Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Kayıp Narin olayında cevapsız 8 soru: Ceset olmadan cinayet olur mu?

21 Ağustos’ta Diyarbakır’da kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran hâlâ bulunamadı. Ancak amcasının cinayet ve hürriyeti kısıtlama suçlamalarıyla tutuklanması, olaya dair soruları daha da karmaşık hale getiriyor.

21 Ağustos’ta Diyarbakır’da kaybolan

Demokrat Gündem- Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde bir yaz günü, Kur’an kursundan çıkan küçük Narin, bir daha eve dönmedi. Bu kayboluşun üzerinden iki hafta geçti.

Arama çalışmaları yoğun bir şekilde sürerken, olayın daha derin bir trajediye dönüşeceği sinyalleri kısa sürede ortaya çıktı.

Narin’in 46 yaşındaki amcası Salim Güran, gözaltına alındı ve kasten öldürme ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlamalarıyla tutuklandı. Ancak ortada bir ceset yok. Bu durum, hukukçuları ve kamuoyunu ceset bulunmadan cinayet suçlaması yapılabilir mi sorusuyla baş başa bıraktı.

Deliller Yeterli mi?

Narin’in kayboluşuyla ilgili soruşturma derinleştikçe, avukatlar delillerin tutuklama için yeterli olup olmadığını tartışmaya açtı. Salim Güran’ın avukatı Seda Toğrul, tutuklamaya itiraz ederek, aracında bulunan DNA örneklerinin cinayet şüphesi için yeterli delil olmadığını savundu.

“Yeğeninin amcasının aracına binmesi gayet doğal bir durumdur” diyen Toğrul, DNA izlerinin ne türde olduğunu sorguluyor. “Eğer kan örneği varsa, durum elbette değişebilir. Ancak bu bilgiyi henüz bilmiyoruz. Narin’in cesedi bulunamadığı sürece müvekkilimin öldürme suçlamasıyla tutuklanması hukuki olarak açıklanamaz.”

Toğrul’a göre, kamuoyunda yükselen baskı ve sosyal medya üzerinden yayılan linç kampanyaları, tutuklama kararında etkili oldu. Amcanın psikolojik olarak yıkıldığı, toplum içine çıkamayacağını söylediği belirtiliyor.

Ceset Yoksa Cinayet Suçlaması Yapılabilir mi?

Bu sorunun cevabı, Türk hukuku açısından oldukça net. Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Hasan Sınar, Yargıtay’ın bu konuda yerleşik bir içtihadı olduğunu belirtiyor. Türk hukukunda, ceset olmadan da kasten öldürme suçlamasıyla tutuklama yapılabileceğini vurgulayan Sınar, “Suç şüphesini destekleyen somut deliller varsa, ceset bulunmamış olsa dahi tutuklama tedbiri uygulanabilir” diyor.

Ceza avukatı Merve Uçanok ise, cesedin bulunamamasının tutuklama için engel olmadığını, ancak ceza verilmesi için cesedin bulunmasının önemli olduğunu belirtiyor. Yargıtay kararları bu tür davalarda titizlikle ele alınıyor, dolayısıyla bu olayda da sürecin titizlikle yönetilmesi bekleniyor.

Esrarengiz Deliller

Soruşturma sürecinde ortaya çıkan bazı deliller ise dikkat çekici. Amca Salim Güran’ın aracında bulunan DNA izleri hâlâ tartışmalı bir konu. Peki, bu izler gerçekten ne anlama geliyor? Ayrıca Narin’in babasının ahırında bulunan 380 mermi olayı daha da karmaşık hale getiriyor. Bu kadar merminin bulunması, soru işaretlerini artırırken, amcanın bu delilleri silmesi de dikkat çekici. Avukat Toğrul, müvekkilinin mermilerin bulunmasından sonra arama kayıtlarını sildiğini kabul ediyor, ancak bunun korkudan yapıldığını savunuyor.

Yanıt Bekleyen Sorular

Olayın çözülmesi için hâlâ cevapsız birçok soru var:

  1. Amcanın aracında bulunan DNA örneği neye ait? Kan mı, ter mi, kıl mı?
  2. Ailenin telefon kayıtları incelendi mi?
  3. Narin’in yakın arkadaşlarıyla konuşuldu mu?
  4. Amca neden WhatsApp mesajlarını sildi?
  5. Babasının ahırında bulunan mermilerin olaydaki rolü ne?
  6. Narin’in ağabeyi gözaltında ne söyledi?
  7. Bulunan elbise parçaları kime ait?
  8. Aile yapılan çapraz sorgularda neler anlattı?

Bu sorular, Narin’in kayboluşunu çevreleyen gizemi daha da derinleştiriyor. Hukuki süreç devam ederken, Narin’in bulunamaması tüm toplumu derin bir kedere sürüklüyor. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, amcanın “tedbir amaçlı” tutuklandığını söylese de, toplum vicdanı bu trajedinin sonuca bağlanmasını bekliyor.

Geçmişteki ‘Cesetsiz Cinayet’ Vakaları

Bu dava Türkiye’de ceset bulunamadan açılan ilk dava değil. Adana’da 11 yıl önce Zeynep Söğüt’ün öldürülmesi ve cesedinin bulunamaması üzerine yargılanan iki kişi müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Benzer şekilde İzmir’de avukat Mümtaz Baytekin’in cesedi bulunamamış olmasına rağmen cinayetle suçlanan kişiler hapis cezaları almıştı. Ancak her iki davada da eksik kovuşturma yapıldığı gerekçesiyle cezalar bozuldu.

Diyarbakır’da kaybolan Narin Güran davası, Türkiye’de cesetsiz cinayet davalarının bir yenisi olabilir mi? Hukukçular, Yargıtay’ın bu tür davalarda nasıl bir yol izleyeceğini yakından takip ederken, toplum bu trajedinin bir an önce çözüme kavuşmasını bekliyor. (Haber Merkezi)