0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

2

İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer, 31 Mart yerel seçimlerine son 5 gün kala basın mensuplarıyla Şato Kütüphanesi’nde bir araya geldi.

DEMOKRAT GÜNDEM- Soyer, basın toplantısında yaptığı konuşmada, “10 yıl Seferhisar, 4 yıl Büyükşehir’de büyük bir aşkla çalıştım. Bu süre içinde önemli işler başardık. Ancak, karşılaştığımız akıl almaz saldırılarla mücadele etmek zorunda kaldık” ifadelerini kullandı.

Doğru Bilinen Yanlışlar, Yanlış Bilinen Doğrular 

Özellikle Yeni Asır gazetesinin kendisi hakkındaki haberlerine tepki gösteren Soyer, “Günlük olarak bize karşı büyük bir kampanya yürütüldü. Ancak biz, buna rağmen yılmadık ve azimle çalıştık. Kendi sınırlarımı zorladım. Son beş yılda sadece 20 gün izin kullanabildim, yani yılda ortalama sadece 4 gün. Bu süre boyunca günde 6 saatten az uyku uyudum ve her sabah erken saatlerde belediyeye giriş yaptım. Bu disiplinimle Seferhisar’da olduğu gibi İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde de çalıştım. Yaptığımız işlerin önemli olduğuna inanıyorum ve vicdanen rahatım. Ancak bu toplantıda sadece benim yaptıklarımı değil, doğru bilinen yanlışları ve yanlış bilinen doğruları da paylaşmak istiyorum” şeklinde konuştu.

“Şato’nun Bir Kısmını Kullandık”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer, Şato’nun kullanımına ilişkin iddialara açıklık getirdi. Soyer, “Şato, 1954’te şark kahvesi olarak tasarlandı ve 1969’da Büyükşehir’e geçti. Tansaş tarafından işletilmiş ve daha sonra kiraya verilmiştir. Kiracı restoranı Şato adıyla işletince bu isim yaygınlaşmıştır. 2001’de tadilat yapılmış ve 2010’da misafirhane olarak kullanılmaya başlanmıştır. Üst katta büyük salonlar toplantı odası olarak, alt katta ise belediye danışmanlarının misafirhanesi olarak kullanılmıştır. Evimiz Seferhisar’da olduğu için İzmir’deki göreve başladığımızda burayı tercih ettik. Konut olarak kullanımı daha önce de ruhsatlanmıştır. Biz sadece bir kısmını kullanıyoruz ve diğer bölümünü kütüphane olarak halkın hizmetine açtık. Bu, Türkiye’nin ilk dijital kütüphanesidir. Toplamda 3 oda ve 1 salonu kullandık. Bahçe ise halka açık olarak kullanılmaktadır” şeklinde konuştu.

KÖY KOOP İddialarına Yanıt 

İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer, Köy Koop ile ilgili iddialara yanıt verdi. Soyer, “Ocak 2007 ile 2019 tarihleri arasında Büyükşehir Belediyesi, tarım ve hayvancılık alanında 501 milyon liralık alım yapmıştır. Bizim dönemimizde ise bu rakam 1.1 milyara yükselmiştir. Önceki dönemde sadece Tire Süt’e yapılan alımların yanı sıra, biz bu alımları Köy Koop üzerinden 42 kooperatife yayarak genişlettik. Ancak bu süreçte yaşanan saldırılar sonucunda, belediyenin kooperatiflerden doğrudan ürün alması engellenmiştir. Küçük üreticiler artık Büyükşehir Belediyesi’ne ürünlerini satamaz hale gelmiştir. Büyük şirketlerin belediyeye süt satacağı bir ortam oluşmuştur. Köy Koop ise her yıl soruşturmalara maruz kalmıştır. 2021 yılında 1 milyon 220 bin litre süt alınmış ve bunun sadece 170 bin 800 lirası Köy Koop’a kalmıştır. Geri kalan miktar ise damga vergisi olarak belediye ile yapılan sözleşmelerde kullanılmıştır. Bu da Köy Koop’un kasasında sadece 60 bin lira bırakmıştır. Eşim Neptün Soyer, yıllardır Köy Koop’ta başkanlık yapmakta olup, hiçbir maaş veya huzur hakkı almamıştır. Tüm hayatını, küçük üreticilerin ürünlerini değerlendirmek için adanmıştır. Bu nedenle eşimle gurur duyuyorum. O, küçük üreticilerin hayatta kalması için gönüllü bir şekilde mücadele vermektedir. Bu ihale sürecinin başlatılmasıyla küçük üreticilerin ne kadar zor zamanlar yaşayacağını göreceğiz” dedi.

