, “Yalnızca 77 kilometre uzaktaki bir fayın kırılmasıyla İzmir’de 117 yurttaşımızı kaybettik, yüzlerce bina ağır hasar aldı. Bu olay, kentimizin ne kadar savunmasız olduğunu çok net şekilde gösterdi” dedi.
Depremi afete dönüştüren temel nedenin sadece fay hatları değil, zemin yapısı, yetersiz bina tekniği ve eksik denetim sistemi olduğunu belirten Önalan, mikro bölgeleme etütlerinin ivedilikle tamamlanması gerektiğini vurguladı.
“2021 yılında Bornova’da mikro bölgeleme çalışmaları başladı. Ancak aradan geçen 4 yılı aşkın sürede hâlâ tamamlanamadı. Bu hızla gidersek diğer ilçeler için planlama yapmamız bile on yıllar sürebilir.”
“KENTSEL DÖNÜŞÜM YETMEZ, KENTSEL DEĞİŞİM ŞART”
Yapı stokunu “berbat” olarak nitelendiren Önalan, yalnızca yapıların değil, deprem sonrası müdahale süreçlerinin de yetersiz olduğunu söyledi.
“Ulaşım arterleri nasıl açık tutulacak? Enkazlar nereye dökülecek? Tahliyeler nereden yapılacak? Bunların hiçbirinin yanıtı henüz net değil. Özellikle İzmir gibi uzun kıyı şeridine sahip bir kentte, vapurların da dahil edildiği ulaşım planları hazırlanmalı.”
Deprem sonrası konut ihtiyacı için güvenli alanların şimdiden belirlenmesinin elzem olduğunu belirten Önalan, nüfusun kırsala yönlendirilmesi gerektiğini savundu:
“Kentli nüfus uzun vadede azaltılmalı, kırsal yeniden desteklenmeli. Bunun adı artık kentsel dönüşüm değil, kentsel değişim olmalı.”
“SADECE ‘ÇÖK-KAPAN-TUTUN’ YETMEZ”
Toplumun deprem anı ve sonrasına yönelik tatbikat ve eğitimlerle bilinçlendirilmesi gerektiğini belirten Önalan, “Halkın büyük kısmı sadece ‘çök-kapan-tutun’ dışında bir hazırlık bilmiyor. Bu büyük bir eksiklik. Eğitim, en az altyapı kadar önemli” diye konuştu.