“Raymond Croze” isimli Fransız kablo döşeme gemisinin yola çıktığı ve yarın İzmir Aliağa’ya ulaşacağı iddia edildi.
Asbest tehlikesine dikkat çeken uzmanlar, “Avrupa bunları sökmüyor. Başta çalışan işçiler olmak üzere büyük risk var” açıklamaları yapıldı
Bir dönem gemi sökümünün çevreye ve işçi sağlığına etkileri kamuoyunda tartışmalara neden olan Aliağa Gemi Söküm Tesisleri’ne yeni bir ölüm gemisi daha geliyor.
Aliağa’ya demirleyeceği düşünülüyor
Asbest yüklü, kablo döşeme gemisi Raymond Croze’un İzmir’e varmasına 24 saat gibi kısa bir süre kaldı. Hali hazırda Yunanistan kara sularında olan Sea Vanquish” isimli römorkör tarafından çekilen geminin hızını kesmemesi halinde yarın sabah saatlerinde Aliağa’ya demirleyeceği düşünülüyor
Bu geminin tehlikeli madde envanteri raporunda (IHM) 50 ile 100 ton arasında asbest içerdiği bilgisi yer alıyor. Ayrıca geminin boyalarında da asbest olma ihtimali yüksek ancak bu durumun bilgisi tehlikeli madde envanteri raporunda yer almıyor.
İstanbul Boğazı’nın altından geçen internet kablolarının bakımını da yapmıştı
1983 yılında inşa edilen Fransız bandıralı ‘Raymond Croze’ adlı telekomünikasyon gemisi, İstanbul Boğazı’nın altından geçen internet kablolarının bakım ve onarımı çalışmalarını da yapmıştı. Resmi kayıtlara göre geminin sahibi Orange Marine isimli şirket.
Gemi nerede sökülecek?
Gemiyle ilgili resmi bir açıklama yapılmazken geminin Anadolu Gemi Söküm (AGS) Tesisi’nde parçalanacağı ileri sürüldü. Şirketin ortakları arasında Mehmet Temurtaş ve Fatih Mehmet Sancak yer alıyor. Fatih Mehmet Sancak, aynı zamanda Işıksan Gemi Sökümü de bünyesinde barındıran Dikkan Grup’un CEO’luğu görevini yürütüyor.
STK Gemi Söküm Platformu tarafından hazırlanan rapor:
Aliağa’da sökülecek olması Aliağa Gemi Söküm Tesisleri’nin çevreye ve işçi sağlığına olan etkilerini bir kez daha gündeme getirdi.
Son olarak yakın zamanda STK Gemi Söküm Platformu tarafından hazırlanan raporda söz konusus tesislerle ilgili asbest miktarlarının yanlış beyan edildiğini ortaya koymuştu. Raporda “Aliağa’da asbest söküm faaliyetleri, kapasite eksikliği, sürecin her aşamasında asbest miktarlarının yanlış beyan edilmesi ya da tutarsız numune alma pratiği de dahil olmak üzere birçok yönden yetersizdir. Asbest sökümünde eğitimsiz işçilerin katılımı belirgin bir şekilde devam etmekte ve bertaraf prosedürleri mevzuatla uyumlu değildir. Bu sorunların çözümü, şeffaflık, yerel düzeyde sıkı denetim ve AB ile kamu kurumları arasında iş birliğini gerektirmektedir” ifadeleri yer aldı.
Önerilen haber: Cumhurbaşkanı Erdoğan imzaladı: 510 hakim ve savcının görev yeri değişti
News