Su Vaatlerinin Yasal Dayanağı Yok! 

İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer, su indirim vaatlerinin gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Soyer, “İzmir’e Türkiye’nin en pahalı suyunu layık gördünüz iddiaları gerçeği yansıtmıyor. İzmir, su konusunda fakir bir kenttir. Su kaynaklarının %60’ı yer altından sağlanıyor ve bu, oldukça büyük bir orandır. Sarıkız kuyularından su temin ediyoruz ve bu, yer altından çekmenin yüksek maliyetiyle karşılanıyor. Ankara ve İstanbul’un kullandığı su genellikle baraj suyudur, bu da maliyeti düşürüyor. İZSU, istediği gibi fiyat belirleyemeyen ve kar amacı gütmeyen bir kurumdur. Su fiyatlarını yüksek tutarak cebine para koyacak bir durum söz konusu değildir. İZSU’nun keyfi olarak indirim yapması da mümkün değildir çünkü bu vaatlerin yasal dayanağı yoktur. Gördes Barajı, 13 yıl önce yapıldı ve her yıl 59 milyon metreküp su vermesi planlanıyordu. Ancak biz sadece %29’unu alabildik ve ödeme yapıyoruz. İzmir’e su getiremedikleri halde bedelini tahsil ediyorlar. İzmir’in 1. kademe su ücretlendirmelerinde üçüncü sırada olduğu bir tablo varken, en pahalı su kullanan şehir olmadığını söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.

Körfez Koku Sorununa Çözüm İçin Önemli Adımlar Atıldı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Körfez’deki koku sorununa yönelik önemli adımlar attıklarını hatırlattı. Soyer, “Körfez ile ilgili üç önemli adım attık. Birincisi, yağmur suyu kanallarının ayrıştırılması oldu. 300 kilometreden fazla yağmur suyu kanalı inşa ettik. İzmir’in pis suyu büyük kanal projesiyle büyük ölçüde Çiğli Arıtma Tesisi’ne yönlendiriliyor. Ancak yağmur suyuyla karıştığı için tesisin kapasitesi zorlanıyor ve su tam olarak arıtılamadan deşarj ediliyordu. Bu kanal projesiyle bu sorun önemli ölçüde hafifletildi. İlk fazını 5 yıl içinde tamamladık. İkinci önemli adımımız ise 23 yıl önce inşa edilen arıtma tesislerinin revize edilmemiş olmasıydı. 4. fazın ihalesini gerçekleştirerek 600 milyonluk bir kaynakla imalatını tamamlıyoruz. Bu sayede günde 820 bin metreküp su arıtılabilecek. Ayrıca, 50 milyon dolarlık bir anlaşma ile gelecek dönemde de kaynak sağlamış olduk. 23 yıl boyunca hizmet veren tesislerin tamamlanması için bu kaynağı kullanacağız. İzmir’in uzun yıllardır yaşadığı koku sorununu büyük kanal projesiyle önemli ölçüde çözdük. Ancak sürdürülebilir bir çalışma olmaması nedeniyle koku sorunu tekrar karşımıza çıktı. Ancak bu projeler tamamlandığında, koku sorunu kalıcı olarak sona erecek. Körfez’in yaşanabilir bir hale gelmesi için 20 milyarlık bir kaynak ayırdık ve sorunu kalıcı olarak çözmeyi hedefliyoruz” dedi.

Basmane Çukuru ve İzmir Otogarı Konularında Son Durum!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Basmane Çukuru ve İzmir Otogarı konularına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Soyer, “Basmane Çukuru uzun yıllardır göz ardı edilen bir meseleydi ve biz bu konuya yeniden önem verdik. Çok sayıda müzakere yaptık ve çeşitli öneriler sunduk. Ancak maalesef, beklendiği gibi rasyonel temellerde değil, siyasi bir mesele haline dönüştü. Ancak meseleye hakimiz ve her türlü seçeneğe hazırız. Hukuki süreçlerde teminat mektubu ile hareket ederek sonuca gitmek için çaba gösteriyoruz” şeklinde konuştu.

İzmir Otogarı ile ilgili olarak ise Soyer, “İzmir Otogarı’nı bizim yapmadığımıza dair yanlış bir algı var. 25 yıllık süre sonunda tahliye talebinde bulunduk ve ödenmeyen paylar için icra takibi başlattık. Ancak pandemi nedeniyle işletmeci şirket süreyi uzatmak için dava açtı ve kazandı. Biz de idari sürecin tamamlanması için kaymakamlık üzerinden tahliye talebinde bulunduk. Otogar için bir proje hazırlığı içindeydik ancak hukuki süreçler nedeniyle sonuca ulaşamadık” ifadelerini kullandı.

