AK Parti, 14 Mayıs seçimlerinde muhalefet partilerinden seçilip sonradan kendi saflarına katılan milletvekillerine yönetimde önemli roller verdi. 75 kişilik Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) listesine dahil edilen 7 isim, partinin siyasi manevra kabiliyetini artırırken, “parti içi demokrasi” vurgusuyla dikkat çeken bir hamleyle Suat Pamukçu da genel merkezdeki yerini aldı.
MKYK’DA MUHALEFET KÖKENLİ İSİMLER
AK Parti’nin yeni MKYK listesi, parti değiştiren vekillerin ağırlığıyla dikkat çekiyor. İYİ Parti’den geçen Nebi Hatipoğlu, Seyithan İzsiz, Kürşat Zorlu, Dursun Ataş ve Ünal Karaman ile CHP listesinden seçilen ancak Gelecek Partisi’nden istifa eden Nedim Yamalı ve Serap Yazıcı Özbudun, MKYK’nın 7 yeni yüzü oldu. Böylece, AK Parti’ye katılan 10 milletvekilinin çoğunluğu, karar alma süreçlerinde doğrudan söz sahibi konuma geldi.
10 İSİM, 3 PARTİ: KİM NEREDE?
Seçim sonrası AK Parti’ye geçişler üç muhalefet partisinden gerçekleşti:
- İYİ Parti: 7 isim (MKYK’ya 5’i girdi; Ahmet Ersagun Yücel ve Mehmet Salim Ensarioğlu listede yer almadı).
- Gelecek Partisi: Nedim Yamalı ve Serap Yazıcı Özbudun (Her ikisi de MKYK’da).
- Yeniden Refah Partisi: Suat Pamukçu (Parti İçi Demokrasi Hakem Kurulu’na atandı).
Bu dağılım, AK Parti’nin farklı siyasi kanatlardan gelen isimleri entegre etme stratejisini yansıtıyor.
SİYASİ ANALİZ: GÜÇ KONSOLİDASYONU MU, TEPKİ Mİ?
Uzmanlar, AK Parti’nin muhalefet kökenli isimlere yönetimde yer vermesini, meclisteki çoğunluğunu pekiştirme ve siyasi dengeyi kontrol altına alma çabası olarak yorumluyor. Ancak muhalefet cephesinden, “etik sorunlar” ve “siyasi istikrarsızlık” eleştirileri gelmesi bekleniyor. Özellikle İYİ Parti’den ayrılan 7 vekilin 5’inin MKYK’ya girmesi, muhalefet tabanında tepkiye neden olabilir.
TÜRKİYE’DE PARTİ DEĞİŞTİRME GELENEĞİ
Türk siyasi tarihinde parti değiştirme, koalisyon dönemlerinden bu yana sık görülen bir strateji. AK Parti’nin 2018’deki “milli ittifak” döneminde HDP’li vekillerin geçişiyle gündeme gelen bu durum, şimdi muhalefetin kendi içindeki dağılma sinyalleriyle yeniden tartışılıyor. Uzmanlar, “siyasi pragmatizm” ile “ideolojik aidiyet” arasındaki gerilimin bu hamlelerle derinleşebileceğine dikkat çekiyor.