0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

DEMOKRAT GÜNDEM- HABER MERKEZİ- EMİN ŞANLI- İzmir kamuoyunu uzun süredir meşgul eden ÇEDES projesi ile ilgili İzmir’de STK’ler ortak basın açıklaması düzenledi. Açıklamada MEB’e, ÇEDES projesinden vazgeçmek için çağrı yapıldı.

Basın açıklamasına Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş), Atatürk Düşünce Derneği’nin İzmir Şubesi, Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der), Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği (YKKED) ve CHP Karabağlar, Buca Kadın Kolları katıldı.

ADEM YILDIRIM: BAŞÖĞRETMEN’İN RESMİNE BAKIN

Basın açıklamasına ilk olarak Eğitim-İş İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Adem Yıldırım söz alarak başladı. Yıldırım, okul yöneticilerine, öğretmenlere ve velilere seslendi.

Eğitim-İş İzmir Şube Başkanı Adem Yıldırım, “Okul yöneticilerimize sesleniyoruz. Koltuğunuza değil, onun arkasında asılı olan Başöğretmen’in resmine bakın ve bu protokolleri reddedin.

Eğitim emekçilerine sesleniyoruz. Öğrencilerimizi laiklik karşıtı uygulamalara terk etmeyin. Kimsenin sizin dersinizi bölme, gasp etme, sizin dersinizden öğrenci çıkarma hakkı yoktur.

Velilere sesleniyoruz. Çocuklarınızın eğitim adı altında manen ve fiziken güvencede hissetmeyecekleri hiçbir uygulamayı kabul etmek zorunda değilsiniz. Onların geleceği için bu protokolü reddedin” dedi.

DAHA KÖTÜ NE OLABİLİR Kİ? SORUSUNA BU KADAR DA OLMAZ DEDİRTEN İKTİDAR

Eğitim-İş Şube Başkanı Yıldırım, sözlerine ‘Daha kötü ne olabilir ki? sorusuna ‘Bu kadar da olmaz dedirten iktidar’ diyerek devam etti.

Yıldırım, “Bu eğitim döneminde gericileştirme ve niteliksizleştirme politikaları dozunu artırmış, bu kuşatmaya bir de ekonomik krizin eğitime yansıması eklenmiştir.

Bugün çocuklarımız kantinden bir tost dahi alamazken, kalabalık sınıflara mahkum edilmişken, mesleki eğitim adı altında sermayeye çocuk işçi olarak sunulurken, 1 milyona yaklaşan atanmayan öğretmen varken, şimdi bir de çocuklarımız eğitim dışı kurumların kucağına itilmeye çalışılmaktadır” şeklinde konuştu.

HAMLELER SEÇİMLER BİTER BİTMEZ HIZLANDIRILMIŞ

Şube Başkanı Adem Yıldırım, ÇEDES projesinin 28 Mayıs seçimleri bittiğinde hızlandırıldığını belirterek, “İzmir başta olmak üzere birçok ilimizde devlet okullarına pedagoji eğitimi almamış din görevlisi gönderilmesi bunun en somut örneği olmuştur.

Tüm yurttaşlarımıza sesleniyoruz, gelin bu protokolü birlikte reddedelim, eğitime, geleceğimiz olan çocuklarımıza sahip çıkalım. Çünkü ÇEDES protokolü hukuksuzdur. Laik ve bilimsel eğitimle taban tabana zıttır” diyerek konuşmalarını sonlandırdı.

MÜBECCEL TİMAÇ: MEB BEKA SORUNU HALİNE GELMİŞTİR

Eğitim-İş İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Adem Yıldırım’ın konuşmalarının ardından Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) İzmir Şube Başkanı Mübeccel Timaç açıklamalarda bulundu.

Mübeccel Timaç, “Eğitim yalnızca eğitimlerin sorunu değildir, hepimizin sorunudur. İzmir ve Eskişehir MEB müdürlüklerinin, il müftülükleri ile yürüttükleri ÇEDES projesi ile pedagojik formasyonu olmayan imam, kuran kursu öğrencisi öğrencileri gibi kişileri görevlendirdikleri duyumu alınmaktadır.

