0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Bayındır’da hayata geçireceği Baysan Süt İşleme Fabrikası’nın temel atma törenine katıldı. İktidarları döneminde çiftçilerin bankalara ve tarım kredi kooperatiflerine olan borçlarının faizlerini ilk bir hafta içinde sildirecekleri sözünü veren CHP Lideri Kılıçdaroğlu, gençler dahil kimsenin attığı tweetler nedeniyle tutuklanmayacağı, sabah saatlerinde sütçü yerine polislerin kapıya geldiği bir iktidar ve ülke yaratmayacaklarını söyledi.

DEMOKRAT GÜNDEM- İzmir’de gerçekleştirdiği iki günlük programın ikinci gününe hızlı başlayan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, sabah TÜLOV Çalıştayı’na katıldıktan sonra Bayraklı’ya geçti.

Burada depremzedeleri dinleyen ve onların yanında olacağı sözünü verip, emsal artışı için ne gerekiyorsa yapılmasını isteyen CHP Lideri Bayraklı’dan sonra Bayındır’a geçti.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Bayındır’da kuracağı süt işleme fabrikasının temel atma törenini gerçekleştiren CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, çiftçilerin ve üreticilerin içinde bulunduğu zor durumu bildiğini belirterek, “Çiftçi milletin efendisidir der Gazi Atatürk.  Efendiliği bırakmadık. Her şey dışarıdan geliyor. Çiftçinin durumu çok iyidir deniyor. Sen arasına girmeyip de saraydan bakarsan çiftçinin durumunu göremezsin. Elin oğluna kazandırıyoruz. Bizim çiftçimiz neden kazanmıyor, neden kazandıramıyoruz?” diye sordu.

“HARAM YİYENLERİN BURNUNDAN FİTİL FİTİL GETİRECEĞİM”

Konuşması sırasında katılımcılardan birinin ‘Haram yiyorlar’ sözü üzerine, “Ben de biliyorum ne yediklerini. Haram yiyenlerin burnundan fitil fitil getireceğim. Herkes emin olsun” diye yanıt veren CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, çiftçilerin banka ve tarım kredi kooperatiflerinden aldıkları kredilerin faizlerini ilk bir haftada sileceklerini belirtti.

“KREDİLERİN FAİZİNİ İLK BİR HAFTADA SİLECEĞİM”

Kemal Kılıçdaroğlu, “İnşallah iktidar olacağız. Halkın iktidarını kuracağız. Bankalardan, kredi kooperatiflerinden aldığınız kredilerin faizini ilk bir haftada sileceğim. Ana parayı da makul taksitlerde alacağız” diye konuştu.

“BAŞKANLARIMIZ SİZ KAZANASINIZ DİYE ÇABA HARCIYOR”

“Üretmek el aleme muhtaç olmamak demektir. Üretmek kadar değerli bir şey yoktur. Bize diyorlar ki Batının egemen güçleri, niye toprağı ekiyorsunuz? Size un mu, buğday mı, et mi, yem mi, saman mı lazım biz verelim. Bizim çiftçimiz kazansın. Bizim çiftçimiz ne olacak? Kazanmasın. Bu kaderi beraber değiştireceğiz” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Biz yeni bir stratejiyi hayata geçirmeye çalışıyoruz. İktidar değiliz doğru, inşallah olacağız. Tüm belediye başkanlarımız siz kazanasınız diye çaba harcıyorlar. Sizin çocuklarınız kazanacak, daha iyi hayat standardı kazanacak” ifadelerini kullandı.

“NEYİMİZ EKSİK?”

Açıklamalarını, “Üretimden söz ettim. Bir ülke üretirse güçlü olur. İhracat yaparsa güçlü olur. Konya’da küçük bir devlet var, adı Hollanda. Hollanda yılda 180 küsur milyar dolar tarım ürünü ihraç eder. Bizim 18 20 milyar dolar ihracatımız var. Neden? Toprak, güneş, çalışkan insanlar var deseniz var. Neyimiz eksik. Yanlış siyasetimiz var. Siyaset eksik” şeklinde sürdüren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Tarım Bakanını da eleştiri oklarının arasına aldı.

“BİR BAKAN DÜŞÜNÜN….”

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Bir bakan düşünün. Adı tarım Bakanı. Çiftçiyi, çok çok çalışır az az kazanır diye tanımlıyor. Ne demek? Sabahın köründe gidiyor zaten tarlaya, çalışıyor. Çok çalışacak, az kazanacak. Niye az kazansın. Daha fazla kazansın. Traktörüne kimse, hiçbir güç haciz koyamayacaktır. Tarlasına haciz uygulayamayacaktır. Adamı perişan etmişsiniz, parasını ödeyemiyor, geliyorsunuz traktörünü kamyona yükleyip götürüyorsunuz. Açlığa mahkum ediyorsunuz. Ektiğiniz ürünün karşılığını alacaksınız” dedi.

