Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Otizmde endişelendiren artış: Türkiye’de bir milyona yaklaşacak

MEB verileri, Türkiye’de otizm görülme sıklığının 20 yılda 80 kat arttığını ortaya koydu; son 5 yılda 93 binden fazla çocuk tanı aldı.

MEB verileri, Türkiye’de otizm görülme sıklığının 20 yılda 80 kat

Türkiye’de otizm tanısı alan çocuk sayısı son yıllarda keskin artış gösteriyor. Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) verilerine göre, 20–25 yıl önce 2 bin 500’de bir görülen otizm bugün her 30 kişiden birinde tespit ediliyor.

Son beş yılda 93 bin 447 öğrenciye otizm tanısı konuldu; 428 bine yakın otizmli çocuk kaynaştırma eğitiminde.

MEB Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Mustafa Otrar, TBMM’de yaptığı sunumda Türkiye’deki artışın “izah edilemeyecek kadar yüksek” olduğunu belirtti.

Dünyada ortalama oranın 100’de 1 olduğunu hatırlatan Otrar, Türkiye’deki hızlı yükselişin dikkat çektiğini söyledi.

Genel Müdür Otrar’ın paylaştığı verilere göre, her yıl yaklaşık 10 bin çocuk özel eğitime ihtiyaç duyuyor. Bu yılın kasım ayı itibarıyla 11 bin 782 çocuğa otizm tanısı konuldu; yıl sonunda sayının 12–13 bini bulması bekleniyor.

Eğitimde otizmli öğrenci sayısı 428 bine ulaştı

Mustafa Otrar, kaynaştırma eğitiminden yararlanan otizmli çocuk sayısının 428 bine yaklaştığını aktardı. Doğrudan özel eğitim kurumlarında 67 bin 811, özel eğitim sınıflarında ise 97 bin 925 öğrenci eğitim görüyor. Yaklaşık 11 bin öğrenci evde eğitim alırken, 33 ildeki hastanelerde bulunan 102 sınıfta 537 öğrenci öğrenim görüyor.

Otrar, mevcut eğilim sürdüğü takdirde kaynaştırma eğitimi alan otizmli öğrenci sayısının 2030’da 750 bine, 2050’de ise 1 milyonun üzerine çıkmasının öngörüldüğünü ifade etti.

“Türkiye’de otizmli sayısı 1 milyona yakın olabilir”

Türkiye Otizm Meclisi Yürütme Kurulu Üyesi Av. Sedef Erken ise ülkedeki gerçek otizmli birey sayısının resmi rakamların üzerinde olduğunu dile getirdi.

Erken, raporu olmayan ya da farklı tanılarla sınıflandırılmış çok sayıda yetişkin otistik birey bulunduğunu belirterek toplam sayının “1 milyona yakın” olabileceğini söyledi.

Erken, eğitim ve bakım süreçlerinde yaşanan zorlukların aileleri de ciddi şekilde yıprattığını, otizmli ailelerde boşanma oranının yüzde 80’e ulaştığını ifade etti.

Özel eğitim sınıflarında kamera sistemlerinin yaygınlaştırılması, kapsamlı bir otizm veri tabanı kurulması ve “asistanlı yaşam sistemi” adı verilen özel bir sosyal destek modelinin geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Bu modelde, her engelli bireyin aile hekimi benzeri bir sosyal çalışmacıya bağlı olması, bu kişinin ihtiyaç takibini düzenli olarak yapması öneriliyor.

Otizm nasıl teşhis ediliyor?

Komisyonda yapılan bilgilendirmede otizmin; yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkan, ömür boyu süren ve sosyal etkileşimde belirgin güçlüklerle seyreden bir nörogelişimsel farklılık olduğu belirtildi.

Tanının laboratuvar testi veya görüntüleme ile konulamadığı; çocuk psikiyatristlerinin gözlemi, aile görüşmeleri ve gelişim testlerinin esas alındığı kaydedildi.

Otizmin erkek çocuklarda kızlara göre yaklaşık dört kat daha yaygın olduğu ve kesin bir tedavisinin bulunmadığı ifade edildi.

İlginizi çekebilir: Meteorolojiden uyarı

Demokrat Gündem