DOLAR 32,9949 -0.11%
EURO 35,8195 -0.26%
ALTIN 2.528,010,83
BITCOIN 22691202,03%
İzmir
33°

AÇIK

üst menü altı
Soyer İzmir'den Türkiye'ye seslendi: 'Buca Cezaevi Türkiye'nin dayanışmasıdır, sahip çıkacağız'

Soyer İzmir'den Türkiye'ye seslendi: 'Buca Cezaevi Türkiye'nin dayanışmasıdır, sahip çıkacağız'

ABONE OL
4 Ocak 2023 13:14
Soyer İzmir'den Türkiye'ye seslendi: 'Buca Cezaevi Türkiye'nin dayanışmasıdır, sahip çıkacağız'
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Buca Cezaevi alanının imara açılmasını öngören Bakanlık planına karşı dava açan İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri bugün Buca Cezaevi alanında bir basın açıklaması gerçekleştirdi. İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından yapılan basın açıklamasına TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, İzmir Yaşam Alanları Meclisi, DİSK Ege Bölge temsilciliği, KESK İzmir temsilciliği yanısıra İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer, ilçe belediye başkanları, milletvekilleri, Buca ilçesi muhtarları, meslek odaları temsilcileri, çevre örgütleri temsilcileri, siyasi parti temsilcileri ve yurttaşlar katıldı.

DEMOKRATGÜNDEM- ZEYNEP DARILMAZ-(STAJYER MUHABİR)-HABER MERKEZİ-Buca Cezaevi alanının imara açılmasını öngören Bakanlık planına karşı dava açan bileşenlere destek vermek amacıyla alana gelen İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Tunç Soyer, "Bu dayanışma sadece İzmir'in değil Türkiye'nin dayanışmasıdır. Bu alanı ticarete, sanayiye ve ranta reva görenlere asla izin vermeyeceğiz. Burası İzmir’in sarı öküzü ise ona sonuna kadar sahip çıkacağız" dedi.

RANTA AÇTIRMAYACAĞIZ

Buca Cezaevi'nin özel mülkiyet olmadığını belirten Soyer, "Burası bir kamu arazisiydi ve bu kamu arazisi Cezaevi buradan gittikten sonra kamuya ait yer olarak kalmak zorunda. Peki kamu burda ticaret mi istiyor? Konut mu istiyor? Sanayi mi istiyor? Ne istiyor? Kamu vicdanı burada yeşil alan istiyor… Zeytin istiyor, ağaç istiyor, yeşil istiyor… Dolayısıyla biz bunun sonuna kadar takipçisi ve savunucusu olmaya devam edeceğiz. Hiç kimse kamunun elinden burayı alıp ranta açamaz. Açtırtmayacağız. Bu alanı ticarete, sanayiye ve ranta reva görenlere asla izin vermeyeceğiz. Burası İzmir’in sarı öküzü ise ona sonuna kadar sahip çıkacağız. Kimse Buca’nın İzmirlinin elinden bu araziyi alamaz. Vermeyeceğiz" dedi. 

""

İZMİR'DEN TÜRKİYE'YE SESLENDİ

İzmir'in örnek bir mücadele olduğuna vurgu yapan Soyer, bu olayın Türm Türkiye'deki kamu alanı işgallerine örnek olmasına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: "İzmir için değildir bu dayanışma. Türkiye’nin her yerinde vatandaşlarımız, insanlarımız bilsinler ki İzmir bu dayanışmayı gösteriyorsa onlar da gösterebilirler. Eğer kamu arazilerine birileri göz diktiyse hiç korkmasınlar. Dirensinler. Teslim etmesinler. İzmir bunu başardıysa onlar da başarabilirler. Türkiye’ye İzmir’den şunu söylemek isterim  ki biz el ele verdikçe, biz dayanışmamızı diri tuttukça hiçbir güç elimizden bu memleketin geleceğini alamayacak. Bu memleketin geleceği emekten yana, demokrasiden yana güçlerin yanında olmaya devam edecek. Yüz yıl önce atalarımız nasıl cumhuriyeti kurdularsa ikinci yüzyılın cumhuriyetinde demokrasiyi taçlandıracak olanlarda bizleriz. Bir şey değişecek, her şey değişecek."

