Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yılın son Enflasyon Raporu’nu kamuoyuna açıkladı.
Başkan Fatih Karahan’ın başkanlığında düzenlenen toplantıda, yıl sonu enflasyon tahmini beklenen şekilde yukarı yönlü revize edilirken, orta vadeli hedeflerde değişikliğe gidilmedi. TCMB, 2025 yılı için yıl sonu enflasyon tahminini %25-29 bandından %31-33 seviyesine yükseltti. 2026 yıl sonu tahmini ise %13-19 bandında sabit bırakıldı.
HEDEFLER DEĞİL, TAHMİNLER DEĞİŞTİ
Toplantıda dikkat çeken en önemli ayrıntı, “hedef” ve “tahmin” ayrımının net bir şekilde vurgulanması oldu. TCMB’nin orta vadeli enflasyon hedefleri değişmezken; 2025 için %24, 2026 için %16 ve 2027 için %9 olan ara hedefler aynen korundu. Revizyon, öngörülen enflasyon tahminlerine yapıldı. Bu sistem, geçtiğimiz temmuz ayındaki üçüncü enflasyon raporuyla birlikte getirilmişti.

KARAHAN: “GIDA FİYATLARINDAKİ RİSKLER BELİRLEYİCİ OLDU”
Tahmin revizyonunun gerekçelerini değerlendiren Başkan Karahan, “Enflasyon gerçekleşmeleri tahmin aralığımızın içinde seyrederken, son iki ayda tahmin aralığımızın üzerinde gerçekleşmiş oldu. Bu gelişmenin arka planını gıda fiyatlarındaki riskler oluşturdu” açıklamasını yaptı.
Karahan, mevcut para politikası duruşu hakkında ise, “Sıkı duruşumuzla ana eğilimdeki düşüşü sağlamakta kararlıyız. Yılın geri kalanında dezenflasyonist görünümün korunacağını öngörüyoruz” ifadelerini kullandı.
ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI: “BELİRLEYİCİ KONUMDA DEĞİLİZ”
Asgari ücrete ilişkin bir soru üzerine Karahan, net bir tavır sergiledi: “Her şeyden önce ücret konusunda belirleyici ve tavsiye veren konumda değiliz. Burada ilgili bir kurul var, o kurul çalışmaları yürütecek ve kendi çalışmaları sonucunda bunu açıklayacaktır.”
Konuyu enflasyonla mücadele çerçevesinde değerlendiren Karahan, “Bizim için önemli olan, yüksek enflasyonun ücretleri reel olarak eritmesi ve bu nedenle enflasyonla mücadelenin en çok düşük gelir gruplarının refah seviyesini artırması. Yaptığımız işi esas bu nedenle önemsiyoruz” dedi.
“YASTIK ALTI ALTIN 400-500 MİLYAR DOLAR SEVİYESİNDE”
“Servet etkisi ve faiz” konusundaki bir soruya da yanıt veren Karahan, Türkiye’deki yastık altı altın stokuna ilişkin çarpıcı bir rakam paylaştı:
“Servet etkisi varsa, altın ve konut fiyatlarından geliyor. Yastık altı büyüklüğü 400-500 milyar dolar seviyesinde. 100 milyar ya da daha fazla servet etkisi söz konusu.”
Faiz indirimlerinin arka planına ilişkin değerlendirmesinde ise, “Faizi alan kadar veren de var. Bankacılık kesiminin ödediği net faize bakmak gerekiyor. Faiz ödemeleri nette sıfır olsa dahi, alan ve veren kesimin farklarıyla etkisinden bahsedebiliriz. Nette sıfır olduğundan enflasyonu artırıcı bir etkisi olduğunu düşünmüyorum” şeklinde konuştu.
EKONOMİK GÖRÜNÜM: İÇ TALEP İVMESİ ZAYIFLIYOR
Başkan Karahan’ın rapora ilişkin diğer tespitleri öne çıkan başlıkları şöyle:
- İşsizlik: “İş gücü piyasasında bir miktar artan manşet işsizlik, üçüncü çeyrekte yatay gösteriyor. Bileşik İşgücü Piyasası Endeksi, zayıf seyrini sürdürüyor.”
- İç Talep: “Üçüncü çeyrekte yurt içi talep ivme kaybetti. Satış ve tüketim verileri, bu ivme kaybının devam ettiğine işaret ediyor.”
- Dış Denge: “İthalat üçüncü çeyrekte gerileme kaydetti. Cari açık ikinci çeyrekte bir miktar arttı ve ılımlı seyretti.”
- Kira Enflasyonu: “Kira enflasyonu kırılmadan dirençli izlemekle birlikte, son aylarda yavaşladı.”
- Beklentiler: “Ekim ayında enflasyon beklentilerindeki yönelim yavaşladı. Beklentiler halen enflasyon tahminlerimizin üzerinde.”
TCMB, Ekim ayında politika faizini %40,5’tan %39,5’a indirerek tedrici bir gevşeme sürecine girmişti. Karahan’ın açıklamaları, enflasyon mücadelesinde temkinli bir politika yaklaşımının sürdürüleceğine işaret ediyor.