Tunceli Kökenli Çalışanlar İddialarına Tunç Soyer’den Yanıt

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, belediyede çalışanların doğum yerleri ve istihdam politikalarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Soyer, “Belediye şirketlerinde kaç kişi çalışıyor ve kaçı Tuncelili meselesi var. Bunlar da çokça gündeme geldi. Mart 2014’te 20 bin 142 çalışanı varmış. Mart 2019’da 27 bin 271 ve şu an itibariyle 34 bin 329. Belediye çalışanlarının doğum yerleri itibariyle bir haritamız var. 2019’da yüzde 54.67’si İzmirli, 2024’te yüzde 53.72’si. Bunun dışında Manisa, Erzurum, Ankara, Kars, Mardin, Tunceli, Tokat, İstanbul ve Konya… Bunların tamamı yüzde 2,83 ile 0,89 arasında değişiyor. Tüm çalışanların bütçeye payı yüzde 28. Bu nedenle uluslararası kuruluşlara göre puanımız çok yüksek” ifadelerini kullandı.

Soyer’den Borç İddialarına Yanıt

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, belediyenin finansal durumuna ilişkin yapılan eleştirilere cevap verdi. Soyer, “Belediyenin finansal borcu Mart 2019’da 5 milyar lira iken, Şubat 2024 itibariyle 25.7 milyar liraya yükseldiği belirtiliyor. Ancak bu borcun yüzde 82’si dış borç. 5 yıl içinde 878 milyon Euro borçlanma yapıldığı ve 900 milyon Euro borç ödendiği ifade ediliyor. Yüzde 82’si yabancı para olan bu finansal tablolar önemli bir veri sunuyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin borçlanma kapasitesi 92 milyar lira iken, şu anda sadece yüzde 27’sini kullanıyoruz. Genellikle belediyeler borçlanma kapasitelerini aşar ve alternatif yollar ararlar, ancak bizim böyle bir durumumuz yok. Borçlanma kapasitesinin yüzde 27’sini kullanıyoruz” dedi.

Her Yer Sattı İddialarına Yanıt

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, gayrimenkul satışları ve kamulaştırma yatırımlarıyla ilgili yapılan eleştirilere yanıt verdi. Soyer, “1.2 milyar lira gayrimenkul satışı ve 1.6 milyar lira kamulaştırma yatırımı yaptık” açıklamasında bulundu. Ayrıca raylı sistemler konusunda önemli ilerlemeler kaydedildiğini ifade etti.

Soyer, “3 inşaatı aynı anda yürüttük. Narlıdere Metrosu ve Çiğli Tramvayı tamamlandı. Buca Metrosu için kredi bulduk ve kazıkların çakılması tamamlandı. Vaat ettiğimiz tarihten önce tamamlanacak. Buca Metrosu, dünya tarihinin önemli projelerinden biridir ve günde 400 bin yolcu taşıyacak. 4 yıl geri ödemesiz dönemi bulunacak ve sonrasında kendi kendini finanse edecek. 14 yıl içinde kendi kendini finanse edecek. İlk güzergahı 2026 Haziran’da açılacak ve İzmirlilerin her gün kontrol etmesi gerekiyor” dedi.

Soyer, “Son 5 yılda 952 milyon avroluk yatırım yaptık ve Büyükşehir Belediyeleri arasında en yüksek payı ayıran belediyeyiz. Bu süre zarfında hükümetin ayırdığı rakam ise sadece 3 bin lira” şeklinde konuştu.

“Soyer: Makyaj Yapmadık, 50 Yıllık Meselelere Çözüm Üretiyoruz”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, yolların bozukluğuna ilişkin gelen şikayetlere yanıt verdi. Soyer, “Ayrıştırma kanallarının imalat süreci ve gaz, elektrik gibi kazılar sebebiyle tahribat yaşanıyor. Ayrıca, ilçelerin sorumluluğunu üstlendiğimiz için tahribat daha da büyük. Popülist yaklaşımlardan kaçındığımız için bu noktadayız. Makyaj ve süsleme yerine 50 yıllık meseleleri çözmek için bu yolu tercih ettik” dedi.