Nisan ayında Baysan Süt İşleme Fabrikası’nın açılışına da geleceğini kaydeden CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, gençler dahil kimsenin kapısına sabah saatlerinde polisin, güvenlik güçlerinin atılan bir tweeti nedeniyle gelmeyeceğini kaydetti.

Kılıçdaroğlu, bu sözünü, “Geleceğiz fabrikaya, üreticilerle, işçilerle sohbet edeceğiz. İnşallah yakın zamanda gelip kurdeleyi keseceğiz. Nisan ayında geleceğiz inşallah. Süt üretmek ne demek biliyorsunuz? Gelişmiş ülkelerde sabah önce kapıyı önce sütçü çalar, çocuklar süt içsin diye. Bizde ise  kapıyı polis çalar, gençleri tutuklayacağım diye. Neden? Bir tweet atmış diye. Buna da son vereceğim gençler, istediğiniz tweeti özgürce atabileceksiniz. Hiçbir polis, güvenlik görevlisi gelip sizin kapınızı çalmayacak. Bu memlekete huzuru, barışı getireceğiz. Her mutfakta barış olacak. Her evde, mutfakta huzur olacak. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmeyeceği bir ülke inşa edeceğiz. Çocuğum aç, kimsesiz diye hiçbir anne üzülmeyecek. Güvenin bu kardeşinize.  Ahdim, niyetim, yeteneğim var. Bunu mutlaka yapacağız. Sizlerin desteğiyle yapacağız” sözleriyle açıkladı.

“HER FABRİKA BİR KALEDİR”

Kılıçdaroğlu, fabrika açmanın önemine de işaret ederek, açıklamalarını şöyle sonlandırdı “Buranın sütü çok daha lezzetli dedi bir köylü kadın. O yemi yiyen, yeşilliği giyen hayvanın sütü elbette ki değerli olacaktır. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Başkana da yürekten teşekkür ediyorum. Bu gücü siz veriyorsunuz ona, o da bu gücü değerlendiriyor. Nasıl? Fabrikaları yaparak. Her fabrika bir kale, güç demektir. Her fabrikada insanlar çalışır, alın teri, bereket vardır. Her fabrika Türkiye Cumhuriyeti Devleti için bir kaledir. Her fabrika bizim birilerine el avuç açmamızı önler. Bir kaleyi de burada hayata geçiriyoruz. Hayırlı uğurlu olsun diyoruz.”

TUNÇ SOYER: “İZMİR’DE SESSİZ İŞGALE BAŞKALDIRDIK”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, kürsüye gelerek, İzmir’de uygulamaya başladıkları Başka Bir Tarım Mümkün temalı tarım politikalarını ve hayata geçirdiklerini tek tek anlattı.

Başkan Soyer, strateji ve hedeflerini şu şekilde anlattı- “Tarım İzmir ve Türkiye’nin can damarı. Anadolu ve Trakya binlerce yıldır atalarımızı doyurduğu gibi bizi besliyor. Korudukça bu topraklar çocuklarımızın da rızkını vermeye devam edecek. Türkiye’de tarım son 20 yıldır küresel tarım şirketlerinin istediği şekilde şekilleniyor. Vatan toprağına artık ithal tohumlarını ve ilaç diye satılan zehirleri saçıyoruz. Yoksulluk ve kuraklık biçiyoruz. Biz İzmir’de ülke topraklarımızın bu sessiz işgaline baş kaldırdık. Birkaç holdingleşmiş büyük tarım şirketi yerine yüzbinlerce üreticimizi destekliyoruz. Yerli ve milli bir tarım ekonomisi kuruyoruz. Bu iddiamızın tam merkezinde kurduğumuz yeni kurumlar ve kurallar yer alıyor.  İlk kez tarımsal stratejik planlama sistemini kurduk. Çiftçimizin kaderine terk edilmediği, kendini güvende hissettiği bir gelecek tesis etmek. Köylümüzün neyi ne kadar ekeceğini, üretirken ne kadar harcayacağını, ürününü kime kaça satacağını ve günün sonunda ne kazanacağını bildiği planlı bir eko sistem kurmak. Çiğli ilçemizin Sasalı ilçesinde kurduğumuz İzmir Tarımı Geliştirme Merkezimiz İzmir tarımı için kısa, orta ve uzun soluklu stratejik planlar yaparken Türkiye’de de aslında bir ilki gerçekleştiriyor. Bu merkezde koordine edilen İzmir Tarımı Sistemi ile tohumun tarlaya düşme anından satışa, ihracata ve kırsal turizme kadar uzanan altı ayaklı bir eylem planı uyguluyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyemiz ve şirketimiz Baysan, ayni yardımlar alım satış garantili üretimi doğrudan destekliyor.”