MEB, ne yazık ki ülkemiz için beka sorunu haline gelmiştir. AKP iktidarı, hayattaki en hakiki mürşit ilimdir gerçeğini yadsıyan devletimizin laik niteliğini yok saymaktadır. Anayasaya aykırıdır” dedi.

CUMHURİYET SAVCILARININ TEPKİSİZ İZLEMELERİ KABUL EDİLEMEZ

ADD İzmir Şube Başkanı Timaç, muhalefet partilerine Cumhuriyet savcılarına çağrıda bulundu.

Timaç, “Cumhuriyet savcılarının olayları tepkisiz izlemeleri kabul edilemez. Laiklik cumhuriyetimizin olmazsa olmazıdır. Muhalefet partilerini konunun takipçisi olmaya, MEB’in, adındaki milli ve eğitim sözcüklerine uygun davranmaya, savcıları da görevlerini yapmaya davet ediyoruz” diyerek konuşmalarını sonlandırdı.

ONUR ERTÜRKAN: ANAYASA’YA AYKIRI DÜZENLEMEYE GİDİLMESİ KAYGI VERİCİDİR

ÇYDD İzmir Şube Başkanı Onur Ertürkan da ÇEDES projesine karşı çıkarak, anayasa vurgusu yaptı.

Onur Ertürkan, “Pedagojik formasyonu olmayan imam, müezzin, vaiz, Diyanet İşleri Başkanlığı personelinin eğitim-öğretim süreçlerine katılmaları çocukların psikolojik gelişimi için ciddi bir risk oluşturmaktadır. Anayasa’ya ve yasalara aykırı bir düzenlemeye gidilmesi ülkemizin geleceği adına kaygı vericidir.

Anayasa ve yasalarda korunan ve çağdaşlaşmanın, bilimsel ilerlemenin ve toplumsal barışın güvencesi olan laiklik; siyasal uygulamalarla saldırıya uğruyor, hukuksal metinlerin ve güvencelerin içi boşatılıyor” ifadelerini kullandı.

TURAN ÖZÜÇELİK: İKTİDARIN ŞİKAYETİ KÜLTÜREL ALANDA İKTİDAR OLAMADIK ŞİKAYETİYDİ

Öğrenci Veli Derneği (VELİ-DER) İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Turan Özüçelik, iktidarın şikayetinin, kültürel alanda iktidar olamadıkları yönünde olduğunu ifade etti.

Turan Özüçelik, “Her türlü gerici dernekler, cemaatler üzerinden yapmak istedikleri şey ülkemizi kültürel olarak dönüştürmek ve hegemonya altına almak ve çocuklarımızı aparat olarak kullanmaktır.

Biz çocuklarımıza en kıymetlilerimiz diyoruz ve asla hiçbir şart altında kabul edemeyeceğimiz şey AKP’nin kendi ideolojisini kurmak için çocuklarımızı bir malzeme olarak kullanma çabasıdır. Biz yıllardır buna dur diyoruz.

Eğitim sisteminiz daha fazla dinselleşme ve piyasalaşma baskısı altındadır. Yani sözüm ona dinsellik kisvesi altında yürütülmek istenen şey eğitimin niteliğinin kaybedilmesi ve piyasalaşmasıdır” diyerek konuşmalarını sonlandırdı.

MERİGÜL KELEŞ: BU AĞIR YANLIŞLIKLARA SON VERMEYE ÇAĞIRIYORUZ

Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği’nden Merigül Keleş de MEB’e seslenerek, Anayasal sorumlulukları yerine getirmeye davet etti.

Keleş, “İlgili dersler MEB bünyesinde pedagojik formasyon eğitimi almış öğretmenler tarafından da verilebilecekken böylesine Anayasa’ya ve yasalara aykırı bir düzenlemeye gidilmesi ülkemizin geleceği adına kaygı vericidir. MEB’i anayasal ve yasal sorumluluklarını yerine getirmeye ve bu ağır yanlışlıklara son vermeye çağırıyoruz” diye konuştu.