Tüp geçit projesine ilişkin olarak ise Soyer, “Deniz ulaşımında önemli adımlar attık. 2 feribot aldık ve körfez feribotlarını da dahil ettik. Bugün, 13 hafif yolcu gemisi, 2 yüksek hızlı hafif yolcu gemisi ve 7 arabalı vapur ile körfezdeki ulaşımı sağlıyoruz. Feribot sefer sayılarını azaltarak trafik payını artırdık. Tüp geçide gerek yok, çünkü 5 dakikada bir feribot seferi yapılabilir. 6 feribot alımı projesi tamamlandı ve elektrikli feribotlar için de çalışmalarımız devam ediyor. Cumhurbaşkanlığı yatırım programına alındığı takdirde, elektrikli feribotlarla ilgili adımları hızla atabiliriz” şeklinde konuştu.

“İzmir Köy Olmadı, Yeşillendi!”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, son dönemde yapılan “İzmir betonlaştı, köye döndü” eleştirilerine yanıt verdi. Soyer, “İzmir beton oldu, köye döndü gibi ifadeler var. Ancak son 5 yıl içinde 7 yeni yaşayan park açtık. Ayrıca acil çözüm ekiplerimizle yapılan müdahalelerle kişi başına düşen yeşil alan miktarını yüzde 60 artırdık. İzmir, köy olmadı. Eğer öyle olsaydı, İstanbul’un beyaz yakalıları buraya gelmek için bu kadar istekli olmazdı. İzmir’in iklimi ve cazibesi bu daveti sürdürmeye devam ediyor. Bu eleştiriler, İzmir’e haksızlık olur” şeklinde konuştu.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştirdiği projelere de değinen Soyer, “İlkeri başlattık! Türkiye’nin ilk sünger otoparkını kullanıma açtık, halk konut projeleriyle kentsel dönüşümü başlattık, katı atık tesisini hayata geçirdik. Ayrıca, mama üretim tesisi kurduk ve Visit İzmir ile dijital turizm ansiklopedisini oluşturduk. Mera İzmir ile çoban haritası oluşturduk ve yeşil şehir eylem planını gerçekleştirdik. İlk ve tek gençlik belediyesini İzmir’de kurduk, sünger kent projesini başlattık ve çocuk belediyesini hayata geçirdik. Eşrefpaşa Hastanesi’nde devrim yaşanıyor, hizmette büyüme ve kalitede artış sağladık. Ayrıca, evde sağlık hizmetlerini başlattık” dedi.

“Soyer: ‘Yaptık Ama Anlatamadık!'”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, yapılan işlerin yeterince anlatılamadığı eleştirilerine yanıt verdi. Soyer, “Bir tespit var, ‘yaptıklarını anlatamadı’ diye. Diğer tarafta ise, ‘hiç iş yapmadı, reklam yaptı’ algısı var. İkisi de doğru değil. Biz hem çok iş yaptık hem de çok iyi anlattık. Ayda 130 paylaşım yaptık. Bir başka hikaye var. Bu doğru değilse neden böyle konuşuluyor? Yaptık ama anlatamadı kısmından razıyım. Bu kısmı bizim eksikliğimize verin. Acayip saldırılardan, troll hikayelerinden, onlara enerjimi harcamış olmaktan üzgünüm” şeklinde konuştu.

Özel’e Tepki: “Sütte Leke Var Tepkisi!”

Özgür Özel’in, ‘anketlerde başarısızdı’ şeklindeki sözlerine tepki gösteren Soyer, “CHP, bu ülkede demokrasinin teminatıdır. CHP eğer iktidarı frenleyecek, dengeleyecek bir güç olmaktan çıkarsa o zaman yüzde 80’lerle seçim kazanılan bir ülke haline gelir. Bu demokrasinin kaybolması demektir. Bunu akıllı AKP, MHP ve İYİ Partililer fark ediyor. Asıl güç ana muhalefet partisinde olmak zorundadır. CHP’nin bütün adaylarına başarılar diliyorum. CHP bu seçimlerden büyük bir kazanımla çıkmalı. CHP’li bir belediye başkanı olduğum için değil Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Türkiye’nin dizginleme mekanizmaları ortadan kalkmamalı. Sonuç itibariyle ben aday gösterilmedim, üstelikte anketlerde başarısız çıktığıma dair ifadeler kullanıldı. Benim başarısız bulunan bir başkanın, ‘Sütte leke var onda yok’ denilen bir başkan adayının yanında olunması ona zarar verir. Ben başarısız bulunduğum bir yerde CHP için yapacağım çalışmanın bir sınırı vardır. Örneğin İstanbul’da gitmiştim, bu hafta içinde Rize’ye gideceğim. Pazar ilçesinin kazanılma ihtimali varmış, arkadaşlar talep etti. Balıkesir’e gideceğim. Benim birikimimden faydalanmak isteyen CHP’lilere koşa koşa gidiyorum. Ama İzmir ile ilgili bunun sorumluluğunu benden beklemek artık haksızlık olur. Bir siyasi irade kullanıldı, bu iradenin tercihleri oldu. O tercihlerin nasıl sonuçlanacağını hep beraber bir hafta sonra göreceğiz. Ama hem beni gösterme hem de benden bu işin kazanılmasını bekle demek hakkaniyete uygun değil. Elimden geleni yapmaya devam ediyorum” şeklinde konuştu.

“O Bina Çürüyor!”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, elektrik fabrikasının kendilerine verilmemesine yönelik büyük bir üzüntü yaşadığını dile getirdi. Soyer, “Bu durum beni gerçekten çok üzdü. Bir belediye başkanına zarar vermek adına bir şehre zarar verme kararı alınması nasıl kabul edilebilir? Bu benim için inanılmaz bir durum. Her geçişimde o binanın giderek çürüdüğünü görmek beni derinden etkiliyor. Bu kararı nasıl vicdanlarıyla uyumlu hale getirdiklerini anlamakta gerçekten zorlanıyorum. İnsanların bu denli olumsuz ifadeler kullanabilmesi beni şaşırtıyor. Benim zarar vermek istemediğim bazı insanlar, ağır eleştirilerde bulunuyorlar. Keşke yapabilseydim dediklerim var. Örneğin, otoparkın bitişini tamamlayamadık, Basmane Çukuru projesini sonlandıramadık, Konak Pier’in Büyükşehir’e geçmesi için uğraştık ancak sonuç alamadık. Otogarda da beklenen sonuca ulaşamadık. Yıldız Sineması da aynı şekilde keşke yapabilseydiklerimiz arasında yer alıyor…” şeklinde konuştu.

“Genel Başkanlık Hedefim Yok”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, genel başkanlığa aday olmadığını belirterek, “Kafayı yastığa koyduğumda huzurla uyuyacağım. Arkadaşlarımla hep beraber çok çalıştık. Eksik yapmış olabiliriz ama en iyisini yapmak için çok çalıştık. Vicdanım çok rahat, bundan sonrasında memleket için çalışmaya devam edeceğim. Ben hayatındaki tercihini bundan yapmış, hayatının anlamını burada bulan bir insanım. Başka bir şey yapmam söz konusu değil, memleket aşkı da koltuk makam mevki tanımıyor. Ben baştan söyleyeyim, genel başkanlığa aday mısınız diye soracak olanınız varsa bunların hepsi olabilir ama benim derdim bu değil. Çok şükür evde de baba bize para pul, yatımız olsun katımız olsun evlatlarım ve eşim yok. Hayatta başka beklentilerimiz yok” şeklinde konuştu.

“Soyer, Kılıçdaroğlu’nun Aday Gösterilmemesine Şaşkınlıkla Karşıladığını Belirtti”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, açıklamalarının ardından gelen soruları yanıtladı. Aday gösterilmemesinin ardından Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüğünü ifade eden Soyer, “Kılıçdaroğlu ile yaptığımız iki görüşmede, kendisinin aday gösterilmememi şaşkınlıkla karşıladığını belirtti” şeklinde konuştu.

“Soyer: DEM Parti ile Gönül Bağım Var”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “DEM Parti ile aramda gönül bağım var açıklamasını biraz açar mısınız?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Benim bütün dezavantajlı gruplarla gönül bağım var. Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy verenlerle de Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy verenlerle de gönül bağım var. Benim gönül bağım bu şehirde yaşayan insanlarla olan bağımdır. Seferihisar’da belediye başkanıyken Sur’la kardeş şehirdik. Oraya kayyım atandığında ertesi gün Konak’ta bunun doğru olmadığını söyledim. DEM Parti, o zaman HDP seçmenleri orada gösterdiğim duruşu unutmadılar. Ege Mahallesi’nde Romanlar ile kurduğumuz ilişki onları çok etkiledi. Kısacası gönül bağı, sevgi bağıdır. Siyasi bir içerik değil burada kast edilen insani bir bağdır.”

“Soyer: Devir Teslim Olacak”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, kendisine yöneltilen “Devir teslim olacak mı?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Aziz Bey benim adaylık kampanyama hiç katılmadı, ben de talep etmedim o da sitem etmedi. Ama devir teslime geldi, makamdaydık. Hatta birlikte gittik birlikte devraldık. Yine mazbata alındıktan sonra devir teslim olacak.”