Nöbetçi Eczaneler
Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun da aralarında bulunduğu 157 kişi hakkındaki gözaltı operasyonunun AK Partili Osman Gökçek’in televizyon programındaki iddiaları üzerine başlatıldığı ortaya çıktı. Gökçek’in sözlerinden sadece iki gün sonra savcılığın harekete geçtiği, programın kayıtlarının ihbar kabul edildiği belgelerde yer aldı.
GÖKÇEK’İN PROGRAMI SORUŞTURMANIN TEMELİ OLDU
Operasyonun başlangıcına dair detaylar şok etkisi yarattı. Osman Gökçek, 3 Haziran 2024 tarihinde katıldığı bir televizyon programında “İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı olan İzbeton şirketindeki büyük bir skandalı masaya yatırıyoruz” ifadelerini kullanmıştı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, bu programın yayınlanmasından sadece iki gün sonra 5 Haziran 2024’te soruşturma başlattı.
Savcılık tarafından hazırlanan tutanakta, “Osman Gökçek İzmir’deki imar skandalını belgeleriyle ortaya koyunca yer yerinden oynadı” başlıklı 6 dakika 49 saniyeden oluşan program kaydının ihbar olarak değerlendirildiği kaydedildi.
ÇEVRECİLİK BAKANLIĞI DEVREDE
İddialara göre savcılık, Gökçek’in özellikle CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun hukuka aykırı işlemler yaptığı yönündeki beyanları üzerine harekete geçti. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, 9 Eylül 2024’te İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne yazı göndererek hukuka aykırı işlemlerin tespit edilmesini istedi.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, savcılığa gönderdiği cevapta konuyla ilgili olarak daha önce 12 Temmuz 2023’te savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu belirtti. Müdürlük ayrıca, hukuka aykırı işlem tespiti için savcılığın yetkili olduğunu vurguladı.
BİLİRKİŞİ RAPORU VE SUÇ DUYURUSU
Savcılığın yazısı üzerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın atadığı iki bilirkişi tarafından rapor düzenlendi. Bu raporla birlikte 27 Aralık 2024 tarihinde suç duyurusunda bulunuldu. Suç duyurusunda 2023 tarihli önceki suç duyurusu da hatırlatıldı.
Böylece Gökçek’in televizyon programındaki sözleri önce savcılığı harekete geçirmiş, ardından bakanlığın atadığı bilirkişilerin raporu üzerine suç duyurusunda bulunulmuş ve nihayetinde 157 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarılan büyük operasyona dönüşmüş oldu.
Bu gelişme, operasyonun hukuki boyutunun yanı sıra siyasi boyutunun da sorgulanmasına neden oldu. Soruşturmanın ayrıntıları ortaya çıktıkça gözaltıların hukuki dayanakları ve operasyonun zamanlaması konusundaki tartışmalar da alevlendi.