""

DEPREM RİSKİ VAR

TMMOB İzmir İl Dönem Sözcüsü Aykut Akdemir ise Buca Cezaevi Alanı komisyonu adına şu açıklamaları yaptı:

"İzmir Buca’da 1959 yılından beri, resmi adıyla İzmir Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu olarak bilinen İzmir Buca Cezaevi’nin, geçen yıl yıkılması ile, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından alanın yeniden yapılaşmaya açan imar planlarına ilişkin kararı, kent gündeminin en önemli başlıklarından biri olmuştur. Takip eden süreçte, buranın İzmir ve Buca’nın nefes alacak yeni alanı olarak kamusal bir yeşil alan olması talebimizi ve alana dair yapılan plan kararlarına itiraz dilekçelerimizi Çevre Şehircilik Bakanlığına iletmiştik.

Bugün burada İzmir’in yeşil alan ihtiyacını yok sayan, Buca kent merkezine, ulaşım gibi, alt yapı gibi daha pek çok sorun getirecek, bölgeyi kilitleyecek şekilde kamusal alan kullanımını yok sayarak ticaret ve konut alanı olarak ayıran, yapılaşma oranını arttıran plan kararlarına karşı kente sahip çıkan kurum/kuruluşlar yani Buca Cezaevi Alanı Koordinasyonu olarak bulunmaktayız.

Bakanlık tarafından yıkılan Buca Cezaevi alanını yeniden yapılaşmaya açan imar planlarına, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırı olduğu gerekçeleri ile yürütmenin durdurulması ve iptali talebiyle TMMOB Mimarlar Odası İzmir Şubesi, TMMOB Peyzaj Mimarları Odası İzmir Şubesi, TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından İzmir 4. İdare Mahkemesinin 2022/2696 Esasına kayden dava açılmıştır.

""

Buca Cezaevi Koordinasyonu olarak bir kez daha tekrarlıyoruz;

2019 yılı sayımına göre 510.695 kişi olan nüfusu ile İzmir İlinin en büyük ilçelerinden biri olan Buca İlçesinde yaklaşık 80000 m²’lik bir alanı kapsayan cezaevi alanının boşaltılması fırsatı gerek İlimiz gerekse ilçe için büyük bir avantaja dönüştürülmesi ve kamusal alan kullanımının devam ettirilmesi gerekirken, bu alanın yaklaşık %70’lik kısmının H:25.80 metre yükseklikle konut+ ticaret olarak planlandığı tespit edilmiştir. Bölgenin mevcut durumu göz önüne alındığında, bu kararın yapısal yoğunluğu artıracağı ve bunun kent sağlığı açısından büyük bir risk oluşturacağı kaçınılmaz bir gerçektir. İlçedeki yapı yoğunluğu ve bunun getirdiği nüfus yoğunluğu ile birlikte düşünüldüğünde, bu alanın ne olması gerektiği ile ilgili tasarrufun ne olacağı aslında çok net ortadadır.

İzmir’in, Buca’nın yeni bir yapılaşmaya, yeni ticaret alanına ihtiyacı yoktur. Mevcut yapı yoğunluğu dikkate alındığında bu alanın kamusal bir kullanım dışında planlanmasının bilimsel ve teknik açıdan kabul edilebilir hiçbir gerekçesi bulunmamaktadır. Bu alanın konut ve ticaret olarak planlanması sonucu oluşacak durumun bölgeye getireceği hiçbir artı olmayacağı gibi tam tersi bölgeyi daha da yaşanmaz bir hale getireceği ortadadır. Bu nedenle, alanın kamusal alan (park, rekreasyon, sosyal ve kültürel alanlar vb.) olarak değerlendirilmesi hayati bir gerekliliktir.

""     

KABUL EDİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL

Ayrıca deprem riskinin güncelliğini koruduğu İzmir’de kişi başına düşen nitelikli afet toplanma alanı miktarını artırmak önemli bir konudur. Bu noktada, mevcut durumda afet toplanma alanları açısından kısıtlı bir kentsel açık alan varlığı sunan ilçe için Buca Cezaevi alanının açık kamusal alana dönüştürülmesinin, kişi başına düşen afet toplanma alanı miktarını artıracağı çok net bir gerçektir.

Halk sağlığı, çevre sağlığı ve kent sağlığının korunması ve iyileştirilmesi için alana yönelik gerçekleştirilecek olan düzenlemenin, yapılaşmadan ziyade tüm canlıların ortaklaşa kullandığı kentsel bir açık alan yönünde olması asıl meselemiz olmalıdır!

Cezaevinin bölgeden taşınması ve yapıların yıkılması sonrası ortaya çıkan alanda yapılacak planlama ile bölgenin yaşam kalitesini yükseltecek ve bölgede yaşayanları mutlu edecek çevresine de katkı koyacak bir planlama yapılması beklenir iken tam tersi bir anlayışla kamusal açık alan kullanımı yok edilmektedir.

Bu alan kamusal bir alandır ve yine kamu yararını ön planda tutacak bir kullanıma dönüşmesi kamusal bir haktır. Şehrimizin sosyal ve ekolojik açıdan yeşil alan ve benzeri nitelikli rekreasyonel alanlara ihtiyacı ortada ve bilinir iken özellikle bu alanın büyüklüğü ve konumu gereği bölgede benzerinin olamayacağı, yaratılamayacağı ortada iken bu ihtiyaç ve talepleri yok sayan, parseli konut ve ticaret olarak ayıran bir planlama, ilgili mevzuata tamamen aykırıdır. Kamu hakkını gasp eden bu plan kararının yerel yönetimler, meslek odaları, sendikalar tarafından kabul edilmesi mümkün değildir.

""

TÜM İZMİRLİLERE AÇIK ÇAĞRIMIZDIR

Halkın ortak yararına açıkça aykırı olan işlemin iptal edilmesi ve sonrasında bu alanın;

*Olası bir afet anında kentlilerin güvenli bir şekilde sığınacağı bir Toplanma Alanına,
*Beton binaların gölgesinde değil ağaçların gölgesinde nefes alacak Rekreasyon Alanına,
*İnsan hakları açısından kabul edilemez olaylara sahne olmuş Buca Cezaevi alanının geçmişiyle ilişki kurularak halkın ortak ihtiyacını karşılayacak yeni bir “Kültürpark Alanına dönüşmesi için İzmir 4. İdare Mahkemesinin 2022/2696 Esasına kayden açtığımız davaya en kısa sürede müdahil olmaya davet ediyoruz.

*Kentin ve kentlinin ortak yararına açıkça aykırı olan bu planların altına imza atan ya da bu karara sessiz kalan tüm karar vericilerin asli görevlerinin kendilerine bu yetkiyi veren kamunun ihtiyaçları doğrultusunda hizmet vermeleri gerektiğini tekrar hatırlatıyor gereğini en kısa sürede yerine getirmeleri için buradan çağrıda bulunduğumuzu kamuoyuna saygı ile duyururuz.

Buca Cezaevi Alanı Koordinasyonu olarak Buca Nefes Alsın diyerek başlattığımız mücadele, kamusal alanımızı kazanana kadar devam edecektir."

""

BUCA CEZAEVİ SÜRECİNDE NELER YAŞANDI?

Buca Cezaevi 30 Ekim İzmir Depremi’nin ardından tahliye edilerek Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yıkılmıştı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan imar planlarının alanda yapılaşmanın önünü açması üzerine 28 Kasım’da İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP’li meclis üyeleri planların iptaline yönelik İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’nde dava açılması için dilekçe vermişti.

KİMLER KATILDI?

Açıklamaya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç’ın yanı sıra, CHP Önceki Dönem İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP’li milletvekilleri, CHP'li belediye başkanları, ilçe başkanları, çok sayıda partili, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), İzmir Yaşam Alanları Meclisi, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, Buca Cezaevi Özgürleşirken Platformu temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katılım gösterdi. 

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP